Play-off yarışının kızışmaya başlaması yetmezmiş gibi saha içinde ve dışında olanlarla dolu dolu bir haftayı geride bıraktık; öyle ki yazıya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Saha içi şiddet, Sabri Bey enflasyonu, kovulanlar, sözleşmesi yenilenenler, “çok iyi” maç sayısının artması… Sene başından beri sezondan yakınıyorum bildiğiniz üzere fakat malum deyiş gene haklı çıktı: NFL esas olarak Şükran Günü’nde başlıyor cidden.
Geçen haftaki yazımda “Giants baş antrenörü Ben McAdoo’nun sanırım yüklü bir tazminat maddesi var ve kovulmak için elinden geleni yapıyor” demiştim, nihayet bu hafta kendisiyle yollar ayrıldı. NFL’de her koçun maaş bilgisine ulaşmak mümkün değil fakat şu makaleye göre sözleşmesi uyarınca 4 sene boyunca her koşulda maaşı tıkır tıkır hesabına yatacak. Ne diyelim, kendisini hiç yoktan Eli Manning’in maç kaçırmama serisini bozmasıyla, berbat saç bıyık tercihleriyle, hücum gurusu olarak adlandırılmasına rağmen Giants’ı çalıştırdığı 28 maçta ortalama 18.2 sayı yapabilmeleriyle, oyuncu ilişkilerinde sıfır yeteneğiyle hatırlayacağız. Hatta düşününce kendisini hatırlamaya bile gerek yok aslında şimdilik.
Bu hafta tek işinden olan McAdoo değildi. Cleveland Browns’ın Futbol Faaliyetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sashi Brown da koltuğuyla vedalaştı. Son iki draft’te epey iyi oyuncular seçme şansını ters tepip, mesela oyun kurucu (QB) mevkii için Dak Prescott’ı, Carson Wentz’i ve Deshaun Watson’ı es geçip Cody Kessler’ı ve Deshone Kizer’ı beğenince kulüpteki ömrü kısa oluyor tabii insanın. Öte yandan bir süredir düzenli oynadıkça gelişme emareleri gösteren Kizer’ın özgüvenini haftalarca itinayla “bin miç kizinicim imi” diyerek zımparalamış olan ve netice itibariyle 12’de 0 çeken başantrenör Hue Jackson’ın hâlâ kovulmamış olması epey enteresan.
Biraz da koltuğunu sağlamlaştırmış olanlardan bahsedelim. Müdür Roger Goodell 2024’e kadar NFL’in başında. Daha önceden rivayet olunduğu gibi senelik maaşı 50 milyon dolar olmamış da 40’ta kalmış deniyor. Çok üzücü. Sözü şu an boşta olan savunma oyuncusu Jared Odrick’e bırakalım: “Bütün şimşekleri üzerine çekmek suretiyle takım sahiplerinin yüzü eskimesin diye 40 milyon dolar falan alıyor senede değil mi? Akıllıca bir iş mi? Herhâlde yani.”
Diğer gündemi toparladığımıza göre sahada oynanan oyundan bahsetmeye başlayabiliriz artık. Sıkı tutunun, kış Flacco’su yaklaşıyor… Geçen sene ilk 3 ayda 11 touchdown, 10 pas kaptırma yaptıktan sonra Aralık ayında 9 touchdown, 4 pas kaptırma görmüştü Flacco. Geçen hafta takımı 44 sayıya ulaşırken kendisi de bu seneki en iyi net touchdown-pas kaptırma rakamına ulaştı +2 ile. Ravens defansı zaten yeterince ürkütücü, eğer hücumları da bu toparlanmayı sürdürürse play-off’lar için epey sürpriz bir takım olabilir Baltimore temsilcisi.
Bir diğer sürpriz adayı ise Jacksonville Jaguars. Blake Bortles geçen hafta Indianapolis Colts savunması ile imtihan olundu ve sorular pek zor değildi kabul, ama 4 yıllık kariyerinin en yüksek 3. pas isabet yüzdesine ulaştı %74.29’la! Eğer Jaguars pas oyununda bir tık üste çıkarsa, bu ölümcül pas savunmasıyla konferans yarı finali görmesi hiç de düşük ihtimal olmaz. Onun haricinde AFC’de 6 ve 5 galibiyete sahip tam 7 takım var ve de hangisinin play-off’lara kalan 6. takım olacağı sorusu son haftaya kadar cevaplanmayacak gibi. Bundan farklı olarak NFC Konferansı’nda ilk 7 takım az çok şekillenmiş hâlde ve şu an play-off’lara katılamayacak olan takım Atlanta Falcons olacak gibi duruyor ama Seattle Seahawks’ın Russell Wilson’ın sihirbazlığıyla yürüyen hücumu (bu sene kazandıkları yardaların tam %85.7’sinde Wilson’ın imzası var ya pasları, ya koşularıyla!) ve de Carolina Panthers’ın dengesiz performansları işleri her an karıştırabilir oralarda.
Bu bölümü bir kınamayla noktalayayım. Rob Gronkowski’nin, Bills oyuncusu Tre’Davious White’ın beyin sarsıntısı geçirmesine sebep olan şu Amerikan güreşi temaşasından fırlama manasız sertliği haftanın en kınanası hareketi olmaya adaydı ki sonra bir Steelers – Bengals maçı yaşadık. Ryan Shazier’ın (neyse ki omurga ameliyatından sonra sezonu ve belki de futbol hayatını noktalamış olsa da hayatına eskisi gibi devam edebilecek, tekrar geçmiş olsun) ve Joe Mixon’ın son derece talihsiz şekilde sakatlanmalarından sonra işler çığrından çıktı; önce JuJu Smith-Schuster İsmail Güldüren’e, sonra da cevaben George Iloka Antonio Brown’a insaniyet sınırlarını zorlayan fauller yaptılar. Tamam, futbol tabiatı gereği sert bir spor ama bu ne yahu?
HAFTANIN EN GÜZEL HAREKETLERİ
Üstteki paragraftan sonra ağzımızı tekrar tatlandıralım.
Pas atışları/tutuşları: Dez Bryant, ona nispet yapan Josh Doctson, Marvin Jones, J.J. Nelson, Evan Engram, Carson Wentz, Russell Wilson (bu nasıl bir saha görüşü ve doğaçlama yeteneği yahu), DeAndre Hopkins
KAZANAN: Jermaine Kearse, zira bir değil iki inanılmaz iş yaptı sahada.
Koşular: Ryan Switzer, içine Marshawn Lynch kaçan Alex Smith, Dion Lewis (bir, iki), Latavius Murray, Derrick Henry (yarım, bir buçuk), Alvin Kamara’nın yaptığı her şey, Mark Ingram, Mike Davis, Le’veon Bell
KAZANAN: Tarik Cohen. Bilgisayar oyununda bug bulmuş gibi geri geri kesinlikle yapılmaması gereken bir koşudan touchdown çıkarmak inanılmaz bir iş, insan izlemeye doyamıyor.
Savunma: Demarcus Lawrence, Eric Weddle, Takk McKinley (Case Keenum’u yere çalmakla kalmayıp kündeyle 3 puan alıyor), Shane Smith (ne zamandır futbol izliyorum, sanırım şahit olduğum ilk, en azından göze en kolay gözüken degaj yere çalması buydu)
KAZANAN: Kyle Fuller. Rakibin rahat tutacağı pasa dengesizce müdahil ol, üzerine topu ellerinden çekip al, yetmezmiş gibi yere de değdirme ve böylece pas kapma olsun. Vauv.
https://www.youtube.com/watch?v=xSwlN5IkIQE
HAFTANIN SABRİ BEYLERİ
Sevgili Steven Nelson ve Marcus Peters. Zaten takım arkadaşısınız, birbirinizi hep görüyorsunuz, maçın tam ortasında hasret gidermenin ne anlamı var yahu? Sonra sarılırsınız. Ayrıca Peters kardeşim, tamam gerilmiş olabilirsin ama hakemin bayrağını tribünlere atmak nedir? Ayrıca çoraplarına n’aptın? Koçunun sana sadece 1 maç ceza verdiğine dua et.
Sevgili Matt Paradis. Topun üzerinde böcek mi gördün arkadaşım da panikle fırlattın bu nasıl başlama pası? Selefin Manny Ramirez’e mi özendin yoksa?
Sevgili Isaiah McKenzie. Degaj kontrasında kendi gol bölgene niye girmeye çalışıyorsun arkadaşım? Daha birkaç hafta önce Travis Benjamin ile dalga geçti bütün lig, sen n’apıyordun o sırada tatilde miydin?
Sevgili Jeff Allen. Eski başkanın George W. Bush’un bir sözü vardır bilirsin: “Beni bir kere kandırırsan senin ayıbın, beni iki defa kandırırsan kanmam ki!” Üst üste tam üç defa harfiyen aynı cezayı yemek ne yahu?
Sevgili Deshone Kizer. Tamam, çaylaksın, öğreniyorsun, kabul. Ama bak, ligin tehlikeli bölgede en çok top kaybı yapan oyun kurucususun. N’apıyorsun kardeş burada, dans rutini mi, ısınma koşusu mu, Simone Zaza penaltısı mı ne bu?
Sevgili Jared Goff ve Blaine Gabbert. Birbirinize öykünün tabii, güzel şey bu, insan öyle gelişme gösterir de peşi sıra aynı top kaybını yapmak kıskançlığı pek faydalı bir şey değil.
Sevgili isimsiz Buffalo Bills taraftarı. Tamam, NFL’in en “seni çöpe atacağım poşete yazık” taraftar kitlesine sahip olabilirsiniz de sahaya, eee, cinsel obje atmak nedir yahu? Geçen sene de yaptınız, tamam güldük eğlendik bitti o yeter.
HAFTANIN TAHMİNLERİ
Haftaya mükemmel bir başlangıç yaptım, zira epi topu 280 karakterlik tweet içinde New Orleans Saints’in oynadığı rakibi karıştırmayı başarmışım. İşin doğrusu şu; ben hep Arizona ile oynuyorlar sanıyordum, o yüzden Atlanta yazmama rağmen beynim uyandırmamış beni. Müsaadenizle bu bende derin yaralar bırakan maçı sıralama dışı bırakıyorum, haftaya değerlendiririm o takımları.
Tampa Bay Buccaneers – Detroit Lions: Bu maçın analizine başlamadan önce şunu belirtmek lâzım: Lions oyun kurucusu Matthew Stafford elinden sakatlandı ve de bu hafta oynayıp oynamayacağı şüpheli. O yüzden Vegas bahis oranları ben bu satırları kaleme alırken henüz açıklanmamış durumda. Ama Stafford’ın muhtemel yokluğu ipleri tamamen Buccaneers’in eline veriyor mu? Bence hayır. Buccaneers oyun kurucusu Jameis Winston’ın geçen haftaki 270 yarda ve 2 touchdown’luk performansı aldatıcı olmasın, kendisinin sahadaki “evet iyi paslar veriyorum ama her an saçma bir hata yapacağım” sinerjisi sürmekte, ki tam 7 defa yere çalındı Green Bay Packers savunma ön yedilisi tarafından. Tabii ki bunda suç sadece Winston’ın değil ama bu sene vasat üstü bir performans sergilemiş Buccaneers hücum koruma hattının altında 7 defa yere çalınınca bir şeyler ters gidiyor anlamına gelir bu. Tabii geçen hafta Lions’ın hücum koruma hattının da Tampa Bay’i kıskandıracak bir performans sergilemediğini belirtmek lâzım zira Stafford da 3 defa yere çalındı. Fakat Detroit ekibinin bütün seneki form grafiği bu zaten; iyi savunmalar karşısında bocalıyorlar ve kazanamıyorlar (Panthers, Saints, Vikings, Ravens…), daha zayıf takımları ise alt etmeyi başarıyorlar. Onlar için bir diğer iyi haberse buldukları yeni koşucu Tion Green’in 11 denemede 51 yarda gidebilmiş olması. Bu alanda biraz inovasyona ihtiyaçları vardı. Yedek QB Jake Rudock’un geçen hafta 5 pas denemesinde 3 isabete rağmen bir tane pas kaptırma gerçekleştirmiş olması iyi haber değil ama Buccaneers defansı nere, Ravens defansı nere? O yüzden Detroit her halükârda azıcık daha avantajlı takım. (%51 Lions kazanır)
NOT: Handikap Detroit (-1) olarak açıklandı, ben bu notu düşene kadar Detroit (-3) oldu bile. Benim tercihim de o.
Buffalo Bills – Indianapolis Colts: Bu maçta da Bills QB’si Tyrod Taylor yüzünden henüz oranlar açıklanmış değil. Bir üstteki müsabakanın aksine oyun kurucunun varlığı ve yokluğu çok şeyi değiştirecektir bu maçta, zira Bills yedek QB’si Nathan Peterman iki hafta önce sansasyonel bir şekilde kaptığı formayı bir devreye tam 5 pas kaptırma sığdırarak aynen iade etmişti. Kendisi Taylor sakatlandıktan sonra New England Patriots karşısında bir çeyrek oynayıp %40’lık bir pas isabeti yakaladı (0 pas kaptırma!) ama bunlar pek de olumlu sinyaller değil. Özetle Taylor oynarsa Bills alır ama oynamazsa vasat ve vasat altı takımlara karşı performansı hiç fena olmayan Indiana temsilcisinden sürpriz bir galibiyet gelebilir.
NOT: Nathan Peterman’ın oynayacağı açıklanınca Bills sadece 3 sayıyla favori oldu, şu noktada tercihim Colts (+3) zira her ne kadar Bills savunmasının Patriots karşısındaki performansı etkileyici olsa da Peterman’ın kompetan bir oyun kurucu olduğuna ikna olmuş değilim.
Cincinnati Bengals – Chicago Bears (+6.5): Handikapın bu kadar yüksek olması açıkçası beni şaşırttı. Tamam, Chicago 5 hafta üst üste kaybetmiş olabilir ama Washington Redskins’den sonra ligdeki en zor fikstürü oynamış olmalarına rağmen sadece bu süreçte sadece Philadelphia Eagles’dan ciddi bir fark yediler. Öte yandan Cincinnati’nin galibiyetleri 2x Cleveland, Indianapolis, Buffalo ve Denver temsilcileri karşısında, yani öyle ahım şahım bir sicilleri yok. Bears tehlikeli bölgeye girdiğinde ligin en verimli takımlarından birisi, ve de Bengals’ın Steelers karşısında en önemli savunmacılarını (Dre Kirkpatrick, Vontaze Burfict, Adam Jones) ve de koşucusunu sakatlığa kurban verdiğini düşününce çok yakın skorlu bir maç olma ihtimali ağır basıyor. Bears’in hücum sıkıntıları tamam ama savunma açısından yabana atılır bir takım kesinlikle değiller. (%53 Bengals kazanır)
Kansas City Chiefs – Oakland Raiders (+4): İki hayal kırıklığı yaratan takım, tartışmasız ligin en kötü grubunun (AFC Batı) liderliği için hayati öneme sahip bir müsabakaya çıkıyorlar. İki takımın bu sezonki ilk maçını bitmek bilmeyen bir son akından sonra Oakland temsilcisi kazanmıştı. Tabii o zamanlar Kansas City ligi kasıp kavuruyordu, Oakland ise hızlı bir başlangıçtan sonra azıcık sendeliyor gibiydi. Köprünün altından çok sular aktı ve de şu an elimizde New York Jets’ten 38 sayı yemeyi başarmış ve de QB Josh McCown’u Aaron Rodgers’a döndürmüş bir Chiefs savunması var. Oakland savunması da beter hâlde ama en azından Broncos ve Giants gibi berbat savunmalardan sırasıyla 14 ve 17 sayı yediler. Bir şeyler düzeliyordur belki. Son tahlilde bu iki ekipten birinin diğerine fark atma ihtimali oldukça düşük. Chiefs üst üste 5. mağlubiyetini almaz belki ama 34-31 gibi bir skor münasip olur bu maça. Tabii Raiders için hem Amari Cooper, hem Cordarelle Patterson’ın forma giyememesi ciddi bir darbe olur hücum gücü adına ama tekrar edeyim, Jets 38 sayı attı bu ekibe, elbet birileri çıkar. (%51 Chiefs kazanır)
Carolina Panthers (+2.5) – Minnesota Vikings: Minnesota temsilcisinin ortaya koyduğu oyunu ziyadesiyle beğeniyorum, Keenum övgülerim de malum ama 8 maç üst üste galibiyetten sonra artık bir yenilginin vakti geldi sanırım onlar için. Şu an ligde Eagles ve Rams’den sonraki en komple takım Vikings muhtemelen, lâkin üst üste üçüncü deplasman maçı, son iki deplasmanda Detroit ve Atlanta temsilcileri karşısında alınan yakın skorlu galibiyetler, Panthers savunmasının gücü ve de Cam Newton’ın şapkadan tavşan çıkarma konusundaki maharetlerini düşününce sanki son ana kadar çekişmeli olacak ve de Carolina temsilcisinin son nefeste kazanacağı bir maç izleyeceğiz gibime geliyor. Panthers bu sene kendi konferansının güçlü takımlarından Saints’e 2 defa, Eagles’a 1 defa mağlup oldu, NFC’e iddialı olduklarını kanıtlamak için ve play-off’a kalma umutlarını baltalamamak için bu maçı muhakkak kazanmak zorundalar. (%51 Panthers kazanır)
