Bükreş’te hava sıcak. Bir yandan 2018 CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final maçları için salona akın eden İtalyan, Türk, Rumen, Bulgar, Çinli taraftarlarla; bir yandan yarı final maçlarının heyecanıyla Sala Polivalenta Salonu da gittikçe ısınmış durumda. Rotamızı önce çifte heyecanın ilk durağına, VakıfBank’ın 3-2 kazandığı Imoco Volley Conegliano mücadelesine çevirelim.
Conegliano, Guidetti’nin tabiriyle İtalyan blok-defans organizasyonuna sahip bir Tayland takımı gibi oynuyor. Bu sebeple her yerden çabuk oynayıp hızlıca kafa karıştırabilen bu takıma birkaç alanda net tedbir almak gerekiyordu. Maça bir gün kala konuştuğumuz Naz Aydemir Akyol rakibi ve olası planlarını şöyle açıklamıştı: “Conegliano özgüveni yerinde, yüksek tempo voleybol oynayan ve iyi manşet aldığında tehlikeli olabilen bir takım. Şunu göz ardı etmemek gerek: İtalya Ligi’nde oynanan voleybolla Şampiyonlar Ligi’ndeki voleybolun servis-manşet kalitesi çok farklı. O yüzden İtalya Ligi’nde manşet yüzdeleri daha yüksekken Şampiyonlar Ligi’nde (manşette) hatalar daha fazla oluyor. Bu da onları çabuk oyun düzeninden çıkarıp, güç kaybetmelerini sağlamak için bir avantaj. Öncelikli planımız iyi servis atmak ve blokta durduramadığımız topları da defansta durdurup ikinci bir şekilde oyuna geri sokmak.”
Bu plan başta işlemişe benziyordu. Zira VakıfBank, ilk iki sette servis ve bloktaki üstünlüğünün yanı sıra uzun rallilerde de üstün taraftı ki bu defans direnci yüksek, kendisi gibi defanstan çıkan topa iyi oynayan bir takıma karşı psikolojik üstünlük sağlamak için belirleyiciydi. Aynı formülü başarabildiği vakit Conegliano dengede ağır basacak, sahaya belki de ilk iki setin simetrisini yansıtacaktı. Kimberly Hill’in hem önden hem de arkadan hücumlarıyla yavaş yavaş nefes almaya başlayan Conegliano, üçüncü setin başında Zhu Ting’in ufak bir sakatlık geçirmesiyle de birlikte dengeleri değiştirdi. İtalyan ekip Vakıf’ın daha güçlü sayılabileceği file önünde dördüncü seti 5 blokla kapadı. Daha da önemlisi uzun rallilerin yüksek dirençli tarafı hâline geldi ve pasör çaprazı Samanta Fabris ve Samantha Bricio Ramos’un katkılarıyla maçı final setine taşımayı başardı. Final setinde yedekten giren Melis Gürkaynak’ın servisleriyle takımın öne geçmesi, maç sayısını belirleyebilecek bir challenge kararının beklenmesi gibi ekstra faktörler maçtaki yüksek doz gerginliği açıklamaya yetecektir.
Diğer temsilcimiz Galatasaray’ın Alba Blaj karşısındaki mücadelesi için de “gergin” çok yanlış bir kelime olmaz. İlk sete özgüvenli başlayan Galatasaray, oyunun kalan bölümlerinde hücumda ve blokta dağılınca hızlıca kan kaybetmeye başladı. 1-1’den sonra tekrar çıkışa geçmek için kritik bir anda challenge sonrası tartışmalı hakem kararı Galatasaray’ın enerji ve konsantrasyonunu tüketmeye başladı. Bu sette kaçan 5 servis ve Alba Blaj’da Kübalı smaçör Ana Cleger Abel’in vitesi artırmasıyla gerginlik artıyordu. Aslında Galatasaray’ın turnuva öncesindeki pozitif havası, İtalya’da ligi ikinci bitiren Igor Gorgonzola Novara’yı play-off’ta eleyerek buralara gelmiş olması bu gerginliği eritmeye yetebilirdi. Fakat ne o hava, ne Neslihan Demir Güler’in oyuna tekrar girip verdiği katkılar, ne Hristina Ruseva’nın blokları ne de maç sayısına kafa tutan Nursevil Aydınlar’ın servisten aldığı sayılar yetmedi ve 3-1’lik mutsuz son kaçınılmaz oldu.
Sakatlık sonrası toparlamaya başlayan, pozitif enerjisini bench’te oturup takımına aşılayan Tatiana Kosheleva’nın eksikliğini hissetmiş olabilirsiniz. Kendisi ise maçtan bir gün önce tek dileğinin takımının iyi voleybol sergilediğini görmek olduğunu, ne kadar güçlü bir ekip olabileceklerini bildiğini söylemişti. Bu sefer olmadı ve bu maalesef sezonun en kritik maçlarından birine denk geldi.
Sırada bu anıyı kapatıp, ne kadar güçlü bir ekip olabileceklerini göstermek için yeni bir fırsat var. Galatasaray, bugün Imoco Volley Conegliano karşısında bronz madalya için mücadele edecek. Ardından VakıfBank bir Şampiyonlar Ligi kupasına daha ulaşmak için ev sahibi Alba Blaj’la karşılaşacak. Bütün bunlar olurken şüphesiz ki Bükreş’te hava daha da ısınacak.