Profesyonel seviyede mücadele etmeye başlayalı on yıl bile olmadı belki ama Torku Şekerspor bisiklet takımı bu sürece çok fazla olay sığdırmayı başardı. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu 2012’de Ivailo Gabrovski ve 2013’te Mustafa Sayar’la kazandı Torku. Her ikisi de Türkiye bisikleti için çok önemli başarılardı ama tarihe öyle yazılmadılar. Türkiye Turu’ndan birkaç ay sonra, Temmuz 2012’de, Gabrovski’nin doping örneğinde bulunan EPO’dan dolayı testten geçemediği ortaya çıktı ve bisikletten uzaklaştırıldı. Aynı yılın Ekim ayında Gabrovski’ye UCI tarafından iki yıl ceza verildi ve Türkiye Turu zaferi elinden alındı.
2013’te ise Elmalı’da kazandığı etapla Mustafa Sayar genel klasman zaferine ulaşıyordu. Mustafa Sayar’ın derecelerindeki hızlı değişim doping şüphelerini uyandırdı. O yıl yarışa katılan Marcel Kittel gibi sporcular da bu şüpheleri dile getirmekten çekinmedi. Mustafa Sayar ve Torku ise iddiaları reddediyordu. Fakat sonuç aynıydı. Yine bir temmuz günü Mustafa Sayar’ın Cezayir Turu’nda verdiği örnekte doping çıktığı haberi geldi ve sonrasında Türkiye Turu zaferi elinden gitti.
2014’te işler biraz farklıydı. Sezon öncesi 2012 İspanya Bisiklet Turu’nun galibi Juan Jose Cobo ile anlaştı Torku. Cobo da Chris Froome ve Bradley Wiggins gibi isimleri geçerek kazandığı İspanya Turu sonrasında doping şüphelerini üzerine çekmişti. O da ayrı bir yazı konusu; konumuzdan sapmayalım. Takımın sportif direktörlüğüne de bu alanda çok tecrübeli ve önemli takımlarda çalışmış Lionel Marie getirildi. Türkiye Turu’nun da artık sadece biyolojik pasaport sahibi takımları davet edeceği açıklandıktan sonra Torku, biyolojik pasaport sistemine dâhil olan ilk kıta takımı oldu. O sene TUR’da etap kazanamadı ama özellikle Marie yönetiminde doğru bir yoldaydı takım.
2015’te de Türkiye Turu’nda Torku’nun adını fazla duymadık. Sezon sonlarına doğru da Lionel Marie, IAM Cycling’e transfer oldu. Buna rağmen Torku’nun yeni sezon planlarında başka bir değişiklik olduğunu bilmiyorduk ama 2016’ın ilk günlerinde Torku’nun kapanma kararı aldığı haberi geldi. Bu kararın nedeni olarak takımın yabancı bisikletçileriyle anlaşma yenilenmemesi ve bütçenin düşürülmesine rağmen ekonomik sorunlar olarak açıklandı.
Bu karar sosyal medyada büyük tepki çekti. Özellikle de Torku’nun sezon öncesi UCI’a katılma bedelini ödediği ve karardan birkaç gün önce bisikletçilerin yeni sezon hazırlıklarına devam ettiği de ortaya çıkınca tepkiler büyüdü. Başka sponsorların takımı devralabileceği haberleri de gündeme geldi. Fakat buna gerek kalmadı. Yaklaşık bir ay sonra Torku’nun -bütçeyi daha da düşürerek- en azından 2016 sezonu için sponsorluğa devam etme kararı aldı. Türkiye Bisiklet Turu Konya’ya doğru giderken Torku’nun geleceği hakkında net bir bilgi yok. Adı başarıdan çok skandallarla anılsa da bu Torku Şekerspor’un Türkiye’deki tek profesyonel bisiklet takımı olduğu gerçeğini değiştirmiyor…
