Rafael Nadal oynarken, her şey istediği gibi olmalı. Servis öncesi rutini, su şişelerinin mükemmel dizilimi ve diğer bütün takıntıları. Batıl inanç mıdır bilinmez ama eğer bunlar istediği gibi olmazsa, korttaki oyun sekteye uğrayabilir.
Takıntılı Nadal’ın, kolunda bir saatle tenis oynayabiliyor olması çok tuhaf. Bu seneki Fransa Açık’ta onu, 775 bin dolar değerinde bir Richard Mille ile izliyoruz. İsviçreli üreticinin saatleri, hafiflik ve dayanıklılık konusunda çok şöhretli. Tabii bir de uçuk fiyatları var.
Tam sağ bileğinin üzerinde duran bir metal parçası Nadal’ı, özellikle de çift el backhand vururken rahatsız ediyor mudur bilinmez ancak, uzun zamandır bu saatler ile oynadığını ve kazandığı başarıları göz önüne alırsak çok sorun yok gibi… Hatta belki bu pahalı aksesuarla oynamak da Nadal’ın takıntılarından biri hâline dönüşmüş olabilir.
Nadal, The Wall Streett Journal’a süreci şöyle anlatıyor:
“Öncelikle saatin bileğime göre ayarlanması ve bana uyum sağlaması gerekiyordu. Richard Mille ile birlikte bunun üzerine çalıştık. Şu an sanki kolumda bir şey yokmuş ve saat vücudumun bir parçasıymış gibi hissediyorum.”
Birkaç değişiklik sonrası, bir metal parçasının derinizin bir parçası olması çok ilginç. Rafa’nın seçimini anlamak ise mümkün. Eğer bir firma bana 750 bin dolar verseydi, bir tasmayla bile gezebilirdim. Düşünüyorum da herhâlde bu kadar para bileğimi çok fazla tahriş etmezdi.
*Dan Carson’ın kaleme aldığı bu yazı, Bleacher Report‘ta yayımlandı.