F1’de yaz tatili flaş bir gelişmeyle başladı. Red Bull’un Avustralyalı pilotu Daniel Ricciardo 2019 sezonundan itibaren yuvasından ayrılma kararı aldı. Red Bull Genç Pilotlar Programı (Bu programdan yetişen bazı isimler: Sebastian Vettel, Max Verstappen, Daniil Kvyat, Christian Klein, Pierre Gasly, Carlos Sainz) ile kariyerine başlayıp sonrasında Red Bull Junior Team ile üç sezonda dört farklı klasmanda yarışma başarısı gösteren sporcu için Red Bull, F1’de yarıştığı basit bir takım olmanın çok ötesindeydi.
Gelecek
2011 Britanya yarışında Red Bull, Hispania Racing Team (HRT) ile anlaşıp Ricciardo için bir koltuk satın almış ve onun çaylak sezonuna başlamasına olanak sağlamıştı. Ricciardo ise o gün yarışı tamamlayanlar arasında sonuncu olarak F1’e merhaba demişti. Bu tablo sezon boyu pek değişmemiş ve Ricciardo sezonu puansız tamamlamıştı. 2011 sezonu sonrasında yolu Christian Horner’la kesişecekti; Horner, Torro Rosso’dan Ricciardo’yu yarıştırması konusunda bir ricada bulunmuş ve Torro Rosso’da geçecek iki sezonun startını ver(dir)mişti. Torro Rosso ile geçen iki sezon büyük bir potansiyeli görücüye çıkarmış ve Ricciardo sonunda Red Bull ile anlaşmıştı. Önceki dört sezonun şampiyonu olan takımın yeni ismi olmak aynı zamanda Vettel sonrası dönemin anahtarlarının ona teslimi şeklinde okunabilirdi.
Ricciardo’nun, eline geçen bu fırsatın değerinin farkında olduğunu göstermesi hiç de uzun sürmemişti. Red Bull için yarıştığı ilk sezonunda önceki dört senenin şampiyonu takım arkadaşı Sebastian Vettel’i arkasında bırakıp birbirinden zorlu ve epik üç yarışı kazanmıştı. Hatta bu durumla ilgili dört sezon sonra kazandığı epik Çin yarışından sonra; “Tam olarak bilmiyorum ama sanırım sıkıcı yarışları kazanmayı sevmiyorum” diyerek bu durumu ti’ye almıştı. 2014 sezonunu şampiyon Lewis Hamilton ve onun takım arkadaşı Nico Rosberg’in gerisinde üçüncü tamamlamıştı. Üst seviye bir takımdaki ilk sezon için hiç de fena sayılmayacak bir sonuçtan bahsediyoruz. Sonraki sezonda takım olarak istediğini başaramayan Red Bull, uzun süre sonra zirvenin çok uzağında kalarak takımlar sıralamasında anca dördüncü olurken Ricciardo da çaylak takım arkadaşı Kvyat’nın dahi gerisinde kalarak sezonu sekizinci sırada, galibiyetsiz tamamlamıştı.
2016 sezonu yavaş yavaş işlerin değişmeye başladığı sezon olarak akıllarda kaldı. O sezon, önceki iki sezonda olan Mercedes dominasyonu bir üst seviyeye çıkınca diğer takımları çaresiz kalmıştı. Mercedes’in mücadelesi öylesine sert, öylesine vahşiydi ki Nico Rosberg ile Lewis Hamilton birbirleriyle temas etmekten kaçınmadıkları gibi birbirlerinin yarışlarını bitirmeyi göze alıyorlardı (İspanya, Avusturya, Abu Dhabi). Bu vahşi mücadelenin tarafları dışında kalan 20 pilot arasında ise ilk sıra Ricciardo’nun olmuştu. Red Bull yeni sezona Kvyat’la başlamış ama Rus pilotun Maldonadovari hamleleri ile saldırgan pilotajı sonunu hızlandırmıştı. Bardak, Rusya yarışının ilk turunda Vettel ile yaşanan temasta taşmış ve Kvyat bir alt takıma yani Torro Rosso’ya gönderilmişti.
