BOSTON CELTICS
Geçen sezon play-off’larda Kyrie Irving ve Gordon Hayward gibi iki yıldızından mahrum olmasına rağmen Doğu Finali’nde yedinci maça kadar giden Boston Celtics için bu sezonun başı umut verici ve Final’e giden yol çok daha açık görünüyor. Bu yaz için büyük takas senaryolarında adı geçen Boston Celtics’te Danny Ainge ve ekibi herhangi bir takas girişiminde bulunmadı. Geleceği belirsiz olan Marcus Smart ile 4 yıl için 52 milyon dolar değerinde yeni sözleşme imzalandı ve kadro büyük ölçüde korundu. Yazı sessiz geçirmiş gibi gözüken Boston Celtics’te, geçen sezon ilk maçın beşinci dakikasında talihsiz bir şekilde sakatlanan Gordon Hayward’ın ve sakatlığı sebebiyle play-off’larda forma giyemeyen Kyrie Irving’in tekrar sağlığına kavuşması ise, yazın en olumlu gelişmeleri.
Celtics kadrosu; Jayson Tatum, Jaylen Brown ve Terry Rozier’ın başı çektiği genç yıldız adaylarını, Kyrie Irving ve Gordon Hayward gibi iki süper yıldızı ve Al Horford gibi bir veteranı kadrosunda barındırıyor. Bu derin kadronun başında son yıllarda NBA’in en iyi koçlarından biri hâline gelen Brad Stevens var. Ligin en iyi savunma takımlarından biri olan Celtics’in en zayıf karnıysa uzun rotasyonunda atlet ve boyalı alandan sayı üretebilecek bir oyuncunun eksikliği olarak gözüküyor.
Celtics, geçen sezon maç başına 39.8 ile ligin boyalı alandan en az sayı bulan ikinci takımıydı. Bu problemi giderebilmek için 2018 Draft’ında 27. sıradan kucaklarına düşen Robert Williams’ı kadroya kattılar. Ancak Williams’ın yeteneklerini keskinleştirmek için biraz zamana ihtiyacı var ve gelecek sezon kalabalık rotasyonda kendine yer bulması zor gözüküyor. Celtics aynı zamanda üç sayı çizgisinin gerisinden maç başına bulduğu %37.7 isabet oranıyla bu alanda ligin en iyi 2. takımıydı ve Brad Stevens’ın oyun felsefesinde çok önemli bir yeri olan dış atışların bu sezon da yüksek yüzdeyle kullanıldığını görebiliriz.
LeBron James’in Lakers’a gidişiyle iyiden iyiye güçsüzleşen Doğu Konferansı’nda Boston Celtics en önemli şampiyonluk adayı olarak öne çıkıyor. Kadro sağlıklı kalır ve Brad Stevens son birkaç sezonda olduğu gibi elindeki malzemeden maksimum verimi almayı başarabilirse güçlü Batı’dan gelecek rakibini devirerek NBA şampiyonluğuna ulaşmak, bu sezon Celtics için bir hayal değil.
Yıldız Oyuncu: Kyrie Irving
Sağlıklı bir Kyrie Irving’in NBA’in en ölümcül 3-4 hücum silahından biri olduğu artık tartışılmaz bir gerçek. 26 yaşındaki guard, LeBron James’in gölgesinden kurtulmak için Cleveland’dan takasını istedi ve hâlâ birinci opsiyon olarak kanıtlaması gereken bir şeyler var. Ondan, etrafında kurulan bu güçlü kadroyu şampiyonluğa taşıması bekleniyor ve sağlıklı kalmayı başardığı sürece Celtics’in en önemli hücum silahı olmaya devam edecektir. Irving, bu sezonun sonunda kontratındaki opsiyonu kullanarak serbest kalabilir ve gelecek sezon için maksimum kontratı hak ettiğini kanıtlamak, ona ekstra bir motivasyon sağlayacaktır.
