Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

BasketbolVideoAilenin Yılmayan Basketbolcusu

Sinan Güler için basketbol bir aile geleneğiydi. Basketbolun içinden gelen ailesi, kariyeri boyunca yanındaydı. Şimdi o da Milli Takım arkadaşlarının her daim yanında olmaya çalışıyor.

Sinan Güler, başarılı bir kariyerin artık son virajında. Eylül’de oynayacağı Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda olgunluk döneminin meyvelerini toplamayı umuyor. Güler’in oyuncu gelişimi açısından ülke basketbolunun en iyi örneklerinden biri olduğu aşikar. Her geçen sezon eksiklerini giderip oyununa yeni boyutlar katan Güler, 30’lu yaşlarında komple bir guard sıfatını layıkıyla taşıyor. Ama her büyük oyuncu gibi onun da yolun başında olduğu, ‘Acaba?’ sorusunu kendisine sorduğu anlar vardı. Şansı, hemen yanıbaşında, 100’ün üzerinde milli maça çıkmış bir figürün, ülke basketbolunun önemli değerlerinden babası Necati Güler’in olmasıydı. Beşiktaş, Ülker, Galatasaray gibi takımlarda oynayan abisi Muratcan Güler de bir başka destekçisiydi.

“Ailem yeni fırsatlarla basketbola sarılmama yardımcı oldu.”
-Sinan Güler

EN BÜYÜK YARDIMCI: AİLE

“Aklımın bir yerinde her zaman basketbol vardı” diye hatırlıyor çocukluk günlerini Güler. Milli Takım’ın Sinan Erdem Spor Salonu’nda çıktığı ilk idman öncesinde uzattığım kayıt cihazına, “Üniversitedeyken takım arkadaşlarım kariyerlerini nasıl şekillendireceklerini tartıştıklarında ben şaşırıyordum. Çünkü ben üniversite sonrası sadece İstanbul’a dönüp profesyonel basketbol kariyerime başlamayı düşünüyordum. İçimdeki bu istek, beni her zaman ayakta tuttu” diyor.

Yine de hayatta hiçbir şey tozpembe değil. Güler’in de basketbol dünyasında attığı ilk adımlarda pes etmeyi düşündüğü bir hatırası var: “Çocukluğumda bir kere basketbolu bırakma noktasına geldim. Kendi karakterimdeki eksikler, antrenörümün bana gösterdiği yaklaşımla birleşince vazgeçmenin eşiğine geldim. O anda ailem yeni fırsatlarla basketbola sarılmama yardımcı oldu.”

Foto: TBF

BASKETBOL KAYNAŞTIRDI

Profesyonel kariyerinin başında Beşiktaş’ta geçen iki yılın ardından, Türkiye’de en üst seviyede basketbol oynamayı sürdürme fırsatı elindeyken, farklı bir yol seçip Atlantik ötesine gitmeyi göze almıştı 33 yaşındaki guard. ABD’deki kolej atmosferinde başlarda zorlansa da imdadına yetişen basketbol olmuş: “Üniversite ortamında ailemden ve Türkiye’deki arkadaşlarımdan uzak kalmak evi özleme hissi uyandırsa da basketbol, bulunduğum ortamdaki insanlarla kaynaşmamı sağladı.”

ABD’de geçen dört yılın ardından Darüşşafaka formasıyla Türkiye’ye dönen Güler, Beşiktaş, Anadolu Efes ve Galatasaray’da geçen başarılı yılların ardından önümüzdeki sezon Fenerbahçe Doğuş’la Euroleague’e dönmeye hazırlanıyor. Kaptan, en üst seviyede geçen basketbol geçmişinde oyuncuları olumsuz yönde etkileyen birçok dış faktöre de bizzat tanıklık etme fırsatı yakaladı.

Peki, dönüp baktığında, aklında bu tür engellerden hangileri kaldı?“Profesyonel kariyerimin başlarında, beni en çok aşağı çeken unsurlar dış etkenler oldu. Bunların içinde takımların yaşayabileceği finansal etkenleri sayabiliriz mesela. Keza kötü giden maçların ardından etrafta konuşulanlar, tepkiler ya da takım içerisinde oluşan atmosfer kara bulutların oluşmasına neden olabiliyor.”

YAPMAN GEREKENE ODAKLAN

Her kışın bir yazı olduğu gibi, her kötü gidişin de bir yükselişi var. Kaptan olarak Sinan Güler’in de böylesi anlarda omzundaki yük bir süredir biraz daha fazla. Ancak parkede geçen yılların da etkisiyle bu tür olumsuzluklardan çıkış reçetesini kendisinde bulacağından emin:“Bu durumlarda her zaman pozitif bakmaya ve kendi yapmam gerekenlere odaklanmaya çalıştım. Genel anlamıyla da o kötü havayı dağıtma konusunda iyi olduğuma inanıyorum.”

Birçok genç oyuncunun ilk kez ciddi sorumluluklar alacağı bir Milli Takım’da, onları yarı yolda bırakmayacak bir kaptanları olduğunu bilmeleri onları rahatlatıyor olsa gerek.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Umut Işığı

Umut Işığı

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce