Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GündemÖlümün Kıyısında Bir Tutku

İstesek de istemesek de kazalar Formula 1'in bir parçası. Jules Bianchi de bize tarihi hatırlatıyor.

Geçtiğimiz yıl Japonya Grand Prix’sinde geçirdiği kazanın ardından 9 ay komada kalan Fransız pilot Jules Bianchi, cumartesi günü hayatını kaybetti. Bu trajik ölüm, görkemli Formula 1 dünyasının risklerini ve tehlikelerini bir kez daha gözler önüne seriyordu. Ve Bianchi’nin yaşama vedası, profesyonel motor sporlarındaki güvenlik önlemleri ve düzenlemeleri konusundaki endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Formula 1’in insan yeteneğinin sınırlarını zorlayan bir spor olması, şüphesiz ki hem seyircilerin hem de pilotların tutkusu haline gelmesinin en önemli sebebi. Güvenlik önlemleri geçmiş yıllara göre artırılsa da ne yazık ki kazaların önüne geçilemiyor. Ancak buna rağmen tehlikenin beraberinde getirdiği cazibe geçerliliğini koruyor. Bianchi’nin ölümüne yol açan bu kaza, Formula 1 tarihini akıllara getiriyor. Biz de bu tarihe damga vuran beş kazayı hatırlıyoruz.

MONACO GRAND PRIX
Alain Prost ve Ayrton Senna yarış öncesinde.

San Marino’daki Kara Gün – 1994
Brezilya’nın efsane pilotu Ayrton Senna, 1994 yılında San Marino Grand Prix’sinde aracını duvara çarptığı kazanın ardından hayatını kaybetti. Kaza sonrası araçtan çıkarılan Senna, yoğun bakıma alındı ancak beyninde meydana gelen hasardan dolayı tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Senna’nın vefatı iki gün içinde gerçekleşen ikinci ölümdü. Avusturyalı Roland Ratzenberger de sıralama turunda benzer bir kazadan kurtulamamıştı. O gün Formula 1 tarihinde ‘kara gün’ olarak yerini aldı. Ratzenberger’in ardından, Senna’nın hayatını kaybetmesi çok daha şoke edici bir durumdu. Çünkü Brezilyalı, 3 kez dünya şampiyonu olmasına rağmen, şaşırtıcı bir şekilde aracının kontrolünü kaybetmiş ve bariyerlere çarpmıştı. Yaşanan bu kazaların ardından yarış devam etti ve Alman pilot Michael Schumacher kazanan isim oldu. Ancak o dönem Senna ile Ratzenberger’in ölümü Formula 1 dünyasını hüzne boğmuştu

Monza Katliamı – 1978
Senna’nın kazası öncesinde Formula 1, diğer bir yetenekli pilotunu 1978 yılında Monza’daki İtalya Grand Prix’sinde kaybetmişti. Sekiz aracın karıştığı kazanın ortasında kalan talihsiz İsveçli pilot Ronnie Peterson’ın Lotus’u alev aldı. Vücudundaki ağır yanıklar ve bacağındaki ciddi yaralara rağmen hayatta kalan Peterson, sonunda böbrek yetmezliğine yenik düştü. Monza, Peterson’a mezar olurken, enkazdan sağ çıkan takım arkadaşı Mario Andretti yarışı kazanıyordu. Andretti, şampiyonluğunun ardından şu sözleri sarf etti: “Belki de bugün kariyerimin en mutlu günü. Bugünün böyle korkunç bir trajediye bağlı olması hiç adil değil. Kutlama yapamam. Ama bu ödülün sonsuza kadar benimle olacağını ve Ronnie’nin de benim adıma mutlu olduğunu biliyorum.”

gilles-villeneuve-ferrari
Gilles Villeneuve hayatını sıralama turlarında kaybetmişti.

Belçika Faciası – 1982
Belçika’da gerçekleşen bu kaza belki de Formula 1 tarihinin gelmiş geçmiş en dramatik kazası. Kanadalı Gilles Villeneuve, sıralama turunda Jochen Mass ile girdiği mücadelede Ferrari’si ile nerdeyse 100 metre havaya uçtu ve sayısız taklalar attı. Kazanın asıl sebebi iki pilot arasındaki yanlış anlaşılmaydı. İki araç da aynı anda pistten çıktı. Villeneuve’nin Ferrari’si, Mass’ın aracına arkadan çarptı ve bu çarpışmanın etkisiyle saatte 200-225 km hızla havaya fırladı. Villeneuve, aracından 50 metre uzağına fırladı. Bu kaza onu boynundan ciddi bir şekilde yaralarken, yaşam destek ünitesinde tedavi altına alındı. Ertesi gün St. Raphael’s Hastanesi’nde ise akşam saatlerinde yaşama gözlerini yumdu. Villeneueve beş yıllık Formula 1 kariyerinde herhangi bir şampiyonluk kazanamamasına rağmen, ünlü Maranello takımı adına yarışmış olan en saygıdeğer pilotlar arasındaki yerini aldı.

Formula 1’in Hillsborough’su – 1961
1989 yılında Liverpool ile Nottingham Forest arasında oynanan FA Cup mücadelesinde yaşanan Hillsborough Faciası, 96 kişinin ölümüne yol açmıştı. 1961’deki Wolfgang Von Trips’in hayatını kaybettiği Monza’daki İtalya Grand Prix’sinde de 15 seyircinin hayatına yitirdiği facia aynı paralellikteydi. İtalya’da şampiyonluğa ulaşması pek muhtemel olan Alman pilot, bir virajda Jim Clark ile çarpıştı. Ferrari’si kenardaki bariyerlere sürüklenirken yarışı takip eden seyircileri de altına aldı. Von Trips aracından çok uzağa fırladı. Olay yerine giden sağlık ekibi, çarpışmanın etkisinden dolayı pilotun orada öldüğünü açıkladı.

Crowthorne Virajı – 1977
Kyalami Güney Afrika Grand Prix’sindeki Crowthorne Virajı, 1977 yılında Formula 1’in en talihsiz kazalarından birine sahne oldu. Galli pilot Tom Pryce ve güvenlik ekibi üyesi olan 19 yaşındaki Jansen Van Vuuren yaşama burada veda etti. Van Vuuren ve ekipte görevli olan diğer bir isim William Bill, Crowthorne Virajı’nın kenarında, Renzo Zorzi’nin aracında meydana gelen teknik arıza ile ilgilenmek için pistin diğer tarafına geçiyordu. Bu sırada yarış devam ediyordu. Diğer sürücüler, Zorzi’nin aracıyla uğraşan iki görevliyi pas geçti ancak Pryce, Van Vuuren’e çarptı ve genç adam olay yerinde can verdi. Daha da kötüsü, bu çarpışma sırasında Van Vuuren’in taşıdığı yangın söndürücü, Pryce’in kafasına düştü. Pilot bilincini kaybetti ve aracını çarptıktan sonra yaşamını yitirdi.

Çeviri: İrem Köroğlu (@iiremkoroglu)

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce