Günün Olayı: Beklenen Kaza
Belinda Bencic, Roger Federer’e partnerlik ettiği İsviçre takımıyla Hopman Kupası’nı kazanarak sezona formda girmişti. Öyle ki Perth’te oynadığı dört tekler maçının üçünü kazanmış ve sadece eski dünya 1 numarası Angelique Kerber’e boyun eğmişti. 2018 Avustralya Açık kuraları çekildiğinde de herkes, yaşadığı sakatlık sorunlarını atlatan ve formunu yeniden bulan Bencic’in son finalist Venus Williams’ı epey zorlamasını bekliyordu. Hatta 37 yaşında olmasına rağmen, kardeşi Serena’nın da yokluğunda favorilerden biri olarak addedilen Venus’ün erken bir kaza yaşayabileceği dahi dillendiriliyordu. Melbourne’daki açılış gününde bu beklenti gerçekleşti ve Venus Williams, Belinda Bencic önünde pek varlık gösteremeyerek iki sette turnuvanın dışında kaldı. Abla Williams seneye 38 yaşında olacak ve bu, ilk Avustralya Açık şampiyonluğundan gitgide daha da uzaklaşması anlamına geliyor. Venus’ün başlamadan biten kupa serüveni, ilk günün en dikkat çekici olayıydı.
https://www.youtube.com/watch?v=C7lJv3vKcLA
Günün Maçı: Andy Yoksa Kyle Var!
Andy Murray’nin kalçasından ameliyat olması sebebiyle kaçırdığı Avustralya Açık’ta, Britanyalıların erkekler ana tablosunda kalan tek umudu Kyle Edmund’dı. Sezonun açılış turnuvası Brisbane’da iyi bir görüntü çizen genç tenisçi, çeyrek finalde dünya üç numarası Grigor Dimitrov’a elenmekten kurtulamamıştı. Formda Britanyalı’nın Avustralya Açık birinci turundaki rakibi ise, son Amerika Açık finalisti ve 11 numaralı seri başı Kevin Anderson’dı. Edmund, setlerde 2-1 geriye düşmesine rağmen maçı beşinci sete götürmeyi başardı ve rakibinin tüm tecrübesine rağmen final setini de 6-4’le kazandı. Edmund ve Anderson’ın beş setlik mücadelesi, Melbourne’de ilk günün maçıydı.
Günün Oyuncusu: Rublev’in Ruleti
Son Amerika Açık’ta oynadığı yarı final ve 2017 sezonu geneline yaydığı iyi performansla dikkatleri üzerine çeken Andrey Rublev, ilk kez bir Grand Slam’e seri başı olarak katılma hakkı kazandı. Fakat çiçeği burnunda 30 numaralı seri başı, olabilecek en talihsiz kuralardan birisini çekerek ilk turda deneyimli İspanyol David Ferrer’in rakibi oldu. Zira Ferrer sıralamada Rublev’in sadece bir basamak arkasındaydı ve matematiksel olarak da çekilebilecek en sert ilk tur kuralarındandı. Onun için hem mental hem de fiziksel bir test kıvamında geçen mücadelede, Rublev tenisin en sıkı savunmacılarından biri karşısında güçlü ve riskli vuruşlarından vazgeçmeyerek özel bir galibiyete imza attı. Andrey Rublev adına sezonun geri kalanı için önemli mesajlar da içeren bu beş setlik galibiyet, onu ilk günün oyuncusu yaptı.
Günün Sürprizi: Amerikan Kabusu
Amerikalılar sezonun ilk büyük turnuvasına kabus gibi bir başlangıç yaptı. 2003 yılından beri erkeklerde Grand Slam şampiyonu çıkartamayan bu köklü tenis ülkesi, durumun değişmesi için biraz daha bekleyebilir. Öyle ki erkeklerde ülkenin 1 numarası Jack Sock, dört set sonunda Yuichi Sugita’ya kaybetti ve şimdiden Avustralya Açık’a veda etti. Geçen sene sonunda gösterdiği ciddi performansa baktığımızda, Melbourne’de etki yaratması beklenen Sock’un elenmesi büyük sürpriz olarak değerlendirilebilir. Bir diğer seri başı John Isner’ın mağlubiyeti de Amerikalılar için başka bir kötü haber. Ama Sock kadar şok edici olmasa gerek… Ne de olsa 2.08’lik oyuncunun son yıllardaki Grand Slam karnesi pek iç açıcı değildi.
Kadınlarda tarafında da durum farksız. Amerika Açık şampiyonu Sloane Stephens, geçen sene burada yarı final gören Coco Vandeweghe ve son finalist Venus Williams ilk turda havlu attılar. Bu üç tenisçinin aynı cümle içinde geçtiği son günler 2017 Amerika Açık’a tekabül ediyor, zira üçü de o turnuvada yarı final görmüştü. Şimdi ise Avustralya Açık maceraları sona ermiş durumda. Şöyle özet geçmek gerekirse; turnuvanın ilk gününde kadınlar ve erkeklerde mücadele eden 15 Amerikalı tenisçiden sadece üç tanesi bir üst tura yükselebildi ve bu oyunculardan hiçbiri şampiyonluk favorisi olarak gösterilebilecek isimler değil. Avustralya Açık’ın hemen başında yaşanan ‘Amerikan Kabusu’, ilk günün de sürprizi.