*Benjamin Morris imzalı bu yazı FiveThirtyEight‘te yayımlandı. Yazıda kullanılan tablolar, fivethirtyeight.com‘dan alınmıştır.
Stephen Curry ne kadar iyi? NBA dünyası son dönemde bunu tartışıyor. Takımı Golden State Warriors ile sezona bomba gibi giren yıldız oyuncu tarih kitaplarına giren işler yapmaya devam ediyor. Stephen Curry Is The Revolution başlıklı son yazısında “Daryl Morey’yi bir kenara bırakırsak, Curry belki de NBA’deki üç sayı devriminin ana sembolü” diyen Benjamin Morris, zor bir işe kalkışmış. Curry’nin sınırlarında yolculuk yapmaya çalışmış. Bakalım bu istatistikler sizi de devrime inandıracak mı?
Stephen Curry birçok şeyi çok iyi yapsa da, onun asıl yeteneği topu çemberden geçirmek, o yüzden bununla başlayalım. Curry’nin şutuna bakmak için, NBA’in 2014-15 sezonunun başından, geçen cumartesi günkü maçlara kadarki şut izleme verilerini kullandım. Veri kümesi yalnızca şut mesafesini değil, ayrıca en yakın savunmacının uzaklığını ve şut saatinde kalan zamanı da içeriyor. Tüm bunlardan, kullanılan her şutun beklenen değerini hesaplamak üzere bir regresyon analizi yaptım ve sonuçları karşılaştırdım. Bu grafik, geçen sezonun başından beri her oyuncunun kattığı değer ile kullandığı şut sayısını gösteriyor. Her yuvarlağın büyüklüğü de maç başına kullandığı şuta tekabül ediyor.”
200 şuttan fazla kullanan oyuncular arasında, Curry şut bazında bakıldığında ancak dördüncü en verimli şutör konumunda (Kyle Korver, DeAndre Jordan ve Kevin Durant’in ardından.) Fakat Curry bu süreçte 1600’ün üzerinde şut kullandı, diğer üç oyuncu ise bunun yarısına dahi ulaşabilmiş değil. Şut verimliliğinden tek başına 371 toplam sayı katmış, Korver ise 247 ile ikinci. Göz ardı edilmemesi gereken bir nokta da bunun kazanılan serbest atışlardaki ek değeri kapsamıyor oluşu – ki muhtemelen Curry’nin avantajını daha da büyütüyor (Curry bu dönemde 416 serbest atış isabeti sağlarken Kyle Korver 118’de kaldı.)
Bu yıl Curry MVP olarak tamamladığı 2014-15 sezonunu monoton kılıyor. Steph birçok yönüyle daha iyi oynuyor – birçok diğer şeyin yanında, top çalma ve ribaund istatistiklerinde kariyer yılını yaşayacak gibi. Ayrıca savunma verimliliği de kişisel zirvesinde. Bitmedi. 100 pozisyon başına düşen şut denemesinde (geçen yılki 25.1’e karşılık bu yıl 29.0) ve 100 pozisyon başına düşen üç sayı denemesinde (geçen yılki 12.1’e karşılık 15.5) de kariyer zirvesini deneyimliyor. En önemlisi de, bu kadar ek şut denerken, verimliliği de artıyor! Hatırlatma olması açısından, Kirk Goldsberry’nin Curry’nin bu yılına dair şut grafiği:
Ama galiba benim favori istatistiğim şu: Curry’nin 100 pozisyon başına düşen asist sayısı dibe vurdu (geçen sezonki 11.6’ya karşılık bu yıl 8.5, çaylak yılındaki 7.8’den beri en düşük miktar.) Önceden arkadaşları için hazırladığı şutların bir kısmını artık kendisi atıyor diye yorumlayabiliriz.
Öyle de yapmalı! Curry ancak kendisi atamayacak pozisyondaysa veya arkadaşları ondan daha iyi atabilecekken diğerlerine şut hazırlıyor olmalı, ki bu pek sık görülmüyor.