Cleveland Browns (+3) – Green Bay Packers: Browns’un bu seneyi galibiyetsiz tamamlaması çok istisnai bir durum olur. Buna rağmen önlerinde ligin en zor 6. fikstürü var, play-off mücadelesi veren Ravens’i yenmeleri mümkün değil, Steelers’ın son haftada Patriots ile play-off ev sahipliği mücadelesi veriyor olma ihtimali hiç az değil, bu durumda geriye Bears ve Packers kalıyor. Browns için iyi haberler neler? Öncelikle alkol sorunlarından ötürü 2 sene forma giyememiş dış açık (WR) Josh Gordon, ligin en iyi pas savunmalarından biri olan Los Angeles Chargers’a karşı epey iyi döndü sahalara 4/11 pas yakalama ve 85 yarda ile. Kizer pasları Temel Reis kollarına sahipmişçesine atmayı bıraktı ve de takım arkadaşlarıyla bir sinerji yakalamaya başladı (iç açık (TE) David Njoku bağlantısı örneğin).
Savunmaları, özellikle koşu oyununda gittikçe iyileşmeye devam ediyor, Chargers’a sadece 94 koşu yardası verdiler. Packers geçen hafta Tampa Bay karşısında etkileyici bir oyunla galibiyeti aldı ama Tampa Bay’in berbat pas savunmasına karşı Packers QB’si Brett Hundley 13/22 pas isabeti, 84 yarda, 1 pas kaptırma ve 2 yere çalınma gibi bir istatistikle oynadı, derin paslarda yaşadığı sıkıntılar ekseriyetle sürüyor, “abisi” Aaron Rodgers ile aynı hücum setlerini oynamaya çabası her zaman başarılı olmuyor vs. Ty Montgomery’nin yokluğunda koşucu Jamaal Williams epey önemliydi geçen haftaki Packers galibiyetinde (113 koşu, 10 pas yardası) fakat aynı performansı bu hafta sergileyebilir mi o da meçhul. Geçen hafta Browns’un gelişme sürecine güvenmeyi bırakmıştım, hemen cezamı kestiler, bu hafta boş ümitlerimi beslemeye devam ediyorum kaldığım yerden. (%52 Packers kazanır)
Houston Texans – San Francisco 49ers (+3): 49ers geçen hafta tehlikeli bölge savunmasında ligin en iyi takımlarından olan Bears’e karşı tam 5 saha golüyle 15-14’lük bir galibiyet almıştı. Bu hafta genel anlamda çok benzer bir savunma hüviyetine sahip Houston temsilcisine karşı oynayacaklar, fakat Texans Bears’den farklı olarak tehlikeli bölge savunmasında lig 20.si. Nihayet forma şansı bulan Jimmy Garoppolo, geçen haftaki 26/37 pas isabeti, 293 yarda, 1 pas kaptırma ve 2 yere çalınmalık performansını tekrar ettiği takdirde touchdown sayısı en az 2 olacaktır 49ers’ın. Marquise Goodwin ve Trent Taylor, Garoppolo için efektif pas hedefleri olacaklar gibi duruyor zira onunla oynadıkları ilk maçlarında zaten iyi olan performanslarını misliyle arttırdılar. (Sırasıyla 99 ve 92 yarda ve %100 (14/14) pas isabeti!) Texans ise bildiğimiz gibi. 10-0 öne geçip 24-13 kaybettiler Titans’a karşı, DeAndre Hopkins imkânsız toplar tutmaya devam ediyor ama nihayetinde oyun kurucuları Tom Savage. Geçen maç tam 28 dakika yere çalınmamayı başardıktan sonra devre biterken 1 dakikaya 2 yere çalınma sığdırabildi. (%51 49ers kazanır)
New York Giants – Dallas Cowboys (-3.5): Normalde öğleden sonra zaman diliminde olan maç, iki takımın da bu sezon bekleneni verememesi üzerine erken maçların yanına atıldı. Bu bile her şeyi özetliyor aslında. Handikap bu kadar düşükken, cehennem azabı gibi bir sezon yaşayan New York ekibini seçmek için deli olmak lâzım. Tabii en son buna benzer bir şeyler dediğimde net favori Denver Broncos’u 23-10 yenmişlerdi ama o zamanlar Denver için sonun başladığının farkında değildik tabii. Gene de bu maç için ciddi uyarı işaretleri var: Eli Manning’in, rekor denemesinin hiç edilmesinin üzerine oynayacağı ilk maç olması ve takımın muhtemelen nefret ettiği başantrenörün nihayet sepetlenmiş olması sene başından beri görmediğimiz bir Giants görmemize sebep olabilir.
