Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Diğer SporlarGelmiş Geçmiş En İyi: Adam Peaty

Adam Peaty, havuzda harikalar yaratmaya devam ediyor. Glasgow'da bir dünya rekoru daha kıran Britanyalı rekortmen birçokları için tarihin en iyi kurbağalamacısı...

*Bu yazı, Andy Bull tarafından the Guardian için kaleme alındı.


Siz daha işinize doğru yol alırken, Adam Peaty çoktan havuzda. Siz öğle yemeğinizi yerken, o spor salonunda. Siz işten çıkmaya hazırlanırken, o tekrar havuzda. Siz geceleri öylesine zaman geçirirken, o çoktan uykuya dalmış durumda.

Peaty her sabah altıda antrenman için kalkıyor; haftanın altı günü, günde iki saatlik üç set. Her akşam saat dokuzda da yatakta. “Açık yeşil suyla sürekli kucaklanmak zevkten ziyade doğal bir durumun sürüp gitmesi gibiydi.” John Cheever, ünlü kısa öyküsü Yüzücü’de böyle der. 22 yaşındaki Peaty, Pazar günleri dışında her gün 11 kilometre yüzüyor. Bu, kulvarda 1680 demek. Neden? Çünkü o da içten içe başka bir şeyde bu kadar iyi olmadığının farkında.

Ne olursa olsun, yaptıklarının yarısını bile başarabilmesi için gerçekten de çok iyi olması gerekiyor. Peaty, 100 metre kurbağalamada Avrupa, İngiliz Devletler Topluluğu, dünya ve Olimpiyat şampiyonu. 50 metrede de olabilirdi ama 50 metre olimpik bir disiplin değil. Bu sene Budapeşte’deki Dünya Şampiyonası’nda 100 ve 50 metreyi tekrar kazandı. Birinde kendi şampiyona rekorunu, diğerinde de kendi dünya rekorunu iki kez kırdı. 100 metreyi 1.32 saniye, 50 metreyi ise 53 salise farkla kazandı. Bunlar küçük farklar gibi gözükebilir ama ödülleri büyük. 50 metrede gümüş madalyanın sahibi Joao Gomes, tarihteki herkesten daha hızlı yüzdü, yine de Peaty’nin yakınında bile değildi. Peaty’nin bir rakibi yok, arkasında bıraktığı izler var.

Peaty ve diğerlerinin arasındaki farkı gösterecek bir benzetme yok. Futbol sahaları ya da iki katlı otobüslerle açıklanamaz. Ama Bolt üzerinden açıklamayı deneyebiliriz. Peaty, Rio Olimpiyat Oyunları’nda 100 metreyi 1.56 saniye farkla kazandı. İkinci bitiren Cameronvan der Burgh’dan %2.65 daha hızlıydı. Bolt 2009 Berlin’de 100 metrede dünya rekorunu kırdığında, gümüş madalyanın sahibi Tyson Gay’den %1.33 daha hızlıydı. Bolt, Peaty’nin kazandığı gibi bir farkla kazanmak için aradaki farkı iki katına çıkarmak zorundaydı.

Peaty şu ana kadar yaşamış herkesten daha hızlı. 100 metrede dünyanın en iyi 10 zamanına sahip. Peaty’nin disiplininde son İngiliz olimpiyat şampiyonu Adrian Moorhouse, onun yedi metre gerisinde yarışı bitirebilirdi. Ve kendisi 1990’a kadar dünya rekorunun sahibiydi. Tarihte kimse 100 metreyi 58 saniyenin altında yüzmeyi başaramadı. Peaty, ve koçu Mel Marshall, şimdiden nasıl 57 saniyenin altında yüzebileceğini düşünüyor. Buna “Proje 56” diyorlar. Bu psikolojik bir manevra: Peaty’ye Marshall tarafından hazırlanmış, yenmesi için verilen bir proje. “O bir aslan,” diye açıklıyor Marshall. “Avlanmak için eti onun önüne vermelisiniz.” Peaty’nin yarışabileceği tek kişi kendisi.

Marshall, Peaty’yi ilk kez 2009’da keşfetti, daha 14 yaşında Derby Yüzme Kulübü’ndeki havuzun en yavaş kulvarında serbest stili üstüne çalışırken. Peaty, babasının süper markette çalıştığı, annesinin bakım evi işlettiği Uttoxeter’de büyüdü. Annesi onun sudan nefret ettiğini; havuzu bırakın küvete girerken bile çığlıklar attığı hikâyeleri anlatmaya bayılıyor. İyi yüzücülerin olduğu bir kulüpte çalıştı, hepsi bu. Marshall onu ilk kez kurbağa yüzerken görene kadar. Onda özel bir şeyler olduğunu anlamıştı.

Peaty’nin ideal bir fiziği var. Büyük eller, geniş ayaklar, hiperaktif, hareketli diz kemiği ve bilekler. Ama yüzmede, doğuştan gelen yetenekleriniz yeterli değildir. Delicesine bir bağlılık gerektirir. İlk zamanlarda yaşıtlarının sahip olduklarından vazgeçmek istemedi. Bu Londra Olimpiyat Oyunları’nda değişti. Gece dışarı çıkmak için hazırlanıyordu, “Sarhoş olup, saçma sapan bir şeyler yapmak için” diye belirtiyor kendisi -oyunlarda ne olduğuna bakmak için telefonunu eline alana kadar. Ondan bir yaş büyük olan arkadaşı Craig Benson, şu an kendi yarışı olan 100 metrede yarı finale kalmıştı. Peaty kendisine sordu: “Ben hayatımla ilgili ne yapıyorum?”

O günden beri, Peaty basit bir kural ile yaşıyor. “İnsanlar fedakârlıklardan konuşuyor, kulübe ya da pub’a gitmeyi kaç kez geri çevirdiğimi soruyor. Bu bir fedakârlık değil. Bu bir seçim. Hayatında iki tür seçim yaparsın; biri seni daha hızlı yapar, biri yavaşlatır. Ben hızlı olanı seçtim.” Peaty, Marshall’da mükemmel mentor figürünü gördü. O sadece uluslararası yarışmaları kazanmayı bilmiyor, aynı zamanda kaybetmenin de nasıl bir şey olduğunu biliyordu. Marshall, 2004 yılında 200 metre serbestte dünyanın bir numarasıydı. Ama Atina’daki Olimpiyat Oyunları’nda üzerindeki baskı çok fazlaydı, yarı finali sonuncu bitirdi.

“Hayatında iki tür seçim yaparsın; biri seni daha hızlı yapar, biri yavaşlatır. Ben hızlı olanı seçtim.”

Marshall, Peaty ile çalışmaya başlamadan bir sene önce yüzmeyi bıraktı. Peaty hevesli bir öğrenci olduğu kadar, Marshall da azimli bir öğretmendi. Ne kadar Derby Yüzme Kulübü’nün baş antrenörü olsa da aslında tam zamanlı olarak Peaty ile de çalıştı. Yıllar boyunca Peaty’nin ailesi, onun okuldan önce havuza gönderdi. “Her gün sabah 4’te kalkıyor, 40 dakika Derby’ye araba sürüyor, 2 saat antrenmanın bitmesini bekliyordum ya da Tesco’ya gidiyordum, daha sonra onu geri götürüyordum.” Caroline Peaty böyle hatırlıyor o günleri. “Aynı şeyi akşamları da yapıyorduk.” Böylece Marshall işe taksi ile gitmeye başladı, Peaty’yi getirip götürme işini o yapmaya başladı.

Bu acımasız antrenman rejimini başlatan Marshall’dı. Egzersiz rutinleri o kadar yoğundu ki, internette çok popüler oldu. Videoda yaptığı hareketler hakkında Peaty şöyle diyor: “Böyle kaslarınız yoksa bunları evde denemeyin.”Peaty bir günde 8,000 kalori yiyor ama sadece %6 yağ oranına sahip.

Marshall aynı zamanda Peaty’nin tekniğini sadeleştirdi. “Bu kurbağa stili değil artık. Yeni bir tarzda yüzüyor, sanki kelebek ile kurbağanın bir başkalaşımı gibi” diyor Van der Burgh. Bazı rakipleri onun sırrını öğrenmek için denizaşırı yarışlarda onu videoya çekiyorlar. “Su altındayken o küçük aynaları kullanarak beni çektiklerini hissedebiliyorum” diye belirtiyor Peaty. Onun nasıl yüzdüğünü kopya edebilirler, ama onun kadar iyi olamazlar. İngiliz yüzücünün en büyük avantajlarından biri kardiyovasküler sisteminin inanılmaz kapasitesinden kaynaklanıyor. Peaty, olimpiyat finallerinde 46 kulaç attı, Van der Burgh ise 41.

Peaty’de bunu kullanacak zihniyet olmasa; fiziğinin, yeteneğinin, antrenmanlarının bir anlamı olmazdı. Marshall olimpiyat madalyasına sahip olmak için her şeye sahipti, kendine olan inancı dışında. “‘Bunu yapmalıyım’a odaklanmaktan ‘nasıl’ yapmam gerektiğini unuttum” diyerek açıklıyor bu durumu. “Oyunlara o yıl dünyanın en hızlısı olarak gittim, tabii ki nasıl yapacağımı biliyordum. Ama bunu unutmuştum.”

Peaty şu ana kadar hiç hata yapmadı. Rio’da onun hakkında bir hikâye vardı. Yarışından önceki gün tüm eşyalarını yolculuk esnasında kaybetmiş. Mayosu, bonesi, gözlükleri, onun için özenle ayarlanmış olan tüm gereksinimleri. Takım otobüsünün ortasında durmuş ve “Bu beni yenemeyecek, bunun beni yenmesine izin vermeyeceğim” diye bağırmış. O gün daha sonra ödünç yüzme takımı ile dünya rekorunu kırdı.

https://www.youtube.com/watch?v=p8mTU8IYQPA

Peaty, Mike Tyson’dan alıntı yapmayı seviyor. “O ringe doğru her adım atışımda kendime Tanrı olduğumu ve kimsenin beni yenemeyeceğini söylerim.” O bir artist, Attitude dergisi için soyunmaktan mutlu; bir vatansever, sol omzundaki kocaman aslan dövmesi ile yırtıcı bir mücadeleci, eğer yüzücü olmasa Kraliyet Donanması’nda görev almak istediğini söylüyor. Cheever,Yüzücü öyküsünde karakteri için “Onun, kendisini havuza savurmayanlar için nedeni açıklanamaz bir nefreti var. Kesinlikle orijinal biri, kendisi hakkında efsane olduğuna dair belirsiz ve gösterişsiz bir fikri var” der.

Peaty’nin kendisi hakkında hiçbir belirsizlik yok. O, gelmiş geçmiş en iyi kurbağalamacı.

Çeviri: İpek Sezer

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Sessizliği Kırmak

Sessizliği Kırmak

3 sene önce
Kazanmak

Kazanmak

4 sene önce
Dönemler Üstü

Dönemler Üstü

4 sene önce