Kadın basketbolunda yaklaşık son 15 yıla damga vuran Fenerbahçe, bu sezon ligde final oynayamayacak.
Fenerbahçe, geçen sezon hem ligde hem Avrupa’da ezeli rakibi Galatasaray’ın gerisinde kalmıştı. Fakat 8 sene üst üste kazanılan şampiyonluk takıma bir kredi sağlamıştı. Galatasaray’a özellikle Euroleague finalinde yenilmek sarsıcıydı, fakat sonucunun bu kadar ağır olacağı tahmin edilemdi.
Bir çoğuna göre, Fenerbahçe geçen sezonun ardından daha çok hırslanacaktı. Bir şekilde Galatasaray’dan rövanşı almak gerekiyordu. Fakat öyle olmadı. Fenerbahçe normal sezonu 3. sırada tamamladı. Alıştıkları bir durum değildi ama play-off tecrübesi, sezonun son düzlüğünde sarı-lacivertli takımı öne çıkarabilirdi. Beşiktaş serisi geçildi ama Kayseri temsilcisi Abdullah Gül Üniversitesi’ne 3-0’lık skorla elendiler. Yarı finalde maç dahi kazanamadılar. Turu kendi sahalarında, başkan ve yöneticilerin de izlediği Ülker Arena’da verdiler. Elenmek bir yana, saha içindeki güçsüzlük daha şaşırtıcıydı.
Fenerbahçe’nin kadın basketbol branşına gönül verenlere göre, sezonun kötü geçmesinde iki neden etkili. Birincisi yaşlanan kadro, ikincisi de sezon içinde yaşanan hadiseler. Özellikle Angel krizi oldukça kötü yönetildi. Angel’ın gönderilmesinin ardından Galatasaray’dan transfer edilen Shavonte Zellous, takıma uyum sağlamakta zorlandı. Sezonun ilk kısmında takımı sırtlayan Angel-Charles ikilisinin bozulması takımı özellikle skor anlamında olumsuz etkiledi. Geçen sezon arka planda kalan Agnieszka Bibrzyeka, bu sezon takım liderliğine geçti, fakat bunu da başarabildiğini söylemek mümkün değil. Yapılan her hamle, bir öncekinden daha kötü sonuç verdi.
TKBL’de uzun süre Galatasaray – Fenerbahçe rekabeti yaşandı ve Fenerbahçe rakibine -geçen sezona kadar- üstünlük kurdu. Oysa Galatasaray’ın da iyi yabancıları vardı. Farkı belirleyen, yabancı sınırına uygun bir kadro kurmakta, kısacası yerli oyuncu seçeneklerinde saklıydı… Fenerbahçe ligi domine ettiği yıllarda Birsel-Nevriye-Esmeral üçlüsünden çok iyi faydalandı. Önce Nevriye’nin Galatasaray’a geçmesi çatıda çatlak oluşturdu. Esmeral de basketbolu bırakarak kariyerine son verdi. Efsane üçlüden geriye kalan tek isim olan Birsel, takımın diğer yerli oyuncularından gerekli desteği alamadı. Sezon içinde yabancı oyuncuların değişmesi de Fenerbahçe’nin sonunu hazırladı.
Şimdi ne olacak?
Şu an Fenerbahçe Kadın Basketbolu’nda düşüşün nedenleri tartışılıyor. Kadroyu kuranlar (başta menajer Didem Akın) ve coach Jacek Winnicki eleştirilerin odağında. Bazı ateşli taraftarlar, şubenin küçülmeye gitmesini bile dillendiriyor. İşin şaşırtıcı tarafı ise Fenerbahçe Ülker’in final-four oynayacak olması. Daha önceki yıllarda, Fenerbahçe Ülker yüksek bütçelerine rağmen başarıya ulaşamazken, kadın basketbolu Fenerbahçe camiasının adeta lokomotifi olmuştu. Hatta erkek takımını kıskandırmak için taraftarların kullandığı bir koz hâline gelmişti. Bu sezon ise durum tamamen değişti. Fenerbahçe Ülker taraftarın gözbebeği konumunda. Şubenin iki takımı bu kadar zıt noktaya düşünce, sponsorluk isteyenlerin sayısı da çoğaldı. Fenebrahçe Kadın Basketbol Takımı, uzun zamandır sponsorsuz mücadele ediyor. Ezeli rakip Galatasaray’ın üstünlüğü ele geçirmesi de Odeabank işbirliğiyle aynı zamana denk geliyor. Eklemek lazım; sponsor birlikteliği iyi temeller üzerine oturmayınca sonuçsuz kalabilir. Yine de bu yaz Fenerbahçe’nin bir sponsor ile anlaştığını duyabiliriz.
İşin özetine gelirsek; Fenerbahçe, 12 sene aradan sonra finalde yer alamayacak. Bu 12 sezonda, sarı-lacivertli takım tam 9 şampiyonluk yaşamıştı. En son, 2002-03 sezonundaki finalde Fenerbahçe yoktu. O sezonun şampiyonu, Erdemir’i son maçta yenerek seride 3-2’ye ulaşan Botaş olmuştu. Botaş o sezon aynı zamanda Türkiye Kupası ile Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı da müzesine götürmüştü.
Bu sezonun finalini ise Galatasaray ile Fenerbahçe’yi eleyen Abdullah Gül Üniversitesi oynayacak. Seride saha avantajı, normal sezonu lider olarak bitiren Galatasaray’da olacak.