Red Bull ise henüz ehliyet alma yaşına gelmemiş Hollandalı Max Verstappen ile yola devam demişti. Max, babası Joe Verstappen’e göre daha aklı başında ve yetenekli bir pilottu. Bu yeteneğini henüz yeni takımındaki ilk yarışında, yani İspanya’da göstermiş, Mercedes pilotlarının ilk turu dahi tamamlayamadığı yarışı kazanmıştı. Ricciardo da takıma ilk geldiğinde Vettel’e karşı benzer bir konumdaydı ve hikâyenin gidişatını tahmin edebilecek tecrübeye sahipti. Sonraki yarışta ise Ricciardo harika bir sıralama turu atıp aracını ilk cebe yerleştirdiğinde Red Bull tekrar zirveye dönüyor sesleri yükselmeye başlamıştı. Ama yarışın ortasında rüzgar tersten esmişti. Herkesin aklına; “LASTİK NEREDE?!” cümlesiyle kazınan o pit-stop hatası… Ricciardo’ya galibiyete mal olmuştu. Yarışı ikinci tamamlayan Ricciardo, sinirli ve üzgündü. Yarıştan sonra gelen, pit-stop ile ilgili soruya, “Dürüst olmam gerekirse bu konuyla alakalı hiçbir şey duymak istemiyorum. Sadece buradan defolup gitmek istiyorum” cevabını vermişti.
Mücadele
Ricciardo, üç-dört yarışlık bir duraklama döneminden sonra dokuz yarışlık bir süreçte biri galibiyet olmak üzere tam yedi kez podyumda olma başarısı göstermişti. Bu yarışlar arasında takım içi rekabetin gün yüzüne çıktığı an ise Malezya Grand Prix’siydi. Malezya’da yarışa dördüncü başlayan Ricciardo, sıralama turlarında genç takım arkadaşı Verstappen tarafından geçilmişti. Yarışa üçüncü başlayan Verstappen için bu başarı sadece bir viraj sürmüştü. İlk virajda Sebastian Vettel, hem Nico Rosberg’i hem de Max Verstappen’i geçmeye çalışırken sol ön lastiğinden olmuş, Rosberg’e spin attırmış ve Max’in yarış çizgisini bozarak sıra kaybetmesine sebep olmuştu.
Ricciardo ise start’ın kazanan tarafıydı. Lewis Hamilton’ın arkasına yerleşen Ricciardo yarışı uzun süre ikinci götürdü. Max ise kaybettiği sıraları pit-stop taktiği ve hırsıyla kazanmış, Ricciardo’nun hava perdesine kadar girmişti. Red Bull teknik ekibinin müdahale etmeme kararı aldığı bu mücadele aslında Max ile Daniel arasındaki görünmeyen savaşın başlangıcıydı. Ricciardo’nun kimilerine göre agresif savunması Max’in şansını yok etmiş ve Daniel yerini kaybetmemişti. Bu mücadeleden kısa bir süre sonra ise Gümüş Oklar için kötü bir haber gelmişti. Lewis Hamilton yarışın son çeyrek kısmında ilk virajı dönerken motoru iflas etmişti. Lewis Hamilton yarış dışıydı! Daniel ve Max’ın duble başarısı takıma 43 puan getirmişti. Red Bull’un medya departmanı her ne kadar Max ve Daniel’ı iki yakın arkadaş gibi göstermekte kararlı olsa da; iki şampiyonluk adayı, hırslı pilot, pist üzerinde ne kadar arkadaş olabilirdi? 2016 sezonu bu soruların gölgesinde Daniel’ın hanesine iki podyum daha eklenerek sonlanmıştı.
