Darijo Srna’yı uzunca zamandır Shakhtar Donetsk ve Hırvatistan’ın kaptanı olarak tanıyoruz. Hatta, onu tarihin en iyi orta açan beklerinden birisi olarak nitelendirenlerimiz de olacaktır. Öte yandan, Euro 2008 çeyrek finalinde Türkiye Hırvatistan’ı penaltılar neticesinde mağlup ettikten sonra yere serilip hıçkıra hıçkıra ağlayan adam olarak da hatırlayabiliriz onu. Lâkin, Srna hafızasında daha beter anıları da barındırıyor.
Uzeir Srna 2. Dünya Savaşı başladığı sırada Doğu Bosna’da Čajniče yakınlarında yaşayan müslüman bir aileninin bebeğiydi. Bir gece, serçe ve yüzük parmaklarını kapatarak verdikleri selamla bilinen Çetnik adı verilen radikal milliyetçi Sırp gerillalar köylerine baskın yapıp, köyü yaktılar. Uzeir’in babası o gece onu ve kardeşi Safet’i ormana kaçırmayı başardı. Fakat hamile olan annesi o kadar şanslı değildi. Keza kız kardeşi de…
Doğu Bosna’dan kaçış yolu olarak kuzeyi belirleyenler sadece Srna ailesi değildi. Yaşanan bu göçmen kaosu esnasında babası ve abisini kaybeden Uzeir kendisini önce Slovenya’da bir yetimhanede, akabinde ise bir polis memuru tarafından evlat edilmiş hâlde buldu. Üstelik, yeni bir adı da vardı: Mirko Kelenc.
Küçük bir kafede çalışmaya başlayan öz babası ise bir gün dışarıda oturup dinlendiği esnada serseri bir kurşun tarafından vuruldu. Ailesinin geriye kalan son üyesi Safet ise çaresiz bir halde orduya katıldı ancak Uzeir’i asla unutmadı ve gittiği her yerde insanlara Uzeir’i görüp görmediklerini sordu. Nihayet bir gün Slovenyalı birlik komutanı, bir tanıdığı tarafından evlat edinilmiş yetim bir çocuktan bahsetti. Kardeşini bulan Safet, Sloven ailenin Uzeir’in onlarla daha iyi koşullarda büyüyeceği konusundaki ısrarlarına ve imkanlarının yetersizliğine rağmen kardeşini alıp Bosna’ya geri götürdü.
Burada bir okula yazılan Uzeir gelecekte fırıncı olma kararını aldığı zamanları şöyle anlatıyor: “Karnım hep açtı. Devamlı okuldaki arkadaşlarımın taze ekmekler ve sandviçler yemesini seyretmek canımı sıktı ve böylece fırıncı olmaya karar verdim.” Lâkin fırıncı olarak iş bulmakta oldukça zorlandığından dolayı farklı kulüplerde kalecilik yapmaya başladı. Daha sonra hayatın onu getirdiği Hırvatistan’ın Metković şehrinde Milka’yla evlendi ve iki çocuk sahibi oldu: Igor ve Darijo.
Metković’te Neretva kulübünde altyapı koçluğu görevini üstlendiği sıralar Darijo da babasının öğrencilerinden biriydi. “Diğer çocuklardan çok daha küçük olsa da herkes Darijo’nun olağanüstü yeteneğinin farkındaydı” dedi oğlu için ve ekledi “Darijo hentbol, masa tenisi ve basketbolda da yetenekliydi. Bir gün eve gelip öğretmeninin ona futbol yerine basketbola odaklanması gerektiğini söyledi. Neyse ki, onu dinlemedi”. Çocukken Dinamo Zagreb ve Varteks Varaždin takımlarından teklif alan Darijo, Hajduk Split oyuncusu Ivan Gudelj’in evlerine gelip ailesini ikna etmesinin ardından Split yolunu tuttu.
Bu Srna’lar için büyük bir riskti; zira, savaşın devam ettiği sıralarda müslüman bir ailenin çocuğunun Split’te nasıl karşılanacağından emin değillerdi. 2003 yılına kadar Split’te kaldıktan sonra kârlı bir antlaşmayla Shakhtar Donetsk’e transfer olan Darijo, ilk önce babasına bir fırın açtı daha sonra ise birer BMW ve Mercedes hediye etti.
Babasının hikayesi Darijo için her zaman bir ilham kaynağıydı. “Ailem üst düzey bir futbolcu olma hayalimin ardından gidebilmem için çok fazla fedakarlık yaptı. Başarmaktan başka seçeneğim yoktu” der ve ailesine sebze satmakta yardım ettiği sıralar biriktirdiği parayla ayakkabı aldığı hikayeyi de şöyle anlatır: “Babam ayakkabıları görünce çok öfkelendi ve onları iade edeceğini söylerek gitti. Döndüğünde ise yanında en kalitesinden iki Adidas krampon vardı.”
Bugünlerde ise Ukrayna’da farklı bir savaş vuku bulmakta. Ukrayna’nın güney doğusunda yer alan Donetsk’te kamu binalarını işgal eden Rus yanlısı gruplar bağımsızlık ilan edip “Donetsk Halk Cumhuriyeti”ni kurdukları günden beri Donetsk takımı maçlarını stadyumları Donbass Arena’dan çok uzakta Lviv’de oynuyor. Fikret Özer yaklaşık bir sene önce yazıhaneden.com’da Ukrayna İç Savaşı’ndaki futbol ortamını anlattığı yazısında şöyle diyordu: “Shakhtar Donetsk, Bayern Münih’le yaptığı ikinci maçta yedi gol yediği sıralarda Birleşmiş Milletler, Ukrayna’daki iç savaşla ilgili bir rapor yayınladı. Son bir senede, Donetsk’i içine alan Doğu Ukrayna’da 6000’in üzerinde insan çatışmalar yüzünden hayatını kaybetmişti. Günde ortalama 16’nın üzerinde insan ölüyordu. Savaş bittikten sonra en iyi ihtimalle bu insanlardan bazıları hakkında kahramanlık türküleri yazılacaktı.”
Hâlbuki Srna şehirde karışıklıklar başladıktan ve bir an önce şehri terk etmeleri gerektiğinin söylendiği an yaşadıkları için: “Evimden hiçbir şey almadım. Yalnızca iki arabamızı alıp ayrıldık. Gömleklerim hâlâ dolabımda asılı. Bunun bir an önce biteceğini düşünen yalnızca ben vardım ve herkese altı ay sonra evde olacağımızı şöylemiştim.” demişti. Ne yazık ki Srna yanılan taraf oldu.
Darijo Srna Shakhtar Donetsk ile birlikte bir UEFA Kupası, yedi Ukrayna Ligi Şampiyonluğu, beşer Ukrayna Kupası ve Ukrayna Süper Kupası kazandı. Hırvatistan milli takımıyla ise hâlâ başarıya aç ve muhtemelen Euro 2016 onun son şansı olacak. 2000 yılında Hajduk Split’te beraber oynadıkları, 2006’da ise Hırvatistan milli takımının başına geçtikten 4 sene sonra Darijo Srna’yı kaptanlığa getiren Slaven Bilic’e göre: “Hiçbir tekme ya da müdahele onu durduramaz. Yıkılmış hâlde acı içinde yatar, fakat sonra silkinip kalkar ve sanki bir Robocop veya başka bir şey gibi koşmaya devam eder.”
Srna, bu Avrupa Şampiyonası’nda yetenekli Hırvatistan jenerasyonuna kaptanlık yaparak başarıya ulaşmaya çalışacak. Bu sene olmadı, sorun değil. Onu birkaç sene sonra Hırvat takımının başında kupalar kazanmaya çalışırken görebiliriz; zira antrenörlük için Uefa Pro A Lisansı’nı aldı bile…