Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarLongines Uluslararası Yarış Festivali Sona Erdi

Hafta sonu, Sir Alex Ferguson'ın atı İstanbul'da yarıştı. Bu Veliefendi Hipodromu'nda iki gün süren Longines Uluslararası Yarış Festivali'nin heyecan verici sürprizlerinden sadece biriydi.

Ferguson futbol tarihinin en başarılı ve en saygı duyulan teknik adamlarından birisi. Manchester United’ın başında geçirdiği 27 senede 13 Premier Lig, iki Şampiyonlar Ligi ve sayısız başka kupa kazanan efsanenin bir de az bilinen yönü var: Atçılık konusundaki sevgisi ve bu alana yaptığı yatırımlar…

Ferguson’ın yetiştiricilik hayatındaki en özel safkan olma onuru 2002 yılında ‘Avrupa’da Yılın Atı’ seçilen Rock of Gibraltar’a ait. Koştuğu 13 grup yarışta sadece üç kez geçilen ve toplamda bir milyon sterlinin üstünde ikramiye kazanan unutulmaz safkan; Ferguson gibi rekabetçi bir karakter için dahi tekrar üstüne çıkılamayacak bir standart yaratmış olabilir.

Longines Uluslararası Yarış Festivali yaklaşırken Türk spor severleri en çok heyecanlandıran şeylerden birisi Ferguson’ın genç safkanlarından Chess Move’un İstanbul’da koşacak olmasıydı. Maalesef, hem teknik adamlık hem de yetiştiricilik kariyerleriyle herkesi büyüleyen İskoç efsanenin atı, festivaldeki yarışında sınıfta kaldı. Uluslararası Trakya Koşusu’nda piste çıkan iki yaşlı safkan, içinde Türk atlarının da bulunduğu yedi rakibinin gerisinde tamamladı yarışı.

Ben de mücadele öncesi padoka inerek Ferguson’ın atını yakından görmek istediğimi itiraf etmeliyim… Chess Move, orada dahi dikkat çekici bir karakter olmaktan uzak görünüyordu. Ama unutmamak gerekir ki Sir Alex sporcu yetiştirme konusunda bir deha ve Chess Move’u bir kez daha, ilerleyen yaşlarında koşarken görmeyi çok isterim.

Alex Ferguson ve Rock of Gibraltar. (Getty Images)

Günün heyecanla bekelenen yarışı Trakya Koşusu’nun yüzünü güldürdüğü futbol yıldızı ise bambaşkaydı. Evet, Queens Park Rangers ve Southampton formalarıyla Premier League’in golcü oyuncularından biri olan Charlie Austin’dan bahsediyorum… Ortağı olduğu Excel Racing’i temsil eden Another Batt’i izlemek için milli maç arasını da fırsat bilerek Veliefendi’ye gelen Austin, sempatik tavırlarıyla festivalin ilgi çeken isimlerinden biri oldu. Hatta kendisine yöneltilen, “Bir gün Türk takımlarında oynamak ister misin?” sorusuna da, “Asla ‘asla’ dememek lazım” cevabını vererek açık bir kapı bıraktı. Tabii, İstanbul’dan 115.000 euro’luk birincilik ödülüyle ayrıldığını da eklemek lazım!

Yine de festivalin en karlı ismi Austin değildi. İki günlük serüvenin en değerli yarışı olan Longines Uluslararası Topkapı Koşusu’nu kazanan Wonnemond, sahibi Stalla Frohnbach’a tam 270 bin euro’luk bir çek ve bolca prestij kazandırdı. Prestij demişken… Geçtiğimiz yıl ilki verilen Longines Zarafet Ödülü de Topkapı Koşusu’ndan hemen önce yapılan törenle sahibini buldu. Festivalin davetlilerinden Arzu Bekir Aracı, dünyanın birçok farklı yerinde Longines tarafından verilen ünlü ödülün, İstanbul’daki yeni sahibi olmayı başardı.

Longines markasının atçılık sporuyla olan dirsek teması ise 19. yüzyılın sonlarına dayanıyor. Dünyanın en önemli organizasyonlarının birçoğunda, sponsorluklarına görebileceğiniz İsviçreli üretici; iki yıldır Uluslararası Yarış Festivali’nin ‘Unvan Ortağı’, ‘Resmi Zaman Tutucusu’ ve ‘Resmi Saati’ olma görevini üstleniyor. Markanın uluslararası arenadaki tecrübesi ve bilinirliği; festivalin kısa geçmişine rağmen, birçok yabancı yetiştirici tarafından tercih edilmesini de sağladı.

Oldukça keyifli geçen ikinci günün kendi adıma en çok beklediğim etkinliği Uluslararası Malazgirt Koşusu’ydu. Üç ve üzeri yaşlı Arap atlarını karşı karşıya getiren mücadeleyi geçtiğimiz yıl yerli bir safkan, Gümbürgümbür kazanmıştı. Yerli Arap atçılığının, yurt dışından, özellikle de Fransa’dan gelen rakiplere karşı ne denli zorlandığı zaten bilinen bir gerçek. Gümbürgümbür’ün geçtiğimiz yıl kazandığı zafer bunun kırılabileceğini göstermişti. Ancak Engin Alagöz’ün sahibi olduğu yedi yaşlı safkanın bu yılki rakipleri, 2016’ya nazaran biraz daha zorluydu.

Hamdan Al Maktoum’un sahibi olduğu Handassa bir gün önce IFAHR Koşusu’nda üçleme yapmıştı. Maktoum’un Gümbürgümbür’e Malazgirt Koşusu’nda rakip olması için getirdiği safkan ise yurt dışı grup koşularda oldukça iyi işlere imza atan Muraaqib’di. Nitekim yarışın da galibi oldu… Ancak mağlubiyete rağmen, Selim Kaya’nın idare ettiği şampiyon safkanımız oldukça iyi iş çıkarttı ve birçoğu genetik açıdan kendisinden daha avantajlı olan rakipleri arasında dereceye girerek üçüncü oldu. Bu koşu, çok keyifli geçen iki günün, yani Longines Uluslararası Yarış Festivali’nin sonu anlamına geliyordu.

Veliefendi’den yavaş yavaş ayrılan at yarışı hayranlarının önümüzdeki yıl için en büyük temennisi de yerli atlarımızdan gelecek bir galibiyet izlemek. Geride kalan hafta sonunda şunu gördük ki bu uluslararası mücadeleleri kazanmak yerliler için zor, ama kesinlikle imkansız değil…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce