*Bu yazının orijinali, The New York Times’da yayımlandı.
Tom ve Rich McEvily kardeşler, 1968’deki ilk Amerika Açık’ta top toplayıcıydılar.
Şu an 67 yaşında ve White Plains’te bir sigorta şirketinin müdürü olan Tom McEvily, “Sahip olduğumuz en iyi işti” diyor. “Dünyanın en iyi oyuncularının birbirleriyle yarışmasını izlemek için saatte 2,20 dolar aldık. İnanılmazdı.”
O zamanlar McEvily, Bronx’taki Fordham hazırlık okulu tenis programının bir üyesiydi. Fordham hazırlık okulu, yirmi yıl boyunca asgari ücret karşılığında bir işi, oyuna aşık gençler için paha biçilemez bir fanteziye dönüştürerek oyuncuları top toplayıcı olarak çalışmaları için Amerika Açık’a yolladı.
“Tenis koçum Pat Rooney, 1986’daki ölümüne kadar birçok Fordham hazırlık okulu oyuncusunu turnuvaya göndermeye devam etti” diye bahsediyor McEvily. “Rich farklı bir okula gitmesine rağmen koç Rooney her zaman ‘Neden küçük kardeşini de yanında götürmüyorsun?’ derdi.”
Şu an 65 yaşında ve Estero, Florida’daki Hertz’in kıdemli başkan yardımcısı ve genel danışman vekili olan Rich McEvily, kendisinin ve top toplayıcı arkadaşlarının turnuvanın 50’nci yıldönümü kutlamalarına dahil edilip edilmeyecekleri konusunda pek emin değil.
Ancak bir fikri var.
“Turnuvanın 40’ıncı yıldönümü için kutlama yaptılar ve eski oyuncuları, hakemleri ve birçok başka kişiyi geri getirdiler, ama hiçbir top toplayıcıyı çağırmadılar” diyor gülerek. “Bu turnuvanın tarihinde kritik bir yerimiz var diye düşünmüştüm, öyle değil mi?”
Larchmont, New York’ta büyüyen McEvily kardeşler turnuvanın resmi tarihinin bir parçası olmasalar bile, gerçekleştiği sırada tarihinin bir kısmına tanık oldukları için gururlular.
“Hepsi profesyonel olan dünyanın Rod Laver’ları, Ken Rosewall’ları, John Newcombs’ları ve Cliff Drysdale’lerini görebildiğimiz bir zamandı” diyor Rich McEvily. “Bir de ilk senede amatör olan Arthur Ashe vardı…”
“Ve erkeklerde kupayı aldı” diye kardeşinin cümlesini tamamlıyor Tom McEvily.
Yakın ve kişisel konumlarından dolayı McEvily kardeşler, haklı olarak ilk Amerika Açık’taki birçok tuhaf top toplayıcı anısının içindeydiler.
“Top toplayıcılar olarak altılı gruplarla gittik ve hakemler tarafından puanlandık” diye anlatıyor Rich McEvily. “İlk maçlarımdan birinde hakem ahşap bir sandalyede oturuyordu. Çocuklardan biri bir top attı ve top hakemin kafasına çarptı. Bütün düşünebildiğim, o ânın top toplayıcılık kariyerimin sonu olduğuydu.”
Sonra, Torben Ulrich’ten bahis açıyor.
“Ulrich, insanlara karşı çok fazla hoşgörüye sahip olmayan Danimarkalı bir oyuncuydu.” diyor. “Maçın bir noktasında bizim çocuklardan biri yanlış bir şey yaptı, Ulrich onun kafasının tam yanına doğru topu tellere fırlattı. Tek duyulan, bir “BOOM” sesiydi.
Ancak hiçbir şey, “top toplayıcı küreği” olarak tanımlanabilecek bir şeye patent almaya çalışan bir adamın ona yaklaştığı zamandan daha acayip değildi.
“O şey esasen üstüne file tutturulmuş bir badminton raketiydi.” diye hatırlıyor. “Ortadaki topları toplamak için daha kolay bir yol olması gerekiyordu, ama pek işe yaramadı. İki maç için kullandım ve ondan kurtuldum.”
Bütün top toplayıcıların görevi fark edilmeden durmak olmasına rağmen, Tom McEvily ve Fordham hazırlık okulundan birkaç arkadaşı, soğutucudan sadece oyuncular için olan spor içeceklerini aldıklarında fark edilmenin talihsizliğini yaşadı.
Ceza olarak fazladan bir çiftler maçında çalışmak zorunda kaldılar.
“İnan bana, dersimizi aldık” diyor gülerek.
McEvily kardeşler, turnuva 1978’de şimdiki yeri Flushing Meadows’a taşınana kadar Forest Hills, Queens’teki West Side Tenis Kulübü’nde oynanan Amerika Açık’ta olmaya ve Worcester, Massachusetts’deki Holy Cross’ta kolej tenisi oynamaya devam ettiler.
“Korttaki öfkesini ve tuhaf davranışlarını takdir etmesem de John McEnroe’yi izlemeyi çok seviyordum” diyor Tom McEvily. “Harika bir kuvveti vardı ve benim gibi solaktı.”
“Favori oyuncum Rod Laver’dı” diye de devam ediyor. “Fiziksel olarak fit olma dürtüsüne ve kazanma kararlığına sahipti.”
“Ashe’den McEnroe’ye, Navratilova’ya, Seles’e, Federer’e, Williams kardeşlere ve aradaki yüzlerce oyuncuya kadar, geçtiğimiz yarım asırda oyun çok değişti” diye anlatıyor Tom McEvily.
“Tenis daha çok bir servis-vole oyunundan oyuncuların topa sertçe vurduğu bir geri çizgi oyununa dönüştü.” Sonra, Tom Okker’e değinerek ekliyor, “Ashe ve Okker’in ahşap raketlerle oynadığı günlerden topa çok fazla kuvvetle oldukça sert vuran Rafael Nadal’a geldik. Kolunun kopmaması bir mucize.”
Top, Rich McEvily’nin kortunda:
“Eğer güçten konuşmak istiyorsanız, Serena Williams’ı göz ardı etmek zor” diyor. “O zamanlar Martina Navratilova’yı gördüm ama Serena, dostum, o başka bir seviye.”
Amerika Açık şimdi 50 yaşında ve hâlâ tenis oynayan McEvily kardeşlerin ikisi de birer büyükbaba.
“Amerika Açık’ta top toplayıcı olarak görev yapmak bizim için bir onurdu” diyor Rich McEvily. “Sahip olduğumuz en iyi işti.”
Çeviri: Başak Can