Curry’nin kötü şutları, diğerlerinin iyi şutlarından daha iyi
Curry’nin ‘tüm şutları’ kendisinin kullanması gerektiğine dair şaka yapmayı severim – ki bu bir mübalağa, sanırım. Ama Warriors’ın ondan daha fazla şut kullanmasını isteyebileceğine dair güçlü kanıtlar var.
Bir saniyeliğine basit düşünelim: Bazı şutlar diğerlerinden daha iyidir. Bazen savunma dağılır ve bir oyuncu bomboş kalır. Bazen de süre dolmaya yakınken, sıkıca savunulmasına rağmen bir başkası topu elinden çıkarmak zorunda kalır. İyi bir hücum şeması, bolca iyi şut üreten demektir. Ama elbette bu o şutu kimin kullandığı ile alakalı: Bomboş bir üçlük, Shaq gibi felaket bir şutör tarafından potaya gönderiliyorsa kullanışsızken, Curry gibi iyi bir şutör topa sahipse ‘gayet iyi savunulan bir üç sayılık atış’ değerli olabilir.
Eğer Warriors Curry’ye daha fazla şut hazırlayacaksa, bu şutların bir yerlerden eksilmesi gerek. Eğer Curry, arkadaşları atsa ancak onun kadar iyi ya da ondan daha kötü kullanılacak şutları çalarsa, bu havadan kazanç demek. Ama Warriors’ın hali zahırda şutlarını zekice dağıttığını varsayarsak, Curry’ye ek şut vermek demek bir şeylerden fedakarlık etmek demek: Curry’ye daha fazla şut vermek, takım arkadaşlarının ‘daha iyi’ şutları kullanmasını engelemek anlamına gelebilir. Dahası, Curry’nin kullanacağı yeni şutların, ortalamada, eskilerine oranla daha kötü olması muhtemel (zaten daha iyi olsalardı, muhtemelen onları da atıyor olurdu.)
Yani hipotezimiz (Curry’nin daha fazla şut kullanması gerektiği) doğruysa bu durum, Warriors’ın, Curry’nin kötü bir şut atması için, iyi bir şuttan vazgeçmesini öneriyor. Peki Curry kötü şutlarda ne kadar iyi?
Çok, çok iyi.
Kötü şutlardaki yeteneğini ölçmenin bir yolu, iyi savunulurken nasıl şut attığına bakmakta. Şut verilerinde bu nu ölçmeye giden en basit kısayol, en yakın savunmacının şutöre olan uzaklığı. Örneğin, NBA oyuncuları toplamda geçen yıl 35% ile üç sayı sokarken, en yakın savunmacı en az 3.7 metre uzaktayken bu oran 44%’e tırmanıyor.
Curry’nin son iki sezonda kullandığı üç sayılık atışların, savunmacıların mesafelerine göre dağılımı şu şekilde:
Tablonun sağındaki keskin düşüşü bir kenara bırakın: Curry, savunmacısı 60 santimetre ile 1.2 metre mesafe aralığındayken yüzde 45 ile, 1.2 ve 1.8 metre aralığındayken yüzde 44 ile, ve en yakın savunmacı 1.8 metre daha uzaktaysa yüzde 47 ile isabet bulmuş. Evet doğru, Curry’nin bir savunmacı ona 60 santimetre ile 1.2 metre arasındaki bir uzaklıktayken (ki bu durum NBA.com tarafından ‘sıkı savunma’ olarak sınıflandırılıyor) üç sayılık atış yüzdesi, ortalama bir NBA şutörünün, rakibi 3.6 metreden daha uzaktayken atabildiğiyle eşdeğer.
