35 derece sıcak, çılgın bir trafik, manyak şoförler ve turist görünce gözü dönen taksiciler. Hayır, İstanbul’da değil, Tiflis’teyiz… Gürcistan’ın başkenti kısa sürede iki önemli spor olayını ağırlıyor. Avrupa Gençlik Olimpiyat Festivali 1 Ağustos’ta sona erdikten sonra sırada Süper Kupa var. Ancak Tiflis’te kronolojik sıra tam tersi gibi. Havaalanından meydanlara kadar her köşede oyunlarla ilgili işlemelere rastlamak mümkün.
Süper Kupa ise bu çok-günlü organizasyona göre biraz daha arka planda. Şehrin en büyük caddesi Rustaveli’de bile ufak afişler dışında maça dair bir ibareye rastlamak zor. Ancak Kafkasya genelinden, özellikle Azerbaycan’dan çok sayıda insan maç için şehre gelmiş durumda. Stadyum çevresindeki gönüllülerin de bir kısmı Bakü’den. Türkçe duyduklarında yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İspanyol taraftarlar ise maça 36 saat kala pek ortalıklarda yok. Aktarmayla birlikte 8 saate yaklaşan uçuş süresi mi zor geldi yoksa maç saatinde kendilerini gösterecekler mi, maç gününde anlayacağız. Ancak şu anki görüntüde, maçı stadyumdan takip edenlerin “tarafsız” kalacağı havası var.
Stadyum demişken, şehirdeki hemen hemen her bina gibi buranın da eski adı “Lenin” Dinamo Stadyumu. 1990’da Gürcistan’ın Sovyetler’den ayrılmasından sonra stadyum, ülkenin efsane golcüsü Boris Paichadze’nin adını almış. Bu stattaki ilk büyük UEFA organizasyonu çehreyi tamamen değiştirmiş. Stadın altı ay önceki fotoğrafları bakımsız bir Olimpiyat Stadı’nı andırıyor. Ancak UEFA’nın koltuklardan saha kenarındaki piste kadar her noktaya el atmasıyla birlikte atmosfer çok değişmiş. Bu büyük değişimin son rötuşları maça iki gün kala hâlâ daha devam etmekte. Yedek kulübelerine takımların logolarının işlenmesinin, kameraların yerleştirilmesinin bu saate kalması normal belki ama soyunma odasının hemen yanındaki duvarın 48 saat kala boyanması ilginç. Luis Enrique ve Unai Emery son taktikleri anlatırken futbolcuların burnunda taze badana kokusu olacak.
Maç sonrasında iki takımın oyuncuları da Tiflis mahzenlerine yönelmeli. Burada kutlama için de matem için de bitmeyen bir şarap listesi var. Belki futbolcuları pek ilgilendirmeyecek ama oldukça da ucuz. Maç sonrası birer kadeh şarabı gelenek haline getiren Sir Alex Ferguson burada doğmuş olsa herhalde ismini hiç duymayacaktık. Kim bilir, belki Gürcistan futbolu deyince Kakha Kaladze’den başkasını düşünmekte zorlanmamızın sebebi de budur…