“Ya ne kadar etki ediyor olabilir ki?”
Herhalde ne olduğunu öğrendiğimden beri, ki aşağı yukarı bir yıldan bahsediyorum, kinezyoterapi bantlarının yüzde 30 medikal, yüzde 70 şov amaçlı kullanıldığını düşünüyordum. Sakatlık olan bölgede ekstra kas görevi görecek, sporcunun kronik ağrısını hissetmemesini sağlayacak, yok o bölge hiç o sakatlığı yaşamamış gibi performansa katkı yapacak falan. Ohoo… Merak etmiyor değildim, tam tersi acayip merak ediyordum da bir türlü ona sıra gelmemişti. Geçen haftaya kadar.
Futbol oynarken yırttığım sağ ayak bileğimin çapraz bağlarını güçlendirmek, koşuya başlamamın sebeplerinden biriydi aslında. Futbola ne ara dönerim dedim, “Ya sen hele bi’ koş da” dedi doktor. O bağlar özellikle 15 kilometre sonrası hep hatırlatır bana orada olduklarını. Haftada dört-beş gün koşu antrenmanı yapmışsam, beşinci antrenmandan sonraki gün merdiven inerken hafif tökezleyerek giderim. İyi ısınmanın, bileklik takmanın yararı var ama, kinezyoterapi bandı bambaşkaymış.
Nasıl yapıştırıldığını sürekli sporun içinde yüzen biri olarak hiç kullanmasam bile biliyordum zaten. Bereket, akşama koşuya çıkacağım günde geldi sipariş. Dedikleri gibi kronik sakat olan kasımı mümkün olduğunca gerdim, Youtube’daki videolarda olduğu gibi yapıştırdım. Yara bandı gibi bir şey de değil, ne hissediyorsunuz ne de yerinden oynuyor.
E, bu muymuş dedim koşunun ilk kilometrelerinde ama esas güzelliği 10’dan sonra buldum. Ne ağrı, ne bir his değişikliği ne de zorlanma. Bilek ilk günkü gibi, limon ferahlığındaydı.
Büyük bir sakatlık yaşadıysanız ve belli bir miktar performans sonrası ağrınız oluyorsa, olmazsa olmaz bir şeymiş kinezyoterapi bandı. Aklınızda olsun.
*37. Vodafone İstanbul Maratonu sonlandı, sırada yenisi var. Detaylı bilgi için buradan.
Ozan Can Sülüm, 1990 yılında, İstanbul’da doğdu. İlkokuldan lise bitene kadar hentbol oynadıktan sonra kısa bir süreliğine spordan nefret edip bıraktı. Üniversitenin ilk yılında Eurosport’a girince anlatmaktan spor yapmasına zaten vakti kalmadı. 2013 yılının soğuk bir kış akşamında çay fincanını göbeğinin üstüne koyabildiğini fark edince spora geri dönmeye karar verdi, o günden beri koşuyor. 5, 10, 15km’leri denedi, bir gün maraton koşabileceğine inanıyor.
