Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

FutbolHırvatistan’ı İkiye Bölen Dava

Futbol, Modric’e hayalini kurduğu hayattan daha iyisini sunarken, onun spor hayatındaki rotasını belirleyen adam ise Zdravko Mamic’ti. Fakat şimdilerde ikili arasındaki her şey günlük güneşlik değil.

İlk olarak Richard Fitzpatrick imzasıyla Bleacher Report’ta yayımlanan bu yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.


Bu, iki kişinin hikâyesi. Başrollerden biri Luka Modric’e ait. Son dört UEFA Şampiyonlar Ligi turnuvasının üçünde mutlu sona ulaşan, bu sene de unvanını korumaya çalışan Real Madrid orta sahasını adeta bir orkestra şefi gibi yöneten, dünyaca tanınan ve takımının omurgasını oluşturan bir isim. Diğer başrol ise onun akıl hocasına ait: Zdravko Mamic. Kendisi, Hırvat futbolunun en güçlü ismi.

Hikâyenin bir kısmını, Modric’in önceki takımlarından Hırvat futbolunun en başarılı kulübü Dinamo Zagreb ve İngiltere’nin en önemli kulüplerinden Tottenham Hotspur arasında yapılan transfer anlaşması ile tüm Hırvatistan’ın dikkatini çeken bir dava oluşturuyor. Real Madrid’e geçişinden dört yıl önce gerçekleşen bu transfer için Tottenham, Marca’nın raporuna göre 21 milyon euro’luk bir bonservis bedeli ödemişti.

Bu transferin öyküsü, Dinamo Zagreb’in eski direktörlerinden ve Hırvat Futbol Federasyonu’nun eski başkanlarından biri olan Mamic’e açılan davada kritik bir nokta. Mamic, Temmuz 2015’te tutuklandı. Modric’in eski takım arkadaşı ve aynı zamanda kardeşi Zoran ve başka iki kişi ile beraber vergi kaçırmaktan dolayı suçlanmıştı. BBC’ye göre bu yolsuzluğun Dinamo Zagreb’e olan maliyeti ise 15 milyon euro’dan fazlaydı.

Balkan Investigative Reporting Network’e göre, Mamic, suçlamaları yalanlayıp, jürinin verdiği kararları “lanetli bir yalan” olarak nitelemişti. Mamic’in davası için ifadesi istenen isimlerden biri de Modric’ti. Fakat verdiği ifade, daha önceden soruşturmayı yürüten savcılara sunduğu banka hesabı raporlarıyla çelişiyordu. Mart 2018’de ise Modric, cezası beş yıla kadar hapis olan yalancı şahitlik suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

Beş yaşındayken Modric’in hayatı istemeyeceği bir yönde değişti. Ülkesi İkinci Dünya Savaşı’ndan beri Avrupa’nın gördüğü en ciddi karışıklık ile karşı karşıyaydı. 1990’lar boyunca Balkanlar’daki savaş devam etti ve 1995 yılında Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etti. Babası Hırvatistan Ordusu’nda görev yapmıştı; büyükbabası Luka ise 1991 yılında Sırp isyancıları tarafından kendi çiftliğinde öldürülmüştü.

Clem Watkins’in “Balkanlar” kitabına göre iki milyondan fazla insan bu savaş sebebiyle yer değiştirmek zorunda kaldı ve henüz çocukken Modric de o insanlar arasındaydı. Çocukluğunun büyük kısmını, ailesiyle kaldığı otellerden birinin arkasındaki otoparkta futbol oynayarak; yedi yılını göçmen olarak ailesiyle beraber bir otelden diğerine taşınarak geçirdi.

Futbol, Modric’e aradığı düzeni ve hayalini kurduğu hayattan daha iyisini sundu. Onun bu hayata olan rotasını belirleyen adam ise Mamic’ti.

Popüler Hırvat haber sitesi Index’e göre Modric,  14 yaşında Dinamo Zagreb’e katıldı. Mamic onun gayrimeşru menajeriydi; Hırvat gazetesi Jutarnji List’e göre, Modric’e yeteneğinin hak ettiği lüksleri sunuyordu. Gerekli olan spor malzemelerini ve ayakkabıları sağlıyordu. 17 yaşına kadar Zagreb’te kaldığı yerin giderleri bile karşılanmıştı. Modric’in davadaki ifadesine göre, on sekizinci yaş günü hediyesi için Mamic ona bir araba almıştı; ikinci el Volkswagen Golf V. Modric ona tüm kalbiyle inanmıştı. İfadesi sırasında “Bana imzalamamı söylediği her şeyi imzaladım.” sözleri de bunu doğrular nitelikte.

Modric sahada oldukça iyi iş çıkartıyordu. Dinamo, onu olgunlaşması için kiralık olarak değişik takımlara gönderiyordu. Bosna-Hersek’te bir sezon geçirdikten sonra, yarım sezonluğuna Hırvatistan’a geri döndü ve NK Inter Zapresic’te kendini göstermeye başladı. Profesyonel bir oyuncu olarak ilk kontratını Dinamo ile 10 Temmuz 2004’te imzaladı.

Aslında Modric’in şu an yüzleştiği tüm sorunlar 2004’teki bu tarihe dayanıyor. Modric, kontratına ek olarak sonraki transferinde ödenecek bonservis bedelinin yarısının Mamic’in ailesine verilmesine dair bir belge imzalıyor; ki bu, halihazırda devam eden soruşturmanın temelini oluşturuyor. Modric, davada ödeme prosedürüyle alakalı bilgiler de verdi. Ödeme işlemlerinde, Mamic’in kardeşinin veya oğlunun kendisine bankaya kadar eşlik ettiğini, burada da kendisinin parayı kişisel hesabından çekip onlara verdiğini belirtti.

2008’de gerçekleşen Spurs’e transferinden aldığı 10.5 milyon euro’nun sadece 14.5 milyon Hırvat Kunası (yaklaşık 1.95 milyon euro) Modric’indi. Geriye kalan miktarın tamamı Mamic ailesine gitmişti. Şüphe çeken şey ise bu değil, Modric’in bu ek anlaşmayı yaptığını belirttiği tarihti.

2015’te eyalet savcılığının soruşturması esnasında Modric, yetkililere bu ek anlaşmanın Spurs’e transferinden sonra yapıldığını söylemişti. Öte yandan, davadaki ifade sırasında, aynı anlaşmanın transferden dört yıl önce, yani 2004’te yapıldığını dile getirmişti.

Sıkıntılı başka bir konu ise Modric’in transfer bedelinin yarısının ona ve dolaylı yoldan Mamic’e değil, Dinamo’ya gitmesi gerektiği. Ek anlaşmanın yapıldığı tarihin 2004 olması, Mamic’i temize çıkarıyordu. 2008’deki transferde Mamic, Dinamo’nun yönetici pozsiyonlarından birinde görev alıyordu ve görüşmeleri yapan kişiydi. Anlaşmanın 2004 yılında yapılması, anlaşmanın yapıldığı tarafı Mamic ve Modric yapacağı için para onlara ait oluyordu. İfade değişikliğinin Mamic’in lehine olmasından dolayı Modric davada yanlış bilgi vermesinden ötürü yalancı şahitlik ile suçlandı.

İsmi dava aşamalarında geçmemesine rağmen Hırvat yasalarına göre, Haziran 2017’de Modric tanık olarak çağrıldı. Belgelerde “1985 doğumlu Hırvat vatandaşı.” olarak geçiyordu. Hırvat medyası ise basın toplantısında çağrılan kişinin kim olduğunu açıkladı. O gün davada bulunan gazetecilerden biri de Dea Redzic’ti. On yılı aşkın süredir Index için Mamic’i araştırıyordu.

Modric’in ifadesinde Redzic’in takıldığı tek şey vardı. Rusya’da bu yaz düzenlenecek FIFA Dünya Kupası Finalleri’nde Hırvatistan kaptanı olarak sahaya çıkacak Modric, milli takımla çıktığı ilk maçın tarihini unutmuştu.

Redzic Bleacher Report’a şöyle konuştu: “Dayanamamıştım. Tarihi hatırlatmak için davanın görüşüldüğü odada bağırmıştım. Büyük bir utançtı. Hangi taraftara sorarsanız sorun, Luka Modric’in Hırvatistan milli takımı formasını giydiği tarihi bilir. O maçı çok iyi biliyoruz.”

Ve o maç gerçekten de inanılmazdı.

2006 FIFA Dünya Kupası Finalleri’ne hazırlık niteliği taşıyan maçta, Hırvatistan, İsviçre’nin Basel kentinde ve soğuk bir Mart akşamında, Arjantin ile karşılaşacaktı. Statta maçı izleyen sadece 13138 kişi bulunuyordu. Sahanın kenarı karla kaplıydı.

Arjantin, turnuvanın favorilerinden biri olarak görülüyordu. Juan Roman Riquelme’nin önünde Lionel Messi, Carlos Tevez ve Hernan Crespo’nun bulunduğu korkutucu bir hücum hattına sahiplerdi. Fakat maçtaki ilk golü Hırvatistan bulmuştu. Ivan Klasnic, maçın henüz üçüncü dakikasında skoru 1-0’a getirmişti. ITV maç yorumlarına göre, bu gol, aynı zamanda Hırvatistan’ın Arjantin’e karşı kaydettiği ilk goldü.

Bir dakika sonra, Messi, Hırvatistanlı defans oyuncusundan topu çalıp, Riquelme’ye güzel bir pas verdi. Onun pasında topla buluşan Tevez’e ise golü atmak kalacaktı.

Bu golden yaklaşık iki dakika sonra, Messi kaleden yaklaşık kırk metre uzaklıkta, sağ kanatta, Hırvatistanlı bir defans oyuncusunun attığı tembel pasta yine topu kaptı. İçeriye doğru girip, ceza sahasının hemen dışından sol ayağıyla artık imza haline gelmiş vuruşunu yaptı ve sol direğin hemen yanından top ağlara gitti.

Altı dakikada üç gol. İkinci yarıda Hırvatistan önce beraberliği yakalayacaktı ve Modric oyundan çıktıktan birkaç dakika sonra kaydettikleri son dakika golüyle maçı 3-2’lik skor ile göğüsleyecekti. Devamında, Almanya’daki Dünya Kupası maçlarının ikisinde sonradan oyuna girecek olan Modric için, bu maç hayatındaki en önemli misyonlardan birinin tamamlanması anlamına geliyordu. Onun için duygusal bir gündü. Sonrasında Index’e vereceği röportajda ise o günle alakalı; “Çocukluk hayalimin gerçeğe dönüştüğü ve bütün hayatım boyunca beklediğim bir gündü. Hırvat milli takımında oynamak benim için kutsal.” sözlerini söyleyecekti.

Yıllar sonra ise, bir davada tanık olarak dinlenirken, “kutsal” olarak addettiği o günün yaşandığı yılı hatırlayamadı. “2008 yılıydı.” demişti. “Hayır, galiba daha önceydi.” İşte tam bu noktada, Redzic hafızasını tazelemesine yardımcı olmuştu.

“Hırvatistan milli takımı taraftarları için korkunç bir gündü. Sebebiyse, oyuncular milli takım formasını üzerlerine gerçirdikleri ilk günü unutmaları.” diyor Redzic ve ekliyor, “Takım kaptanının Hırvatistan için sahaya çıktığı ilk günü bilmemesi, dayanılmaz bir duygu.”

Modric, davada sorgu esnasında detay vermesi istendiğinde de zorlandı. Sanki aklı başka bir yerdeydi. Modric, Dinamo Zagreb ile Haziran 2004’te yaptığı ön protokolü ve ileri bir tarih için yaptığı ek anlaşmayı imzalamasının nedenini hatırlayamadı. Kendi muhasebecisi; ki aynı zamanda kayınvalidesi Vesna Juraic’e bu ek anlaşmayı verip vermediğini de anımsayamadı.

“O da bu işin içinde olmalı. Modric’in muhasebecisiydi. Ve evet, burada aile içinde düzenlenen bir kumpas var.” diyor Redzic. Index’e göre Modric’in kayınvalidesi de yalancı şahitlik yaptığı düşünülen şüpheliler arasında.

Modric’in davada söyleyemediği bir diğer şey, Dinamo’dan 2004 yılında aldığı ilk maaşın miktarı. 2008 yılında Spurs’e transfer olduğunda ödenen bedelin yüzde kaçını aldığını da hatırlayamadı.

Davada ifade verirken çekilen ve internete yüklenen bir videoda, Modric’in tedirgin olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Eyalet savcısı, ona ait yazılı ifade hakkında bir soru yönelttiğinde, sandalyesinde rahatsızca kıpırdanıyor. Yazılı ifadesini sesli bir şekilde okuması istenince; kafasını sallıyor ve aynı şeyi defalarca tekrar ederek şu şekilde sözlerini sonlandırıyor: “Bu… Asla böyle bir şey söylemedim… Bu… Bu, sonradan değiştirilmiş bir ifade. Sonrasında, olayların ne zaman gerçekleştiğini hatırlayamadığımı size söylemiştim.”

“Modric, soruları anlamadığını ve soruların başka bir kontrat ile alakalı olduğunu düşündüğünü söyledi.” diyor Hırvat websitesi Telesport’un  editörü Holiga. “Olay şu ki; Mamic tarafından keşfedildiğinde Modric genç bir çocuktu. Mamic, Modric gibi futbolculara yardım edebileceği gün, bağlantı ve paraya sahipti. Modric’i düşündüğüm zaman; Mamic’e şükran borçlu olduğunu görebiliyorum. Zira herhangi bir genç oyuncunun en kritik zamanlarında elinden tutan kişi oydu.”

Modric, transfer piyasasında Mamic’in yol gösterdiği tek Hırvat futbolcu değil. “Oyuncularımız uluslararası maçlardan önce bir toplantı odasında Mamic ile beraber oturup kontratlarını konuşurdu.” diyor Redzic.

Duruşmada bilerek yanlış ifade verdiği için soruşturma altında olan bir başka isim, Liverpool’un defans oyuncusu Dejan Lovren. Eski Arsenal oyuncusu Eduardo da Silva da, Mamic ile alakalı kontrat sorunlarından dolayı dava koridorlarında uzun süre geçirmiş bir isim. Da Silva, davayı, Hrvatski Information Center’a göre, 2014 yılında temyizde kazandı.

Modric ile beraber 2006 Dünya Kupası için Hırvatistan kadrosunda bulunan isimlerden biri Ivan Bosnjak, duruşma esnasında savcının ona gösterdiği bir belge yüzünden adeta “oturduğu sandelyeden düşmüştü.” Jutarnjilist’in haberine göre, belgede, Bosnjak’ın 2006 yılında Dinamo’dan Genk’e gerçekleşen transferinde ödenen paranın yarısının ona ait olduğu maddesi yer alıyordu. Bosnjak tepkisini şu sözlerle ifade etmişti: “Bu ek protokolü ilk defa görüyorum. Burada bana ait olan 750 bin euroluk bir miktardan bahsediyoruz. Ronaldo, bu miktarda parayı asla gözden kaçırmazdı.”

Mamic, gerçekten tilki gibi. Hayatı ise bu tip dramalarla dolu. Mart 2013’te, nefret söylemi ve tahrik suçlarından dolayı tutuklanmıştı. Hırvatistan ve Sırbistan arasında oynanacak kritik bir Dünya Kupası elemeleri maçının öncesinde bir radyo programına konuk olan Mamic, burada Sırp kökenli Hırvatistan Eğitim ve Spor Bakanı Zeljko Jovanovic’i karalayıcı sözler sarf etmişti. Bu sözler, anıları herkeste hala taze olan Balkanlar Savaşı’nı hatırlattı. Agence France-Presse’ye göre Mamic şöyle demişti: “Gülüşüne bakan biri, onda sadece katliam yapmaya hazır birini görebilir.”

Mamic’in adeta kan davasına dönen anlaşmazlıklarından biri, Dinamo’nun en önemli taraftar grubu “Bad Blue Boys” ile olmuştu. Vice Sports haberine göre, BBB’un Dinamo forması üzerine “HDZ kalbimizde” sloganını yazdırarak, ülkedeki seçimler öncesi iktidarda olan Hırvatistan’ın muhafazakar partisine verdiği desteğe, Mamic çok sert tepki göstermişti. 2015 yılında Mamic’in tutuklanmasının ardından BBB, onun tepkisinden itibaren Dinamo’nun kendi sahasında oynadığı maçlar için yaptıkları boykotu bitirmişti ve taraftarlar otobüslerle Dinamo’nun stadına akın etmişlerdi.

Çalıştığı haber sitesi Index’te, Redzic, Mamic’in zamanında HDZ’yi finanse ettiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Mamic, Hırvat futbolunun patronuydu. Başbakan Kolinda Grabar-Kitarovic için doğum günü partisi organize etmişliği bile var. Ve o, bunda hiçbir sıkıntı görmedi. Bana Mamic’in kendisi için birçok akşam yemeği organize ettiğini söylemişti; ki Mamic o sıralarda ciddi soruşturma altındaydı.”

Redzic, Mamic’i klasik bir popülist figür olarak betimliyor. Cömert bir insan. Her yere para saçıyor. İnsanlara iş buluyor. Redzic bu konuyla alakalı şunları söylüyor: “Mamic’i kahraman olarak gören birçok insan var. Bu, toplumumuzun mentalitesiyle alakalı bir durum. İnsanlar başarı için onu rol modeli olarak görüyorlar. Onu uzaklaştırmak ve karalamak için cadı avı başlatıldığını düşünen insanlar bile bulunuyor.

Ocak 2018’de Mamic bir basın toplantısı düzenledi. İki saat boyunca, geçmişinden verdiği bilgilerle konuyu dağıtmaya (kışın yalın ayak futbol oynadığını söyledi) ve suçlamalara karşı kendini savunmaya çalıştı: “Ben Usame Bin Laden miyim? Ben IŞİD lideri miyim? Bana özgürlüğümü verin! Yaşamama izin verin! Benim bir ailem var. Gitmeme izin verin. Suçluluğum ispatlanana kadar masumum. Avrupa’da elime geçen para hakkında endişe duyacak son kişiyim. Her şeyimi, Dinamo, arkadaşlarım ve insani amaçlar için harcadım.”

Öte yandan, Mamic’in arkadaşları da her geçen gün azalıyor. Associated Press haberine göre, Mamic, onu temsil eden avukatları Haziran 2017’deki mahkemede kovmuştu. Şimdilerde kendisini tek başına savunuyor. BIRN’e göre aynı ay içerisinde Modric ifadesini vermeden birkaç gün önce, 22 yaşındaki bir adam Brac adasının yanındaki Bol kasabasında Mamic’in kafasına arkadan vurarak onu denize itmeye çalıştı. Ağustos 2017’de ise silahlı bir suikast girişimini bacağında ufak bir sıyrıkla atlattı.

Mamic’in ateş hattında olmasından dolayı, Rezic politikacıların da ona son yumruğu vurmak için sıraya girdiğini belirtiyor: “Zamanında yardım ettiği politikacılar dahil, herkes için büyük bir problem oluşturmaya başladı. Çünkü artık o, istenmeyen bir kişi. Kimse Mamic’in yanında olmak istemiyor. Tamamen yıkılmış durumda. Sahip olduğu etkiyi yitirdi.”

Bleacher Report’a bu makale için konuşmayı reddeden Modric, Mamic’e hala sadık. Onun bu desteği ise, ulusu ikiye böldü. Modric, birçok Hırvat tarafından çok seviliyor. Özellikle de altı yaşından beri büyüdüğü Zadar bölgesindekiler tarafından. Fenix dergisinde, Balkan Savaşı dulları tarafından yayınlanan Modric’e destek mektubu; onun sağcı-solcu geriliminde ne kadar önemli bir yer ettiğini bir kez daha gözler önüne sermişti. Mektupta, “sol görüşteki spor gazetecilerinin” naif kaldığı söyleniyor: “Kendisini spor gazetecisi olarak tanıtan biri, futbolda transferlerin sadece Hırvatistan’da değil tüm dünyada nasıl yapıldığını bilir.”

