Chris Burns soyunma odasında… Karşısında Bryant Üniversitesi’nin erkek basketbol takımı duruyor. Burns titriyor ama kararlı. Bu konuşmayı kafasında daha önce onlarca kez yaptı ama onlar sadece provaydı. Şimdi gerçekle yüz yüze.
“Yaptığım iş, bazen az sonra söyleyeceklerimin asla hoş karşılanmayacağını düşünmeme yol açıyor” diyor Burns. “Zorlandığım nokta da bu. Bu yüzden koçluğu bırakmayı düşündüm. Bazen burada olmamam gerektiğini hissediyorum” diye de devam ediyor.
Oyuncular gözlerini dört açmış, Burns derin bir nefes alıyor. Sonunda o kelimeler ağzından dökülüyor: “Ben gay’im.”
Bu açıklamanın, takımın havasını kötü etkilemeyeceğini umduğunu söyleyerek devam ediyor. Onun için birlik önemli. Açıklamanın hemen sonrasında etrafı oyuncular tarafından sarılmış, hepsi onu sevdiğini söylüyor. Artık nefes alabilir.
Takımın son sınıf öğrencisi forveti Curtis Oakley o anları USA Today’a, “İlk başta elbette şok yaşadık. Ama sonra herkes ‘Senle çok iyiyiz Burns’ demeye başladı. Orada olan şey saf sevgiydi” diye anlatıyor.
Son yıllarda, NFL’e gitmeyi başaramayan kolej linebacker’ı Michael Sam, NBA’de forma giyen pivot Jason Collins, UMass’ten çıkma basketbolcu Derrick Gordon gay olduğunu açıklayan spor figürleri. Bunun devamı da gelecek gibi gözüküyor.
Burns’ün takımı Bulldogs yeni sezonunu son ulusal şampiyon Duke’a karşı gelecek ay yapacağı bir maçla açacak. Duke Koçu Mike Krzyzewski de meslektaşının hareketini, “Tek bir cesur hamle, diğerleri için gereken ortamı yaratır” diyerek takdir ediyor. “Bana göre onun yaptığı bir göle dev bir kaya atmak gibi. Yarattığı dalgalar kocaman. Burns doğru yola giden büyük bir adım attı. Onun gibi düşünüp bunu açıklayamayanlar artık cesur olabilir” Krzyzewski’nin sözlerini tamamladığı ifadeler.
Burns’ün kendi hakkındaki gerçekleri açıklama süreci, özgürlüğün adım adım kazanıldığı bir zaman dilimi. Gerçeği ilk olarak ailesine anlatan koç daha sonra takımın koçu Tim O’Shea’ye düşüncelerini söylemiş. Geçtiğimiz hafta içerisinde tüm teknik ekibe kendini açmış. Son adım olarak da takımın üç kaptanıyla konuştuktan sonra tüm oyunculara gay olduğunu söylemiş.
Ama ilk itirafı elbette kendine yapmış, hatta bir de mesajı var. Son açıklamasıyla, Division I’deki tüm takımların teknik ekipleri arasındaki ilk gay koç olan Burns’den 14 yaşındaki hâline mektup:
Zamanda yolculuk yapıp 14 yaşındaki, kim olduğunu yeni yeni keşfeden kendimle konuşma fırsatım olsa neler söylerdim? Hangi noktalar üzerinde dururdum?
Söyleyeceğim ilk şey şu olurdu: “Sen yalnız değilsin.” Dünya üzerinde seni anlayacak ve olduğun gibi kabullenecek birçok insan var. Kendini güvende hissediyorsan ve zaman da doğruysa beklendik veya beklenmedik yerlerden büyük destek göreceksin. Birileriyle konuş. Kendini önce yalnızca tek kişiye anlat. Ufak adımlar at. O küçük deneyimlerin her biri seni muazzam bir şekilde güçlendirecek. Her şey adım adım…
Kendime söyleyeceğim bir başka şey: Söylediklerini anlamayacak ve kabul etmeyecek kimseler de olacak. Ama bu insanların varlığı senin için önemli olmamalı. Onlar hakkında endişelenmek için bir saniyeni bile harcama. Sadece etrafındayken iyi hissettiğin insanlarla ilgilen. Bu tarz ilişkiler geliştirerek kazandıkların, herkesi mutlu etmekle uğraşmaktan çok daha fazla ve yararlı olacak.
Sonuncu ve en önemlisine geliyorum. Yalnızca kendin için sevmeyi öğren ve mücadelelerini kucakla. Onlar seni daha iyi hâle getirecek. Böylelikle savunmasız olmanın ne demek olduğunu öğrenecek ve diğer insanları daha iyi anlayacaksın. Tüm bu duyguların içerisinde muazzam miktarda güç yatıyor. Böylelikle daha iyi olacaksın. Tüm karakterini aklından geçir ve kim olduğundan tam olarak emin ol.
‘Gay olmak’ seni tanımlayan şey değil. Hareketlerin ve karakterin bu işi yapıyor. Tamamen ve dürüstçe, hiçbir tereddüt yaşamadan sevip, sevilebiliyorsan bunu yap. İhtiyacın olduğunda yanında olmasını istediğin insanların yanında dur.
Hayat ilişkilerden ibaret. İnsanlar sevsin veya sevmesin dürüst bir insana saygı duyar. Eğer dürüst, açık görüşlü ve temiz kalpli olursan bunu herkes görecek ve özel olduğunu bilecektir.
