İNENLER
Oklahoma City Thunder
Sezon başından bu yana gösterdiği performansla şampiyonluk adayı olarak adından söz ettiren Oklahoma City Thunder için mart ayı, sezonun belki de en kötü dönemiydi. Koç Billy Donovan’ın ekibi ay boyunca oynadığı on altı maçta 6-10’luk derece elde ederek Batı Konferansı’nda ilk dört içindeki yerini kaybetti. Thunder, sezon boyunca savunma kimlikli bir takım olarak öne çıkıyor, sene başından beri ligin en iyi üç savunma takımı arasında yer alıyordu. Fakat son dönemde bu konuda bir seviye geriye gittiler. Ay boyunca elde ettiği 108.1 defensive rating istatistiği ile bu alanda onuncu sıraya gerileyen Thunder, alışık olduğumuz boğucu savunmasını bize izletemedi. Bununla birlikte OKC’nin yaşadığı düşüşteki en önemli etken savunma tarafından çok hücum tarafındaki verimsizlikleriydi. Sezon boyunca hücum verimliliği istatistiklerinde ligin orta sıralarında seyreden Thunder, mart ayı boyunca birçok hücum istatistiğinde ligin dibinde yer aldı. Geçtiğimiz ayda saha içinden yalnızca %42.3 isabet oranıyla oynayan Thunder, bu alanda ligin en kötü ekibiydi. Üç sayı çizgisinin gerisinden yakaladıkları %32.9’luk oran da bu alanda ligin en kötü dördüncü ekibi olmalarına neden oldu. Kaybettiği maçlarla Batı Konferansı’nı ilk dörtte bitirerek ilk turda saha avantajını elde etme şansını şimdilik kaybetmiş gözüken Thunder için bir başka tehlike de konferansı sekizinci sırada bitirmek. Öyle ki sekizinci olmaları halinde çok büyük ihtimalle son şampiyon Golden State Warriors ile eşleşecekler. Bu durum da ilk turdan en büyük şampiyonluk adayıyla zorlu bir seri oynayacak olmaları anlamına geliyor. Biz basketbol severler için olası bir OKC-Warriors eşleşmesini henüz ilk turdan izleme fikri oldukça heyecan verici gözükse de Thunder’ın sezonun kalan bölümünde Warriors’tan kaçmak için elinden geleni yapmasını bekleyebiliriz.
Paul George
Oklahoma City Thunder’ın son dönemde yaşadığı düşüşteki en önemli etkenlerden biri de takımın hücumdaki en güvenilir ismi Paul George’un yaşadığı formsuz dönemdi. Sezon başından beri MVP standartlarında bir performans gösteren George, hem hücumda hem savunmada harika bir oyun ortaya koyuyordu. Böylelikle Russell Westborook’un hücumda formsuz olduğu dönemlerde takımını sırtlayarak Thunder’ın başarısındaki en büyük pay sahibi olmayı başarmıştı. 28 yaşındaki forvet, sezonun en iyi dönemini şubat ayında geçirmiş ve ay boyunca çıktığı on karşılaşmada 35 sayı, 8.4 ribaund, 5.4 asist, 2.1 top çalma, %44 saha içi isabeti ve %38.6 üç sayı isabeti gibi olağanüstü ortalamalarla mücadele etmişti. Ancak George’un geçtiğimiz ay gösterdiği performans bu ortalamaların oldukça uzağında kaldı. Martta çıktığı on dört karşılaşmayı 26.2 sayı, 8.6 ribaund ve 3.5 asist ortalamalarıyla tamamlayan George, %40.3 saha içi isabeti ve %34.5 üç sayı yüzdesiyle kötü şut attığı bir dönemi geride bıraktı. MVP yarışında James Harden ve Giannis Antetokounmpo’nun gerisinde kalan George’un arkada bıraktığı bu kötü dönem, onun harika sezonuna elbette gölge düşürmeyecek. Ancak hedefini yükseğe koyan Thunder için play-off’a girerken süper yıldızının genel sezon performansının altında olması tolere edebilecekleri bir durum değil. İyi bir OKC için önümüzdeki dönemde George’un eski performansına dönmesi gerekiyor.
