Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Gündem“Hareket Vakti Geldi”

İbrahim Hacıosmanoğlu'nun açıklamaları ve son dönemde tribünlerde yaşananlar kadınlardan büyük tepki alıyor. Gelişmeleri Banu Yelkovan'a sorduk.

İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Trabzonspor-Gaziantepspor maçı sonrası hakemleri saatlerce bir odaya kilitlemesinin üzerinden çok geçmedi. Fakat Türkiye’nin kendine has hızlı gündemi içerisinde unutulmaya yüz tutması an meselesi. Son dönemde spor gündeminde yaşanan gelişmeleri üzüntüyle takip ettiklerini belirten Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği (KASFAD) stadyumlarda, medyada ve sokaklarda kadına yönelik söylemsel ve davranışsal şiddet içeren her türlü eylemin karşısında olduklarını, bu alandaki spor insanlarını ve spor kurumlarını daha özenli davranmaya davet ettiklerini belirten bir bildiri yayımladı.

Biz de tribünlerden başkanlara kadar uzanan ve kadınları hedef alan bu eylemleri spor yazarı Banu Yelkovan‘a sorduk:

“Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu sözleri tasarlayarak söylediğini düşünmüyorum. Zaten sonrasında -en azından- dilediği özürde bunu kendisi de ifade etti. Tıpkı tribünlerde futbolcuların, yöneticilerin, rakip taraftarların analarına, bacılarına, kızlarına küfür ederken bunu düşünerek yapmayan binlerce erkek gibi. Tıpkı trafikte, sokakta, okulda birine kızdıklarında ağızlarından neredeyse iki cümleyi birbirine bağlayan bir bağlaç doğallığıyla küfür dökülen milyonlarca erkek gibi. Onlar konuşurken düşünmüyor, bir adım ötesinde başkaları kadına el kaldırırken düşünmüyor, iki adım ötesinde bir diğerleri kadınları öldürürken düşünmüyor. Hepsi bir anlık cinnetin, bir anlık dalgınlığın sonucu: ‘Ben öyle demek istemedim yaa.. Ben onu kastetmedim yaa.. Benim gözüm karardı, ben öldürmek niyetiyle saldırmadım yaa..’ Hatta çoğu zaman tahrik sonucu oluyor bu tür olaylar… Hatta mahkemelerdeki iddialara bakılırsa kendi rızasıyla dayak yiyen, tecavüze uğrayan, ölen bile oluyor.

İbrahim Hacıosmanoğlu özür diledi. Bu ülkede özür gerektiren her davranıştan sonra, ‘Benim de zenci arkadaşlarım var. Benim de Ermeni dostlarım var’ noktasında olduğumuz için, ‘Benim de annem, benim de karım, kızım var’ türü özürlere de alışkınız. Ama artık dünyanın en çok kadın cinayeti işleyen, en çok kadına şiddet gösteren ülkesi olarak biraz da düşünerek konuşmanın ve hareket etmenin vakti geldi. Ama bu olay sonucu ortaya çıkan aslında bir şey daha var: Bu ülkede kadınlardan daha kötü durumda olan bir kesim varsa o da hakemler. Kadınlar ve kadın örgütleri bu bir cümleye anında tepki gösterdi ama hakemleri sabahın 3’üne kadar kilitli tutma konusunda en azından ben, şu ana kadar herhangi bir özür duymuş değilim.”

“Artık buna bir son verilmelidir”

Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği’nin konuyla ilgili bildirisi ise şöyle:

“Son bir haftadır ülkemiz spor alanında yaşanılan gelişmeleri büyük bir üzüntü ile takip ediyoruz. Öncelikle, sporda kadına yönelik şiddet ile her ortamda mücadele etmeyi önüne koyan KASFAD olarak stadyumlarda, medyada ve sokaklarda kadına yönelik söylemsel ve davranışsal şiddet içeren her türlü eylemin karşısında olduğumuzu ve bu alandaki spor insanlarını ve spor kurumlarını daha özenli davranmaya davet ettiğimizi bildiririz.

Futbol maçlarında kadın mankenlerin rakip bayrak ile yakılması, maçların öncesinde rakip takım forması giydirilmiş cansız mankenler için kına geceleri düzenlenmesi, futbol stadyumlarında süreklileşen cinsiyetçi tezahüratlar ve son olarak bir futbol kulübü başkanının “Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım” söylemlerinin hepsinin ortak noktası kendinden olmayanı aşağılamaları ve küçük düşürmeleridir. Tarihsel süreç içerisinde, futbolda rakip takımların kadınlar, heteroseksüel olmayan bireyler ve nefret edilen ülkelerle eş tutulmasının zemininde futbolun erkeklerle ve erkeklikle kurulan güçlü ilişkisi vardır. Toplumsal alanda futboldaki galibiyetlerin bir fetih olarak algılanmasıyla türeyen militarizm, toplumsal cinsiyet rejimlerinin de etkisiyle cinsiyetçi ve homofobik söylemler ile birleşmektedir. Bu da futbolu oyun olmaktan çıkarmakta, erkeklerin savaş meydanına çevirmektedir. Artık buna bir son verilmelidir.

Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Bu şiddetin önlenmesinin temel yolu cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik ayrımcılıkla mücadeledir. KASFAD olarak bizler, toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının spor alanında hayata geçirilmesi ve sporda kadına yönelik şiddetin önlenmesi için görevimizin başındayız. Sporda ve özelinde futbolda kadına yönelik her türlü şiddetin son bulması için spor insanlarının, spor federasyonlarının, kulüp yöneticilerin ve medyanın cinsiyetçi dil ve üretilen nefret söylemleri karşısında daha fazla duyarlılık göstermeleri gerektiğini düşünüyor ve ilgili kurumları bu konuda görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.”

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce