Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GündemYorumAvustralya raporu: Devlerin meydanı

Bir slam’de daha sona geldik. Ayaktakiler arasında yine Djokovic, Federer, Murray, Serena... Araya beklenmedik bir Konta karıştı, hepsi o. Şevket F. Erbay, Melbourne'dan yazdı.

Çeyrek finalleri bitirdik. Her keyifli spor organizasyonun sona yaklaşıyor olmasının oluşturduğu -hepinizin aşina olduğunu bildiğim- o burukluk belirmeye başladı içimde.

Geride kalanlara baktığımızda erkeklerde üç büyük (Djokovic, Federer, Murray) ve Milos Raonic var yarı finalde. Daha önceki Wimbledon yarı finali ve devam eden yükselişini düşünürsek, Kanadalı Raonic’in son dörde kalmasında hayret verici bir anormallik yok.

Kadınlarda ise sürprizler daha görünür. Son dörtlünün daimi üyesi Serena Willliams dışındakiler arasında Radwanska ve Kerber, ‘ikinci halkada’ bulunan isimlerden. Sekiz yarı finalist arasında istisna diyebileceğimiz tek isim, 47 numaradayken buraya kadar gelen Johanna Konta.

Andy Murray of Britain celebrates after defeating David Ferrer of Spain in their quarterfinal match at the Australian Open tennis championships in Melbourne, Australia, Wednesday, Jan. 27, 2016.(AP Photo/Rick Rycroft)
İki Britanyalı yarı finalde: Andy Murray ile Johanna Konta.

Kaçan balık
Johanna Konta, Melbourne’da ilgi odağı oldu. Avustralya gazetelerinde – ‘Aussie Jo’ diye kendilerince lakap da takmışlar – elimizden kaçırdığımız oyuncu diye bahsettikleri Sydney doğumlu Konta, babasının memleketi (Macaristan) dolayısıyla üçüncü pasaporta da sahip. Ama temsil ettiği bayrak Britanya. Bu durum, Gavrilova’larla, Tomljanovic’lerle ivme yakalamaya çalışan Avustralyalıların ister istemez biraz gücüne gitmiş.

Konta haricinde, çeyrek finaldeki oyuncuların hepsini burada yeterince izleme fırsatım oldu. Konta’nın maçlarına gidemedim, ama bölüm bölüm önümdeki ekrandan izledim.

Canlı izlediklerim arasında en iyi durumdaki oyuncu Andy Murray. Djokovic ve Federer her zamanki yüksek standartlarındalar. Ancak Murray’in oyunundaki akıcılık ve standarda bir de apayrı bir ‘istek’ eklenmiş. Daha önce çıplak gözle defalarca izlediğim Murray ile kıyasladığımda kortta daha sakin bir adam haline geldiğini her an görüyorsunuz. Bu durum, Amelie Mauresmo’dan ziyade yaklaşan babalığın getirdiği bir duruluk diye düşünmekteyim. Benzer etkileri babalık arefesinde Federer ve Djokovic’te de görmüştük, haksız mıyım?

Çok iyi durumdaki Andy Murray, beşinci kez finale çıkarsa -formda Raonic’i yeneceğini düşünüyorum- bu kez kaybeden taraf olmaya daha uzakta yer alacaktır. Kısacası Andy, en azından yarı finale kadar çizilen grafiğe bakılırsa şampiyonluğa diğerlerinden daha yakın duruyor.

Ezeli rakip mi? Hangisi?
Kadınlarda Serena Williams’ın vasatın üzerine çıktığı her oyun, rakiplerini tepelemesine yetiyor. Maria Şarapova önünde ilk dört oyunda beklenmedik basit hatalar yaptı; Rus tenisçi bir anda üstünlüğü ele geçirdi. Ama Amerikalı fabrika ayarlarını bulunca skor da bir anda normale döndü. Hatta Şarapova, ikinci sette 6-0’dan son anda kurtuldu.

Turnuvada harika performans çizmeyen Maria’nın maçı kazanmasını bekleyen pek kimse yoktu, ama Serena gözle görülür bir şekilde mücadeleye egemen değilken dahi ortaya çıkan skor 6-4, 6-1 olunca, ‘ezeli rakip’ konumundakilerin düşünmesi gerekir.

Diğer tarafta kort içindeki agresifliği ve tavırları yüzünden benim gibi bir çok izleyicinin çok hazzetmediğini bizzat yaşadığım – bu turnuvada tribünlerden en az destek alan eski Avustralya Açık şampiyonu – Viktoriya Azarenka’nın neden ‘rahatça’ final adayı gösterildiğini anlamış değildim.

Bu soruyu cevaplamaya çalışırken, Alman Angelique Kerber hakkımı teslim etti. Harika maçlar oynayan ve özellikle daha önceleri alay konusu olan servisini ciddi şekilde geliştiren Angie’nin Azarenka’yı yeneceği konusundaki tezim gerçeğe dönüştü. Herkes sonuca şaşırsa da, turun son dört yılda en istikrarlı isimleri arasındaki 7 numaralı seribaşı Kerber’in finale yürümesinde garip bir taraf olduğunu sanmıyorum.

Tekerlekli sandalyede maçını kazanan Kamiji ve çevresindeki Japon gazeteciler..
Tekerlekli sandalyede maçını kazanan Kamiji ve çevresindeki Japon gazeteciler..

Tekerlekli sandalye ve gazeteciler
Aslında turnuvadaki en büyük sürprizden çoğunuzun haberi bile yok; çünkü hiç beklenmedik bir kategoride yaşandı. Tekerlekli sandalye tek erkeklerde daha önce katıldığı sekiz Avustralya Açık’ın tamamını kazanan Japon süper yıldız Şingo Kunieda, İskoç Gordon Reid’e iki sette yenilerek elendi. Şingo kaybedince, onu izleyip haber yapmaya gelen bir televizyon ekibi ve dokuz Japon gazetecinin payına hemen ardından aynı kortta maçını kazanan kadınların 2 numarası Yui Kamiji’ye mikrofon uzatmak düştü.

E biz de her köşesi ders niteliğindeki organizasyonda o günkü dersimizi almıştık: Tekerlekli sandalye maçını tribünde 40 kişi izlerken, Japonya’dan 10 gazeteci takip ediyordu. Bir takım ekran önü kravatlılarının ‘Bu karar siyasi kardeşim! Tokyo’da Olimpiyat’ın ne işi var ya? Kim izleyecek onu sabahın köründe?’ dediği Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları düzenleyecek olan Japonya’dan…

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce