Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 2020 Yaz Olimpiyatları’na katılmak için resmi başvuru yapan 26 sporu açıkladı. Liste incelenecek ve kalan son adaylar bu ayın sonunda açıklanacak. 30 Eylül’de verilecek son karar sonrasında ise hangi yeni sporların katılacağını hep birlikte öğreneceğiz. İşte olimpiyat adayı yeni sporlar:
Halat Çekme: İki takımın karşılıklı olarak bir ipi çektiği ve rakip takımı ortaya getirmeye çalıştığı bu spor, farklı kilo kategorilerinde yapılır. Üç çekme mücadelesi üzerinden yapılan karşılaşmalarda, iki oyun kazanan taraf galip gelir.
Beyzbol ve Softball: Bir atıcının fırlattığı topa olabildiğince sert bir şekilde vurup, top havadayken sayı kalelerini turlamak beyzbolun amacını oluşturmakta. Yıllarca uzaktan bakıp bakıp, kurallarını anlamaya çalıştığımız bu spor da bir olimpiyat adayı. Şampiyonluğu kimin kazanacağını tahmin etmek ise zor olmasa gerek.
Bowls: Eurosport’un bizlere yaptığı hizmetlerden… Oyunculardan biri, ‘jack’ adı verilen küçük topu önceden oyun alanına yollar ve sonrasında iki oyuncu, farklı renkteki büyük toplar ile ‘jack’e olabildiğince yakın atışlar yapmaya çalışır.
Sumo: Şişman insanlara yapılan şakaların en yaygın olanlarından biri ‘sumo güreşçisi’ ifadesi ile ilişkilidir. Sumotori denen güreşçiler, birbirlerini belli bir alanın dışına itmeye veya düşürmeye çalışır. Tıpkı beyzbolda olduğu gibi, burada da potansiyel kazananı tahmin etmek hiç zor değil.
Amerikan Futbolu: Bir Amerikalı için, futbol dendiği zaman akla gelen imge bizlerden çok farklıdır. Onlar için futbol, ragbinin revize edilmiş ve koruma aparatları ile “güvenli” hale getirilmiş bir versiyonudur. Amerika’nın en çok takip edilen sporu da Amerikan futboludur. Super Bowl adı verilen şampiyonluk maçları ise başlı başına devasa bir endüstridir.
Ultimate Frizbi: Genellikle bir plaj eğlencesi veya köpek oynatma aracı olarak görülen frizbi, aynı zamanda oldukça keyifli bir sporun da ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Rakip alandaki oyuncunun, takım arkadaşının attığı frizbi’yi yakalayıp, skor yapması ise oyunun genel amacıdır.
Su altı sporları: Olimpiyatlar için yapılan devasa yüzme tesisleri her müsabaka zamanı haberlere sıklıkla konu olur. O havuzlarda mücadele etmek isteyen çok ilginç yeni spor var. Su altı futbolu ve hokeyi, bu sırada bekleyen sporların bazıları.
Paten sporları: Su altı sporcuları olimpiyatlara girmek ister de patenciler durur mu? Hem onların da yarışları, hokeyi ve hatta paten derbisi bile var. İşte paten derbisi:
Floorball: 70’lerde İsveç’te ortaya çıkan bir hokey türevidir. 2008 yılından beri ise Türkiye’de federasyon düzeyinde tanınmaktadır.
Korfball: Biri gelip basketbol ve hentbolu birleştirseydi ortaya ne çıkardı? İşte bunun cevabını aşağıda bulabilirsiniz. Amaç ise korf adı verilen çemberden topu geçirmek.
Netball: Basketbolun kadınlara yönelik bir çeşidi olarak ortaya çıkmıştır. Softball ile bazı benzerlikler içeren oyunu ilginç kılan ise oyuncuların herhangi bir top sürme şansı olmaması.
Satranç: Binlerce yıllık geleneğe sahip olan satranç, hâlâ spor olup olmadığı konusunda tartışılmakta. Fiziksel olmasa da, zihinsel mücadelenin en sert şekilde yaşandığı bir oyun olduğu ise aşikar.
https://www.youtube.com/watch?v=P2XeW98Fpr4
Su kayağı ve Wakeboard: Bir tekne veya düzenek tarafından su üzerinde çekilmekte olan sporcular, bir parkur üzerinde belli hareketleri yapmaya çalışır. Wakeboard, genel anlamda dalga sörfü ve su kayağının bir birleşimi gibidir.
Bowling: Bazıları için bir hafta sonu eğlencesi olmaktan öteye gidemeyen bowling, en üst düzeyde hataya çok az yer veren bir spor. Bakalım oyuncular olimpik düzeyde de labutları devirmeye çalışabilecek mi?
Karate: Dövüş filmlerinin vazgeçilmez temalarından olan karate, artık bir olimpik spor olma peşinde. 1964 yılından beri judo, 2000 yılından beri ise tekvandonun olduğu olimpiyatlarda sıra artık karateye gelmiş olabilir.
Wushu: Henüz karate olimpiyat vizesi beklerken, wushu’nun işi çok kolay görünmüyor. Çin kökenli bu geleneksel sporun kelime anlamı ise ‘savaş sanatı’.
Snooker: Britanya kökenli bu bilardo çeşidi, günümüz dünyasının en çok izlenen ıstaka sporu. 15 kırmızı top, renkliler ile birlikte ceplere giderken, bizler de oyuncuların muazzam yetenekleri karşısında şaşkınlığa düşüyoruz.
Dalga Sörfü: Sırf sporcuların değil, köpekbalıklarının da en sevdiği spor. Dalgaların gücünü kullanarak bir platform üzerinde mesafe kaydetmeye dayalı bir görsel şölen.
Tırmanma sporu: Sporcuların kesinlikle güvenlik aparatları kullanmak zorunda olduğu bu dal, serbest stilin bazı risklerden arındırılmış bir versiyonu. Yapay platformların da kullanılabildiği bu alanda, çok üst düzey bir atletik beceri gerekmekte.
Polo: Oyuncular, 274 metre boyunda devasa bir sahada, ellerinde sopa ile top kovalar… Dört kişiden kurulan iki takımın amacı ise birbirlerine gol atmak.
Yamaç Paraşütü: Uçmak en büyük özgürlük, peki niye olimpik seviyede uçmasınlar? 80’li yıllarda yavaş yavaş yaygınlaşan yamaç paraşütü de adaylardan biri.
Raketbol ve Squash: Lastik bir topu, raket ile duvara vurmak hiç bu kadar keyifli olmamıştı. IOC, yakın bir dönemde squash’i tanıdı ancak olimpik bir spor olup olamayacaklarını zaman gösterecek.
Oryantiring: Bir spordan çok bir bulmacayı andıran oryantiring, zamana karşı, belli kurallar içerisinde ve harita yardımıyla yön bulmak üzerine kurulmuştur.
Briç: Bir iskambil oyunu ne kadar az şans faktörü içerebilir diyorsanız, briç aradığınız cevap olabilir. Adını ise Galata Köprüsü’nden aldığına dair rivayetler ortalıkta dolanmakta.
Dans Sporu: 2020 Tokyo’ya katılımı için en çok mesai harcanan sporlardan biri. Salon danslarının belli kurallar çerçevesinde bir spora dönüştürülmüş hali.
