“İspanya’yı işgal etmek isterseniz ağustos ayından daha iyi bir zamanlama olamaz.”
İspanyollar, ağustos ayındaki tatil dönemini yabancılara bu şakayla açıklar. Ülkede sokaklar, dükkanlar boşalır. Plajlar, barlar, havalimanları dolup taşar. Gündelik hayatın projeksiyonu yol bisikletinde de pek farklı değildir. Her sene dünya şampiyonası antrenmanı için gelenler, Tour de France sonrası İspanya’yı es geçen büyük isimler ve ağustos ayının zorlu sıcağı takvimin üçüncü büyük turunu tatil moduna sokar. Süper starlardan mayoları almak için umut vardır.
La Vuelta organizasyonu bu ön yargıları kırmak için elinden geleni yapıyor. Yakın geçmişte yapılan anlaşma ile Amaury Spor Organizasyonu’nun (ASO) direksiyona geçmesi, yarışın da çehresini değiştirmeye başladı. Bu sene de hem parkuru hem katılan isimleriyle büyük bir tur olduğunu bizlere hatırlatmaya devam edecek.
Klasik İlk Hafta
La Vuelta yine cesur bir hareketle Endülüs’ten kumlu sektörleri olan bir takım zamana karşı ile start alacak. Ağustos’ta herkesin sokakları boşaltmasına neden olan sıcak, yollarda bisikletçilerin yalnız kalmasına da neden olacak. Öte yandan ikinci etapta üçüncü kategori de olsa ilk zirve finişini izleyeceğiz. Her zaman olduğu gibi ilk haftadan tutkuyu hissetmeye başlayacağız. Kırmızı mayo mücadelesi ikinci etaptan alevlenecek. Endülüs sıcağında aşılacak düz etaplarla birlikte Sierra Nevada ve Sierra Cazorla sıradağlarında da görülecek zirve finişleri pelotonu zorlayacak.
Geçiş Günleri
Art arda gelen ikinci ve birinci kategori zirve finişi etaplarının ardından peloton ikinci haftaya hızlı bir etap ile başlayacak. Yine alışıldık La Vuelta etaplarından biri, Alejandro Valverde’nin memleketi Murcia’da noktalanacak. Uzun süreli bir inişin ardından finiş öncesi kaçış grubundaki sporcuların iştahını kabartan cinsten iki tane üçüncü kategoriden tırmanış yer alacak. Uzun transferler öncesi birinci kategori finişin olacağı etabın ardından peloton yeniden Akdeniz’in kıyılarını ziyaret edecek. Ortalama hıza hiç kulak asmayan kavurucu güneş peloton ile birlikte kuzeye doğru yol almaya devam edecek. Andorra’ya transfer, art arda gelecek tırmanış etapları öncesi pelotonu dinlenme gününde bile rahat bırakmayacak.
Kuzey Şeridi: Dağlar
İlk dinlenme gününün ardından Andorra’da bir testere pelotonu bekliyor olacak. Üç birinci kategori, bir özel kategori, bir ikinci kategori ardından bir başka birinci kategori tırmanışa sahip olan etap zirve finişi kırmızı mayo için kilit etaplardan biri. Bu zorlu etabı Katalunya’da geçilecek düz parkur ve Aragorn’daki geçiş etabı takip edecek. Hem Katalunya hem de Aragorn etaplarından sonra uzun transferler yine dikkat edici dış unsurlar. Bu sene de peloton İspanya’da fazladan yorulacak. Bask Bölgesi’nin parlamenter merkezi Vitoria-Gasteiz’den ayrılacak olan pelotonu art arda üç dağ etabı bekliyor. İspanya’nın kuzey sahillerinde, Bask Bölgesi, Asturias ve Cantabria sıradağları 2015 La Vuelta’da heyecanın iyice artacağı etaplara ev sahipliği yapacak. İki hafta önce Endülüs’ün sıcağıyla başlayan La Vuelta, Kuzey İspanya’nın mavi ile yeşilin bir araya karıştığı dağlarında serin ama zorlayıcı tırmanışlarla, Isaac Albeniz’in Asturias’ı gibi devam edecek.
Madrid’e Doğru
İkinci dinlenme gününde de uzun bir transferin ardından Burgos’ta koşulacak bireysel zamana karşı etabı, uzunluğu ve profili ile belki de genel klasmanı o kadar da etkilemeyecek. Zamana karşı performansı daha zayıf olan genel klasman iddialıları -özellikle İspanyollar- Burgos’taki etap profili ile dağlarda neler yapmaları gerektiğinin çoktan farkındalar bile. İspanya’nın hem doğası, hem tarihi, hem de mutfağıyla özel kentlerinden biri olan Burgos’u geriden bıraktıktan sonra yeşil mayo rekabeti açısından önemli etaplar bizleri bekliyor. Madrid’e ulaşmadan önce, İspanya’nın tarihi kentleri Avila ve Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan El Escorial Manastırı’nın bulunduğu San Lorenzo de El Escorial’e uğrayacak La Vuelta. El Escorial’den son tırmanış etabının startı verilecek. İspanya’nın Kış Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı tek altın madalyanın sahibi, 2006’da kanserle verdiği savaşı kaybeden alp disiplini sporcusu Francisco Fernández Ochoa’nın yetiştiği ve hayatını geçirdiği Cercedilla’da dört birinci kategori tırmanış sonrası noktalanacak. 13 Eylül’de, Avrupa Bulvarı’ndan Madrid şehir merkezine girecek peloton dünyanın en özel müze bölgelerinden Triángulo del Arte (Sanat Üçgeni) ve Gran Via’yı kapsayan 11 turluk criterium sonucunda finişe ulaşacak.
Kırmızı Mayo Tutkusu
Kırmızı mayo için bu sene de zorlu bir mücadele olacak, Paris’te podyumda yer alan üç isim de Endülüs’ten start alacak. Chris Froome Tour-Vuelta dublesi yapan üçüncü isim olmak için İspanya’ya gidecek. Sarı mayonun ardından podyumda ikinci ve üçüncü sırada yer alan Nario Quintana ve Alejandro Valverde ise rolleri değiştirecek. ‘Bala Verde’ 2009’daki zaferinin ardından ikinci kez Madrid’de podyumun en üst basamağında olmak için savaşırken, Nairo Quintana ona süper domestik olarak yardımcı olacak. Astana, Tour’da sarı mayosunu korumaktan çok uzakta kalan Vincenzo Nibali’nin yanı sıra Fabio Aru ve İspanya’nın yeni dönem genç yeteneklerinden Mikel Landa ile kırmızı mayo iddiası ile yolda olacak. Joaquim Rodriguez’in sevdiği tarzda çok fazla tırmanış olmasa da kırmızı mayo savaşı içinde yer alacağı şüphesiz. Hastalığı nedeniyle Tour’dan çekilmek zorunda kalan Tejay van Garderen da kırmızı mayo için İspanya’da olacak. Kariyerinde sadece bir kez La Vuelta’ya katılan van Garderen’ın neo-pro olarak çıkarttığı iki inanılmaz haftayı hatırlamak onu İspanya’da izlemeyi heyecanla beklemek için yeterli sebep. Tabii ki bu kadar özel ismin yanı sıra ağustos sıcağı ve yorgunluğu ile kırmızı mayoyu ele geçirmeye çalışacak bir çok isim de pelotonda olacak. Joan Manuel Serrat’ın Mediterraneo’da dediği gibi, tüm iddialı isimler ufuktan daha yüksekteki bir dağın yamacında güzel bir görüntü isteyecek.