Dikkatle İzlemek Lazım : Jayson Tatum
2017 Draft’ında Celtics, birinci sırayı elinde bulundurmasına rağmen Sixers ile yaptığı takas sonucunda 3. sıraya gerilemişti. Celtics’in bu hamleyle draft’ın en iyi oyuncusu olarak gösterilen ve 1. sıradan seçilmesine kesin gözüyle bakılan Markelle Fultz’u seçme şansını yitirmesi birçoklarınca anlaşılamamıştı. Fakat Danny Ainge, “1. sıradan da seçsek, alacağımız oyuncu 3. sıradakiyle aynı olacaktı” açıklamasını yapmıştı. O oyuncu Jayson Tatum’dı ve aradan geçen bir sene, Ainge’in mantıklı bir karar verdiğini gösterdi. Tatum, bir çaylak olarak kazanan bir takımda önemli süreler aldı ve özellikle play-off’larda harika maçlar çıkardı. Muhteşem fiziği, yıllarının ötesindeki olgunluğu ve elit fundamental’ı ile pozisyonların öneminin gittikçe azaldığı günümüz basketbolu için adeta biçilmiş kaftan olan Tatum’un, ilerleyen yıllarda ligin en önemli oyuncularından birine dönüşmesi sürpriz olmaz. Onun gelişimini takip etmek çok keyifli olacaktır.
BROOKLYN NETS
Brooklyn Nets için bu sezon her şey çok daha parlak gözüküyor ancak bu iyimserliğin sebebi iddialı bir kadroya sahip olmaları değil. 2013 yılında NBA tarihinin en kötü takaslarından birine imza atan Brooklyn Nets, bu sezonla birlikte o kötü takasın bedellerini ödemekten artık kurtuluyor. Söz konusu takas ile 2014, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait 1. tur Draft haklarını Celtics’e yollayan Nets, bu sezondan itibaren kendi draft hakları ile seçim yapabilecek. Geçtiğimiz üç sezonu felaket geçiren Brooklyn Nets, maaş bütçelerindeki esneklik sebebiyle, kötü kontratlı oyuncularından kurtulmak isteyen takımlar için en aranan takas partnerine dönüşmüştü. Bu yaz için de benzer bir takas stratejisi izleyen takımın genel menajeri Sean Marks, Charlotte Hornets’tan Dwight Howard’ı ve Denver Nuggets’tan Kenneth Faried’i kadrosuna kattı. Dwight Howard ise daha sonra serbest bırakıldı ve Washington Wizards ile sözleşme imzaladı.
2016’dan beri takımı çalıştıran koç Kenny Atkinson, bu sezon da takımın başında olacak. Nets kadrosu D’Angelo Russell, Jarrett Allen ve Caris LeVert gibi yetenekli genç oyuncuları barındırıyor. Spencer Dinwiddie, Allen Crabbe, DeMarre Carroll, Kenneth Faried ve Joe Harris gibi rol oyuncuları da bu sezon takımda önemli roller üstlenecek. Atkinson’ın elinde skora direk etki edebilecek yıldız bir oyuncunun olmaması ise bu takımı ligin zayıf kadrolarından biri yapıyor.
Geçen sezon maç başına 35.7 üç sayılık atış deneyen Brooklyn Nets, bu alanda Houston Rockets’ın ardından ligde ikinci sırada yer aldı. Bu üç sayılık atışların %35.6’sında isabet bularak ligde 20. sırada yer alan Nets’in bu sezon yüzdelerini biraz daha yukarı çekmesi gerekiyor. Kadro yapısı göz önünde bulundurulduğunda bu sezon da bolca dış atış denedikleri ve savunmaya fazla takılmadıkları tempolu bir basketbol oynamalarını bekleyebiliriz.
Brooklyn Nets, D’Angelo Russell ve Faried gibi oyuncularıyla güçsüz Doğu Konferansı’nda play-off yarışının içinde olabilir fakat yüksek ihtimalle playoff yapamayacaklardır. Kendi draft haklarını ellerinde bulundurdukları bu sezonda iyi bir draft sırası için yatırım yapmak ve Caris LeVert, Jarrett Allen gibi potansiyelli oyuncularına süre vererek tecrübe kazandırmak öncelikleri olacaktır.
Yıldız Oyuncu : D’Angelo Russell
2015 Draft’ında 2. sırada seçilmesinin ardından lige büyük beklentilerle giren Russell, Lakers’ta çok da iyi geçirmediği iki sezonun sonunda, geçtiğimiz yaz Brooklyn Nets’e takas olmuştu. 22 yaşındaki guard, Lakers’ın kendisinden bu kadar erken vazgeçmesinin ardından Nets ile kariyerinde yeni bir sayfa açtı. Geçtiğimiz sezon sakatlıklar sebebiyle yalnızca 48 maçta oynayabilen Russell, sağlıklı kalabildiği bölümlerde Brooklyn Nets’in neden onu gelecek planlarının ana parçalarından biri olarak gördüğünü gösterdi. Bu sezon sağlıklı kalabilmek ve oyununda istikrarı yakalayabilmek Russell için en önemli noktalar olacak. Hücumda şut yüzdelerini ve asist miktarını arttırabilir, üstüne bir de savunmada gelişim gösterebilirse Doğu Konferansı’nda All-Star tartışmalarında adının geçtiğini görebiliriz. Sezon sonunda kontratı sona erecek olan Russell için bu sezon kariyerinin en iyi sezonu olabilir.
Dikkatle İzlemek Lazım : Jarrett Allen
2017 Draft’ında 22. sıradan seçilen Jarrett Allen, geçen sezonun sürprizlerinden biriydi. Allen, University of Texas’tan potansiyelli ve yetenekleri ham bir şekilde gelmişti. Birçok scout’a göre gelişmesi için zamana ihtiyacı vardı ve kariyerinin ilk senesinin büyük bir kısmını G-League’de geçirmesi bekleniyordu. Ancak Allen, Nets’in uzun rotasyonunun zayıflığından da yararlanarak oynama süresi buldu ve bu süreyi hiç de fena değerlendirmedi. Geçtiğimiz sezon 72 maçta görev yapan Allen, ortalama 20 dakika süre aldı ve 8.2 sayı, 5.4 ribaund ve 1.2 blok ortalamaları tutturdu. 2.25’e yaklaşan kulaç uzunluğu, müthiş atletizmi ve bitmek bilmeyen enerjisi ile son yıllarda DeAndre Jordan ve Clint Capela gibi oyuncuların başarıyla temsil ettiği uzun sınıfına adını yazdırabilir. Henüz 20 yaşında olan Allen’ın bu sezon daha önemli süreler alacağı düşünülürse, onu yakından takip etmek heyecan verici olacaktır.
NEW YORK KNICKS
New York Knicks’in milenyum sonrası dönemi, “ayağı pek yere basmayan beklentilerle yaratılan heyecanlı sezon başları ve sezon sonunda hüsrana dönüşen başarısız yıllar” olarak özetlenebilir. En son play-off yapma başarısı gösterdiklerinde yıl 2013’tü ve geçtiğimiz sezonu da 29 galibiyetle play-off yarışı dışında kalarak tamamladılar. Knicks, yaz dönemini oldukça hareketli geçirdi ancak yapılan hamlelerle takımın geçen sezondan daha iyi bir noktaya geldiğini ve bu sezon iddialı olacaklarını söylemek oldukça güç. Jeff Hornacek ile yollarını ayıran Knicks’te baş antrenörlük görevine David Fizdale getirildi. Sezon ortasında sakatlanan, takımın yıldızı Kristaps Porzingis’in ne zaman döneceği bir soru işareti ve 2016 yazında 4 yıl için 72 milyon dolarlık kontrat verdikleri ancak iki sezonda yalnızca 53 maça çıkabilen Joakim Noah’ın akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor. Geçen sezonki kadronun iki önemli rol oyuncusu Kyle O’Quinn ve Michael Beasley yaz döneminde takımdan ayrıldı ve kadroya yapılan en önemli eklemeler ise çaylaklar Kevin Knox ve Mitchell Robinson ile eski Magic’li Mario Hezonja’ydı.
Takımın süper starı Porzingis’in sakatlığı nedeniyle sezonun büyük bir kısmını kaçıracağı düşünülürse, yeni koç Fizdale’ın elindeki oyuncu grubunun üst düzey yetenekten mahrum olduğu söylenebilir. Tim Hardaway Jr. ve Enes Kanter gibi oyunculara Frank Ntilikina ve Kevin Knox gibi yetenekli genç oyuncular eşlik ediyor ancak bu kadronun bir yıldız oyuncu eksikliği çektiğini ve olası bir play-off koşusu için yetersiz olduğunu söylemek mümkün.
New York Knicks geçtiğimiz sezon, gittikçe dış şuta ve alan paylaşımına dayalı basketbol anlayışının yaygınlaştığı bir ligde en ortodoks kalan takımlardan biriydi. Maç başına denediği 23.3 üç sayılık atış ile bu alanda ligin en az üç sayı deneyen 2. takımı olan Knicks, aynı zamanda sezon boyunca bulduğu sayıların %62’sini 2 sayılık atışlardan elde etti ve bu alanda onlardan daha yüksek bir yüzdeye sahip olan başka bir takım yoktu. Kanat rotasyonuna yapılan eklemelerden Knox ve Hezonja’nın iyi şutörler oluşuyla üç sayılık atış denemelerinde bir artış görmemiz mümkün ancak alan paylaşımı konusundaki sıkıntılar düşük şut yüzdelerini beraberinde getirebilir.
Çaylak oyuncularının Yaz Ligi ve sezon öncesi hazırlık maçlarında gösterdiği performanslar dışında heyecanlanacağı fazla bir şey olmayan Knicks için, bu sezon başlangıcının da parlak gözükmediğini söylemek mümkün. Doğu Konferansı’ndaki boşluktan yararlanarak kendilerini play-off yarışına sokmak isteyeceklerdir ancak eldeki kadroyla bu pek mümkün gözükmüyor ve bu sezon da play-off dışında kalmaları oldukça olası. Yeniden yapılanan Knicks için genç oyuncularına süre vererek geliştirmek ve New York şehrinin câzibesini kullanarak önümüzdeki yazlarda serbest oyuncu olacak yıldızları ikna etmek, bu sezon onlar için öncelikli olacak gibi gözüküyor.
Yıldız Oyuncu : Kristaps Porzingis
2015 Draft’ında 4. sıradan seçildiğinde New York Knicks taraftarları tarafından yuhalanan ve hatta bir çocuğun ağlamasına sebep olan Kristaps Porzingis, şimdilerde takımın en sevilen ismi ve tüm NBA’de forması en çok satılan oyunculardan biri. 23 yaşındaki Letonyalı yıldız, ligde geçirdiği üç sezonda da istatistiklerinin üstüne koymayı başardı ve geçtiğimiz yıl sakatlanarak sezonu kapattığı bölüme kadar 22.7 sayı, 6.6 ribaund ve 2.4 blok ortalamalarıyla oynayarak kariyerinde ilk kez All-Star seçilmeyi başardı. Porzingis’in geçen sezon yaşadığı talihsiz diz sakatlığı sebebiyle sezonun büyük bir bölümünü kaçırması bekleniyor ve bu sezon, sağlığına tamamen kavuşmak ve eski ritmini yakalamak en önemli hedefleri olacaktır. Knicks’in durumu da göz önüne alındığında dönüşü için acele etmesini gerektirecek bir durum yok gibi gözüküyor. Knicks, onu riske etmek istemezse, sağlığına kavuşsa dahi oynatmamayı seçebilir ve bu durum, hiçbir NBA takipçisi için kulağa hoş gelmese de onu sezon boyunca izleyemeyecek olmamız anlamına gelebilir.
Dikkatle İzlemek Lazım : Kevin Knox
New York Knicks’in bu yaz Draft’ta 9. sıradan seçtiği Kevin Knox, sezon öncesi dönemi oldukça iyi geçirdi. Özellikle Yaz Ligi’nde çok iyi performanslar ortaya koyan Knox, Knicks’in geçtiğimiz sezon çok sıkıntı yaşadığı forvet pozisyonunda aradığı kan olabileceğini ve ilk günden sorumluluk almaya hazır olduğunu gösterdi. Knox, kolejde Kentucky formasıyla geçirdiği tek sezonda, oyunun hücum yönünde potansiyelinin çok yüksek olduğunu göstermişti. 2.06’lık boyu ve üst düzey atletizmi, her iki forvet pozisyonunu da rahatlıkla oynayabilmesini sağlıyor. Knox aynı zamanda iyi bir dış şutör ve topa yön verebilen bir isim. Savunma konsantrasyonu ve pick and roll oyunu ise geliştirmesi gereken özellikleri gibi gözüküyor. 19 yaşındaki Knox, kanat rotasyonu pek de kuvvetli olmayan Knicks’te önemli süreler alacaktır ve iyi bir çaylak sezonunun ardından gelişimini sürdürürse ilerleyen yıllarda Porzingis ile beraber Knicks’in en önemli parçası hâline gelebilir.
PHILADELPHIA 76ERS
Philadelphia Sixers, son birkaç yıldır epey uzun süren bir yeniden yapılanma içerisindeydi ve adını kimsenin duymadığı oyunculardan oluşan kadroları ile ligin dibinin gediklisiydi. Joel Embiid’in başlattığı “sürece güven” mottosu, geçtiğimiz sezon meyvelerini verdi ve ligin dibinde bitirilen sezonlar sonucunda kadrosuna Joel Embiid, Ben Simmons ve Markelle Fultz gibi yetenekleri katan Sixers, geçtiğimiz sezonu 52 galibiyetle Doğu Konferansı’nın 3. sırasında tamamladı. İlk turda Miami Heat’i eleyen ancak ikinci turda Boston Celtics’e 5 maç sonunda mağlup olan Sixers için bu sezon her şey çok daha parlak gözüküyor ve sezon öncesinde Celtics ile birlikte Doğu’nun en güçlü iki şampiyonluk adayı konumundalar. Yaz döneminde, son beş sezondur takımın başında olan koç Brett Brown’ın sözleşmesi uzatıldı ve Bryan Colangelo’dan boşalan genel menajerlik görevine takımın eski oyuncusu Elton Brand getirildi. Geçtiğimiz sezon takımda önemli roller üstlenen Ersan İlyasova ve Marco Belinelli takımdan ayrılırken kadroya yapılan önemli eklemeler ise takas yoluyla takıma katılan Wilson Chandler ve Mike Muscala ile draft’tan seçilen çaylak oyuncu Zhaire Smith’di.
NBA’in en genç ve dinamik kadrolarından birine sahip olan Sixers’ta, Embiid-Simmons-Fultz üçlüsü şimdiden harika bir üçlü olarak gözüküyor ve doğal gelişimlerini sürdürürlerse ilerleyen yıllarda ligin en dominant bileşimlerinden biri haline gelebilirler. Sixers, aynı zamanda Dario Saric, J.J Redick ve Robert Covington gibi çok iyi tamamlayıcı parçalara sahip ve T.J McConnell, Amir Johnson ve Furkan Korkmaz gibi oyuncular takıma derinlik katıyor.
Sixers geçtiğimiz sezon ligin en iyi savunma takımlarından biriydi ve hücumda da topu çok iyi paylaşan bir görüntü ortaya koydular. 103.8 “defensive rating” istatistiği ile bu alanda ligde 3. sırada yer alan Sixers, aynı zamanda maç başına yaptığı 27.1 asist ile bu alanda lig ikincisiydi ve sezon boyunca bulduğu basketlerin %66.3’ünü asist üzerinden elde ederek bu alanda da ikinci sırada yer aldılar. Ben Simmons’ın yönettiği Sixers hücumu, bu sezon sağlıklı ve şutuna tekrar kavuşmuş bir Markelle Fultz’un da katılışıyla daha verimli olacaktır. Ancak Sixers, geçtiğimiz sezon maç başına yaptığı 16.5 top kaybı ile ligin açık ara en çok top kaybeden takımıydı ve hücumda verimi arttırmak istiyorlarsa bu sezon topun kıymetini daha iyi bilmeliler.
Doğu Konferansı’nda Celtics ile birlikte diğer takımlardan bir adım önde gözüken Sixers’ın, ana parçalarının sağlıklı kalması halinde konferansını ilk iki sırada bitirmesi oldukça olası gözüküyor. Doğu Konferansı şampiyon olarak tamamlayıp Batı’dan gelecek rakiplerini yenerek NBA şampiyonluğuna ulaşmaları bu sezon için pek düşük bir ihtimal gibi gözükse de bu genç takım büyük bir potansiyele sahip ve bu sezon olmasa bile önümüzdeki yıllarda Finaller’de olmalarını bekleyebiliriz.
Yıldız Oyuncu : Joel Embiid
Takımın saha içi lideri ve hücumu yöneten oyuncusu Ben Simmons olsa da Joel Embiid’in bu takımın kalbi ve ruhu olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Embiid, ligdeki ilk iki sezonunda sakatlıkları sebebiyle tek bir maça dahi çıkamasa da saha dışındaki eğlenceli tavırları, sosyal medyayı aktif kullanışı ve neşeli kişiliğiyle ligin en çok tanınan ve sevilen oyuncularından birine dönüştü. 2016-2017 sezonunda formasına kavuşan ve son iki sezonda sadece saha dışında yaptıklarıyla değil saha içi performansıyla da çok konuşulan bir oyuncu olan Embiid, geçtiğimiz sezonu 22.9 sayı, 11 ribaund, 3.2 asist ve 1.8 blok ortalamalarıyla bitirerek kariyerinde ilk kez All-Star seçildi. Embiid, ligin en önemli pota altı oyuncularından biri ve bu sezon da All-Star Doğu Karması’nda adı ilk yazılan isimlerden biri olması oldukça muhtemel. Embiid, sağlıklı kalmayı ve performansının üstüne koymayı sürdürebilirse ilerleyen yıllarda sürece güvenen Philadelphia taraftarına bir şampiyonlukla teşekkür edebilir.
Dikkatle İzlemek Lazım : Markelle Fultz
2017 NBA Draftı’nda 1. sıradan seçilen Markelle Fultz, geçtiğimiz sezon yılan hikayesine dönen sakatlığı sebebiyle yalnızca 14 maça çıkabildi. Ciddi bir omuz sakatlığı yaşayan Fultz’un, sakatlığın verdiği acı sebebiyle şut formunu garip şekilde değiştirdiğini ve oynadığı maçlarda da şut atmaktan kaçındığını gördük. Fultz, kolejden her şekilde sayı bulabilen müthiş bir skorer olarak gelmişti ancak geçirdiği kötü çaylak sezonu birçok NBA takipçisi açısından hayal kırıklığıydı. Yazın sosyal medyaya sızan antrenman videoları ve sezon öncesi hazırlık maçları gösterdi ki Fultz, sakatlığının etkilerini büyük ölçüde atlattı ve şutu konusunda geçen sezona oranla çok daha rahat gözüktü. 20 yaşındaki oyuncu, bu sezon sağlıklı kalmayı başarır ve kolejden izlemeye alışık olduğumuz Fultz’u bize tekrar gösterebilirse Sixers’ı bir seviye daha yukarı taşıyabilir ve neden 1. sıradan seçildiğini tüm lige hatırlatabilir.
TORONTO RAPTORS
Toronto Raptors geçtiğimiz sezonu 59 galibiyetle kulüp tarihinin en yüksek galibiyet sayısına ulaşarak Doğu Konferansı’nın birinci sırasında bitirmişti. 2016 ve 2017’de LeBron James’li Cavs’e elenen Raptors, bu kez onları geçebilecek gibi duruyordu ancak sonuç yine hüsran oldu ve Cavs tarafından süpürülen Raptors, yine çok iyi geçen bir normal sezonun ardından playoff’u hayal kırıklığıyla noktaladı. Takımda bir değişikliğe gitmenin kaçınılmaz olduğunu hisseden genel menajer Masai Ujiri’nin yaptığı ilk iş, baş antrenör Dwayne Casey’i kovarak yerine yardımcı antrenör Nick Nurse’ü getirmek oldu. Yaz döneminde bu hamleyle sınırlı kalmayan Raptors, takımın yıldızı DeMar DeRozan’ı da takaslamaktan çekinmedi ve Spurs’ten ayrılmak isteyen Kawhi Leonard’ı kadrosuna kattı. Aynı takasta aldıkları Danny Green ve serbest oyuncu olarak imza atan Greg Monroe, kadroya katılan diğer önemli isimlerdi.
[mailerlite_form form_id=2]
Geçtiğimiz sezon Doğu’nun en güçlü kadrolarından biri olan Raptors’ta, DeRozan yerine Kawhi’yi eklemek, kayda değer bir yükseltme gibi duruyor. Kyle Lowry, Serge Ibaka, Danny Green ve Jonas Valanciunas’ın tamamladığı ilk beş, Doğu Konferansı’nın en tehlikeli beşlerinden biri olarak gözüküyor. Geçtiğimiz sezon ligin en derin kadrolarından biri olan ve bench’inden muazzam bir katkı alan Raptors, bu sezon da Fred VanVleet, Delon Wright, OG Anunoby ve Pascal Siakam gibi oyuncularla en alternatifli kadrolardan biri.
Raptors, geçtiğimiz sezon ligin iyi hücum takımlarından biriydi. 112.9 “offensive rating” ile ligi 2. sırada tamamlayan Raptors, maç başına yaptığı 24.3 asist ile de bu alanda 6. sırada yer aldı. Raptors aynı zamanda ligin en iyi bench’lerinden birine sahipti ve bench oyuncularından maç başına 41.8 sayılık katkı alarak bu alanda ligin en iyi 5. takımı olmayı başardılar. Yeni koç Nick Nurse’ün, Dwayne Casey kadar geniş bir rotasyon kullanıp kullanmayacağını kestirmek güç ancak elindeki kadro buna çok müsait ve bu sezon da benzer bir bench katkısı bekleyebiliriz.
Son üç sezondur Raptors’ı Doğu şampiyonluğundan alıkoyan şey LeBron James’in olağanüstü performanslarıydı. LeBron’un Batı’ya geçişiyle yolları nispeten daha açık görünüyor ancak bu kez karşılarında daha da güçlenmiş bir Celtics ve başarıya aç bir Sixers olacak. Leonard ve Lowry’nin liderlik ettiği bu kadro, rahatlıkla Doğu’nun en tepesine yazılabilir ve bu sezon da Doğu Konferansı şampiyonluğunun en büyük adaylarından biriler. Yeni koç Nick Nurse’ün oynatacağı oyun ve Leonard’ın nasıl bir performans vereceği, sezon sonunda nereye kadar gidebilecekleri konusunda belirleyici olacaktır.
Yıldız Oyuncu: Kawhi Leonard
Kawhi Leonard, geçtiğimiz sezon yalnızca 9 maça çıkmasına rağmen NBA gündemini en çok meşgul eden oyunculardan biriydi. Sakatlığı sebebiyle sezon başında forma giyemeyen Leonard, tekrar sahalara döndüğünde eski formundan çok uzak gözüktü ve sezon sonunda takımdan ayrılmak istediği haberleriyle herkesi şoka uğrattı. Yaz başında takasla Raptors’ın yolunu tutan 27 yaşındaki oyuncu, geçtiğimiz yıllarda MVP seviyesinde performanslar sergiledi ve hâlâ NBA’in en değerli oyuncularından biri. Leonard’ın kontratı sezon sonunda sona eriyor ve birkaç aydır çıkan haberlere bakılırsa gelecek sezon serbest oyuncu olarak başka bir takıma imza atması oldukça yüksek bir ihtimal. Tüm sezon boyunca yaşananlarla itibarı oldukça zedelenen Leonard’ın elinde, kendini yeniden ispatlamak için oldukça iyi bir fırsat var. Sağlıklı kalarak takımını NBA Finalleri’ne taşıyabilir ve tekrar MVP performansına yakın bir yıl geçirebilirse neden bu kadar değerli olduğunu bütün lige tekrar gösterebilir.
Dikkatle İzlemek Lazım: OG Anunoby
2017 NBA Draftı’nda Raptors tarafından 23. sırada seçilen OG Anunoby, geçtiğimiz sezonun sürpriz katkı veren çaylaklarından biriydi. Anunoby ligdeki ilk sezonunda oynadığı 74 maçın 62’sine ilk beşte başladı ve sezon ilerledikçe rotasyonun önemli parçalarından biri haline geldi. 21 yaşındaki oyuncu, göz kamaştıran istatistiklere sahip olmasa da birkaç pozisyonu oynayabilmesi, savunmada verdiği katkı ve %37 ile isabet bulduğu üç sayılık atışlarıyla çok değerli bir kanat oyuncusuna dönüşebileceğinin sinyallerini verdi. Bu sezon Leonard’ın gelişiyle Anunoby’nin bench’e kaymasını bekleyebiliriz ancak yine de kadroda önemli bir role sahip olacaktır. Anunoby, top hakimiyetini geliştirebilir ve hücumda daha güvenilir bir silah haline gelirse, ilerleyen yıllarda ligin en değerli “3 and D” tipi kanat oyuncularından birine dönüşebilir.