1978’de Arjantin’de düzenlenen Dünya Kupası, modern futbol döneminde politikanın en çok gölgesinde kalan organizasyon olmuştu. Turnuva hakkındaki sohbetler birçok kez diktatör Jorge Rafael Videla ile başladı, onun uygulamaları, kaybolan ya da işkence gören insanlarla devam etti ve daha sonra futbola dönüldü. Yeşil sahada da tartışılan birçok olay vardı. Arjantin’in Peru karşısındaki 6-0’lık galibiyetinden sonra final oynamasında şikenin olduğuna ve turnuva boyunca Arjantin’in kollandığına inanan futbolseverlerin sayısında hala bir azalma yok.
Oysa ki İskoç Archie Gemmill’in Hollanda karşısındaki zarif slalomu, Perulu Teofilo Cubillas’ın İskoçya’ya attığı muhteşem frikik golü ya da Hollandalı Arie Haan ve Brezilyalı Nelinho’nun İtalyan kaleci Dino Zoff’u avladıkları uzun mesafeli şutlar, İtalyan Paolo Rossi’nin yükselişi ve listeye ekleyebileceğimiz, kupa tarihine geçen birçok futbol güzelliği vardı. Unutulmaz saha içi anlarından biri de finalden sonra yaşanmıştı. Arjantin, Hollanda’yı 3-1’le geçmiş ve tarihinde ilk kez mutlu sona ulaşmıştı. Savunmacı Alberto Tarantini, mutluluğunu kalecisi Ubaldo Fillol ile paylaşmak için yanına koştu ve ona sarıldı. İkilinin sevincine kısa süre sonra bir taraftar ortak olacaktı: Victor Dell’Aquila. Kahramanlarının yanına gitti ve vücudunu onların üstüne bıraktı. Kupa tarihinin en ikonik fotoğraflarından biri ortaya çıkmıştı. Çünkü Dell’Aquila, 12 yaşında ciddi bir kaza geçirmiş ve iki kolunu da kaybetmişti. Bu an, El Abrazo del Alma (Ruh Kucaklaşması) adını alacaktı…
Hayata futbol ile tutunduğunu söyleyen Dell’Aquia’nın yaşamında önemli bir yer tutan o final kutlaması, 36 yıl sonra 2014 Dünya Kupası vesilesiyle çekilen bir reklamda tekrar canlandırıldı. O göz yaşartan fotoğrafın üç kahramanı; Tarantini, Fillol ve Dell’Aquila, tekrar Dünya Kupası’na uzandı. Tutkusundan hiçbir şey kaybetmeyen futbolseverin mutluluğu, Dünya Kupası’nın futboldan çok öte manaları barındırdığını kanıtlıyor gibiydi…