Hırvatistan Futbol Federasyonu, Modric’in yalancı şahitlik ile suçlanmasının ardından, yazılı bir açıklama yaparak, onun arkasında durduklarını belirtti. Açıklamada, “Özellikle de Hırvatistan 15 Yaş Altı Milli Takımı ile sahaya ilk çıktığı Mart 2001’den beri sergilediği davranışları göz önünde bulundurduğumuzda, Luka Modric’in Osijek’teki mahkeme öncesinde verdiği ifadenin doğruluğundan şüphe duymuyoruz.” ifadesi yer alıyor.

Diğer yandan, ülke genelinde, Modric, Mamic’e olan desteği yüzünden eleştiriliyor. Savaş sırasında Modric’in ailesiyle beraber kaldığı Zadar’daki bir otelin duvarına anti-Modric graffitileri yapılmış: “Luka, o günü hatırlayacaksın!!!” Bir başkasında ise şu ifade var: “Mamic’in köpeği.”

Holiga ise bu konuyla alakalı şöyle konuşuyor: “Modric için zor bir durum. Ülkenin her yerinde onu suçlayan graffitiler görebilirsiniz. Yerel futbol maçlarında, “Luka Modric, seni küçük şerefsiz” diye bağıran izleyiciler olabiliyor. Halk görüşü oldukça bölünmüş durumda.”

“Modric’in burada oynadığı rolle beraber, bu oldukça yüksek profilli bir soruşturma. İnsanlar Modric’in, Mamic’i parmaklıklar ardına gönderen kilit tanık olacağını düşünüyorlardı; ki önceden verdiği ifadeye bakınca bunu düşünmek gayet normal. Yalancı şahitlik ile suçlanmasının ardından, çoğu insanın onun hakkındaki görüşü büyük bir hayal kırıklığı ile değişti. Eğer önceki ifadesine sadık kalıp, aynı şeyleri mahkemede de söyleseydi; Modric muhtemelen bir kahraman olurdu.”

Redzic’e göre, çektiği sıkıntılara rağmen Modric, Hırvatistan milli takımında iyi bir performans gösteriyor. Öte yandan, Real Madrid ile bu sezon gösterdiği performans ise inişli çıkışlı. Copa del Rey’de Leganes’e elenen ve ligde Barcelona’nın tam 13 puan arkasında kalan bir Real Madrid takımının parçası.

Madrid kökenli İspanyol futbol yazarı Juanma Trueba, “Modric’in geçen sezon gösterdiği seviyeden oldukça uzak.” diyor. FIFA Dünya Kupası Finalleri sonrasında 33 yaşına girecek olmasına rağmen, Modric’in yaz transfer döneminde başka bir takıma gitme ihtimalinin ise az olduğunu düşünüyor.

“Real Madrid’in Modric’i bu yaz satmayacağından eminim. O, takımın en önemli parçalarından biri ve taraftarlar tarafından çok seviliyor. Real Madrid takımın Şampiyonlar Ligi’ni bir kez daha kazanmasında önemli rol oynayabilecek bir isim. Fakat, Hırvatistan’daki yalancı şahitlik ile alakalı durumlar onu etkiliyor olabilir.”

Dava sürüyor. Holiga, Mamic’in davasının “yıllar” alabileceğini düşünüyor. Modric’in hapse girmesine ise ihtimal vermiyor. “Onun yalan söylediğini ve ifadesini değiştirdiğini ispatlamak zor. Davaya bakan savcılarla konuştuğumda, onlar da Modric’in hapse girme ihtimalinin bulunmadığını söylediler; fakat kim bilebilir? Hırvatistan, ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalan iki oyuncu – Modric ve Lovren – ile Dünya Kupası’na gidebilir.”

Çeviri: Gökhan Önder Aksu

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Başka Bir Yol

Başka Bir Yol

4 sene önce
Hayal Albümü

Hayal Albümü

4 sene önce