Amed Sportif’in önce Bursaspor’u elemesi ardından da Fenerbahçe’ye yenilmeden tur şansını devam ettirmesi ülke gündeminde çok dikkat çekti. Bölgede yaşananlar ile futbol birleşince; bir de Amed Sportif’in 2.Lig takımı olduğu düşünülünce konu insanlara ilginç geldi.
Amed Sportif’in her iki maçını izleyenlerin fark ettiği ise saha içine dairdi. Amed Sportif, iki güçlü rakibiyle başa baş oynamış, kapanan bir zayıf takım gibi mücadele etmemiş ve ‘top oynamaya çalışan’ bir takım olarak sahada yer almıştı. Üstelik Amed Sportif bu anlamda tek değil. Türkiye Kupası’nda son 16’ya kalan takımların 12’si Süper Lig’den, 4 tanesi ise 2.Lig’dendi. Yani PTT 1.Lig’den herhangi bir takım bu aşamaya yükselemedi.
Amed Sportif’in çeyrek finale kalma başarısında daha önce gözümüze çarpması gereken bir durum var. İlk başta objektif olalım; PTT 1.Lig takımları kupaya çok fazla önem vermiyor. Hatta belki de hiç umursamıyorlar. Süper Lig’e çıkmak veya ligde kalmak onlara daha büyük gelir yaratacak. O nedenle angarya olarak gördükleri kupa maçlarında en fazla rotasyon yapan onlar oluyor. Süper Lig takımları da rotasyonu grup aşamasında çok sık yapıyor ama onların yedekleri alt lig takımlarıyla başa baş oynayacak seviyede. 2.Lig takımları için ise durum daha farklı.
2. Lig takımlarının lig maçlarını yerel kanallar dışında hiçbir televizyon kanalı yayınlamıyor. Kupa maçları futbolcuların göz önüne çıkmaları için önemli bir fırsat. Tur atlamaları da kulüp kasasına önemli bir katkı. Peki bütün bunlar; ‘dört takıma karşı sıfır takım’ farkını açıklamaya yeter mi?
Yetmez. Çünkü gerçekçi olarak baktığımızda 2.Lig takımları, 1. Lig takımlarından daha iyi top oynuyor. Amed Sportif’i izledik. Diğerleri? Bucaspor, Beşiktaş’a kök söktürmeden önce grup aşamasında beş maç üst üste kazanmıştı. Beşiktaş maçında da gayet iyi oynadılar ama Tolga Zengin’i geçemediler ve son yarım saatte yedikleri gollerle (ilk golü kendi kalelerine attılar) yenildiler. Beşiktaş’ın maça ideal 11’i ile çıktığını hatırlatalım. Kırmızı Grup’ta mücadele eden Bucaspor puan durumunda son sırada yer alıyor. Aynı grupta yer alan bir diğer takım Sivas Belediyespor da Beşiktaş karşısında dikkat çekici bir performans sergiledi. Sonrasında çeyrek finalde oynadı. Grubunda 10. sırada yer alıyor. Oynadığı maçların yarısını kaybetti. Türkiye Kupası’nda Süper Lig’den Eskişehirspor ve PTT 1.Lig’den Boluspor’u alt eden Tepecikspor da ligde kalmak için mücadele eden takımlardan.
Yani bu takımlar liglerinin en iyi ekipleri dahi değil. Fakat kupa aşamasında diğer takımlara zorladılar, hatta elediler. Yetenek farkını ayırt edebiliriz. O konuda üst lig takımlarının daha fazla seçeneğe sahip olduğunu görebiliyoruz. Maçı değiştirebilecek, fark yaratacak oyuncuları başa baş giden karşılaşmaların kaderine etki etti. Fakat takım oyunlarına baktığımız zaman 2.Lig ekiplerinin bir farkı var. Onlar, PTT 1.Lig takımlarına göre daha çok beraber hareket ediyorlar.
PTT 1.Lig takımlarının çoğu topu ileriyle yollayıp az adamla hücuma etmeye ve oyunu mümkün olduğunda geride çok adamla kabul etmeye çalışıyor. Takımların çoğunda bir hücum organizasyonu çabası ve isteği yok. Nasıl olsun ki? Hemen bütün takımlar yaz boyunca transfer çılgınlığına girişiyorlar. PTT 1.Lig ekonomisi de buna olanak sağlıyor. Şu an lider olan Adanaspor, sezon boyunca 18 oyuncu transfer etti, 13 oyuncuyu gönderdi. İlk defa Türkiye’ye ayak basan 4 tane yabancı oyuncu aldı. Adanaspor ligin belki de en dirençli ve organize takımı olarak örnek gösterilebilir, 9 haftadır yenilmiyorlar. Fakat onlar bile yeni bir takım. Ezeli rakipleri Adana Demirspor’un geçen sezon yaşadığı hüsran lige göz ucuyla bakanların bile aklındadır. O depresyondan çıkmak kolay değildi. O nedenle yapılacak en kestirme iş denendi, bütün takım baştan aşağı değişti. Bu sezon en az 4 maç oynayan oyunculardan sadece ikisi geçen sene takımdaydı (Umut Sözen ve Hüseyin Kala).
Geçen sezon Süper Lig’den düşen Karabükspor, Kayseri Erciyesspor ve Balıkesirspor’a değinmek bile yersiz; onlar alışılmışı yaparak kadroyu baştan aşağı yenilediler. İzmir futbolunun lokomotifleri Göztepe ve Karşıyaka yaz mevsimini hareketli geçirdiler. Buna rağmen biri 11., diğeri 17. sırada. İkisi de sezon içinde teknik direktör değiştirdi. Şanlıurfaspor ayrı bir yazı konusu. Transfer yasakları ve cezalarla uğraşan Samsunspor, altyapısıyla bir değer oluşturmaya çalışan Altınordu gibi örnekleri saymazsak ligin tamamı bu örneklerle dolu. Haliyle buradan iyi bir futbol çıkması mümkün değil.
Üstelik PTT 1. Lig’de sezon içinde teknik direktörünü değiştirmeyen iki takım var. 36 takımlı 2.Lig’de bu rakam 13’e çıkıyor. Grup başına 7 takım diyebiliriz; her haliyle PTT 1.Lig’de üstün. PTT 1.Lig’de sezon boyunca düşünülen, en kısa sürede amaca ulaşmak. Bu da saha içine yansıyor. Bu zihniyete paralel bir şekilde türeyen bir oyun aklı ortaya çıkıyor. Bir şey üretmek birinci plan değil.
2.Lig’de ise durum daha değişik. Yayın geliri yok, kasada harcanacak para kısıtlı, taraftar ilgisi (devamında da baskısı) az, yabancı oyuncu yok. Başarılı olmak için futbol oynamak esas hale geliyor. Takımlar arasında büyük farklar bulunmuyor. Hemen hemen aynı kalitedeler. Hemen her maç zor, sonucu ufak farklar belirliyor.
İstanbulspor, Beyaz Grup’ta lider. PTT 1. Lig için yazdığımız bir istatistikle başarıyı sağladı. Sezon başında ve ara transfer döneminde toplam 18 tane transfer yaptı. Fakat transfer edilen oyunculardan yarısı 21 yaş ve altıydı. Kadroda yer alan en yaşlı futbolcu 28 yaşında; Kürşat Ergün Aydın. Kürşat, 27 yaşındaki Yalçın Kılınç ile takımdaki 25 yaş üzeri iki oyuncudan biri.
Amed Sportif’in Bursaspor’u yenen ilk 11’ine ve oyuna sonradan giren üç oyuncusuna bakınca; sadece dört yeni transfer görüyoruz. Takım, geçen sene de beraber oynayan isimlerden kurulu. Bursaspor’da ise bu rakam (geçen sene takımda olanlar) 14’te 2. Şehrin çocuğu Sercan Yıldırım’ı da dahil edersek ancak 3’e ulaşıyoruz.
Kıt kaynaklar, ilk başta korkutucu gelse de aslında insanı üretime zorladığı için ister istemez faydalı oluyor. Özellikle tüketimin hem günümüz toplumunda hem de Türkiye futbolunda bir çılgınlık haline geldiği bir dönemde, üretimi düşünen tek yer olarak alt tarafa bakmak zorunda kalıyoruz. Tabi buradan yola çıkıp, 2.Lig’e göz atanlar Premier Lig temposunda ve La Liga tekniğinde bir lig bulmayı beklemesin. Sonuçta yetenekli oyuncular biraz parladı mı yukarıya adım atıyor. Şık çalımlar, ayağa uzun paslar veya kusursuz bir dripling göremezsiniz. Fakat ne oynadığını az çok bilen denk güçteki takımların birbirlerine üstünlük kurmaya çalışması, bir kör dövüşünden daha çok ilgi çekebilir.
Bursaspor’u eleyen, Fenerbahçe’yi zorlayan Amed Sportif’in bu ligde Karagümrük’ten yediği gol belki size ipucu verebilir. Bu tarz pozisyonları daha çok görmek istiyorsanız, yerel kanallara veya Youtube videolarına bakmanız gerekecek.