Indiana Pacers
Sene başından beri iyi performans gösteren ancak mart ayı ile düşüşe geçen bir diğer takım Indiana Pacers oldu. All-Star arası öncesinde Victor Oladipo’yu sakatlık sebebiyle kaybeden Pacers, istikrarlı oyununu korumayı başardı ve beklenenin aksine yıldızından yoksun kaldığı dönemi hiç fena geçirmedi. Nitekim Pacers, mart ayının başına kadar Oladipo’dan yoksun çıktığı on altı maçın dokuzunu kazanarak Doğu’da üçüncü sıradaki yerini korumayı başarmıştı. Ancak martın başlangıcı ile performansı oldukça düşen ekip, ay boyunca oynadığı on dört maçın yalnızca dördünden galibiyet çıkarabildi. Thunder ile benzer şekilde savunma kimlikli bir takım olan Pacers’ın düşüşündeki en önemli faktör, yine OKC gibi hücum tarafındaki kötü performanstı. Ay boyunca maç başına yalnızca 104.4 sayı ve 8.8 üç sayı isabeti bulabilen Pacers, her iki alanda da ligin en kötü ikinci ekibi oldu. Son dönemdeki kötü performansıyla doğuda üçüncü sırayı Sixers’a kaptıran koç Nate McMillan’ın ekibi, dördüncü sıra için de Boston Celtics ile kıyasıya bir rekabet içinde. Çok büyük bir sürpriz olmazsa ilk turda Celtics ile eşleşecek olan Pacers için saha avantajını elde etmek çok büyük bir önem taşıyor. Sezonun kalan maçlarındaki en büyük hedefleri, hata yapmadan sezonu Doğu Konferansı dördüncüsü olarak bitirmek olacaktır.
Kevin Durant
Kevin Durant, sezona oldukça formda girmiş ve Stephen Curry’nin sakatlandığı dönemde harika performanslarla Golden State Warriors’ı sırtlamıştı. 30 yaşındaki süper yıldız, sezonun geri kalan bölümünde aynı çizgiyi koruyamasa da sessiz sedasız ligin en etkili performanslarından birini sergilemeye devam ediyordu. Sezonun genelinde oldukça istikrarlı bir performans gösteren ve şubat ayı boyunca 27 sayı, 5.8 ribaund, 5.2 asist ve %57.6 saha içi isabetiyle mücadele eden Durant, takımının aldığı arka arkaya galibiyetlerde önemli pay sahibi oldu. Ancak mart ayında oynadığı on iki karşılaşmada ortalamalarını 21.7 sayı, 4.7 ribaund ve 5.8 asiste düşüren Durant, üç sayı çizgisinin gerisinden de yalnızca %26.4 ile şut kullanarak kendi standartlarının oldukça altında bir performans sergiledi. Kevin Durant için kötü haberler saha içiyle de sınırlı kalmadı. Durant, 29 Mart’ta oynanan Minnesota Timberwolves maçının sonunda hakeme itirazları ve maçın ardından yaptığı açıklamalar nedeniyle NBA yönetimi tarafından para cezasına çarptırıldı.
Warriors’ın normal sezonun bitimiyle birkaç vites arttırdığını geçtiğimiz sezonlardan biliyoruz. Bu yüzden Durant’in son dönemde düşen performansı, Warriors adına çok da endişelenilecek bir durum gibi gözükmüyor. Durant’in kontratı sezon sonu sona erecek ve onu önümüzdeki sezon çok yüksek ihtimalle başka bir takımda izleyeceğiz. O yüzden Durant’in Warriors’taki (muhtemel) son sezonunda bir şampiyonluk daha kazanmak için ekstra bir motivasyonla oynamasını ve MVP performansına geri dönmesini bekleyebiliriz.
Jayson Tatum
Jayson Tatum geçtiğimiz sezon harika bir çaylak yılı geçirmiş ve ligin gelecek on yılına damga vurabilecek süper yıldız adaylarından biri olarak adından sıklıkla söz ettirmişti. Fakat genç oyuncunun bu sezon fena olmayan bir performans sergilese de beklentilerin bir seviye altında kaldığını söylemek pek yanlış olmaz. Sezonu aylık olarak değerlendirildiğinde hiçbir ayda 16 sayı ortalamasının altına düşmeyen ve yüksek yüzdelerle şut kullanan Tatum için bu serinin bozulduğu bölüm mart ayı oldu. Şubat boyunca 16.4 sayı, 6.6, %48.6 saha içi isabeti ve %35.5 üç sayı isabeti olan ortalamalarını; mart ayında 13.5 sayı, 5.3 ribaund, %42.3 saha içi isabeti ve %33.3 üç sayı isabetine düşüren genç oyuncu, sezonun en formsuz dönemini geride bıraktı. 21 yaşındaki forvet, sezona çok büyük beklentilerle girmesine rağmen beklenenin altında kalan Boston Celtics takımının en önemli kozlarından biri. Tatum’un geçen sezon play-off’larında gösterdiği olağanüstü performans hâlâ hafızalarda taze. Oyuncu, o performansına yaklaşarak formsuz döneminden kurtulması hâlinde Celtics’in olası bir şampiyonluk koşusunda en önemli kozlarından birine dönüşebilir.
ÇIKANLAR
Los Angeles Clippers
Los Angeles Clippers sezonun en büyük sürprizlerinden biri olmaya devam ediyor. Clippers’ın sene başında Batı’da kıyasıya geçmesi beklenen play-off yarışının aktörlerinden biri olmasına ihtimal verilmiyordu. Fakat sezon başından beri oynadığı iyi basketbol ile beklentileri aşmayı başardılar. Play-off’a girmeyi başaran koç Doc Rivers’ın ekibinin performansında zirve yaptığı dönem mart ayı oldu. Ay boyunca oynadığı on beş maçta yalnızca iki kez mağlup olan Clippers, bu süreçte ligin en çok maç kazanan takımı olmayı da başardı. Hücumda Danilo Gallinari ve Lou Williams’ın harika performansları Clippers adına oldukça dikkat çekiciydi. Mart ayında hücumda takım olarak da harika bir performans gösteren Clippers, maç başına bulduğu 120 sayı, %41.7 üç sayı isabet oranı ve elde ettiği 116.4 offensive rating istatistiği ile bu üç alanı birden lig lideri olarak tamamlamayı başardı. Takas döneminde kadroda önemli değişiklikler yaşasa da istikrarlı oyununu devam ettiren Los Angeles temsilcisi, play-off dönemine oldukça formda giriyor. Clippers, net bir süper stara sahip değil ve bu sebeple play-off ilk turunda diğer rakiplerinin gözüne kestirdiği bir takım gibi gözüküyor. Ancak son dönemdeki formda oyununu play-off serisine yansıtan bir Clippers’ın ilk turda büyük bir sürprize imza atarak üst sıralardaki rakiplerinden birini elediğini görebiliriz.
Miami Heat
Şubat ayında “inenler” bölümünde yer alan Miami Heat, sezonun son bölümüne dair uyarılarımızı dikkate almış gözüküyor. Nitekim şubat boyunca yalnızca üç galibiyet elde edebilen Heat, mart ile beraber performansını birkaç vites birden arttırdı ve ay boyunca oynadığı on beş maçı 11-4’lük bir galibiyet oranı ile kapatmayı başardı. Sezonun büyük bir bölümünü sakat geçiren ve geçtiğimiz ay sağlığına tamamen kavuşan Goran Dragic’in iyi performansı bu süreçte Heat adına oldukça önemliydi. Koç Spoelstra’nın artık sahada güvenebileceği gerçek bir oyun kurucu var. Sloven guard’ın etkili performansı takımı özellikle hücumda oldukça rahatlatmış gözüküyor. Oyunun diğer tarafında iyi bir savunma takımı olma alışkanlığını sürdüren Heat, elde ettiği 104.7 defensive rating istatistiği ile mart ayını bu alanda ligin en iyi üçüncü takımı olarak tamamladı. Miami Heat, Doğu Konferansı’ndaki son üç play-off bileti için Detroit Pistons, Brooklyn Nets ve Orlando Magic ile mücadele veriyor ve bu dört takım da birbirleri ile oldukça yakın derecelere sahip. Kalan maçlarında hata yapma lüksü olmayan Heat’in, son dönemdeki iyi performansını devam ettirmesi hâlinde son play-off biletlerinden birinin sahibi olmasını bekleyebiliriz.
