RunningsWorld bazen sinirimi bozuyor okurken. “2016’da hangi yarışlara katılmalısınız” diye liste yapıyorlar, sonra altına “Ayda ikiden fazlası profesyonel olmayanlar için tavsiye edilmez” diye not düşüyorlar. Liste öyle kalabalık ki, insanın çok sevdiği restorana gidince bir türlü yemek seçememesi durumu oluşuyor aniden.
2016 Şubat’ta üçüncü yılıma giriyorum koşuda. Cümle biraz anlamsız gibi gelebilir ama üç yıldır koşuyorum işte. Koşuyorum ama hep aynı yerde, aynı yarışlarda. Artık hedef yükseltmeye başlayabilirim sanırım. Üç sene önce başladığımda mesafe falan düşünmeden girişmiştim ama hayatımda ilk defa yeni yıl planı yapacağım.
Yeni yıl ya da yılbaşı günü herhangi bir şey ifade etmez bana. 01.01.2016 oldu diye insanların birbirine sarılmasını falan anlamıyorum. Hele hele “Bu sene çok gezeceğim, az yiyeceğim, kolayı bırakıyorum, benim senem olacak” falan diye hedef koyan naif insanlara da hastayım. Ama bu sefer benim de hedeflerim var; ilk yarı maratonunu koş, ilk kez şehir dışında koş, ilk kez yurt dışında koş.
Evimden uzakta koşmak, bana fikren zor geliyor. Bavul yap, otelde kal, koşu öncesi daha önce hiç yatmadığın bir yerde uyu ve yemek işi stres olsun… Masrafında falan değilim ama işin fazla düşünme kısmı beni geriyor. Bu konuda Servet Can’dan alacağım bolca destek var tabii, orası kesin. Yine de işin ‘konfor alanında çıkma’ kısmı herhangi bir plan yapmamış olmama rağmen daha şimdiden geriyor. Ama fikrim değişmez, 2016, o yukarıda yazdıklarımı yaptığım yıl olmalı.
Takvimimi yaptım sanırım. Bold’lar kesin olanlar. Olur da hepsini yaparsam Caner Eler’den bizzat madalya isterim:
-Şubat – Geyik Koşuları (4K)
-Mart – Runtolia (10K)
-Nisan – Vodafone İstanbul Yarı Maratonu (Yarı Maraton)
-Mayıs – Wings for Life
-Temmuz – Adım Adım Koşu Belgrad (6K)
-Ağustos – Adım Adım Koşu Belgrad (6K)
-Eylül – The Great North Run / NikeRun
-Ekim – Amsterdam Maratonu (Yarı Maraton)
-Kasım – Vodafone İstanbul Maratonu (Kısmet)
*37. Vodafone İstanbul Maratonu sonlandı, Ozan Can’ın listesinde yenisi var. Detaylı bilgi için buradan.
Ozan Can Sülüm, 1990 yılında, İstanbul’da doğdu. İlkokuldan lise bitene kadar hentbol oynadıktan sonra kısa bir süreliğine spordan nefret edip bıraktı. Üniversitenin ilk yılında Eurosport’a girince anlatmaktan spor yapmasına zaten vakti kalmadı. 2013 yılının soğuk bir kış akşamında çay fincanını göbeğinin üstüne koyabildiğini fark edince spora geri dönmeye karar verdi, o günden beri koşuyor. 5, 10, 15km’leri denedi, bir gün maraton koşabileceğine inanıyor.