Harun Tekin (Bursaspor)
Bursaspor, Süper Lig’de topa en az sahip olan takım; en az şut çekenlerden ve kalesinde en çok şut görenlerden biri. Tüm bunlara rağmen ligin beşinci sırasında olmalarının en büyük sebebi ise kalecileri. Ligin en çok kurtarış yapan ismi olan Harun Tekin, üst üste kurtardığı beş penaltıyla da (üçü bu sezon) benzerine zor rastlanacak bir istatistiğin sahibi oldu.
Avdija Vrsajevic (Osmanlıspor)
Sağ taraftan su gibi akan, bütün atakları kesip rakip sol beki perişan eden, maç boyu orta yapıp bu ortaların bazılarına sonra gidip kafa vuran bir bek değil. Sadece pozisyonunun tüm gerekliliklerini belli bir seviyede yerine getiriyor ve bunu istikrarlı bir şekilde yapıyor. Osmanlıspor’un başarılı grafiğinde oyunun iki yönünü de oynayan iki beke sahip olmalarının payı büyük.
Marcelo (Beşiktaş)
Beşiktaş ilk yarıda savunmadan yana biraz sıkıntı çekti. Ancak Marcelo, bu sıkıntıların kaynağı değil, bilakis, daha fazlasını önleyen isimdi. Hava hâkimiyeti ve kesiciliğiyle ligde ilk yarının en iyi stoperi olduğunu söylemek mümkün.
Martin Skrtel (Fenerbahçe)
Üst seviye takımlardan gelen stoperler, eğer kariyerlerinin son günlerinde değiller ise Türkiye Ligi’nde çoğu zaman fark yaratmıştır. Martin Skrtel de bir devrelik Türkiye kariyerinde tecrübesiyle şimdiden Högh, Popescu, Zago, Ujfalusi gibi oyuncular arasına girdi. Simon Kjaer ile savunmada kurduğu ortaklık, Fenerbahçelilere güven veriyor.
Iasmin Latovlevici (Karabükspor)
Ligde ilk yarının tamamında sahada kalan Karabüksporlu Latovlevici, çok göz önünde bir oyuncu değil. Üstelik sezona iyi başlayan takımı, son dokuz haftada sadece bir galibiyet alabildi. Ancak ilk yarının en iyi sol beki yine de oydu. Zaman zaman orta sahada da görev alan Rumen futbolcu, özellikle yaptığı etkili ortalarla öne çıktı. İki gol, iki asistlik skor katkısı, Konyasporlu Douglas (4 asist) ile birlikte onu skora en çok etki eden bek yaptı.
Atiba Hutchinson (Beşiktaş)
Süper Lig’de dördüncü sezonu ve yine değişen bir şey yok. Atiba Hutchinson, yine ligin en iyilerinden biriydi. Sürekli en garanti pası yapan bir futbolcu olmamasına rağmen yüzde 95’lik pas isabetiyle Kanadalı orta saha, Beşiktaş’ın pas trafiğinde kilit rol oynadı.
Emre Belözoğlu (Başakşehir)
Mayıs ayında, Süper Lig’de çıktığı ilk maçın üzerinden yirmi yıl geçmiş olacak. Ancak Emre Belözoğlu, hâlâ Süper Lig’de dengeleri değiştirebilen bir oyuncu, hâlâ fark yaratıyor.
Bruma (Galatasaray)
Galatasaray taraftarı, Abdul Kader Keita’nın gidişinden beri bu tarz bir kanat oyuncusunun hasretini çekiyordu. Bruma, Galatasaray kariyerinin başında beklenen etkiyi göstermekten uzaktı, ardından uzun bir sakatlık yaşadı. Ancak bir sezonluk İspanya macerasının ardından inanılmaz bir dönüş yaptı ve 5 gol, 5 asist, sayısız çalımla beklentilerin de ötesine geçti.
Pablo Martin Batalla (Bursaspor)
Bursaspor’un tek büyük sırrı Harun Tekin değil. Bir de Batalla var. Yeşil beyazlı ekiple şampiyonluk da yaşayan Arjantinli yıldız, bu sezon attığı 6 gol ve yaptığı 5 asistle takımının attığı gollerin yarısından fazlasına direkt katkıda bulundu.
Edin Visca (Başakşehir)
Edin Visca’yı iki kelime ile tarif etmek gerekse, “Sessiz tehlike” ifadesi isabetli olabilir. Bosnalı futbolcu, sağ kanatta, kendi hâlinde takılıyor görünse de mutlaka bir yerde sahneye çıkıyor. Neredeyse sürekli, doğru zamanda doğru yerde olmayı başarıyor. Bu kadar sade futbol oynayıp bu kadar skor üretebilen futbolcu sayısı pek fazla değil.
Riad Bajic (Konyaspor)
Süper Lig’in ilk yarısında en çok gol atan oyuncu Cenk Tosun. Ancak penaltıları dışarıda bırakırsak, Konyasporlu Riad Bajic, sekiz golle zirvede. Henüz 22 yaşındaki Bosnalı forvet, sadece golleriyle değil, üstlendiği sorumlulukla da geçtiğimiz sezonki performansının üzerine çok şey koymuş gibi görünüyor.