Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GündemYorumYOLUN YARISINDAN FAZLASI

Kadrosunda Hazard, De Bruyne, Mertens gibi gole yakın orta saha oyuncuları ve Lukaku, Benteke, Origi gibi santrforlar bulunduran Belçika’nın yeni bir santrfora ihtiyacı yoktu. Fakat ortada bir Batshuayi gerçeği vardı.

Her büyük turnuva öncesi insanların yapmayı en çok sevdiği şey, tahmindir. Turnuvanın birkaç favorisi, birkaç da sürpriz adayı sıralanır. 2014 Dünya Kupası’nda durum biraz daha farklıydı. Uzun yıllardır büyük futbol ülkeleri arasında pek görünmeyen Belçika, özellikle hücum bölgesindeki bol seçenekli kadrosu ve elemelerdeki muhteşem performansı ile bir favoriden azı değildi aslında; ancak herkesin dilinde sürpriz adayı olarak onların ismi vardı. Eden Hazard, Kevin De Bruyne, Nacer Chadli, Adnan Januzaj, Dries Mertens, Romelu Lukaku gibi isimlerin arasına, turnuvanın ilk maçından itibaren bir de genç yıldız eklendi: Divock Origi. Herkes Fransa’nın Lille takımında oynayan 19 yaşındaki oyuncuyu konuşuyordu. Aradan geçen iki yılda Origi kendini iyice kanıtladı; Hazard, De Bruyne, Mertens ve Lukaku hâlen takımın önemli isimleri, üstelik kadroya geçen turnuvayı sakatlığı nedeniyle kaçıran Christian Benteke de  eklendi. Belçika’nın yeni bir hücum kozuna ihtiyacı yok gibiydi. Ancak Marsilya formasıyla bu sezon yaşından fazla gol atan (23) bir oyuncu, planları değiştirdi.

Michy Batshuayi, 2011-12 sezonunda, 18 yaşındayken başlamıştı yavaş yavaş ismini duyurmaya. Standard Liege ilk 11’indeki yerini ayırması uzun sürmedi. İlk sezonunu dokuz, ikincisini 12 golle tamamladı. Asıl patlamayı ise 2013-14 sezonunda yaptı. Belçika’da normal sezonu lider, şampiyonluk grubunu ikinci sırada tamamlayan takımını attığı 24 golle taşıyan oyuncu oldu. İsmi Premier Lig’in devleriyle anılırken, Batshuayi kendisi için daha doğru olanı yaptı ve basamakları teker teker çıkmaya karar verdi. Demokratik Kongo asıllı oyuncunun yeni durağı, onun için altı milyon avro ödemeyi kabul eden Marsilya’ydı.

Marcelo Bielsa’nın tek santrforlu, hücum odaklı takımındaki ilk sezonunda çoğunlukla Andre-Pierre Gignac’ın arkasında yedek bekledi Batshuayi. Bielsa ikinci santrforu sahaya sürmek istediğinde kulübede heyecanla formasını giyen genç oyuncu rolündeydi. 62’de oyuna girip beş dakika içinde iki gol attığı Saint Etienne maçından sonra formayı Gignac’tan kapar gibi oldu ancak tecrübeli takım arkadaşı oyuna sonradan girdiği iki maçta da skor üretince o tekrar kulübeye dönüş yaptı. Buna karşın sezonu dokuz golle tamamladı. Gignac’ın Meksika’ya transferinin ardındansa fırtına başladı. Takımının birinci gol planı hâline gelen Batshuayi, bu sezon tüm kulvarlarda çıktığı 50 maçta 23 gol attı, dokuz tanesinin de asistini yaptı.

Hız, top tekniği, golcü içgüdüsü; hepsine sahip bir oyuncu Batshuayi, bir miktar hava hâkimiyeti de var. Şöyle söyleyelim, Euro 2016’da mücadele edecek 24 takımın belki 20’sinde ihtiyaç duyulan tipte bir oyuncu. Belçika Milli Takımı içinse, bırakın bir ihtiyacı, onca forvetin içinde bir lüks bile değildi. Yine de performansına kayıtsız kalamayan Marc Wilmots, ona elemelerdeki Güney Kıbrıs maçının son 15 dakikasında şans verdi. Sekiz ay sonra İtalya ile oynanan hazırlık maçının son yarım saatinde de. 22 yaşındaki golcü oyuncu, iki maçı da boş geçmedi. Buna Ligue 1’deki performansını ekleyince Wilmots için onu takıma dâhil etmekten başka çare kalmamıştı.

Batshuayi, kadrodaki yerini tırnaklarıyla kazıya kazıya aldı ve lig bittikten sonra da Fransa’da kalma hakkı kazandı. Şu an için ideal 11’de görünmese de, 23 kişilik kadroya girmesi, turnuvada şans bulmasından daha zordu. Dolayısıyla yolun yarısından fazlasını aştığını söylemek mümkün. İşler onun için bir kez daha yolunda giderse, genç yıldız Euro 2016’da da adından söz ettirmeye devam edecektir…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce