Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

RöportajSaha Dışı“Trump, Berlusconi’yi Kopyaladı”

Biz bu filmi daha önce görmüştük! Akademisyen ve yazar John Foot'a göre, Donald Trump ile Silvio Berlusconi arasında önemli benzerlikler var.

Donald Trump’ın ABD seçimlerindeki zaferi, bütün dünyanın gündeminde. Popülist liderin ani parlayışı, siyaset tarihinde daha önce benzerleri olan bir fenomen. Birçok yazar ve yorumcu, Trump ile tarihteki başka liderler arasında paralellik kurmaya çalışıyor. İtalya futbolunun 1980’lerden bu yana düşüşünü ve yükselişini konuşmak için aradığımız John Foot da o isimlerden biri. 30 yıl önce taşındığı, diline kültürüne hakim olduğu İtalya üzerine bisiklet, futbol ve politika kitapları yazan İngiliz akademisyen, röportajda da sadece futbola dokunmamış; seksenlerde Milan’ın başına geçen, doksanlarda ise İtalyan siyasetine giren Silvio Berlusconi ile ABD’nin yeni lideri arasında benzerlikler kurmuştu.

Yeniden Berlusconi demişken Twitter’da birkaç ay önce yaptığınız ilginç bir benzetmeyi sormak istiyoruz. Trump’ın politik yükselişini küçümseyen ve seçimi kazanamayacağını düşünemeyen ABD’li arkadaşlarınıza “Bir benzerini Berlusconi ile gördük. Küçümsemeyin” demiştiniz…

Bu benzerlik gerçekten de hak ettiği kadar çok konuşulmuyor. Trump elbette Berlusconi’nin yaptıklarını izledi ve onu bazı açılardan kopyalıyor. Gerçeğin hükmünün kalmadığı politik bir evrende; televizyonu, vücudunu, yüzünü, kadınları, o şatafatı kullanmanın önemini biliyor. Çünkü bütün bunlar Berlusconi tarafından başarıyla kullanıldı, o beş kez seçim kazandı. Ve insanlar “Trump seçim kazanamaz” dediklerinde buna şüpheyle yaklaşıyorum. Trump gerçekten de kazanabilir. Bunu geçmişte gördük, en azından Berlusconi’yle yaşadıklarımızdan dersler çıkarmalıyız. Onunla dalga geçmek, “Aptalın teki” demek yetersiz. Gerçeği söylememesi de önemli değil. Çünkü Trump bunu umursamıyor. Böyle yaparak onu mağlup da edemezsiniz. Onu yenmek için ciddi politik organizasyonlara ihtiyacınız var. Eğer onun aptal olduğunu düşünüyorsanız, Avrupalı birçok basın kuruluşunun Berlusconi’ye yaptığı gibi, ‘soytarı’ diyorsanız bu onu anlamadığınızı gösteriyor. Çünkü o, harekete geçmek isteyen insanları duygusal açıdan çekiyor, etkiliyor. Bu yüzden çok şey kazandı ve televizyonu kullanmayı da çok iyi biliyor. O yüzden Berlusconi ile Trump arasında da paralellikler var.

Televizyon, İtalya’nın son çeyrek asrına damga vuran en büyük objelerden biri. Avrupa’nın en eksantrik kanallarının orada olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kesinlikle. İtalya’ya ilk geldiğimde televizyonda yayınlanan şeyleri gördüğümde gözlerime inanamamıştım. Ve güç elde etmek adına bu sistemi yaratan Berlusconi’ydi. Bu seksin, tüketimin, eğlencenin başrolünde olduğu bir televizyonculuk. İçinde bolca futbol var ve bunlar sadece maçlar da değil. Futbol programları, tartışmalar da içerisinde. Ve bu sistem, reklam gelirleriyle birlikte çok başarılı oldu, çok para yaptı. Bu Berlusconi’nin İtalya’sıydı ve bir yandan tüm İtalya’yı da yansıtıyordu. Yeni bir tüketim toplumu doğmuştu, insanlar otomobiller aldılar, tatillere gittiler, kıyafetler satın aldılar ve futbol takımlarını izlediler. Yani bu televizyonculuk anlayışı, İtalya’nın kimliğiyle de bir köprü kurdu.

John Foot’un Berlusconi-Trump benzerliği üzerine kaleme aldığı yazıyı buradan okuyabilirsiniz!

*İlhan Özgen ile İnan Özdemir’in John Foot ile yaptığı ile röportaj, Socrates‘in Kasım sayısında yayımlandı. Tüm sayıları alabileceğiniz satış bağlantıları için tıklayın! 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler