Tanım olarak eSpor, bilgisayar üzerinden oynanan çeşitli oyunların, profesyonel bazda düzenlenen lig ve turnuvalarda, lisanslı oyuncular ve kulüplerin katılımları ve yarışmalarıyla gerçekleşen spor dalı. Başarılı olmak için ciddi bir el, göz ve beyin koordinasyonu gerektiriyor. Tıpkı futbolda kurulan ayak, göz ve beyin, basketbol ve tenisteki el, göz ve beyin koordinasyonu olduğu gibi…
Özellikle LoL olarak bilinen League of Legends, bu çılgınlığın tam anlamıyla başını çekiyor. Dünya üzerinde aylık 70 milyon kişinin oynadığı bir oyundan bahsediyoruz ki bu sayının her geçen gün arttığı söylenmekte. Bu oyunda, tasarımları ve oynanışlarıyla kendine özgü karakterlerden (şampiyon) oluşan iki takım, çeşitli savaş alanlarında ve oyun modlarında başa baş mücadele ediyor.
LoL’ün popülerliği, Riot Games tarafından piyasaya çıkarıldığı 2009’dan beri hızlı bir şekilde artırıyor. Geçtiğimiz yılın Seul’de gerçekleştirilen dünya finalini, stadyumdan 40 bin, internet üzerinden ise tam 27 milyon kişi izledi. Zaten şu sıralar oyunun süper güçleri de Asya ülkeleri, özellikle de Güney Kore. Şimdiye kadar takımları üç dünya şampiyonluğu kazandı ve son sezonları tam anlamıyla domine ediyorlar.
Bu yıl Berlin’de, Mercedes Benz Arena’da yapılan finale gelinirken, kupanın yine Güney Kore’ye gideceği kesinleşmişti. Yarı finallerde, Alman Origen’ı 3-0 ile geçen SKTelecom T1 ve ilk dünya şampiyonu Fnatic’i şaşırtıcı bir şekilde 3-0 yenmeyi başaran KOO Tigers isimlerini finale yazdırmıştı. 2013 yılında bu kupayı kaldırmayı başarmış olan SKTelecom T1 aslında görece zayıf bir rakip karşısındaydı ve KOO Tigers’a çok şans verilmiyordu.
Oyuncuların kendi isimleri yerine mahlasları ile bilindiği bu dünyanın da tıpkı diğer tüm sporlarda olduğu gibi kendine has yıldızları var ve KOO Tigers takımının taşıyıcı ismi KurO, takımı finale gelene kadar çok iyi performans göstermişti. Ama artık karşısında Faker vardı. Ona League of Legends’ın Michael Jordan’ı da demek mümkün. Kendine ait sponsorluk anlaşmaları olan ve transferi için milyon dolarlar telaffuz edilen bir isim. Hatta Faker, Çin’den gelen yüklü transfer tekliflerini reddetmiş ve SKTelecom T1’de kalmıştı. Burada onun sadece bir süper yıldız değil, aynı zamanda bir ‘bayrak adam’ olduğunu da görebiliyoruz…
Oyunda basitçe, kurgusal bir harita üzerinde 5’er kişilik takımlar karşı karşıya gelerek rakibin ‘Nexus’ olarak isimlendirilen merkez üssünü yok etmeye çalışıyor. Final mücadelesinde de bu formatta toplam beş maç yapılacak ve üçe varan kazanacaktı. Meşhur Faker final maçlarına da beklendiği gibi başladı. Öyle ki, bu oyun konusunda bilgi sahibi olmayan birisi bile o ekrana baktığında özel bir şeylere tanık olduğunun farkına varabilirdi.
Bu sayede SKTelecom T1, oyunun en popüler haritası ‘Sihirdar Vadisi’nde oynanan mücadelede, çok zorlanmadan durumu 2-0’a getiriyordu ancak seyircilerin de desteği ile KOO Tigers için geri dönüş zamanıydı. Üçüncü maç esnasında KurO’nun iyi performansıyla birlikte ‘underdog’ takım skor tabelasına ilk kez müdahale edebildi. Skor 2-1 olduğu esnada Mercedes Benz Arena, “Koo, koo, koo” tezahüratlarıyla yıkılıyordu. Evet, seyirci tam anlamıyla bir spor seyircisi gibiydi ve biraz drama görmek istiyorlardı. Kazananı belirleyecek son maçla aramızdaysa yine Faker vardı. Sanki bir önceki oyunu, bir anlık rehavetle kaybettiklerini düşündürtmek istercesine tertemiz bir performans ile maçı ve şampiyonluğu takımına getiriyordu. Bu, Faker’ın turnuvada 2013 sonrası kazandığı ikinci şampiyonluktu ve onu tarihte birden fazla şampiyonluğu olan iki oyuncudan biri yapıyordu. (Diğeri de takım arkadaşı Bengi).
Son dönem itibariyle League of Legends için, “10 kişinin bilgisayarları başında oynadığı ve sonunda Güney Korelilerin kazandığı oyun” demek mümkün. Peki ülkemizde durum ne? Hâli hazırda Türkiye liginde sekiz profesyonel LoL takımı var. 2015 yılının Türkiye lig şampiyonu Dark Passage gibi takımlar ciddi değerlere ulaşıyor ve artık bu takımlar sponsor almaya, daha da tanınır olmaya başladı. Hatta Dark Passage’ın, Ülker Sports Arena’da düzenlenen finalde yendiği takım da Beşiktaş. Yani yavaş yavaş büyük spor kulüpleri de bu furyaya reaksiyon gösteriyor. Türkiye yoğun genç nüfusu ile eSpor’un gelecekteki büyük güçlerinden biri olmaya aday ve buradaki profesyonel oyuncular bile ayda yaklaşık 6 bin lira civarı bir kazanmaya başladı. Tabii buna sponsorluk ve yayın gelirleri dahil değil. Şimdilik en tanınan Lol oyuncularımız ise Naru, Thaldrin, Holyphoenix ve Dumbledoge.
eSpor için artık hedeflerse bambaşka ve gözler, diğer sporların boy gösterdiği arenalara çevrildi. Son olarak 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için görüşmeler yapıldığına dair haberler çıktı. Geleneksel spor izleyicisi ve basınının bu konuya ilk anda çok sıcak yaklaşmadığı açık ancak Berlin’de de kendi gözlerimizle gördüğümüz üzere, gelmekte olan artık kolayca sırt çevrilebilecek bir seviyede değil…
League of Legends’ı buradan indirerek ücretsiz olarak deneyebilirsiniz.