O, 4-13 Ağustos tarihleri arasında Londra’da düzenlenecek 2017 Dünya Atletizm Şampiyonası’ndaki en büyük madalya umutlarımızdan biri. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda final koşan, Amsterdam’daki 2016 Avrupa Şampiyonası’nda ise gümüş madalya kazanan milli sprinter, gözünü artık Londra’ya dikti. 200 metrede kariyerinin üçüncü dünya şampiyonası finalini hedefleyen Guliyev’e son dönemdeki yüksek formunu, dönüşümünü ve şampiyonadan beklentilerini sorduk…
→Türkiye adına uluslararası müsabakalarda yarışmaya 2011’de de başlayabilirdim ancak IAAF’in kuralları sebebiyle üç sene ara vermek durumunda kaldım. Bu dönemde sadece ülke içindeki yarışlarda ve Grand Prix’lerde boy gösterebildim. Diamond Lig gibi üst düzey müsabakalardan davet almak için ya dünya şampiyonalarında final yapacaksınız ya da Avrupa şampiyonalarında madalyanız olacak. Ben buralara katılamıyordum ki…
→Tabii sakatlık şanssızlığı da yaşadım. 2014’te sağ ayak bileğimden ameliyat geçirdim. Altı ay dinlendikten sonra Zürih’teki şampiyonada ve Akdeniz Oyunları’nda yarışabildim. Akdeniz’de iki madalya kazandım, Avrupa şampiyonasında ise sadece final yapabildim. Neden? Çünkü ameliyat sonrası yeterli seviyede değildim.
→Son üç yıldır istediğim gibi çalışabiliyor, istediğim yarışlara katılabiliyorum. 2015’te, Beijing’deki Dünya Şampiyonası’nda final koştum. Derecelerim de kuvvetli bir şekilde ilerliyor. Ben normalde bu dereceleri 2012 veya 2013’te de gösterebilirdim ama şartlar işte… Olmadı. Artık önüme bakıyorum.
→100 metrede 10 saniyenin altına inebilmek aklımda hep vardı ancak sakatlık sonrasıvbu mesafede sorunlarım oldu. Özellikle de takozda sıkıntı yaşıyor, çıkış pozisyonu alırken sağ bileğimi istediğim gibi açamıyordum. Biliyorsunuz; 200’de kötü çıksanız da telafi şansınız vardır, 100 metrede ise çıkış her şeydir… Neyse ki bunlar geride kaldı ve bu yıl Bursa’da en iyi derecem olan 9.97’yi yaptım.
→Londra’daki 2017 Dünya Atletizm Şampiyonası öncesi bir karar vermem gerekti. Ben de yılın en iyi derecelerinden birini yaptığım 100 metreyi koşmamayı seçtim. Amacım, dahaiyi hazırlanmak ve 200 metrede madalya getirmek. Artık zamanı geldi, başarmam lazım. Şu ana kadar iki dünya şampiyonası, bir de olimpiyat finali yaptım. Umarım bu kez yarı finallerde şans yanımda olur ve finalde iyi bir kulvarda yarışabilirim. Usain Bolt’un kariyerinin son şampiyonasında 200 metreyi pas geçmesivde hem ben hem de rakiplerim için büyük şans. Eğer yeterli antrenmanı yapıp katılsa onu yine hiçbirimiz geçemezdik. Bolt olmayınca 200 metre yarışında bir favori seçmek zor. Madalyalar gayet ortada.
→Her sporcu tarihe ismini miras bırakmak ister. Bolt bunu fazlasıyla yaptı. Zaferler, rekorlar… Dolayısıyla veda ederken Londra’da tüm gözler onun üzerinde olacak. Rakibi var mı? Bence yok. Andre De Grasse son dönemde oldukça formda, hatta rüzgâr yardımıyla 9.69 yaptı ama işi çok zor. Bolt’u çok iyi tanıdığım için bunu rahatlıkla söylüyorum. Yıllardır her yarışını kazanan bir sporcudan bahsediyoruz… Son bireysel yarışında geçilmesi onu çok üzer. Bunu asla istemeyecek, ekstra motivasyonla yarışacaktır. Geçilecek durumda olsaydı zaten çevresindeki hocalar, sponsorları, kimse katılmasına izin vermezdi bence. Yüzde 99 eminim ki 100 metreyi Usain Bolt kazanacak. İkinci, üçüncü kim olur? Onu tahmin etmek zor işte…
