Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GenelBir Denge Ürünü

Galatasaray taraftarı, elindeki kaynakları kullanmaya çalışan teknik heyetini eleştirmeye devam ederken, Yasin Öztekin kulübün kazandığı bir kupanın daha mimarı oldu.

Başarı ve şatafat insanda değişimlere yol açabilir. Milli Piyango’yu kazananların en büyük korkusu karakterlerinin değişme olasılığıdır. Yoklukla veya aza kanaat ile geçen günlerin satır aralarında sabır ve mücadele vardır. Eldekilerle yetinmek, sadece hayatı sürdürmeyi sağlamaz aynı zamanda karakterin güçlenmesine de yol açar. Benzer zıtlıklar grup psikolojisi için de geçerli. Top sahası olmayan çocukların mahalledeki dayanışması daha kuvvetli olur. Fakat o mahalleye düzgün zeminli, kalesinde fileleri olan bir saha yapıldığında ayrışmalar başlar. ‘Çok’ daha zor paylaşılır. Galatasaray’ın son 9 ayına buradan bakmak mümkün. Şampiyonlar Ligi’nde kötü sonuçlar alan, sezona beklediği gibi başlamayan, bir önceki sezon şampiyonluğu Fenerbahçe’ye kaptıran Galatasaray; aralık ayından sezon sonuna umutla ve birlik içinde bakabiliyordu. Devre arasında takıma takviye yapılmaması bile sorun değildi. Varolana güven duyuluyordu. Devamında iki kupa birden kazanıldı.

Fakat başarı bir anda sarhoşluk getirdi. Tatminsizlik başladı. 2015’in başında kenetlenen camianın tüm katmanları yaz aylarında birbirlerinden rahatsız oldu. Transferler yetersiz bulundu, hatta kadroya Zlatan Ibrahimovic istendi. İstenmekle kalmadı, getirilmemesi ‘hata’ olarak yazıldı. Bütün bunlar yaşanırken, kasım ayında yaptığından farklı bir şey düşünmeyen, ‘denge’, ‘takım içindeki değerler’ gibi kavramlara sarılan, kıt kaynakların kullanımından medet uman Hamza Hamzaoğlu, eleştirlerin odak noktasında oldu.

Daha sezonun ilk resmi maçına çıkmadan eleştirilen iki kupalı bir teknik adamın imdadına (kısa süreli) üçüncü bir kupa yetişti! Üstelik bir önceki sezonun yapısına uygun bir şekilde.

Galatasaray, Bursaspor’u 1-0 mağlup ederek Süper Kupa’yı müzesine götürdü. Maçın tek golünü atan Yasin Öztekin, aynı zamanda ‘maçın adamı’ ödülünü de kazandı. Belki öyle bir ödül olsa; sezonun adamı bile olabilirdi. Geçen sezon Galatasaray’ın yakaladığı çıkışta önemli bir payı vardı. Oysa, devre arasında Hamza Hamzaoğlu ve ekibi transfer çılgınlığına girişseydi (bir önceki sezonun 11 devre arası transferi gibi) veya eldeki oyunculara bir şans daha vermeyi zaman kaybı olarak görseydi; Yasin Öztekin şu anda küme düşen Karabükspor’da geçirdiği sezonun ardından kendisine kulüp arıyor olacaktı.

Hamzaoğlu, teknik direktörlüğü boyunca en iyi yaptığı şeyi bir kez daha denediği için sonuca ulaştı. Futbolu erken bırakma noktasına gelen Bilal Kısa ile Akhisar mucizesine imza atarken de aynı tarzı benimsedi, Emre Çolak ve Yasin’den katkı alarak Galatasaray’a dördüncü yıldızı armağan ederken de… Günümüz futbol seyircisini memnun etmeyen kararlar. İnsanlar hem yeniyi hem lüksü istiyor. O nedenle transfer yapılmayan her gün; 3 kupanın satır arasında erimesine yol açacak.

Yine de Yasin özneli yazıda durum tespitini burada kesersek haksızlık etmiş olabiliriz. Bu nokta işin sadece bir boyutu. Hamza Hamzaoğlu ve ekibinin kaynak yaratma başarısı bir kanara; bir de Yasin Öztekin farkı var. Yasin Öztekin gerçekten çalışıyor; amiyane tabirle ‘tırmarlıyor’. İlginç olan Yasin’in, kariyerinde hiçbir zaman ‘tırmalayan’ oyuncu profilinde olmamasıydı. Gençlerbirliği’nde yeteneğini sergilerken aynı zamanda bencil ve kaprisli bir oyuncu izlenimi veriyordu. Trabzonspor’da ise yeteneği görülmediği gibi isteksiz ve huysuz bir profildeydi. Yetenekli kanat oyuncularının böyle ruh halleri vardır. İşleri rakip eksiltmek, bek çalımlamak, tribünleri ayağa kaldırmak olanların ister istemez düşünce yapıları da biraz daha farklı oluyor. Yasin’de de görülen buydu. Kayseri Erciyesspor’da, Fenerbahçe’ye karşı oynarken maçın son dakikasında top saklayıp takımına puan getirmek varken kahraman olmayı seçmesi; skor 1-1 olmasına rağmen Egemen ile Alves’in arasına girip şova yönelmesi, Yasin’in o dönemini anlatan en net sahnelerden biri. Maçın son dakika golüyle 2-1  Fenerbahçe lehine sona erdiğini hatırlatalım.

Böyle bir futbolcu profilinin, forma şansı bulamadığı Galatasaray’da kalmak için inat edip, hem formayı kapması hem de şampiyonluk getirenlerden biri olması takdir edilesi. Muhakkak bu noktada Hamza Hamzaoğlu’nun payı vardır. Yasin’in saha içinde vücut dili değişti. O eski varyete yapan ve takımın önüne kendini koyan adam artık yok. Yeni Yasin, mutevazı, mahçup, çalışan, istekli bir futbolcu profili çiziyor. Tıpkı hocası gibi…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Hayal Kuran Herkese

Hayal Kuran Herkese

3 sene önce
Neno

Neno

3 sene önce
Sözlü

Sözlü

3 sene önce