Serena Williams ve Venus Williams, bu gece kariyerlerinde 29’uncu kez karşı karşıya gelecekler. Serena verdiği uzun doğum arasından geri döndü ve ilk resmi turnuvasını oynuyor. Venus ise 37 yaşına girdiği bir önceki sezonu iki Grand Slam finaliyle geçti ve hâlâ büyük kupalara aday olabileceğini hissettiriyor. Üstelik küçük kardeşinin verdiği uzun arayı ve fiziksel durumunu düşünerek, Venus’ün maça favori olarak çıkacağını da söyleyebiliriz. Fakat bunların hepsinden daha önemli bir detay var: Indian Wells, Serena ve Venus’e bir özür borçlu…
2001 Indian Wells çeyrek final mücadelesinde, Venus Williams tarafından mağlup edilen Elena Dementieva’ya yarı final tahmini sorulmuş; Serena ve Venus’ün karşı karşıya geleceği maç için Rus raketten tartışmalı bir yorum gelmişti. Dementieva’nın, “Babaları Richard kimi seçerse o kazanacaktır” şeklinde fikir belirtmesi, -sonradan şaka yaptığını söylese de- fitili çoktan ateşlemişti. Üstüne üstlük Venus’ün sakatlık nedeniyle yarı final maçına çıkamayışı ve Serena’nın doğrudan finale gitmesi de tepkileri ayyuka çıkartmıştı.
O dönem 17 yaşında olan Kim Clijsters ve 19 yaşındaki Serena’yı karşı karşıya getiren final mücadelesinde, tenis kortlarında pek görülmemiş bir atmosfer vardı. Öyle ki Richard Williams tribünlere girerken kendisini yuhalayan seyircilere yumruğunu kaldırmış, 1968 Mexico City Olimpiyat Oyunları’nı anımsatan bir kareye imza atmıştı. Tepkiler sertti ve bir noktada, bazı izleyenler bunu ırkçılık noktasına taşımıştı.
Richard Williams’ın USA Today’e verdiği röportajda duyduğunu iddia ettiği sözler şok ediciydi. Zira kendisine ‘Nigger’ (Zenci) olarak seslenilmesi bunların arasında en hafifiydi. “Keşke 75’te olsaydık da derini canlı canlı yüzseydim” diyen bir seyirci onun iyice dehşete düşmesine neden olmuştu. Tabii Baba Williams’ın bu anlattıklarının hiçbir zaman gerçekleşmediğini söyleyenler de vardı; turnuva yetkilileri de tepkilerin katiyen ırkçılık boyutuna ulaşmadığını belirtmişti. Buna rağmen kardeşini izlemek için tribünde olan Venus de maçın ardından şöyle demişti: “Bu ülkenin azınlıklara kötü davranmak gibi tarihsel bir problemi var ve bu çok üzücü.”
Serena ise kortta, her şeyin bir an önce bitmesini istiyordu. Buna rağmen, 16.000 seyircinin büyük çoğunluğu tarafından yuhalandığı maçı 2-1’le kazanmayı başardı ve şampiyonluğa gitti. “Bu zihinsel yükü taşımaya hiç hazır değildim” diye hatırladığı bu maçın ardından; 14 yıl boyunca Indian Wells’e geri dönmeyecek ve tarihin en iyisine dönüştüğü yolda, bu prestijli turnuvayı boykot etmeyi sürdürecekti.
Serena; 2001’de bir çocuk olarak çıktığı kapıdan, 2015’te bir efsane olarak yeniden girdi. Indian Wells taraftarı ise o günden beri ona ve ailesine yapılan ayıbın kötü hatırasını silmek için çabalıyor. Bu gece, tüm o tartışmalara neden olan -hiç oynanmamış- maçı sonunda izleyebileceğiz. Ancak bu kez Williams kardeşlerin duydukları şey, tam da hak ettikleri gibi alkışlardan ibaret olacaktır.