Detroit Pistons – Los Angeles Clippers // Feyyaz Sonbudak
Çok değil, bundan yedi ay önce Clippers organizasyonu Blake Griffin’in 32 numaralı formasını ‘sahte’ bir törenle emekli etmiş, Blake Griffin’i organizasyonun yüzü olarak resmen tanıtmıştı. Griffin artık ‘Hayat boyu Clipper’ olmuştu.
Rüzgâr ne kadar da hızlı yön değiştirebiliyor değil mi?
Takımın ve organizasyonun en kıymetli ögesiyken, yedi ay sonra harcanabilir bir parça olmayı muhtemelen hayat boyu yutkunamayacak Griffin. Sezonun ortalarına doğru Clippers taraftarıyla tatsız sürtüşmeler yaşasa da kız arkadaşı, işleri, zaman zaman rol aldığı televizyon dizileri ve yatırımlarının hepsi Los Angeles şehrindeydi. Blake Griffin için Los Angeles demek, hayat demekti.
Griffin’in takıma katılmasıyla birlikte üst üste dört galibiyet alan Pistons, playofflar için tekrar umutlandı. Bu dört maçlık sürede Griffin takıma beklenen katkıyı verdiyse de bence gerçek Blake Griffin’i Clippers’a karşı kullanmak için kendini sakladı. Detroit şehrine adım attığı andan itibaren bu maça kalan günleri saydı. Ve o gün sonunda geldi çattı.
İstatistiklerin değil de, duyguların ön planda olduğu maçlar her zaman ilgimi daha fazla çekmiştir. Lakin duygusal motivasyonun yanısıra istatistiksel olarak da iyi bir gece geçirmek zorunda Griffin. Geçmişini tüm Detroit taraftarlarının önünde öldürmeli ve onun 171 milyon dolarlık kontratının altına elini sokan Pistons organizasyonunun da yüzünü bu gece güldürmeli.
10 Şubat Cumartesi / 03.00 / S Sport
Tottenham – Arsenal // Onur Erdem
Bir Arsenal taraftarı olarak bu haftaki en büyük beklentim elbette Kuzey Londra derbisi. İki takım da an itibarıyla ilk dördün dışında yer alıyor. Ancak dördüncü Chelsea’nin sallantıda oluşunu, üçüncü Liverpool’un istikrarsız grafiğini ve 3-6 sıralar arasını toplam 6 puanın ayırdığını düşününce bu maçın önemi daha da artıyor. Tottenham ilk dördün sadece bir puan uzağında ve bu maçta yaşayacağı puan kaybını telafi edebilecek durumda fakat Arsenal için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Dördüncü Chelsea’nin 5 puan gerisindeler ve derbide alacakları bir mağlubiyetle muhtemelen Şampiyonlar Ligi hayallerine de elveda diyecekler.
Tottenham, Wembley’deki mücadeleye evindeki Manchester United galibiyeti ve Liverpool deplasmanından güç bela çıkardığı 1 puanla geliyor. İç sahadaki ilk maçlarında aldıkları 2-1’lik Chelsea yenilgisi dışında bu sezon Wembley’de mağlubiyet yüzü görmediler. Arsenal’ın deplasman karnesi ise korkunç; 13 maçta üç galibiyet, dört beraberlik ve altı mağlubiyetleri var. Son iki deplasmandan (ki bunlar Bournemouth ve Swansea’ye karşıydı) puan çıkaramadılar. Buna karşın, Aubameyang-Mkhitaryan ikilisinin ilk kez birlikte forma giydiği Everton maçından beş gollü bir galibiyetle ayrıldılar. Derbide de amaçları, bunun bir illüzyondan ibaret olmadığını göstermek olacaktır ama deplasmandaki büyük maç karnelerine bakınca pek de başarılı olabileceklerini sanmıyorum.
Tahminim, Totteham’ın ilk 25-30 dakikada golü bulup ardından farkı açacağı, Arsenal’ın da farkı düşüren ama umut vermeyen goller bulacağı yönünde… Gollü, 4-2 benzeri bir skorla tamamlanacak, seyir zevki yüksek bir maç bekliyorum. Aksi bir senaryo için, Arsenal’ın mutlaka ilk golü bulması ve baskıyı Tottenham’ın üzerine yıkması gerekiyor. Olur mu? Harry Kane’in şurada bahsettiği Arsenal takıntısını da hesaba katınca, çok zor…
10 Şubat Cumartesi // 15.30 // S Sport
Napoli – Lazio // İlhan Özgen
İtalya’da bu sezonun keyif veren iki takımı var. Birisi, birkaç senedir olduğu gibi Sarri’nin Napoli’si. Birçokları için alışılmış bir durum. Ama Simone Inzaghi’nin Lazio’sundan neredeyse kimse bu kadar akıcı bir futbol beklemiyordu. Oyunlarını, aldıkları sonuçlarla perçinlediler ve güven kazandılar. Neticede de ligin üçüncü sırasına kuruldular.
Bu hafta oynayacakları maç, bir yandan Napoli’nin şampiyonluk yolundaki kritik viraj olacak, bir yandan da Lazio’nun Şampiyonlar Ligi hayalinin devamı için test olacak.
Öte yandan Milinkovic Savic-Immobile ikilisi ile Napoli’nin hücum hattının düellosu ve iki takımın da top rakipteyken yaptığı ani presler maçın temposu için çok şey vadediyor. Hayal kırklığına uğramamak dileğiyle.
10 Şubat Cumartesi // 22.45 // Tivibu Spor 2
Eczacıbaşı VitrA – Fenerbahçe // Göksu Bulut
Venüs Sultanlar Ligi’nin 19. haftasında Eczacıbaşı VitrA-Fenerbahçe derbisi öne çıkıyor. İlk devredeki karşılaşmadan Fenerbahçe 3-2 galip ayrılmış, Eczacıbaşı sezonun ilk ve şu ana kadarki tek yenilgisini almıştı. İkinci devreye çalkantılı bir başlangıç yapan ve oynadığı son derbide Galatasaray’a 3-0 yenilen Fenerbahçe için bu maçta alınacak bir galibiyet, ligdeki gücünü bir daha göstermek ve bunu skora yansıtmak anlamına gelebilir. Son lig maçında Vakıfbank’ı 3-0 yenerek liderliğini koruyan Eczacıbaşı ise sezon başından beri pekiştirdiğini düşündüğüm takım oyunuyla, zirvedeki yerini taçlandırıyor.
Hafta ortasında Imoco Volley Conegliano karşısında Fenerbahçe, Mia Jerkov ve Natalia Pereira’sız ilk 6’sıyla sahada olağanüstü mücadele etmiş fakat İtalya’dan 3-2 mağlup ayrılmıştı. O maçta normalin aksine köşe smaçörü olarak izlediğimiz Polina Rahimova ile Fenerbahçe karşısında takımına en son 24 sayı kazandırmış pasör çaprazı Tijana Boskovic karşılıklı sayılarla bizlere keyifli bir düello izletebilir. İki takımın servis kalitesiyle ve kullanmayı sevdikleri ortadan hücumlarla birbirini zorlaması ve tabii yerinde izlemeyi tercih edenler için Burhan Felek atmosferi, derbinin tadına tat katabilecekler arasında.
11 Şubat Pazar // 17.00 // TRT Spor
2018 PyeongChang – Artistik Patinaj Takım Yarışması // Buğra Balaban
2018 Kış Olimpiyat Oyunları, 9 Şubat Cuma günü gerçekleşen açılış töreniyle resmi olarak başladı. Ağyar icadı kış sporlarına, her ne kadar bu coğrafyada ehemmiyet verilmese de gözden ırak olanın gönülden de ırak olmaması adına önümüzde güzel bir fırsat var. Kayakla atlamadan curling’e, biatlon’dan bobsled’e 15 farklı dalın dünyadaki en iyileri, ellerine dört yılda bir geçen taç giyme şerefine nail olmayı deneyecek. Kimileri ise ülkelerinin formasını Güney Kore’de kuşanmanın gururunu bir şeref madalyası gibi üzerlerinde taşıyacak. Tıpkı Türkiye’nin ilk olimpik kayakla atlamacısı Fatih Arda İpcioğlu ya da Seun Adigun önderliğinde Afrika’nın ilk bobsled takımı olacak Nijerya ekibi gibi.
15 branşın da kendi içlerinde ayrı dalları olduğunu düşününce herkesin farklı yarışlara daha fazla merak atfedebileceği aşikâr. Benim kişisel kış sporu favorim artistik patinaj olduğundan, ilk hafta sonucunu merak ettiğim buluşma da artistik patinaj takım yarışması olacak. Rusya’da buz dansının favorilerinden Ksenia Stolbova/Ivan Bukin ikilisi IOC’nin Rus vetosuna takılınca, takım zaferi için Kanada ve ABD öne çıktı. Rusya’nın olası bir altın senaryosu ise drama isteyenler için gerçek bir velinimet olur.
11-12 Şubat // Eurosport 1
İsviçre – Kanada // Kaan Demirel
PyeongChang’da bu hafta pek çok buz hokeyi karşılaşması izleme şansına sahibiz ancak aralarından biraz daha çekişmeli geçebilecek olanı seçmek istedim. Kanada’nın buz hokeyindeki başarıları zaten malum, Kuzey Avrupa ülkeleri ile birlikte bu alanda en fazla başarı kazanan ülke onlar. Diğer taraftan İsviçre ise buz hokeyine elit seviye oyuncular yetiştirebilmesine rağmen milli takımlar düzeyinde özellikle olimpiyatlarda pek başarı kazanamıyorlar.
NHL oyuncularının turnuvalara katılamıyor olmasını da söylemek gerekiyor. Kanada bünyesinde pek çok NHL süper yıldızı barındıran bir takım ve bu isimler PyeongChang’ta forma giyemeyecek. İsviçre’de de durum çok farklı değil aslında, sayıları Kanada Milli takımında olduğu kadar fazla olmasa da onların kadrosunda da pek çok NHL oyuncusu mevcuttu. Ancak ne olursa olsun Kanada ve İsviçre bu turnuvanın çok önemli iki ekibi. Olimpiyatın ilk haftasında kaçırılmaması gereken bir maç olduğunu düşünüyorum.
15 Şubat Perşembe // 15.00 // Eurosport 2