NBA’de sezonun ilk çeyreği geride kalırken Detroit Pistons cephesinde yüzler gülüyor. Umut verici 2015-2016 yolculuğunun ardından geçen yılı felaket geçiren, Reggie Jackson’dan Andre Drummond’a tüm yıldızları için takas söylentileri çıkan Pistons’ın bu yıla 12 galibiyet-6 mağlubiyetle gireceğini tahmin eden kişi sayısı pek fazla değildi. Öyle ki, art arda gelen galibiyetler baş antrenör Stan van Gundy’yi dahi tedirgin etmiş durumda. İlk on maçtaki yedi galibiyetin ardından soruları yanıtlayan van Gundy’nin şu yorumu, en az Pistons’ın sezon açılışı kadar şaşkınlık vericiydi: “Herkes ne kadar iyi olduğumuzu konuşuyor ve bu, beni çok korkutuyor. Bunu idare edebilecek kadar olgun muyuz?”
Parkedeki en önemli yıldızlarından ikisi Andre Drummond ve Reggie Jackson gibi zihni dinginlikleriyle ön plana çıkmayan isimlerken 58 yaşındaki çalıştırıcının kaygılarını mazur görmek gerekiyordu. Van Gundy temkini elden bırakmayadursun, sezona yeni salonunda giren Detroit’te galibiyetler gelmeye devam etti. Bu yazı yazılırken Pistons, son üç maçını kaybetse de 12-9’luk derecesiyle Doğu Konferansı’nda dördüncü sırada yer alıyor. Bu galibiyetler arasında özellikle Warriors ve Celtics maçları, özgüven anlamında da takımı ateşleyen mücadelelerdi. Bu harika açılışın ana dayanağı olarak ise Drummond’ın yeni bir role büründüğü akışkan hücum yapısı öne çıkıyor.
Pasör (ve serbest atış sokabilen!) Drummond
Bir Stan van Gundy takımının iyi hücum ettiğini gördüğünüzde pek de şaşırmamalısınız. Zira daha önceki iki durağı Miami Heat ve Orlando Magic’i hücum verimliliğinde ilk beşe sokmayı başarmıştı. Yeni model Pistons henüz o seviyelerin çok uzağında olsa da geçen yılki felaket 24. sıra koltuğunun ardından bugünlerde kendilerini ilk on civarına çıkarmayı başardılar.
Bu yükselişin merkezindeki isim ise Andre Drummond. Geçtiğimiz sezon post-up oyunlarından en fazla şut deneyen beşinci isim olan Drummond, 277 denemesinden %41.9 ile isabet bulabilmişti. Bu verimsiz birliktelik, yeni sezonda Detroit playbook’undan neredeyse tamamen silinmiş gözüküyor. İlk 23 maçta yalnızca 25 kez sırtı dönük hücumdan şut deneyen Drummond’ın hücumdaki yeni konumu, alçak posttan ziyade tepeye doğru kaymış durumda. Kendi potasından topu getiren isim genelde Reggie Jackson ya da Ish Smith olsa da asıl oyun kurma görevi Drummond’a kaymış durumda. Bu sezon hücumda toplam 278 kez handoff* oynayan Pistons, en yakın rakibi Heat’e kıyasla yaklaşık 70 pozisyon daha fazla bu kurguya başvurmuş durumda.
Yukarıdaki videoda, bu sezon görmeye aşina olduğumuz Pistons hücumlarından biri var. Reggie Jackson topu getirip tepede Drummond’a teslim ediyor. Sol dipten hareketlenip Tobias Harris’in perdesini kullanan Avery Bradley, topu elden teslim alıp boyalı alana doğru hareketini sürdürüyor. Burada Bradley’nin önünde bolca seçenek var. Kendisi çembere hareketlenebilir, devrilen Drummond’ı görebilir ya da yardım gelmesi durumunda boş kalacak iki köşeyi ve sol forvetteki Harris’i bulabilir. Bu kurguda Ben Simmons, Joel Embiid’in Bradley’nin yoluna çıkacağını düşünerek Drummond’ın önünü kapatmaya hareketlenince Harris bomboş kalıyor. Asist Bradley.
