Euroleague Final Four’u bu hafta sonu İstanbul’da üçüncü kez düzenleniyor. Biz de ekip olarak son 20 yılda Euroleague’e damga vurmuş isimleri, onları en yakından tanıyanlara sorduk. Euroleague Top 50 dosyasından kısa bölümler, Final Four’a kadar socratesdergi.com’da yayınlanmaya devam edecek. Yaklaşık 40 sayfalık Euroleague TOP 50 dosyasının tamamı ise Mayıs 2017 sayısında yer alıyor. Online satış için tıklayınız.
30- JR Holden
“Başlangıçta ‘birinci adam’ statüsündeyken, daha sonra gösterişli bir kadroda farklı bir role oturdu. Değişmeyen tek şey, sorumluluk almak gerektiğinde gözünü kırpmaması ve her zaman problem çözmeye odaklanmasıydı. Bu yeteneği onu farklı türden bir lider yapıyordu.” Tomas Van Den Spiegel
29- David Rivers
“Euroleague’de Final Four’un MVP’si seçildi ki o Final Four, Rivers’ın koçu Dusan Ivkovic’e “Sen karışma, işleri bana bırak” demesiyle hatırlanır.” Murat Murathanoğlu
28- Luis Scola
“Mesela bir antrenmanda dişinin kırıldığını ve ona yardım etmek isteyen masörü, “Antrenman bitince gel” diyerek uzaklaştırdığını hatırlıyorum. “Robot” derdik ona. Luis için kazanmak, antrenmandan başlardı.” Serkan Erdoğan
27- Nando de Colo
“Çıkıp üst üste dört sayı atar, sonra beş dakika kaybolur, sonra dört daha atar, maç sonu bir bakarsın 20’yi bulmuş.” Erman Kunter
26- Mike Batiste
“Panathinaikos’ta neredeyse 10 yıla dayanan bir kariyer inşa etti. “Ben yıldızım” diye dolanan ama aslında yıldız olmayan birçok oyuncudan daha çok katkı vermiştir takıma.” İbrahim Kutluay
25- Nate Huffman
“Ayaklarınız ne kadar çabuk olursa olsun, buna cevap vermeniz neredeyse imkânsızdı. Hızlı düşünerek çözüm üretebileceğiniz bir problem de değildi Huffman’ın sırtı dönük oyunu…” Tomas Van Den Spiegel
24- Trajan Langdon
“Avrupa’nın en iyi şutörlerinden biriydi. Hep aynı atardı; perdeleme çıkışında, boş şutta, sabit şutta… Mekaniği hiç değişmezdi.” Kerem Tunçeri
23- Tyus Edney
“Ancak yüksek irtifada gerçekleşen bir oyunda sahanın en iyisinin 1.78 boyunda olmasını kabul etmem güçtü. Bunun için de 1998-99 sezonundaki Tyus Edney ile karşılaşmam gerekiyordu.” Cem Pekdoğru
22- Sasha Djordjevic
“Ondan nefret ediyordum. Özgüveni çok yüksek, zor bir karakterdi, trash talk (sataşma içerikli konuşma) yapmayı severdi.” Alain Digbeu
21- Zeljko Rebraca
“Efes’e karşı oynadığı bir Saporta Kupası maçı hatırlıyorum, mahvetmişti Efes’i…” Murat Murathanoğlu