Arsene Wenger, 1996 yılında Arsenal’ın başına geçtiğinde, kulüp tarihinin Britanya dışından gelen ilk teknik direktörüydü. Teknik adam kimliğinin dışında Mühendis ve Ekonomist gibi ünvanları olmasıyla da biliniyordu. Arsenal taraftarı için onu kabullenmek ilk zamanlarda pek kolay olmasa da Wenger’in bir şeyleri ispat etmesi çok uzun sürmeyecekti. O şimdilerde ise çokça tartışılan bir teknik adam. Transfer politikası, futbola kazandırdığı oyuncular ve ekonomik anlamda kulübe sağladıkları ile dünya futbolunda önemli bir yeri olsa da 21 yıldır Arsenal’in başındaki teknik adamın Kuzey Londra ekibiyle 3 lig, 7 Federasyon Kupası ve 7 Community Shield şampiyonluğu yaşamış olması taraftarları memnun etmeye yetmiyor gibi görünüyor…
Wenger, Kuzey Londra ekibi ile ilk maçına 12 Ekim 1996’da Blackburn Rovers karşısında çıkmış ve Arsenal maçtan 2-0’lık galibiyet ile ayrılmıştı. Şimdi ilk önce o ilk maça sonra da Wenger’in kariyerindeki kilometre taşlarına bir göz atalım.
1997-1998 sezonunda Wenger’li Arsenal, Manchester United’ın 1 puan önünde şampiyonluk ipini göğüsledi. Bu şampiyonluk aynı zamanda Arsenal’ın beş yıllık şampiyonluk hasretine son verme özelliğini de taşıyordu.
1999 yılında Stanford Bridge’de Arsenal’ın 2-0 mağlup durumdayken Kanu’nun hat-trick’i ile 2-3 kazandığı karşılaşmada İngiliz spiker Martin Tyler, Kanu’nun üçüncü golünü ”Kanu believe it” şeklinde bir kelime oyunu ile anons etmişti. Bu galibiyet aynı zamanda bir gün önce 50. doğum gününü kutlayan Arsene Wenger için de olabilecek en güzel hediyeydi.
2001-2002 sezonunda ligin ilk ve ikinci yarıları birbirinden çok farklıydı. Arsene Wenger’in takımı kötü bir ilk yarı geçirmiş ancak ligin ikinci yarısında oynadıkları 19 maçın 16’sını kazanıp, sadece 3 maçta da berabere kalarak şampiyon olmayı başarmışlardı. Arsene Wenger’in 200. maçına denk gelen Liverpool maçı ise bu değişimin başladığı maç olacaktı.
Arsenal’a yenilmezler lakabını kazandıran, birçok insanın Arsenal hayranlığının başlamasına sebep olan o sezon; 2003-2004. Hala da Premier Lig deyince, birçoklarının aklına 2003-2004 Arsenal kadrosu gelir dersek yanılmış olmayız. Onlara yenilmezler denmesinin sebebi ise Arsene Wenger’in takımının bu sezonu hiç mağlubiyet almadan ikinci sıradaki Chelsea’nin 11 puan önünde şampiyon olarak tamamlamış olmasıydı. İşte şampiyonluğu garantiledikleri o maç:
Arsene Wenger’in Arsenal’ı son dokuz sezonun altısında ligi dördüncü sırada tamamlamıştı. 2014-2015 sezonu öncesinde Alexis Sanchez’in de takıma gelişiyle artık daha yukarıyı hedefleyen bir takım vardı. Fakat sezon sonunda elde ettikleri 3.sıra, geçmiş yıllara göre daha iyi olsa da, Arsenal taraftarlarını mutlu etmeye yetmemişti. O sezonun ikinci yarısında oynadıkları ve 5-0 kazandıkları Aston Villa maçı ligdeki durumları açısından pek bir önem taşımasa da Wenger’in Premier Lig’de çıktığı 700. maç olma özelliğini taşıyordu.
Premier Lig’in 20. hafta maçında Arsenal, Crystal Palace deplasmanına çıktı. Bu maç aynı zamanda Arsene Wenger’in, Sir Alex Ferguson’un elinde tuttuğu 810 Premier Lig maçı rekorunu da egale etmesi anlamına geliyordu.
