1- Ya Ya Ya Şa Şa Şa (24 Mart 1985, Sarıyer – Fenerbahçe)
1985 yılındayız. Münir Özkul ve İlyas Salman’ın başrollerde oynadıkları unutulmaz film: Fenerli İlyas’ın hazin öyküsü. Aslında her şey çok güzel başlamıştı; önce 3. Lig gol krallığı, beraberinde gelen şöhret ve Fenerbahçe’ye transfer olarak hep tribünden izlediği futbolcularla beraber oynama fırsatı… Beşiktaşlı yönetmen Ümit Efekan’ın sonradan Futbol ve Sinema isimli kitapta Tunca Arslan’a “Bugün çeksem öyle çekmezdim finali, umut verirdim…” dediği final sahnesindeki görüntüler gerçekte 24 Mart 1985 tarihli Fenerbahçe-Sarıyer maçına ait. Daha sonraları Fenerbahçe ile efsaneleşecek Rıdvan Dilmen’in Sarıyer formasıyla attığı gole rağmen Fenerbahçe maçı 4-2 kazanıyor ve taraftarını mutlu ediyor. Gerçek maçta filmin tersine Fenerli İlyas (İlyas Tüfekçi) maçı golle tamamlıyor.
2- Hababam Sınıfı Tatilde (2 Ekim 1977, Galatasaray – Fenerbahçe)
Hababam sınıfının gazına gelen beden eğitimi öğretmeni Ekrem ve Hababam öğrencilerinden oluşan sözde izci birliği okulda gürültü çıkartırlar. Mahmut Hoca’nın “Kimseyi rahatsız etmeyeceğiniz bir yere gidin!” emri ile Hababam’ın planı işlemeye başlar. Badi Ekrem önde, Hababam sınıfı arkada uygun adım ilerlerken yol ayrımında Ekrem’in sağa sapması ile Hababam da sola dönerek rotayı gerçekte 2 Ekim 1977 tarihinde oynanan, Fenerbahçe’nin Cemil ve Tuna’nın golleriyle 2-0 kazandığı Galatasaray maçına çevirirler. Filmde Hababam erkekleri her zaman olduğu gibi Fenerbahçe’yi tutarken kızlar ise Galatasaray taraftarı olarak tribünlerde yerlerini alırlar. Maçta atılan iki gol 9. ve 16. dakikada geldiği için Mahmut Hoca’nın baskınıyla okula dönmek zorunda kalan Hababam sınıfı golleri kaçırmamış olurlar.
3- Salak Milyoner (7 Nisan 1974, Fenerbahçe – Kayserispor)
Himmet, Hayret, Gayret ve Saffet, babalarının son nefesinde kendilerine bıraktığı altınları bulmak için İstanbul’a kadar giderler. Türlü maceralar yaşarken altınları bulmak adına kazmadıkları yer kalmaz. 7 Nisan 1974 Pazar günü kazdıkları tünelin ucu Mithatpaşa stadında oynanan Fenerbahçe – Kayserispor maçına çıkar. Çıktıklarında durum 1-0 Fenerbahçe lehine devam ederken Fenerbahçeli Osman ikinci golü atıp takımını rahatlatır. İkinci gole çok kızan Himmet, Hayret, Gayret ve Saffet sahaya girer. Hayret’in o gün 1 gol 1 asistle oynayan Osman Arpacıoğlu’na “Yaktın Kayseri’yi Osman Ağabey” serzenişi bir anlamda maçın da özeti olmuştur.
4- El Secreto de Sus Ojos (Gözlerindeki Sır) (18 Mayıs 1975, Huracan – Racing Club)
Arjantin’de cunta döneminde geçen filmde Benjamin ve Esposito barda bir insanın her şeyini değiştirebileceğini ama tuttuğu takımı değiştiremeyeceğini öğrenince, Isidoro Gomez’i yakalamak için Gomez’in taraftarı olduğunu öğrendikleri Racing Club maçlarına gitmeye başlamışlardı. Arayışlar meyvesini gerçekte 18 Mayıs akşamı oynanan ve Huracan’ın 3-2 kazandığı maçta Racing Club deplasman tribününde vermişti. Filmde kötü adamın Racing Club’u tutması belki de tesadüf değildi. Filme konu olan kitabın yazarı Eduardo Sacheri koyu bir Independiente taraftarıydı.