Mike Conley
Memphis Grizzlies takas döneminde Marc Gasol’u Toronto Raptors’a yollayarak artık iyiden iyiye yapılanma moduna girdiğini gösterdi. Ancak Mike Conley için işler hâlâ eskisi gibi. 31 yaşındaki oyun kurucu, etrafındaki kadronun kalitesi düşmesine rağmen geçtiğimiz ay kariyerinin en iyi dönemlerinden birini geçirdi. Şubat ayını 20.2 sayı, 6.7 asist, 2.2 top kaybı, %38.9 saha içi isabeti ve %31 üç sayı isabetiyle tamamlayan Conley, mart ayında ise 26.7 sayı, 6.8 asist, 1.3 top kaybı, %50 saha içi isabeti ve %43.5 üç sayı isabeti ortalamaları ile harika bir dönem geçirdi. Conley bu performansıyla mart ayının ikinci haftasında Batı Konferansı’nda haftanın oyuncusu ödülünün sahibi oldu. Conley’nin etkili performansı Grizzlies için seri galibiyetlere dönüşmedi ama takımın ay boyunca oynadığı on dört maçtan yedi galibiyet çıkarmasına yardımcı oldu. Takas döneminde adı sık sık başka takımlarla anılan Conley’nin Grizzlies’teki geleceği belirsiz gözüküyor. Yeniden yapılanmaya giden Grizzlies yazın Conley’i takaslayarak karşılığında geleceğe yatırım yapmayı düşünebilir. Conley’nin artan performansı olası bir takasta 31 yaşındaki oyun kurucunun değerini arttıracaktır.
Houston Rockets
Geçtiğimiz sezonun Batı finalisti Houston Rockets, bu sezona oldukça yüksek beklentilerle girmişti. Ancak koç Mike D’Antoni’nin ekibi sezonun ilk bölümünde geçen sezonki performansından uzak bir görüntü ortaya koymuştu. Chris Paul ve Clint Capela’nın sakatlıkları sebebiyle sahalardan uzak kaldıkları dönemde James Harden’ın insanüstü performanslarıyla ayakta kalmayı başaran Rockets, All-Star arasının ardından ise çıkışa geçti. Bu aranın ardından oynadığı yirmi maçta yalnızca dört kez mağlup olan Rockets, Batı Konferansı’nda üst sıralara tırmanmayı başardı. James Harden önderliğindeki Rockets kadrosu, mart ayında da son dönemdeki çıkışını sürdürdü. Ay boyunca oynadıkları on beş maçı 12-3’lük galibiyet yüzdesiyle tamamlamayı başardılar. Bu süreç boyunca ligin verimli hücum eden takımlarından biri olma alışkanlıklarını sürdüren Rockets adına fark yaratan nokta ise savunmadaki performanslarıydı. Adam değişme temelli savunmalarıyla rakip hücumlara sıkıntı çıkaran Rockets, maç başına elde ettiği 8.9 top çalmayla bu alanda ligin en iyi ikinci takımıydı. Aynı zamanda 103.7 defensive rating istatistiğiyle bu alanda sadece Utah Jazz’in gerisinde kalan Rockets, bu süreçte ligin en iyi ikinci savunma takımı olmayı da başardı. Sezonun son düzlüğüne girilirken Batı’yı ilk dört içinde bitirerek ilk turda saha avantajını elde etmek isteyen ekip, yükselen performansıyla bu sezonda Golden State Warriors’ın şampiyonluk yolundaki en önemli rakiplerinden biri olacakmış gibi gözüküyor.
Doğu Konferansı Play-off Yarışı
Sezonun ortasına doğru Doğu Konferansı’nın tepesindeki beş takımın konferansın geri kalanıyla arayı açmasıyla aşağıdaki savaşın çetin geçeceği belli olmuştu. Ancak sezonun son düzlüğüne girerken bu denli yakın bir yarış olacağını tahmin etmek güçtü. Bu yazının kaleme alındığı sırada Doğu’daki son üç play-off bileti için mücadele veren beş takım bulunuyor. Detroit Pistons, Miami Heat, Brooklyn Nets, Orlando Magic ve Charlotte Hornets’ten oluşan bu beşlide sadece Hornets diğerlerinden bir adım geride gözüküyor. Diğer dört takım ise yarım maçlık farklarla birbirinden ayrılmış durumda. Bu takımlar arasında fikstürü en kolay gözüken takım Detroit Pistons. Galibiyet yüzdesi olarak da en önde bulunan Pistons’ın kalan biletlerden ilkinin sahibi olmasını bekleyebiliriz. Kalan maçları en zor takım ise Brooklyn Nets olarak gözüküyor. Bu maçlarda Toronto Raptors, Milwaukee Bucks ve Indiana Pacers ile karşılaşacak olan Nets’in play-off şansının diğer takımlara oranla bir nebze daha düşük olduğunu söylenebilir. Sezonun geri kalan bölümünde birbirleriyle de karşılaşacak olan bu takımların play-off mücadelesini takip etmek oldukça keyifli olacaktır.