Elbette Curry 60 santimetreden daha yakın mesafedeki savunmacılar tarafından boğulurken kötü şut atıyor. Bu pek de şaşırtıcı değil, zira Curry yalnızca 1.91. Bu boy uzunluğu, blokları da beraberinde getiriyor. Ama bu tür şutların oldukça nadir olduğunu not düşelim: Bunlar sadece veri kümesindeki 25 şuta tekabül ediyor, yani üç sayılık atış denemelerinin yaklaşık yüzde üçü. Curry’nin kendine iyi şutlar yaratmakta üstüne yok:
Savunmacıların dibinde oldukları ender anlar bir yana, Curry savunmalara karşı da bağışıklık kazanmış durumda. Kullandığı şutların en zorlu yüzde yirmi beşini dahi %42 ile çemberden geçiriyor (daha da daraltmak gerekirse en yakın savunmacı 1.2 metreden daha yakınken %28) bu da her 100 denemeden yaklaşık 126 sayı üretmesi demek. Diğer bir ifadeyle, eğer Golden State tüm hücumunu Stephen Curry’nin üç sayılık atışlarının en kötü %25’lik bölümüyle değiştirirse (Burada hiç faul yapılmayacağını ve Warriors’ın hiç hücum ribaundu almayacağını varsayalım) büyük bir farkla NBA tarihindeki en iyi hücuma sahip olacaklar.
Ama durun, işler daha da çılgın bir hâl almaya başlıyor.
Baskı altındaki bir şutu ölçmenin bir başka kısayolu da şut saatinde kalan saniyeler. Saat sona doğru yaklaşırken, pozisyonun beklenen değeri de aynı şekilde düşüyor, çünkü oyuncular topu ellerinden çıkarmak için şut kalitesini bir kenara bırakıyor. Curry? Pek değil:
Curry şutlarının büyük bir bölümünü (yarısından fazlası) şut saatinin ilk saniyelerinde kullanıyor ve bunlar ölümcül derecede verimli. Onun en kötü zaman aralığı 12 ile 16 saniye arası (ki yine de yüzde 42 ile isabet kaydediyor.) Ve sonra şut saati dolmaya yaklaşırken gittikçe daha da iyi şut atıyor! Bu, şutların ‘iyi’ ya da ‘kötü’ olduğuna dair geleneksel fikirlerin Curry’ye işlemediğine bir başka örnek. Ayrıca demek oluyor ki Curry’nin takım arkadaşları, görece iyi şutları pas geçmeye istekli olmalılar. Curry’nin kendi şutunu hazırlamak için daha az süresi olsa bile…
Curry vs. Warriors
Elbette, Warriors ortalama bir takım değil. O yüzden belki de harika şutörlerinin müsait pozisyonları pas geçmesi pratikte mantıklı değil. Bunun için ilk olarak, tüm Warriors kadrosunun ne kadar iyi ve ne sıklıkla şut attığına bakalım. Bu sebeple, takımdaki her oyuncunun 36 dakika başına düşen doğru şut yüzdesi ile saha içi şut denemelerinin grafiğini çıkardım.
Normalde, bu iki değişkenin negatif yönlü bir ilişki içinde olmasını bekleriz. Düşük şut yükü olan oyuncular daha seçicidir ve boş üç sayıları kullanan ‘keskin şutörler’ olmaya yatkındırlar. Yüksek şut hacimli oyuncular ise kirli işleri yapar. Yani rahat şutlar olmasa da ‘hiç yoktan iyidir’ diyerek kullanmak zorunda kalırlar. Ağır şut yükü olan bazı büyük oyuncuların olduklarından daha değersiz görülmesinin bir nedeni de bu: Tüm kötü şutları kullanmaya zorlanırlarsa ortalamanın hala üstünde iş çıkarabilirler ama verimleri düşük kalır.
Curry’de ise böyle bir problemimiz yok:
Curry, bu trendi absürd sayıda şutu verimli kullanarak yerle bir ediyor. Aşağıda, Curry’nin son dört yıldaki doğru şut yüzdesinin takım arkadaşlarıyla karşılaştırması var:
Bu grafik, Warriors’ın başarısında çok önemli bir etkiye sahip. Ama o ve takımın kalanı (onun ‘harika dengelenmiş’ destek ekibi) arasındaki devasa boşluk, Curry’nin vasat bir şutunun takımın ortalama bir şutundan çok daha iyi olabileceğine işaret.
Curry hilesi
Curry’ye daha fazla şut yaratmanın bir yolu takım arkadaşlarının daha az şut kullanması. Ama hücum için bir başka yol da Curry’nin belli başlı şutları mümkün olduğunca çabuk kullanmasını sağlamak. Örneğin olduğu yerden kaldırıp attığı üç sayılık atışları ele alalım.
Bu tür üçlükler NBA’de ‘harika bir şut’ olarak değerlendirilmiyor. Bahsi geçen departmanda lig geneli ortalaması yüzde 28 (bu da 100 pozisyonda 84 sayı demek) ayrıca tüm üç sayı denemelerindeki yüzde 35’lik oranın oldukça altında. Ama geçen sezonun başından beri, Curry bu ‘kaldırıp atılan’ üçlükleri %42 ile çemberden geçirdi. Aynı periyotta bu tür en az 100 üçlük kullanan tüm isimlerin dağılımı şu şekilde:
Diyelim ki Curry’den halihazırda bolca kullandığı bu tür üçlüklerden daha fazla kullanması istendi. Bu şutların, takımın normalde kullanacaklarından daha kötü şutlar olabileceğini varsaysak bile (ki gayet sorgulanabilir bu) verimli şutları çabuk kullanmanın başka faydaları da var. Birincisi, böylelikle Warriors bir maça daha fazla hücum sığdırabilir. Bu iyi çünkü değişken her hücum rakiplerine karşı bir üstünlük yaratıyor (Kendilerinden daha iyi bir rakiple oynamadıkları sürece. Bugünlerde oynuyorlar mı? Hayır.) Gelelim ikinci faktöre. Ayrıca ihtiyaç olduğunda çok hızlı hücum edebiliyorlar (Curry’nin şut saatinin ilk saniyelerindeki hızlı üçlükleri gibi.) Bu da geride olduklarında maçı mümkün olduğunca uzatabilmelerine imkan tanıyor. Tıpkı önde gittikleri zamanlarda yavaş tempoda bir hücum oturtmanın maçı kısaltmaları adına değerli olduğu gibi. Örnek: Boş bir şut doğmadığı takdirde topu elde tutup Curry’nin son saniyelerde baskı altında şut kullanmasını sağlamak.
Başka bir deyişle, hücum stratejinizi ‘İlk, ikinci ve üçüncü opsiyon olarak Curry’ üzerine inşa etmenin galibiyet sayısını maksimize edecek getirileri var.
Hayır, cidden, Curry daha da iyiye gidiyor
Tarihte harika genç sporcular hakkında yazılan her makale ‘ve o daha da iyiye gidiyor’ şeklinde bittiğini görüyoruz; ki çoğunlukla bu durum gerçeği yansıtmıyor. O yüzden bu yazıyı ‘Hayır, cidden o daha da iyiye gidiyor’ şeklinde bitirmeme izin verin.
Curry şu an o kadar iyi ki, muhtemelen daha iyi olamaz önermesi bir yana, yavaşladığına dair en ufak bir gösterge yok. Curry’nin yedi yıllık kariyerindeki her NBA sezonunu ele alalım:
Curry’nin kariyeri ilerledikçe şut sorumluluğu daha da arttı. Buna rağmen doğru şut yüzdesi düzenli bir gelişme gösteriyor.
Daha önce de değindiğim gibi birçok oyuncu için, bu bir değiş-tokuş demek: Daha fazla yük, daha az verimlilik. Normalde trend çizgisinin düz olduğunu göstermek için Curry’yi dışarıda bırakacak şekilde trend çizgisini de grafiğe ekledim. Bunun nedeni, iyi oyuncular daha fazla şut kullanmaya niyetli oluyorlar. Bu da daha fazla şut kullanan oyuncuların daha az verimli olduğu gerçeğiyle çelişiyor. LeBron James ve Kevin Durant’i renklendirdim ki bu standart ilişkinin MVP’ler için dahi doğru olduğunu görün. Ama Curry hem kullandığı şutlarda, hem de verimlilik konusunda dört kez kariyer rakamlarına ulaştı, son üç sezon dahil. Bu da demek oluyor ki Curry iyi, daha iyi ve en iyi’nin (bu sırayla) gölgesinde geliyor….
Çeviri: Buğra Balaban (@7naka)