5- Garip (4 Mayıs 1986, Beşiktaş – Galatasaray)
Filmde sıkı bir Beşiktaş taraftarı olan Kemal, sahilde kundak içinde Fatoş’u bulduğunda kızının koyu bir Galatasaray taraftarı olacağını muhtemelen bilmiyordu. Filmde baba kız gittikleri maç, gerçekte 4 Mayıs 1986 günü oynanan Beşiktaş – Galatasaray derbisiydi. İlk sevinen babasının omzunda maçı seyreden altı yaşındaki Fatoş oldu, Galatasaraylı Yusuf’un golüne Beşiktaşlı Ziya’dan karşılık gelince, maç berabere bitmiş, iki taraf da üzülmeden Maçka’da yürümeye başlamıştı.
Not: Garip filminde Kemal ve Fatoş bu maçı tribünden seyrederken Müjde Ar’ın ünlü Aaahh Belinda’sında ise Macit Koper ve Tarık Papuççuoğlu maçı piknikte beraber izlemişlerdi.
6- Gol Kralı (26 Ekim 1980, Fenerbahçe – Beşiktaş)
Aziz Nesin’in aynı isimli romanından sinemaya uyarlanan Gol Kralı filminin karakteri Sait Sarıoğlu adında bir futbolcu idi. Kahramanımız Sait, 18 numaralı Beşiktaş forması ile filmin bir başka komik karakteri Fenerli Duvar Ahmet’in karşısına çıkmıştı. Hikayeye göre Beşiktaş’ın şampiyon olması için maçı kazanması gerekirken Sait’in gol kralı olması için 6 gol atması gerekiyordu. Filmdeki maç Sait’in 6 golü sayesinde 6-0 Beşiktaş üstünlüğü ile bitmişti. Kemal Sunal’ın maçın başında çekilen takım posteri fotoğrafına dahi girdiği gerçek maç ise 26 Ekim 1980 tarihinde Ali Kemal’in son dakika golüyle Fenerbahçe’nin 1-0 galibiyeti ile biten bir derbi maçıydı. Bu yenilgi Beşiktaş yöneticilerinin canını sıkmış olacak ki filmi denetleyeceklerini ve filmde Beşiktaş’ı küçük düşürücü herhangi bir olayın olması halinde yayınlanmasına izin vermeyeceklerini açıklamışlardı.
Not: Kemal Sunal’ın sahaya çıktığı bu maçtan Ömer Uğur’un yazıp yönettiği Eve Dönüş filminde Altan Erkekli ve Mehmet Ali Alabora’nın işkence gördükleri sahnede bahsedilmiş, Hoca’yı canlandıran Altan Erkekli’nin “Demek Fener’e yenildik ha?” diye sormasına sebep olmuştu.
7- Berlin in Berlin (30 Mayıs 1992, Almanya – Türkiye)
Cem Özer ve Hülya Avşar’ın başrollerinde oynadıkları filmde bütün aile heyecanla televizyondan Almanya- Türkiye maçını izliyordu. Türk Milli takımının üst üste goller kaçırdığı anda televizyondaki yayın gitmiş, Mürtüz ve Ekber çaresizlikle ailenin gelini Dilber’e aşık olan ve talihsiz bir kaza yüzünden ailenin oğullarının ölümünden sorumlu tuttukları Alman Thomas’tan yardım istemek zorunda kalmışlardı. Thomas’ın becerisiyle maç yayını geri gelmiş ve aile Thomas’ı da maç izlemeye davet etmişti. Ekber Thomas’ın televizyonu tamir etmesine “Bu Almanlar teknikte çok iyi..” tepkisini vermişti. Almanlar sadece teknikte değil futbolda da iyiydi. Son Dünya şampiyonu Almanya maçı 1-0 kazanmıştı.
8- Uyanık Kardeşler ( 14 Eylül 1974, Fenerbahçe – Samsunspor)
Kadir İnanır futbolcu, Müjdat Gezen müzisyen ama büyük oyuncu Hulusi Kentmen oğullarını mühendis zannediyor. Film bir anlamda Türkiye 1. Futbol ligi 1974-75 sezonunun da açılış düdüğünü çalıyor. Filmde 8 Eylül 1974 tarihinde oynanan sözde Göztepe – Eskişehirspor maçında Kadir İnanır Göztepe forması ile Eskişehir’e karşı tribünleri coşturan golleri atıyor. Film boşuna komedi türünde değil, çünkü gerçek maçın skoru golsüz beraberlik yani 0-0. Kadir İnanır gollerinin ödülünü Fenerbahçe’ye transfer olarak alıyor. Kemal Sunal filmlerinin aksine futbolcumuzun önemli maçı bir derbi değil. Filmde Kadir İnanır’ın Fenerbahçe forması ile görüntülendiği maç, gerçekte Fener’in 2-0 geriye düşmesine rağmen oldukça zorlanarak 3-2 kazandığı 14 Eylül 1974 Fenerbahçe – Samsunspor maçı. Tribünlerde tek bir tezahürat var: “Param yok, pulum yok, malım mülküm olmasın ziyanı yok..”
9- İnek Şaban ( 23 Ekim 1978, Galatasaray – Fenerbahçe)
Damarımı kesseler bizim takımın rengi akar. Bizim takımın hangisi olduğunun herhangi bir önemi yok. Türk futbolcusunun transfer dönemindeki kıvrak dans figürlerinin sergilendiği filmde manavda çıraklık yapan Kemal Sunal’ın ünlü kaleci Bülent’e benzerliği yüzünden başına gelenler konu ediliyor. Film 2-2 biten 20 Mart 1977 Galatasaray – Fenerbahçe maçının görüntüleri ile açılırken, ilerleyen sahnelerde Kemal Sunal Fenerbahçe’ye transferi sonrası İnönü stadının tünelinden büyük bir coşkuyla sahaya çıkıyor. Bu maç gerçekte Fenerbahçe’nin eksik kadrosuna rağmen 23 Ekim 1978 günü Galatasaray ile oynanan ve 1-1 biten karşılaşmaydı. “Bu iş bize biraz pahalıya patladı. O kadarr…”
10- Orta Direk Şaban ( 1 Kasım 1984, Efes Pilsen – Virtus Banco Di Roma)
Kemal Sunal ve Bahar Öztan’ın başrollerinde oynadıkları 1984 yapımı bu filmde Yalçın Tülpar’ın canlandırdığı Milli sporcumuz Erkan, önce Akdeniz oyunları maraton finalini geriden gelip kazanıyor, ardından antrenmanda 100 metre engellide Balkan rekorunu kırıyor. Daha sonra 66 metre ile güllede Türkiye rekorunu kırıp rüzgar sörfü yaptıktan sonra Türk sporu için yapması gereken son şey için basketbol formasını giyip Spor Sergi Salonu’nda seyircilerin karşısına çıkıyordu. Filmde görüntüleri kullanılan maç gerçekte 1 Kasım 1984 tarihinde oynanan ve son Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonu İtalyan Virtus Banco Di Roma ile Efes Pilsen’i karşı karşıya getiren maçtı. Filmde ve gerçek hayatta Efes Pilsen son Avrupa şampiyonunu 75-73 yenerken, aradaki tek fark, filmde maçı kazandıran basketi Erkan’ın atmasına rağmen gerçekte, Efes’te maça son noktayı koyan sayının Ron Haigler’in başarılı atışı ile gelmesiydi. Bu durum Milli sporcumuz Erkan’ın akıl almaz başarısına tabii ki asla gölge düşüremedi.