Burada not düşülebilecek birkaç farklı nokta daha var. Birincisi topu teslim eden Reggie Jackson’ın ve sağ köşedeki Stanley Johnson’ın hareketlerini sürdürerek olası yardım savunmalarını sınırlamaları. Bir diğeri ise topu Drummond’dan teslim alacak ismi savunan rakip oyuncu. Zira J.J. Redick çok iyi bir savunmacı olmadığı için Bradley topsuz perdeden çok rahat çıkıp sorunsuz şekilde içeriye kadar girebiliyor.
Drummond-Harris-Bradley üçgeninin handoff dışında da birkaç numaraları var. Yine Sixers maçında oynadıkları üstteki hücum, bunlardan sadece biri. Drummond yine yay civarında topu alıyor, şut tehdidi olmadığı için Embiid onu birkaç adım geriden savunuyor. Harris, Bradley’ye perde yapıp yine sol forvete çıkınca, birkaç dakika önce yedikleri üçlüğü hatırlayan Embiid arkadaşlarına Harris’i işaret ediyor. Ancak odağı sol forvete kayınca, arkasına cut yapan Bradley’yi göremiyor ve Drummond’ın bounce pası asiste dönüşüyor.
Drummond’ın asist rakamları, yeni düzenle birlikte keskin bir tırmanışa geçti. Şu ana kadar bir sezonda en fazla 1.1 asist ortalaması yakalayabilen 2.11’lik uzun, ilk 23 maçta bu miktarı 3.9’a çıkardı. Pivotlar arasında da kendilerini ispatlamış pasörler Al Horford, Demarcus Cousins, Marc Gasol ve Nikola Jokic’in ardından beşinci sırada.
Drummond, pas yeteneklerinin yanında serbest atışlarda da ciddi bir atılım içinde. Bu sezon öncesine dek NBA tarihinin en kötü serbest atışçılarından biri olan Drummond, %38.1 isabet oranıyla kendisini kasti faullerin odağında buluyordu. 2012 Draft’ının dokuz numara seçimi, bu yaz telefonunu alıp eski bir dostunu aradı. ESPN’den Nick Friedell’in makalesine göre Draft sürecinde birlikte çalıştığı Adin Ravin’le yeniden bir araya gelip bu yaz yaklaşık yedi hafta birlikte çalıştı. Bu idmanların en verimli sonucu da serbest atış yüzdesinde su yüzüne çıktı. Bu sezon denediği 111 serbest atışın 71’inde isabet bulan Drummond, belki hâlâ NBA ortalamasının altında ama bu ciddi yükseliş, en azından maç sonlarında parkede kalmasını ve rakip takımların Pistons hücumunu sınırlamak için başvurduğu kasti faulleri yapmamasını sağlıyor. Ki bu da geçen sezon bolca maçı Aron Baynes ile kapatmak zorunda kalan van Gundy’yi mutlu etmek için fazlasıyla yeterli.
Kariyerinin ilk iki durağında Shaquille O’Neal ve Dwight Howard gibi çizgiden kötü iki isimle çalışan van Gundy için Drummond vakası pek de yeni bir deneyim değildi. İki yaz önce Zach Lowe’un podcast’inde Drummond’ın serbest atışlarıyla ilgili, “Umutsuz bir vaka olarak görmüyorum. Bu sezon yüzde 50 civarını görüp sonra da 60’lara çıkmasını umuyoruz” diyen van Gundy, aradaki sezonu tutturamasa da öğrencisinin bu yıl %60 civarlarına gelişiyle bir anlamda haklı çıkmayı başardı.
Bench Katkısı
The Ringer’dan Danny Chau’nun da geçen haftaki yazısında değindiği gibi bu yıl Pistons hücumunu en ilgi çekici kılan noktalardan biri de ilk beş oyuncuları dinlenirken hücum kurgusunda pek bir değişiklik olmaması. Hatta +/- istatistiklerini incelediğimizde, Jackson-Bradley-Johnson-Harris-Drummond beşinin birçok bench katkılı beşe göre daha geride kaldığını dahi görüyoruz. Buradaki önemli nedenlerden biri Stanley Johnson’ın hâlen yayın gerisinden %30.7 ile isabet kaydedebilmesi. Onun yerine Luke Kennard, Anthony Tolliver ya da Langston Galloway’in parkede olduğu bölümler, tepeye giden yardımlarda cezayı kesebilme konusunda Pistons’ın elini güçlendiriyor.
Elbette Ish Smith’in oyunda oluşu daha süratli hücumlara ya da orta mesafeden kullandığı şutlara tanıklık etmemize yol açıyor ama handoff ağırlıklı hücumlar mümkün olduğunca Drummond kenardayken de devam ediyor. Ligdeki ilk iki sezonunda Sacramento’da süre almakta zorlanan, geçen yılı ise gelişim liginde geçiren Eric Moreland, Drummond dinlenirken onun görevini üstlenme konusunda beklenenin üzerinde bir katkı sağladı:
Üstteki örneklerin birçoğunda topu elden teslim alan ismin Bradley oluşuna şaşırmamalı. Bu yaz Celtics’ten takas edilen Bradley, ligde açık ara farkla handoff’tan en fazla pozisyon üreten isim. Kentavious Caldwell-Pope’tan sonra iki numarada takıma ciddi anlamda artı katan kontrat senesindeki yıldız, geçtiğimiz yıllardan alışık olduğumuz üzere savunmada ligin en elit isimlerinden biri. Geçen sezon yılın savunma beşlerine seçilmemesine birçok rakibinin tepki gösterdiği Bradley, karşı takımdaki en iyi kısalara hayatı zindan etmeyi sürdürüyor. Tıpkı Phoenix Suns’ın ışık saçan belki de tek yanı olan Devin Booker’a yaptığı gibi:
Bradley’nin yanında, Drummond’ın çabuk ellerinin de savunmada rakipler için işi zorlaştığını not düşmek gerek. Bu sezon maç başına 1.7 top çalan Drummond, pivotlar arasında ilk sırada yer alırken lig genelinde de Ricky Rubio ya da Draymond Green gibi isimlerin önünde 15. sırada. Bradley-Drummond birlikteliği, Celtics’e karşı son çeyrekte Kyrie Irving’i iki önemli top kaybına zorladı:
Değişimin Mimarları: Bob Beyer, Tim Hardaway ve Jeff van Gundy
Pistons’ın özellikle hücumda geçirdiği bu kabuk değişiminin ana mimarları ise, yukarıda adlarını bolca zikrettiğimiz Stan van Gundy ya da Andre Drummond değil. En azından koçun açıklamalarına bakılırsa perde arkasında değinilmesi gereken üç aktör daha var. Detroit News’den Rod Beard’ın haberine göre, yardımcı koç Bob Beyer, pick&roll sayısını azaltıp daha fazla aktörün hücuma dahil olduğu, hücumdaki hareketin temel alındığı motion hücumunu temele oturtmayı Stan van Gundy’nin aklına sokan isim olmuş. “10 pozisyonun dokuzunu pick&roll oynatmak isteyen biri olarak biraz konfor alanımdan çıkmam gerekiyordu” diye anıyor sezon öncesi kampın ilk günlerini baş antrenör. Parkedeki görüntü çok içine sinmediğinde onu sakinleştirmek ise aileden birine, kardeşi Jeff’e düşmüş.
Geçmişte New York Knicks ve Houston Rockets’ı çalıştıran, bu yaz G-Lig ve Avrupa’da oynayan oyunculardan kurulu ABD Milli Takımı’nı FIBA AmeriCup’ta şampiyonluğa taşıyan kardeş van Gundy, sezon öncesi kampı Pistons’la birlikte geçirme fırsatı bulmuş ve yeni hücumun da en büyük savunucularından biriymiş. Bir diğer yardımcı koç Tim Hardaway de dört yıl önce ekibe katıldığı ilk günden beri ikili oyunlara bağımlılığı azaltmayı önerenlerdenmiş. Bu değişimin Pistons için neden gerekli olduğunu en iyi açıklayan da o gibi: “Topu eline teslim edip bize sayı üretmesini bekleyeceğimiz Tim Duncan, Kyrie Irving ya da LeBron James gibi bir oyuncumuz yok. Topu gezdirip, parkede hareket ederek savunmanın dengesini bozup, perdeler üzerinden kendimize fırsatlar yaratmalıyız.” Şu ana dek, o fırsatlar meyvelerini vermiş görünüyor…
Savunma Yapısı, Çizgiye Gidişler, Üç Sayı Yüzdesi
Pistons’ın takım hâlinde öne çıkan birkaç istatistiğini derleyerek toparlayalım. Yukarıda da değindiğimiz gibi Bradley ve Drummond kaynaklı çalınan toplar, geçiş hücumlarında Pistons’ı ligin üst sıralarına taşıyor. Top çalma üzerinden erişilen sayı katkısında Pistons ligde ilk sırada. Yarı saha savunmasının birçok alanında çok parlak bir görüntü ortaya koyamasa da Detroit, rakibi en fazla top kaybına zorlayan beşinci takım konumunda.
Hücum tarafında öne çıkan ilginç bir istatistik ise serbest atış çizgisine yapılan yolculuklarla ilgili. Pistons, çizgiyi ziyaret yüzdesi en düşük takımlardan biri. Genelde hücum üretkenliğinin önemli göstergelerinden biri kabul edilen bu yüzdede Pistons’ın gerisinde kalan üç takımdan ikisi, ligin dibindeki Sacramento Kings ve Chicago Bulls örneğin. Burada elbette hücum tercihleri ve personel özellikleri de öne çıkıyor. James Harden gibi bir faul alma uzmanına sahipseniz üst sıralarda yerinizi garantileyebilir, Warriors gibi itiş kakışa girmeden bolca boş şut bulabiliyorsanız daha gerilere düşebilirsiniz. Yine de Reggie Jackson ve Ish Smith gibi iki iyi deliciye sahip Pistons arka alanı, bu ziyaretleri daha sıklaştırıp hediye sayıların miktarını arttırmayı seçebilir.
Pistons hâli hazırda ligin en yüzdeli üçlük atan beşinci takımı ve bu hücumun yarattığı boş şutlara yorulabileceği gibi ilerisi için bir risk anlamı da taşıyabilir. Bir robot edasıyla şut kullanan Tobias Harris’in %46.4’lük üç sayı isabet yüzdesinin -şu ana dek en iyi şut sezonunda %36’da kaldığını düşünürsek- biraz aşağılara inmesi muhtemel görünüyor.
Drummond’ı yeniden keşfetmek, şimdilik Pistons için tünelin ucunda yeni bir ışık yaktı. İki sezon önce play-off görüp gelecekte üzerine koyması beklenen Pistons, geçen sezon tamamen duvara toslamıştı. Bradley, Tolliver, Galloway ve Kennard gibi akıllı eklemeler, enkazı kaldırmaya yetti. Peki özellikle Reggie Jackson, işler kötüye gittiğinde yine çabucak mantara bağlayacak mı? Bu soruya gönül rahatlığıyla ‘hayır’ demek hiç kolay değil. Özellikle Eric Bledsoe marketteyken, Reggie’yi önermeleri, koç van Gundy’nin de bu konuda rahat olmadığını gösteriyor. Yine de Pistons’ın yeni salonuna taşındığı bu sezonda soluk almaya çok ihtiyacı vardı ve bunu yaparken Drummond’ı da mutlu etmeleri, pastanın üzerine güzelce bir çilek kondurdu. Şimdi sırada bu yapıyı daha da keskinleştirip bir miktar çeşitlendirmek var.
[mailerlite_form form_id=2]
*handoff: Bir oyuncunun, akan oyunda takım arkadaşının elinden topu teslim alması.