[mailerlite_form form_id=2]
2017 sezonu Daniel-Max takım içi mücadelesinden ziyade; Red Bull’un otomobille sınanması şeklinde geçti. Daniel altı yarışta finiş göremezken Max için bu sayı yediydi. Renault motoru Red Bull’un sabrını taşırırken çözüm olarak yan takım olan Torro Rosso’nun Honda’yla anlaşması istendi. Honda motorunun performansını görüp eldeki veriler doğrultusunda 2019 için motor tedarikçisini seçeceklerdi. İstenen verilere ulaşılınca 2019 sezonundan itibaren Red Bull, Honda motoruna geçeceğini duyurdu. 2017, Max ile Daniel’ın artık iyiden iyiye birbirleriyle sürtüşmeye başladıkları sezon oldu. İlk çatışma Şangay’da ortaya çıktı. Max yarışa 16’ıncı sıradan başlasa da inanılmaz bir ilk tur performansıyla kendini üst sıralara taşımış ve doğru pit-stop taktiği ona podyumu, Ricciardo’nun +0.9 saniye önünde getirmişti. Yarışın son 4 turu yayıncı kuruluş tarafından sadece ikisinin mücadelesi olarak yayınlanmıştı.
İkinci çatışma ise tabir-i caizse takım içindeki kader dönüşü oldu. Macaristan’da Max yarışın ilk turunda virajı alamayıp takım arkadaşı Ricciardo’ya çarparak onu yarış dışı bırakmıştı. Ricciardo, telsiz konuşmasında; “Biri bana vurdu, o değil mi?” diye sorduğunda takımdan gelen; “Evet, o” cevabına; “Lanet olası, ezik” cevabını vermişti.
Sezonun son kısmında ise şampiyonluk yarışının kopmasıyla birlikte yarışlarda sürpriz galipler izlenebilmişti. Max de bu durumdan yararlanarak, Malezya ve Meksika’da damalı bayrağı ilk gören kişi olmayı başarmıştı. Daniel ise mekanik sorunlar sebebiyle sezonun son kısmında tam 3 yarışı tamamlayamamıştı. Daniel artık ne yapması gerektiğinin farkındaydı ve 2018 sezonu sonunda takımdan ayrılacağı söylentileri daha 2017 sezonu bitmeden ayyuka çıkmıştı. Red Bull takım patronu Christian Horner ve Helmut Marko bu konu hakkında konuşmamaya özen gösteriyordu. 2018 Azerbaycan yarışında iki Red Bull birbirine çarparak yarış dışı kalmış ve bütün oklar Max’e dönmüştü. Önceki yarışlarda da hatalı ve agresif geçişler yaptığı için uyarı almıştı. Daniel ise neredeyse uyarılmamıştı. Kazayı izleyecek olursanız, Daniel da en az Max kadar hatalı ve uyarıyı hak eden bir hata yapmıştı.
Sezon başlamadan kısa süre önce Max ile uzun süreli bir kontrat yapan Red Bull, bir şekilde Daniel’ı da takımda tutmanın çaresini arıyordu. Monako Grand Prix’sinin ilk antrenman seansından yarışın son virajına kadar üstün olunca sorunlar unutulmuştu ya da en azından öyle sanılmıştı. Gerçek ise Ricciardo’nun Red Bull’dan ayrılacağını herkesin biliyor oluşuydu.
Red Bull ile Ricciardo arasındaki ilişki, bitkisel hayattaki birinin yaşamla arasında ilişki gibiydi. Yaşamaya devam ediyordu ama her an bilinenin haberi duyulabilirdi. O haber ise sezonun bitmesine sadece dokuz yarış kala, F1’in yaz tatilinin başında geldi. Daniel Ricciardo 2019’dan itibaren Renault için yarışacak. 2019 ve sonrası neler yaşanacağı ise Ricciardo ile Renault’nun neler başaracağı kadar bilinmez…
Yazar: Ant Arın Şermet