Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

PlatformZamanın Yenilmezleri

Harriette Thompson’ı zamana karşı yıpranmaz yapan ne? Zamana karşı değil, zamanla birlikte koşuyor olması mı? 92 yaşındaki atletin hikâyesini Oya Malgir kaleme aldı...

Saliseler saniyelere, saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere, saatler günlere, günler aylara, aylara senelere, seneler beklemeden her şeye rağmen zamanın şaşmaz kalp atışlarında soluksuz geçer…

Baktığımız her tarih ve saat geç kaldığımızı, daha beklememizi veya yetişmemizi söyler. Çoğu zaman zaman az gelir, yetişemeyiz ve vazgeçeriz. Bir dahaki sefere erteler dururuz. Böylece geçer saliseler, saniyeler, dakikalar, saatler, günler, aylar, mevsimler ve yıllar…

İstesek de artık eski enerjimizi bulamayız. Geçen giden zaman bizim hayatımızdan geçerken soldurmuştur gençliğimizi, enerjimizi. Zaman geçtikçe yavaşladığımızı, yavaşladıkça geç kaldığımızı, geç kaldıkça kaybettiğimizi, kaybettikçe yaşlandığımızı hisseder, vazgeçeriz.

Zamanın acımasız pençesini hissettikçe vazgeçeriz hayallerimizden. Gündelik hayatın rutinlerine yer açmak, rahat etmek olur bir günden beklentimiz. İstesek de yapamayız; artık yaşlanmışızdır, sağlığımız el vermez. Koca bir geç kalmışlık duygusu hissettikçe sanki daha çabuk yaşlanırız.

Her spor dalında zaman esastır. Sporcular ya bir zaman dilimi içinde ya da zamana karşı yarışır. Zamanın performanslarına karşı hızlı akışı kronometrelerde saydıkça belki en çabuk onlar yaşlanır.

Harriette Thompson, 76 yaşındayken kanser araştırmalarına bağış toplamak için maraton koşmaya karar verdi. Bugüne kadar koştuğu maratonlarda, hastalıkla mücadele için toplam 100 bin dolar bağış topladı. Asıl eğitimi ise klasik piyano üzerine. Uzun maraton parkurunu, koşarken eski klasik piyano eserlerini kafasının içinde çalarak tamamladığını söylüyor.

Geçtiğimiz yıl, Thompson için oldukça zor bir yıldı. Ocak ayında, 67 yıllık hayat arkadaşını kanserden kaybetti. Kendisi kansere karşı verdiği savaştan iki defa galibiyetle çıksa da, bacaklarındaki enfeksiyon nedeniyle hâlen tedavi görüyor. Bu koşullar, doğal olarak onun antrenmanlarını ve performansını etkiledi.

Ancak yılmadı. 92 yaşındaki Harriette Thompson, geçtiğimiz hafta pazar günü beyaz taytının üstüne giydiği koşu şortu ile San Diego’daki Rock’n’Roll Marathon’a katıldı. 16’ncı kez koştuğu maratonun ardından, parkuru tamamlayan en yaşlı kadın sporcu olarak dünya rekorlar kitabına ismini yazdırdı.

76 yaşında, yardım toplamak için maraton koşmayı göze al. Üstüne iki kez kanserle savaş. Hayat arkadaşını kaybettikten dört ay sonra açık yaralarını beyaz tayt ile kapat, giy şortunu, 92 yaşında 42 kilometre 195 metre koş…

Thompson’ı zamana karşı yıpranmaz yapan ne?
Zamana karşı değil, zamanla birlikte koşuyor olması mı?
Şimdi soruyorum kendime; bizi asıl yaşlandıran, yoksa geç kaldığımız duygusu mu?

İlginizi çekebilecek diğer içerikler