Öte yandan geçen hafta Marshawn Lynch’e 50 yardalık koşu touchdown’ı veren ve gençliğini yeniden yaşamasını sağlayan, sene başından beri Sabri Bey kürsüsünü mütemadiyen ziyaret eden Giants’ı da görebiliriz. Cowboys’un sıkıntılı dönemleri devam ediyor olsaydı daha da temkinli olurdum aslında lâkin Redskins karşısında aldıkları net galibiyet, savunmalarının çok sıkı bir maç çıkarması ve de harika bir bam bam bam (blitz) savunma planını sahaya koymuş olmaları, bu maç savunmalarının bel kemiği Sean Lee’nin geri dönüyor oluşu, yedek koşucuları Alfred Morris’in, cezalı Ezekiel Elliott’ı mümkün mertebe ikame edecek bir seviyeye yaklaşıyor olması hep olumlu sinyaller. Az da olsa play-off şansları da sürüyor, o yüzden maçı ciddiye de alacaklardır. (%58 Cowboys kazanır)
Los Angeles Chargers (-6) – Washington Redskins: İki takımın da bariz eksiklikleri var. Los Angeles temsilcisi iki haftadır hücum anlamında çok iyi işler yapsa da tehlikeli bölgeye gelince eli ayağına dolanıyor ve skor üretemiyor. Bunun en büyük sebeplerinden birisi ligin en kötü koşu hücumuna sahip olmaları. Fena olmayan bir koşu savunmasına sahip Redskins’e karşı benzer sıkıntıları çekmeleri gayet imkân ve ihtimal dahilinde. Washington temsilcisinin sıkıntısıysa hücum koruma hattında. İlk 6 maçta 12 touchdown, 3 pas kaptırma ve 12 yere çalınma ile oynamış olan QB Kirk Cousins, sonraki 6 maçta 9 touchdown, 5 pas kaptırma ve 23 yere çalınma görmüş durumda. Zaten fikstür şanssızlığı yaşayan Redskins’e kötü haber ise Chargers’ın savunma ön yedilisinin Redskins’in koruma hattını çatır çatır yeme ihtimalinin epey yüksek olması. Zaten play-off iddiasını da pratikte yitirmiş Washington temsilcisinin bu maçta üstün bir performans sergileme ihtimali epey düşük. Öte yandan geçen hafta Cowboys karşısında maça üst üste basit hatalarla ve top kayıplarıyla başlamasalardı o 24 farklı mağlubiyet yerine daha iyi bir skor alabilirlerdi. Son tahlilde koşu hücumları vasat, pas oyununda çok talihsiz bir eşleşmeye karşılar ve rakiplerinin maçı ciddiye alma katsayısı misliyle fazla. Bir touchdown’luk fark yememeleri için pek bir sebep yok. Fakat bu haftanın her iki tercihe de en rahat şekilde ikna olacağım maçı şüphesiz bu. (%59 Chargers kazanır)
Jacksonville Jaguars – Seattle Seahawks (+2.5): Gerçekten muhteşem bir maç olma ihtimali epey fazla, zira ligin en iyi savunma ön yedililerinden ikisine sahip takımlar karşı karşıya gelecek. Seahawks için en mükemmel haber, sene ortasında takas ile kadrolarına kattıkları dış korumacı (T) Duane Brown’ın sakatlığına rağmen oynayacak olması. Rakip oyun kurucuyu yere çalma konusunda bambaşka bir seviyeye çıkmış Jaguars’a karşı Russell Wilson’ın kabuslar görmesine engel olacaktır bu. Jaguars için en önemli potansiyel eksiklik dış açık savunmacısı Jalen Ramsey’nin durumu, kendisinin henüz oynayıp oynamayacağı belli değil. Benzer güçteki takımlara karşı aldıkları sonuçlar bile gayet denk olan bu iki takımın mücadelesinde ibreyi oyun kurucusu daha güçlü olan takımdan yana döndürmeyi yeğliyorum, bu isim de her ne kadar giriş bölümünde yükselen performansını övmüş olsam da Bortles değil. (%51 Seahawks kazanır)
