Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Futbol3-3: Der Klassiker

Almanya'da sezonun maçı: Borussia Dortmund-Bayern Münih. Konunun uzmanlarına üç soru yönelttik.

Bayern Münih-Borussia Dortmund maçına dair hafta başında konuşulanlar heyecan verici miydi? Muhtemelen hayır. Puan farkı 8’di, Bayern teklese bile geri düşmez gibi gözüküyordu. Ama Mainz bütün tabloyu değiştirdi. Çarşamba günü Allianz Arena’da Bayern’i 2-1 mağlup eden Martin Schmidt’in takımı, Bundesliga’nın zirvesinde kartları yeniden dağıttı. Artık Der Klassiker büyük önem taşıyor.

Almanya’da ‘şampiyonluk maçı’ manşetleriyle lanse edilen Borussia Dortmund-Bayern Münih karşılaşması Cumartesi günü saat 19.30’da Erman Yaşar ve Uğur Meleke’nin anlatımıyla Eurosport 2 HD’de.

Oturuma Eurosport Bundesliga ekibinden Fatih Demireli’yi dahil ettik ve bu dev maçı uzmanlarına sorduk. İşte 3 soru-3 cevapta Der Klassiker.

Ligin ilk yarısındaki maçta Bayern Münih, Müller (2), Lewandowski (2) ve Götze'nin golleriyle Borussia Dortmund karşısında 5-1'lik galibiyet almıştı.
Ligin ilk yarısındaki maçta Bayern Münih, Müller (2), Lewandowski (2) ve Götze’nin golleriyle Borussia Dortmund karşısında 5-1’lik galibiyet almıştı.

1- Pep Guardiola’nın sene sonu ayrılacağını açıklaması Bayern’de herhangi bir konsantrasyon kaybına sebebiyet vermiş olabilir mi? Yoksa ligin ikinci yarısında takımın vites düşürmesinin nedeni sakatlıklar ve Şampiyonlar Ligi faktörü mü?

Uğur Meleke: Guardiola’nın sezon sonu ayrılacak olması kendisinde bir konsantrasyon kaybına neden olabilir ama Bayern takımında böyle bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Bayern’in vites küçültmesinin nedeni, ligde rakipsiz olmaları. Onların puan kaybettiği hafta bile Dortmund’un da kaybetmesi ve farkın hiç 8’in altına inmemesi. Bayernli futbolcular bence ilk yarıda Dortmund’u beşledikten sonra hiç bir an şampiyonluğu kaybetme ihtimalleri olduğunu düşünmediler. (Ta ki bu hafta içine kadar) Aylar sonra fark 5’e iniyor ve bu durum tam Der Klassiker öncesine denk geliyor. Bu da kaderin Bayern’e bir oyunu herhalde!

Erman Yaşar: Bayern bunu daha önce Heynckes ile de yaşadı ama gitti tüm kupaları topladı. Ben takımın da Pep Guardiola’nın da bir konsantrasyon sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Lâkin Bayern o kadar fazla ve kilit sakatlık yaşadı ki takım sezonun bu en zorlu fikstürüne girerken az da olsa ivme kaybetti. Yine de Bayern hâlâ bu ligin patronu.

Fatih Demireli: Bayern takımı buna Jupp Heynckes’ten dolayı alışkın. Ayrıca özellikle Thomas Müller’in, “Biz hedeflerimizin peşinde Guardiola icin değil kendimiz ve kulübümüz için koşuyoruz” açıklaması da aslında bir konsantrasyon kaybının olmadığını gösteriyor. Sakatlıklar önemli bir faktör ancak ben asıl sorunun -ki bir sorun var mı onu da bilmiyorum- diğer takımların vites yükseltmesi olduğunu düşünüyorum. Eskisi kadar teslim olmuyorlar, artık onlar da bir kazanma formülü üretiyorlar Bayern’e karşı. En azından bazıları…

24 maçta 57 puan toplayan Borussia Dortmund, Bayern dışında Köln ve Hamburg'a kaybetti.
24 maçta 57 puan toplayan Borussia Dortmund, Bayern dışında Köln ve Hamburg’a yenildi.

2- İki takımın bu maç için öne çıkan artıları ve eksikleri nelerdir?

Uğur Meleke: Bayern’in artısı kazanma alışkanlığı. İlk maçtaki farkın verdiği özgüven.
Dortmundluların sakin olamayacağını bilmeleri. Bence dünyanın en iyi 10 oyuncusundan 4’üne, Robert Lewandowski, Thomas Müller, Douglas Costa ve Vidal’e sahip olmaları.

Dortmund’un artısı orta sahayı inanılmaz çabuk ve etkili geçebilmeleri. Rakip kaleye adeta pasla girebilecek bir telepatiyle oynamaları. Ve Bayern orta sahasının hızlı hücum karşılamada Vidal’e bağımlı olması.

Erman Yaşar: Dortmund’un en büyük artısı belki de tüm futbol dünyası Bayern’in şampiyonluğunu kabul etmişken bir anda ligde ortaya çıkan durum. Herkese sahayı dar ettikleri Signal Iduna Park’ta alacakları bir galibiyet puan farkını sadece ikiye indirmeleri demek ki şu anda rüzgarın yönünü değiştirmiş gözüküyorlar. Aynı zamanda Bayern’in Mainz karşısında zaman zaman sıkıntı yaşadığı hızlı hücumların çok daha iyisini yapabilen bir takım Dortmund. Dortmund’un maçtaki dezavantajı ise maçın onlar için tamam ya da devam anlamı içermesi oysa Bayern cephesi bu anlamda rahat.

Bayern’e bakacak olursak en büyük avantajları hala Avrupa’nın en etkileyici iki takımından biri olmalarını sağlayan sahaya koydukları dominasyon. Ribery iyileşti ve formda, Robben iyi durumda, Müller, Lewandowski, Douglas Costa hepsi hazırlar. Bayern’in bir avantajı da kuşkusuz kenarda dünyanın en iyi teknik direktörüne sahip olması. Pep Guardiola olabilecek en ideal formasyon ve kadro ile sahada olacaktır ve defalarca Dortmund’u oyuncularına ezberletmiştir.

Fatih Demireli: Momentum, Dortmund’un yanında. Ancak büyük maç oynama alışkanlığı, baskı tecrübesi ve genel kalite Bayern’den yana etkenler. Juventus maçı öncesi de birçok kişi, Juventus’u favori göstermeye başlamıştı ama Bayern 60 dakika Juventus’a top göstermedi ve sadece bireysel hatalardan dolayı golleri yemişti. Bayern bu maça kendini adayacaktır ancak Dortmund için de ‘var olmak ya da var olmamak’ maçı olduğu bir gerçek, bir misyon üstlendiği de bir gerçek. Bundesliga bu maçla birlikte ilk defa Bayern’e yaklaşacak, Dortmund kazanırsa, Almanya ilk defa dürbünü bırakacak Bayern’i görmek için, okuma gözlüğü yeterli olacak. Dortmund bu baskıyı kaldırabilirse, Bayern’i yenebilirler.

Bayern bu sezon Mönchengladbach, Leverkusen ve Frankfurt deplasmanlarında puan kaybetti.
Bayern bu sezon Mönchengladbach, Leverkusen ve Frankfurt deplasmanlarında puan kaybetti.

3- Ligin ilk yarısında Münih’te ortaya çıkan ezici 5-1’lik Bayern
galibiyetinin bu mücadeleye bir etkisi olur mu? Thomas Tuchel’den ilk maçta
olduğu gibi beklenmedik bir 11 gelir mi?

Uğur Meleke: Etkisi olur muhakkak. O maç gösterdi ki tecrübesiz olan sadece Weigl,
Ginter, Bender filan değil; aynı zamanda Tuchel. Bence oyuncuların hocaya olan inançlarını da zedelenmişti o tercihlerle. Ben Dortmundlu oyuncu olsam ve hoca sezonun en kritik maçına savunmada manasız yepyeni bir dörtlüyle çıksa hocaya olan inancım zedelenirdi. Eğer bu maçta da öyle bir şey yaparsa sadece kamuoyunun değil, kendi oyuncularının da itimadını yitirir Tuchel.

Erman Yaşar: Dortmund’un maç başlar başlamaz ilk maçın skoru ile alakalı bir problem yaşayacaklarını düşünmüyorum. Elbette tüm oyuncuların zihnine kazınmış bir 5-1 vardır ama Dortmund kendi ritminde ve istediği oyunla başlarsa bu skor kafalardan uçup gider. Fakat tam tersi bir senaryoda Bayern’in erken golünde ya da ezici baskılı bir oyununda Dortmund cephesini “Yine mi aynı felaket senaryosu acaba?” psikolojisi sarabilir, bu mümkün.

Tuchel ve kadro tercihi kısmına gelince, başarılı teknik adam Almanya’da kritik maçlarda böyle enteresan dokunuşlarla nam salmış bir isim. Ancak Bayern’in öyle bir uyumu ve genel kalitesi var ki ligin ilk yarısında da gördüğümüz üzere mümkün mertebe en ideal düzeninizle karşılarında olmanız gerekiyor. Belki bir sürpriz isim gelebilir ama ilk maçtaki kadar fazla dokunuş beklemiyorum Tuchel’den.

Fatih Demireli: Evet, beklentim yine sürpriz bir kadro. Thomas Tuchel, rakibe reaksiyon gösterme konusunda Almanya’nin en önde gelen teknik adamlarından bir tanesi. “Maç planları” ile ün yapmıştır ve Mainz döneminde de Bayern’e bu şekilde zor anlar yaşatıp yenmiştir. İlk maçtaki planı hiç de fena değildi ve aslında cok çalıştıkları bir konuyu, Jerome Boateng’in uzun toplarını önlemeyi, uygulamaya geçiremediler ve hezimet oldu. Üçlü bir defans ve kalabalık bir orta saha görürsek, kimse şaşırmasın. Dortmund o maçtan bu yana bir hayli gelişti, daha iyi bir takım oldu. Değişen tek şey baskı; o zaman Dortmund’da baskı yoktu. Bugün var.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce