*Royce Young ve Tim MacMahon’ın kaleme aldığı bu yazı, ESPN’de yayımlandı.
Her şey sadece yetmiş saniye içerisinde gerçekleşti.
Henüz yirmili yaşlarının başlarında olan birkaç oyuncu, son şampiyon Los Angeles Lakers ile 2010 Batı Konferansı ilk turu üçüncü maçında başa baş bir mücadele sergiliyordu. O yetmiş saniye ise Oklahoma City Thunder’ın gerçek anlamda NBA sahnesine adım attığı andı.
Üçüncü çeyrekte gelen bu 8-0’lık seri ve Lakers’a karşı geriden gelerek kazandıkları bu maç artık Thunder tarihinin bir parçası. Her oyuncunun kişiliği ve yeteneği hakkında bir şey görebiliyorsunuz: Hırs dolu ve posterlik bir Russell Westbrook smacı, pas üzerinden gelen ve gayet sade gözüken James Harden üçlüğü, son olarak artık ünlenmiş bir “hançer” tipi: Kevin Durant’in bir anda kaldırıp attığı üçlüğü. Daha güzel zamanları hatırlamak adına adeta zaman kapsülüne konulmuş bir sekans.
Bu müsabaka aynı zamanda, Oklahoma City’deki ilk play-off maçı olma özelliğini de taşıyordu. Tribünlerdeki kaotik enerjinin parkedeki tansiyonu artırmasıyla, maç sıradan bir müsabakadan çok toplumsal bir uyanışı andırıyordu. Tecrübesiz bir oyuncu grubu, play-off’ların gediklisi hâline gelmiş bir takımla mücadele ediyordu. Basketbolun büyük pazarlarından birine, küçüklerden verilen bir mesaj niteliği taşıyordu.
Bu üç genç yıldızın önlerinde ne olduğuna dair bir fikirleri yoktu; her şeye saflık ve masumiyet hakimdi.
İki yıl sonrasında ise karşımızda başka bir görüntü var: Beş maçlık bir NBA Finalleri macerası sonrasında Miami’ye kaybeden Thunder’ın üç yıldızı kenarda yan yana. Ortada oturan Harden, bir kolunu Durant’e diğer kolunu Westbrook’a atmış bir şekildeyken, beraber LeBron James’in ilk şampiyonluğunu kutlaması için geçen saniyeleri sayıyorlardı. Bu, üçlünün beraber oynadıkları son maç olacaktı.
Sonraki sezon başlamadan Harden takaslanacaktı. Durant de 2016 yaz sezonunda Thunder’dan ayrılacaktı. Üçü de farklı takımlarda ter dökerken MVP kazanan oyuncular kulübüne girmeyi Durant ve Westbrook’dan sonra Harden da başardı.
Bu orijinal Oklahoma City üçlüsü, artık NBA tarihinin tozlu sayfaları arasında. Üçünün de büyük potansiyellerini birbirinden bağımsız şekilde keşfetmesi ise büyük “acaba”ları beraberinde getiriyor.
Harden’ın bu üçlü arasında MVP ödülünü kazanan son oyuncu olmasının oldukça doğal olduğunu söylemek mümkün.Thunder’ın her zaman üçüncü opsiyonuydu. Takımda altıncı adam görevini üstlenmek zorunda olan kişiydi. Takımda tutulması için maksimum kontrat verilmesi konusunda çekincelerin olduğu oyuncuydu.
Bir önceki sezon MVP ödülünü, Harden’ın önündeki Westbrook kazandı. Houston Rockets camiası, onun haksızlığa uğradığını düşünüyordu. NBA’de normal sezonun bireysel anlamda en değerli ödülünü ertesi sene kazanırken bile ‘Sakal’, yine eski bir takım arkadaşının gölgesinde kalacaktı. Zira Golden State Warriors ile art arda kazandığı ikinci şampiyonluk ve Finaller MVP’si ödülüyle Durant, üzerinden haftalar geçmesine rağmen NBA dünyasının en konuşulan oyuncusu.
Sadece bu iki ödül, bir NBA efsanesi olması için Harden’ın özgeçmişindeki eksikler. Ve aynı zamanda ilk MVP ödülünü de tatsızlaştıran bir detay.
ESPN muhabirlerinden Shelly Smith’e sezon ortasında “Bu sezon, bizim sezonumuz” şeklinde konuşan Harden, Rockets’ın Warriors’un play-off’lardaki hükümranlığına son vereceğine inanıyordu.
Ve gerçekten de buna çok yaklaştılar. Batı Konferans Finalleri’nde karşı karşıya geldikleri Warriors’u son maçta adeta köşeye kıstıracaklardı. Hem de bunu, Harden’ın da çağrısıyla takıma sezon başında katılan ve 3-2 öne geçip Warriors’u elemenin eşiğine geldikleri serinin beşinci maçında sakatlanıp son iki maçta oynayamayan Chris Paul’ün yokluğuna rağmen başaracaklardı.
Serinin son iki maçında devreleri çift haneli farklarla önde kapatan taraf da yine Rockets oldu; fakat işin sonunu getiremediler. Elias Sports Bureau verilerine göre aynı seride, seriyi bitirebilecekleri maçlarda bu kadar büyük farklardan üst üste iki defa kaybeden ilk takım oldular.
Kendi evlerinde kaybedecekleri ve üst üste 27 üçlük kaçırarak bir rekora imza atacakları yedinci maçtan sonra Harden şu sözleri söyleyecekti: “İki maç, altıncı ve yedinci maçlar, bir devrelik basketbol.”
“İlk yarılarda yakaladığımız enerjiyi ve momentumu ikinci yarılarda yakalayamadık. Ve bu gerçekten çok can sıkıcı.”
Harden, Oklahoma City’de geçirdiği sezondan daha fazlasını Houston’da geçirdi. Fakat onu draft’ta seçen takım ile bağlarını hiçbir zaman koparmadı. Thunder’ın onu üçüncü sıradan seçmesinin dokuzuncu yıldönümünde Maurice Podoloff Ödülü’nü kazanması ise güzel bir hikâye barındırıyor.
Thunder yönetimi takası çabuk atlatmış ve herhangi bir hikâyeye mahal vermemişti. Harden’ı takasladıkları sezonda altmış maç kazanarak en yüksek galibiyet yüzdesini yakalamışlardı. Hatta play-off birinci turunda Harden ve Rockets’ı elemişlerdi. Fakat sezonları, Patrick Beverley’nin Westbrook’un dizine çarpmasıyla fiilen sona ermişti.
Batı Finalleri’ne iki kez daha çıktılar; 4-2’lik skorla San Antonio Spurs’e ve Durant’in ayrılmasından önceki sezon 3-1 öne geçmelerine karşın Warriors’a kaybettiler.
Ve Paul George’un organizasyondaki geleceğinin pamuk ipliğine bağlı olmasıyla beraber Thunder, bu seviyelerden hiç olmadığı kadar uzakta kalabilir.
Thunder’ın George için en azından bir şansı var, ki bu geçtiğimiz sene için boş bir hayal gibi gözüküyordu. Görüşme listesinde olmayan bir organizasyondan, George’u en azından bir sezon daha takımda tutmak için gerçekçi fırsata sahip bir konuma geldiler.
Organizasyon bunun için bir yıldır uğraşıyor. Uçaktan indikten hemen sonra, koç Donovan’ın da içinde bulunduğu birkaç takım yetkilisinin onun için organize ettiği “hoş geldin” partisinden, geçtiğimiz hafta George için düzenlenen sürpriz doğum günü partisine George’un ailesi tarafından Güney Kaliforniya’ya davet edilmeye kadar yol kat ettiler.
Thunder gibi art arda üç sezon boyunca yaz aylarını hararetli geçiren bir takım yok: Durant’in ayrılmasından, Westbrook belirsizliğine ve şimdi de George’un bekleyen kararına uzanan bir zaman aralığından bahsediyoruz. Harden’ın MVP olmasını ve Durant’in art arda kazandığı ikinci şampiyonluk ve Finaller MVP’si ödülünü de göz önünde bulundurunca, geçmişe takılı kalabilecek bir Thunder’ı suçlamak mümkün olmazdı. Fakat Thunder organizasyonunun tavrı, hiçbir zaman bu yönde değildi.
Her zaman yaptıkları şeyi yapıp geleceğe odaklanacaklar.
Geçtiğimiz sezon, Houston’ın Warriors’ı devirmek için son şansı değildi, sadece ilk şansıydı.
Bu yaz, Rockets’ın çekirdek kadroyu korumak için gözden çıkarmak zorunda olduğu para adeta zirve yapacak. Bu durum için Paul’ün maksimum kontratını, yavaş yavaş bir yıldıza doğru dönüşen pivot Clint Capela ve birkaç kilit rol oyuncusunun kısıtlı serbest oyuncu statüsüne girecek olmasını başlıca sebepler olarak gösterebiliriz. Fakat takımın yeni sahibi Tilman Fertitta, Houston gerçek bir şampiyonluk adayı olduğu sürece her türlü lüks vergisini ödeyebileceğini defalarca belirtti. Genel menajer Daryl Morey, takıma yeni bir süperstar eklemek için tabir-i caizse her taşın altına bakıyor. (Rockets’in “salary cap” ile alakalı sıkıntılarını nasıl çözeceğine dair gelen bir soru üzerine şakayla karışık “Yeni bir matematiğimiz var” yorumunu yapmıştı.) Her şeye rağmen, Rockets’ın gelecek sezondaki kadrosu, 65 maç ile 2017-18 sezonunu zirvede bitiren kadrodan büyük ihtimalle çok büyük bir farklılık göstermeyecek.
Harden sonunda MVP ödülünü kazandı. Fakat başarıya olan açlığı devam edecek gibi gözüküyor; ki bu açlığı giderecek tek şey bir şampiyonluk kutlaması. O, Golden State Warriors ve eski takım arkadaşı Durant’i hala gözüne kestirmiş vaziyetteyken, Thunder ve Westbrook yarışın içine tekrar girmeye çalışacak.
“Açık bir şekilde görülüyor ki; bu hedefe çok yakınız.” Bu sözler, Rockets koçu Mike D’Antoni’ye ait. “Ufak tefek şeyler üzerine çalışacağız, yola tekrar koyulacağız ve bu noktaya en yakın zamanda yeniden geleceğiz.”
Göreceli olarak NBA’de birlikte oynamış gelmiş geçmiş en yetenekli üç oyuncu artık Batı Konferansı’nın farklı takımları için oynuyorlar. Son iki sezonla birlikte Westbrook ve Harden da Durant’in bulunduğu MVP kulübüne üye oldular; fakat Durant bu ligdeki en üst noktaya ve en önemli hedefe ulaşarak eski Oklahoma City arkadaşlarından sıyrıldı: İki NBA şampiyonluğu ve NBA Finalleri MVP’si.
Çeviri: Gökhan Önder Aksu