Denver Broncos – New York Jets (-1): Denver temsilcisi geçen hafta Dolphins’den 26 sayı gibi trajik bir fark yemiş olsa da bunun müsebbibi savunmaları değildi. Hatta 2 pas çalma, 1 top düşürtme, 2 yere çalma gibi her kategoride pozitif istatistiğe ulaştılar. Tabii rakip nihayetinde Dolphins olduğu için bunlara ne kadar önem atfedilir orası meçhul fakat o alanda pek sıkıntıları yok. Sorun hücumlarının dengesizliğinde. 2011 yılından bu yana bir maçta iki tane savunma sayısı (safety) veren ilk takım oldular.
Trevor Siemian iki hafta önceki en azından idare eder performansını 3 pas kaptırma ve 3 yere çalınma ile izledi. Denver ekibinin sorunu şu, bir takım savunmasıyla 3 çeyrekten fazla maça tutunamıyor, yani 1 çeyrek için de olsa hücumun rakibe denk olması gerekiyor, nitekim Dolphins koşucusu Kenyan Drake 3. çeyreğin sonlarından 42 yardalık touchdown’a giderken savunmanın pili bitmiş durumdaydı. Jets, iyi savunması olan rakiplere karşı gayet yeterli performans sergilemiş bir takım hüviyetinde. Panthers’a 27, Jaguars’a 23 atabilmişlerdi. Broncos karşısında bir şekilde 20 sayıyı tuttururlarsa rakiplerinin onlara cevap verebilme ihtimali çok düşük, ki 51 sayı yedikten sonra formalite dakikalarında sayı aldıkları Eagles maçını saymazsak 2. haftadan beri bu barajı aşamadılar. (%53 Jets kazanır)
Arizona Cardinals (+3) – Tennessee Titans: Siciline en anlam veremediğim takım Titans bu sene. DVOA’ya göre 20. en güçlü kulüp olan, savunmasıyla, hücumuyla, özel timleriyle vasatın ötesinde bir intiba bırakamayan, oyun kurucusu Marcus Mariota 11 maçta 10 touchdown, 12 pas kaptırma istatistiği tutturmuş ve 300 pas yardasını aştığı son maçta Steelers’a karşı tam 4 pas kaptırmış, yıldız koşucusu –olması beklenen- DeMarco Murray ortalama 49 yarda ile oynamış bir takım nasıl olur da 12 maçta 8 galibiyet almış olabilir? Ligin en kolay 5. fikstürüne denk gelmiş olmaları büyük bir şans tabii ama bu da açıklamıyor tam olarak. Koşucuları Derrick Henry fena oynamıyor ama sadece öyle de kazanılmaz maçlar. Bilemiyorum Altan… Rakipleri Cardinals geçen hafta Rams’e 32-16 yenilse de savunmada birkaç güzel oyun sergiledi, yedeğin yedeği oyun kurucuları en az 1 çeyrek boyunca tamamen saçmalasa da –ki normalde bunu maç sonuna bırakıyordu ama geçen hafta daha ilk çeyrekten aradan çıkardı uzun bir süre başarılı bir ilk hak (first down) göremeyerek- yeterince kompetan performansına devam etti. Titans’ın hak ettiği yere geleceğini düşünüyorum artık. (%52 Cardinals kazanır)
Los Angeles Rams – Philadelphia Eagles (+1): Haftanın en iyi maçı herhâlde. NFC Konferansı’nın play-off ev sahibinin kim olduğunu belirleme yolunda muazzam bir öneme sahip bu müsabakayı kimin kazanacağını kestirmek çok güç doğal olarak. Sakatlıklar açısından iki takım da genele kıyasla gayet talihli bir sezon geçiriyor. DVOA’ya göre ilk iki sırayı paylaşıyorlar. Eagles’ın koşu hücumu Rams’in bir tık üzerinde, fakat geçen hafta Seahawks’a karşı bütün o koşucu çeşitliliğine rağmen 100 yardayı göremedi Philly temsilcisi. Bu hafta en büyük avantajları da bu olacak, zira Rams’in koşu savunması lig 21.si DVOA sıralamasında.
Yük çoğunlukla Jared Goff’ın omzuna binecek takımını taşıması için. Goff, geçen hafta Wilson’ın yaptığını yapabilir mi? Karakteri icabı sahaya böyle ekstra şeyler koyan bir oyun kurucu değil kendisi, ancak bekleneni yerine getirme konusunda uzman. Geçen hafta Eagles hücumunu ilk üç çeyrekte sadece üç sayıda tutan Seahawks’ın savunma planı koşu yollarını tıkama, bam bam bamla Wentz’e uzun pas atma imkânı tanımama ve böylece dış açık savunmacısı mevkiindeki zaaflarından yararlandırmama üzerine kuruluydu. Rams’in koşu savunması Seahawks düzeyinde değil yukarıda da bahsettiğim gibi. Eagles savunması Gurley’yi yavaşlattığı takdirde (ki bunu başaran Seahawks ve Vikings sahadan galibiyetle ayrılmayı bilmişti) maçı kazanma şansını ciddi arttıracaktır. O yüzden ibre milimetrik bir şekilde onlardan yana. (%51 Eagles kazanır)
Pittsburgh Steelers – Baltimore Ravens (+4.5): Ben Pittsburgh ekibini anlamaya çalışmaktan yoruldum açıkçası. Takımda mental bir sorun mu var da rakiplerini ciddiye alamıyorlar, hafta içi antrenmanları yetersiz de maçı maç esnasında mı anlıyorlar, cidden bir fikrim yok aldıkları skorlara dair. Sadece şuna inanıyorum: Bu kadar uzun süre mağlubiyetlerle flörtleşen bir takım 8 maç üst üste kazanmamalı karma gereği. Shazier’in sezonu kapatması, bir diğer hat destekçisi Tyler Matakevich’in de bu hafta oynamayacak olması, Smith-Schuster’ın cezası gibi gelişmeler de Steelers’ın gücünü törpüleyecektir. Belki maçı kazanırlar (ki iki takımın ilk karşılaşmasında sahadan 26-9 üstün ayrılmışlardı) fakat eğer Flacco’nun zamanı geldiyse ve Ravens cidden gene her zaman yaptıkları gibi doğru vakitte form tutmaya başlamışsa işleri hiç kolay olmayacaktır. (%51 Ravens kazanır)
Miami Dolphins – New England Patriots (-11): Yani daha iki hafta önce şu maçın analizini yapmıştım, neden gene bunu yazıyorum acaba, Matrix’te ters giden bir şeyler mi var?!? New England ekibi bildiğimiz gibi, eğer sezona çalkantılı başlarlarsa toparladıktan sonra bir daha dönüp arkalarına bakmıyorlar, başlarına gelen tüm aksiliklere de isimsiz elemanlarla bir çare buluyorlar. Geçen hafta da Bills’in antrenman kadrosundan buldukları Eric Lee nam defans oyuncusu kırk yıllık NFL oyuncusuymuş gibi üstün bir performans sergiledi. Evet, bu hafta oynayıp oynamayacağı belli olmayan çok oyuncuları var ama Bill Belichick’in talebelerine ne gam? Şu listeden birilerini oynatırlar, onlar da gene ağızları açık bırakır. (Key and Peele’ın en iyi skeçlerinden biri bu kesinlikle) Dolphins için tek iyi şey koşucu Kenyan Drake’in giderek artan performansı, Jay Ajayi’yi şimdilik aramıyorlar. Zaten bu sezonda kimi niye arasınlar, ligin en kötü ikinci takımı olmalarına rağmen 5 galibiyet almışlar yeter de artar o. (%85 Patriots kazanır)
Geçen haftanın handikaplı tahminleri: 6-10-0
Sezon toplamı: 85-99-5
Geçen haftanın kim kazanır tahminleri: 11-5