Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolÖncü

66 yıl önce bugün aramızdan ayrılan Ali Sami Yen, arkasında büyük bir miras bıraktı. Galatasaray’ın kuruluş döneminin en yakın tanıklarından olan Ruşen Eşref Ünaydın, öncü futbol adamını anlatıyor…

Gazeteci, siyasetçi ve diplomat Ruşen Eşref Ünaydın, cumhuriyet döneminin en önemli şahıslarından biriydi. Galatasaray Sultanisi’nde (Lisesi) gördüğü eğitim esnasında, hayatında önemli bir yer tutacak futbol ile tanışmış ve Ali Sami Bey önderliğinde kurulan Galatasaray Kulübü’nün temelinin atıldığı günlere de yakından tanıklık etmişti. Ruşen Eşref Ünaydın, bu dönemde yaşadıklarını, 1957 senesinde yayımlanan Galatasaray ve Futbol kitabı ile yeni nesillere aktaracak ve arkasında ülke spor tarihinin önemli eserlerinden birini bırakacaktı. Ünaydın, bu eserde Ali Sami Yen başlıklı bir bölüm de kaleme almıştı. İşte onun kaleminden ‘Reis’ Ali Sami Yen.

Ali Sami Yen

Imogene günü Ali Sami Yen neden oynamamıştı bilmiyorum. İstanbul’da değil miydi? Hasta mıydı? Hatırlamıyorum. Fakat henüz bacağı kırılmamıştı. O başka bir maçta oldu. Galatasaray’ın lige ilk girdiği yıl, on bir golle yenildiği Kadıköy’e karşı, 1907 sonlarında Papazın Bağı çayırında Kadıköy’ü üç golle yendiği maçta…

Ali Sami’yi omuzlarımızın üstünde taşıyarak kenara almıştık. Gözleri kapalıydı. Yüzü, ölü benzi kadar beyazdı. İçinin acısını dışarı vurur gibi buruşmuştu. Uçuklaşmış dudakları bir humma nöbetinde gibi titriyordu; ama bir zayıflık gibi görünmesin diye bembeyaz dişlerini sıkıyordu. Siyah saçları kıvır kıvır, geniş alnı pırıl pırıl ve gözleri zeka ile yanar, ince yapılı, uzunca boylu, esmer bir delikanlı olan Ali Sami’ye, acıya yenilmiş gibi görünmek istemeyen ‘Reis’ Ali Sami’ye Yen soyadı ne kadar da yakıştı…

Halfbek oynayan Ali Sami de rüzgâr gibi koşardı. Çeliminden hiç beklenmeyecek bir keskinlikle çabuk ve çevik oynayışı, antrenmanlarda Emin Bülend’in ayağından görünmez bir mıknatısla çeker gibi alışıyla aynı Emin Bülend’le olduğu gibi övünürdük. Nazik ve kâtip tavırlı, yaramaz bakışlı, çelebi reisimizdi Ali Sami…

ali sami yen
“Babasının dilde gösterdiği öncülüğü o da örgütlü Türk futbolu ve sporunda gösterdi. “

Kammus’ül A’lam, Türkçe Kamus ve Fransızca’dan Türkçe’ye Kammus’un yazarı, öz Türkçe savunucusu koca Şemsettin Sami’nin sözlüklere verdiği büyük emeğe benzer bir emeği de Ali Sami Yen Galatasaray Kulübü’ne verdi. Babasının dilde gösterdiği öncülüğü o da örgütlü Türk futbolu ve sporunda gösterdi. Sağlam kültürlü, sarsılmaz inançlı Galatasaraylı Ali Sami, ilk Türk futbol kulübünün ilk başkanı olduğu gibi, Atatürk’ün uygun görmesiyle ilk Türk spor federasyonu olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın ilk başkanı da oldu.

Esasen bütün oyuncularımız göğsümüzü kabartırdı. Neydi o koşarken rakip tanımayan Cevdet’in (Kalpakçıoğlu) karşı kaleye yıldırım gibi düşen atakları… O da neden bilmem, Imogene maçında yoktu. O da Ali Sami gibi daha sonraki maçlardan birinde sakatlandı. Omuz başından kolu çıktı. Ali Sami ile Cevdet’in sakatlanmasını, şansımızın kırılması gibi görmüştük. Çünkü kulübümüz o zamanlar bizler için bir nevi yurt, maçlar da bir harpti. Oyun becerisinden çok, inanç üstünlüğü ile başarı elde ediyorduk. Tıpkı yeni bir dinin ilk kuruluş devirlerinde görüldüğü gibi… Akınlarımızın üstünlüğünde Mohaç, rakibi sıkıştırmalarımızda Zigetvar, zorlu saldırışlardan yılmayışımızda Kanije ruhunu içimizde duyardık. Kadir bilmez, gençlikten ve hareketten ürken o yılgın istibdat günlerinde Galatasaraylı ilk futbolcuların ruhlarındaki zırh, bu sağlamlıktaydı…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce