Ferrari için 2019 kış dönemi yenilenme ile geçti. 2017 ve 2018 yıllarında asıl rakibi Mercedes’ten daha hızlı bir araç üretmiş olsa da pit duvarının ve pilotların majör hatalarıyla hızını kullanamamış oldu. Aslında bu durumun benzeri bundan 21-22 sene önce de yaşanmıştı. Dönemin en hızlı araçlarından olduğu iddia edilen Ferrari, griddeki en hızlı ve potansiyelli pilotla anlaşmış ve Michael Schumacher’i şahlanan atın rengine, kırmızıya bağlamıştı. Önce, Williams’tan Jacques Villeneuve sonra gerçek buz adam Mika Hakkinen’e kaptırılan şampiyonluklar Schumacher’in yeteneğinin sorgulanmasına dahi yol açmıştı ki yeni bin yıl başladı. Hikâyenin buradan sonraki kısmı F1 tarihinin en büyük, en hırslı, en yenilmez pilotunu F1 severlere izletmişti.
2019 Barselona testleri de Schumacher’in hemşehrisi ve halefi Sebastian Vettel için bir canlanma şansıydı. Avustralya’ya kadar Vettel’in bu sene şampiyonluk için çok büyük bir aday olduğu konuşuluyor ve İtalyan takımı Melbourne’e keyifli, umutlu geliyordu. İşte ne olduysa bu noktadan sonra oldu; Vettel-Charles Leclerc ikilisi Lewis Hamilton-Valtteri Bottas ikilisinden neredeyse 1 saniye daha yavaştı ve bu fark, en üst düzeydeki takımlar arasında oluşmasının kabul edilemeyeceği bir farktı. Yarışta da fark katlanarak Mercedes’e geçmiş ve Ferrari sezona hayal kırıklığıyla girmişti. Vettel’in pist üstünde ne yaptığını bilmeyen tavrına Ferrari takım patronu Mattia Binotto’nun açıklaması eklenince bu sene en büyük takım içi rekabeti nerede izleyeceğimiz belli oldu. Binotto; “50-50 durumlarda tercihimiz Vettel’den yana olacak” demiş ve Leclerc’e şimdilik patronun kim olduğunu hatırlatmıştı. Leclerc buna rağmen Avustralya’da Vettel’i arkasına alacak bir hızdaydı. Bu şansını takımı tarafından kaybedince F1 severlerin gözünde sempati kazanmış ve F1’in geleceğinin yüzü olabilecek birinin kariyerinin ilk adımlarını izlediğimizi fark ettirmişti.
İspat ve Mücadele
Bahreyn’e gelindiğinde ise hafta sonu boyunca en hızlı pilot Ferrari’nin genç Monakolusuydu. Bu durum yarışın son 10 turunda yaşanan felaket olmasa Ferrari’ye 2019 sezonundaki ilk galibiyeti getirecekti ama şans Leclerc’in yanında değildi. Sebastian Vettel ise yarışın başında takım arkadaşını geçmişti ve bu geçişin ardından Binotto’nun talimatları vuku bulacak gibiydi. Ta ki Leclerc’e “Vettel’in 2 tur daha arkasında kal” denmesine rağmen genç pilotun “Hayır” cevabını verecek cesareti göstermesine kadar. Leclerc, Vettel’i eski usül, DRS’siz bir atakla geçip takım arkadaşını ikinci sıraya yollamıştı. Bahreyn yarışı Ferrari için gerçek bir kaostu. Vettel, ezeli rakibi Lewis Hamilton’a karşı savunma yapmaya çalışırken yaptığı hatayla önce yerini ardından ön kanadını kaybetti. Tüm bunların ardından takım içi mücadelede Leclerc hem hız hem de potansiyel bakımından selefi Vettel’in önüne geçti. Leclerc yarışın son kısmında motor sorunu yaşamayıp yarışı galip tamamlasa Binotto’nun açıklamalarının devamlılığı tartışılır olacaktı.
“Takımı anlıyorum ve bu durumu değiştirmek benim elimde. O kadar hızlı olmalıyım ki takımıma kendimi ispatlamalı ve kazanmalıyım.” Leclerc’in bu koltuk için ne kadar hazır olduğunun belki de direkt ispatı olabilecek bir açıklama. Mentoru, arkadaşı, manevi abisi Jules Bianchi’nin alması beklenen Ferrari koltuğunu trajik sonuçlarla da olsa Leclerc aldı ve bu koltuğun ne kadar değerli olduğunun bilincinde. Çin yarışında Vettel’in podyuma geçmesi için verilen takım emrinde de bu bilinci gün yüzüne çıktı. Takımının ondan Vettel’e yol vermesini istediğinde memnuniyetsiz bir ses tonuyla; “Ama farkı açmaya başlamıştım” diye çıkışması Ferrari gibi “astığım astık kestiğim kestik” bir takım için alışık olunmayan bir şey. Tarihte 1988 Senna-Prost çekişmesiyle hatırlanan McLaren ve 2016’da son yarışın son kısmında dahi birbirini yok etmek için yarışan Rosberg-Hamilton ikilisine sahip Mercedes gibi kazanan takımlarda olan ve aslında pilotları besleyen gerginliğe İtalyan takımı izin vermeyecek gibi görünüyor. Buradaki asıl soru ise şu: Hırslı ve aç bir Leclerc’le çoktan efsaneler arasına girmiş ama ciddi anlamda konsantrasyon sorunları yaşayan, gergin bir Vettel mücadelesi pist üzerinde neler sunacak? Hatırlatmakta fayda var; F1’in yaşayan efsanesi Michael Schumacher’in oğlu Mick de F1 padoğunda boy göstermeye başladı. Mick’in de ileride babası gibi kırmızı olması beklenirken Vettel-Leclerc ikilisinden koltuğunu ilerleyen senelere kimin saklayacağı merak konusu… Bu sorunun cevabını, kimin piste daha fazla hırs ve hız saklayacağı yanıtlayacak.