Türkiye ve İstanbul’un tenis izleme geleneği, aslında sanılandan çok daha eskiye dayanır. Uluslararası İstanbul Tenis Turnuvası adı altında 1946’da başlayan organizasyon, geçmiş dönemde çok büyük yıldızların İstanbul’da tenis oynamasını sağlamıştı. Kariyer Grand Slam’i sahibi Roy Emerson ve ATP’nin ilk resmi 1 numarası Ilie Nastase gibi isimler, 60’lar ve 70’lerde bu turnuvanın katılımcıları arasındaydı. 2000’li yıllara gelindiğinde artık Challenger seviyesinde devam eden turnuva, Nikolay Davydenko ve Robin Soderling gibi önemli isimlerin katılımlarına sahne olmuştu. Ancak premier seviyede yani ATP ve WTA seviyesinde bir turnuva düzenleyebilmek için beklemek durumundaydık.
İstanbul Cup, ilk olarak 2005 yılında oynandı. O dönem, Fransa Açık öncesi bir toprak kort turnuvası olarak takvime giren mücadele, ilk edisyonunda Venus Williams’ın şampiyonluğu ile sona ermişti. 2010’da takvime veda eden turnuvanın gidişi ise o kadar da üzücü değildi. Yerine, Grand Slam’ler sonrası en prestijli kadın tenisi turnuvası olan WTA Tour Championship yani sezon sonunda o yılın en iyi 8 tenisçisinin mücadele ettiği kraliçe turnuva geliyordu. Tam üç yıl ve iki şampiyon izlemiştik. 2011 yılında, Wimbledon’ı kazanarak parlayan Petra Kvitova, İstanbul’dan da kupayla ayrılmıştı. 2012 ve 2013 yılları ise Williams ailesinin İstanbul’da kazandığı kupaların sayısını üçe çıkartmış, Serena Williams katılım gösterdiği iki yılı da domine etmişti. 2014, Sinan Erdem Spor Salonu’na veda demekti. Tur Finalleri yeni anlaşma gereği Singapur’a giderken, arkasında artık tecrübeli ve oyunu çok seven bir tenis seyircisi bırakıyordu.
Tabii tur finallerinin gidişi ile kadın tenisi İstanbul’u terketmedi. 2009 yılında sert korta geçmiş ve 2010 yılında Anastasia Pavlyuchenkova’nın şampiyonluğu ile son defa oynanmış olan İstanbul Cup geri geliyordu. Garanti Koza’nın şehre biraz uzak fakat yurt dışı muadilleri ile yarışmaktan geri durmayacak tesislerinde yeniden start alan turnuvanın 2014 şampiyonu Caroline Wozniacki oldu. Bir süre sonra ise müjdeli haber geldi. ATP’de şehrin gösterdiği ilgiye kayıtsız kalamamıştı. 2015 Nisan’ı tenis severler için bir rüyaydı. Tenis tarihinin en büyük oyuncularından bazılarının buralara gelişleri zaten herkesi yeterince heycanlandırmışken sırada bir başka efsane vardı. Roger Federer de, artık anlatılmaya bile gerek duyulmayacak kariyerinin son demlerinde buradan geçmişti. Hem de 85. kupasını alıp giderek…
Sırada 2015 WTA İstanbul Cup var. Çim kort sezonunun bitişi ile birlikte artık Kuzey Amerika’nın sert kortlarına gidilecek. Ancak Amerika Açık hazırlıkları öncesi, burada ekstra bir turnuva oynamayı seçen pek çok önemli isim var. İşte zorlu ağustos gelirken, sert kortlara İstanbul’da ısınacak olan isimler;
1- Venus Williams:
Şu anda kardeşi Serena, tenis tarihini yenidek yazmakla meşgul. Venus’ün ona ayak uydurabildiği dönemler ise çok geride kaldı. 7 kez Grand Slam şampiyonu artık 35 yaşında ancak çoktan düşüşe geçmiş kariyerine rağmen hâlâ dünya 15 numarası. Bu sezonu, Auckland’da bir kupa kazanarak açtı. Sonrasında oynadığı Avustraya Açık çeyrek finali ve Doha’daki yarı final, şu ana kadar sezonunun satır başları. Buraya 2015 yılında 23 galibiyet ve 8 mağlubiyetle gelen Venus, 10 yıl önceki ilk turnuvada yaptığını yapmak isteyecektir.
2- Elina Svitolina:
2011 yılında henüz sadece gelecek vadeden bir tenisçi iken İstanbul’da 10K’lık bir ITF turnuvası kazanmıştı. Ukrayna’nın 1 numarası, daha sonra WTA şampiyonlukları için çok fazla beklemedi. Kariyerinin ilk tur seviyesindeki şampiyonluğuna, 2013’te Bakü’de ulaştı ve bunu sonraki yıl tekrarladı. Bu sezon Marakeş’te bir şampiyonluk kazanan ve Fransa Açık’ta çeyrek final gören dünya 17 numarasının, 26 galibiyeti ve 13 mağlubiyeti var. Svitolina da İstanbul’da ikinci kupasını kaldırmak amacında.
3- Jelena Jankovic:
Tıpkı geçtiğimiz yılın İstanbul Cup şampiyonu Caroline Wozniacki gibi eski bir dünya 1 numarası. Ancak yine tıpkı onun gibi Grand Slam kazanamadan bu başarıya ulaştı. Jankovic bunu istikrarıyla başardı ve ne olursa olsun son derece önemli bir isim. Şu anda dünya 25 numarası ve bu sezon, Wimbledon’da çıktığı dördüncü tur ve Indian Wells’te oynadığı finalden ötesine henüz geçemedi. 20 galibiyet, 12 mağlubiyet ile buraya gelen Sırp tenisçinin, en büyük şampiyonluk adaylarından biri olacağına şüphe yok.
4- Alize Cornet:
Bu sezon 32 maç oynayan ve bunların yarısını kaybeden Alize Cornet için öyle çok kayda değer bir 2015 yılından bahsetmek güç. Kendi evinde, Fransa Açık’ta gördüğü dördüncü tur, sezonunun zirve noktasıydı. Dünya 28 numarası buraya, sezonda ilk kez çeyrek finalden ötesini görme amacı ile geliyor.
5- Camila Giorgi:
Kaybettiği iki finalin ardından, bu sezon Katowice finalinde tur seviyesindeki ilk şampiyonluğuna yine ulaşamamıştı. Ancak ‘s Hertogenbosch’da, Belinda Bencic’i finalde mağlup ederek sonunda istediğini aldı. 2015 yılında oynadığı tüm Grand Slam’lerde tur geçmeyi başardı, Avustralya Açık ve Wimbledon’da üçüncü turları gördü. İstanbul’a 19 galibiyet ve 15 mağlubiyet ile gelen Giorgi, güçlü oyununu da yanında getirmek isteyecektir.
6- Daria Gavrilova:
Yılın göze çarpan genç oyuncularından biri. Miami’de oynadığı dördüncü tur ve ardından gelen Roma yarı finali, Gavrilova için son derece önemli işaretlerdi. Kariyerinde WTA seviyesinde bir şampiyonluk veya final bulunmayan dünya 39 numarası, buraya 13 galibiyet ve 9 mağlubiyet ile geliyor.
7- Anastasia Pavlyuchenkova:
Tur finalleri öncesi 2010 yılında düzenlenen son İstanbul Cup’ın şampiyonu. Kendi standartlarında zayıf bir 2015 geçirdiğini söylemek ise mümkün. Monterey’de oynadığı çeyrek final ve Wimbledon ikinci turu bu sezonki en büyük başarıları. Eski şampiyon İstanbul’a tur seviyesinde 10 galibiyet ve 13 mağlubiyetle geldi.
8- Tsvetana Pironkova:
ITF seviyesinde İstanbul’da kupa kaldırmış bir oyuncu daha. Dünya 42 numarası bu sezon Sydney’de bir yarı final oynadı ve Fransa Açık’ta üçüncü turu gördü. 15 galibiyet ve 14 mağlubiyet ile sezonunu sürdüren Pironkova, burada WTA seviyesinde de başarı arayacak.
Tabii turnuva sadece yukarıdaki seri başlarından ibaret değil, burada bazı önemli isimleri daha izleyeceğiz. 2010 Fransa Açık şampiyonu Francesca Schiavone, geçtiğimiz sezonun Avustralya Açık finalisti Dominika Cibulkova ve eski dünya 5 numarası Daniela Hantuchova da bu isimler arasında. Bursa’da kazandığı şampiyonluk sonrası formda ve moralli gelen İpek Soylu ve dünya 145 numarası Çağla Büyükakçay’da ana tabloda wild card ile mücadele edecek temsilcilerimiz. Ayrıca Çağla çiftlerde de Jelena Jankovic ile korta çıkacak. Turnuvada ana tablo mücadeleleri ise 20 Temmuz’da başlayacak.
