Güney Amerika ve futbol denilince akla ilk olarak iki ülke geliyor: Brezilya ve Arjantin. Hemen arkalarından Uruguay’ı da eklemeli… Brezilya, diğerlerine göre Dünya Kupası’nda daha başarılı olsa da Copa America tarihinde rakiplerinin gölgesinde kaldı. 1993 yılında Arjantin şampiyon olduğunda, Copa America tarihinin en çok ‘kazanan’ı olmuştu. Fakat bu unvan artık Uruguay’ın. O günden sonra düzenlenen yedi turnuvanın dördünü ise Brezilya kazandı. Kısacası Arjantin, uzun süredir şampiyon olamıyor. Bu seriyi bozmak için ise Şili’de zorlu bir maça çıkacak. Hasret bu hafta sona erebilir, öncesinde Arjantin’in kayıp yıllarına göz atalım…
1995 – Uruguay
1994 Dünya Kupası’nda Maradona şoku ile sarsılan Arjantin, bir yaz sonra Uruguay’da sahaya çıktı. Copa America için kurulan kadro göz kamaştırıyordu. Gabriel Batistuta, Diego Simeone, Abel Balbo, Ariel Ortega, Marcello Gallardo, Javier Zanetti, Roberto Ayala… Başlarında ise Daniel Passarella… ABD dönüşü takımın başına geçen Pasarella’nın sert tutumu henüz takımda kendini göstermemişti. En azından dışarıya yansımıyordu!
Büyük beklentilerle Uruguay’a gelen Arjantin, grubun ilk maçında Bolivya’ya karşı zorlansa da sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrıldı. Şili’yi 4-0’la geçen mavi-beyazlılar, grubun son maçında ABD’ye 3-0 mağlup olarak lider olma şansını kaçırdı. Bu yenilginin faturası ağır oldu! Grubu lider bitirselerdi nispeten zayıf bir takım olan Meksika ile eşleşeceklerdi (ABD, Meksika’yı eleyerek yarı finale yükseldi). Fakat Arjantin, ABD yenilgisi yüzünden, karşısında ezeli rakibi ve son dünya şampiyonu Brezilya’yı buldu. İki kez öne geçen Arjantin, maçı bir türlü koparamadı. Penaltılar sonunda ise kazanan Brezilya oldu. Arjantin için turnuva Edmundo’nun penaltısı ile sona erdi.
1997 – Bolivya
Daniel Passarella iki sene sonra takımı bu sefer Bolivya’ya götürdü. Ama yıldızlar yoktu! Arjantin Ligi dışından sadece 4 oyuncu vardı. Bunlar da Cardoso, Adrian Lopez, Ojeda ve Pineda gibi düşük profilli oyunculardı. Yani takım Bolivya’ya kupa almaya gitmemişti! Grubun ilk maçında Ekvador ile golsüz berabere kaldılar. İkinci maçta Şili’yi yenerek gruptan çıkma biletini hemen hemen kaptılar. Son maçta Paraguay karşısında Gallardo’nun son dakika penaltısıyla 1 puan aldılar. Bu gol sayesinde grubu ikinci sırada bitirdiler ve geçen turnuvadaki fikstür şanssızlığını yaşamadılar. Eğer maçı Paraguay kazansaydı yine çeyrek finalde rakip Brezilya olacaktı. İkincilik, onları Peru’nun karşısına çıkardı. Fakat umdukları gibi olmadı. Peru, Arjantin’i 2-1 mağlup etti. Arjantin bir kez daha çeyrek finalde Copa America’ya veda etti.
1999 – Paraguay
1998 Dünya Kupası’nda son dakika golüyle Hollanda’ya yenilen Arjantin, ufak çaplı bir revizyona gitti. Takımın yeni teknik direktörü artık Marcelo Bielsa’ydı. Bielsa, ilk ciddi turnuvasına Copa America’da çıktı. Kadro oldukça iddialıydı. Aimar, Riquelme ve Ortega gibi üç önemli ’10 numara’ aynı anda kadrodaydı. Grupta tek yenilgilerini unutulmaz bir maçta aldılar. Kolombiya’ya 3-0 yenildiler ama daha ilginç olan, Martin Palermo bu maçta 3 penaltı birden kaçırdı. Yine de çeyrek finale yükselmeyi başardılar. Ezeli rakipleri Brezilya ise Dünya Kupası finalinde yaşanan hüznün ardından Copa America’ya oldukça hırslı gelmişti. Ronaldo, Rivaldo, Roberto Carlos gibi isimlerin yanında 21 yaşındaki Alex ve 19 yaşındaki Ronaldinho da kadrodaydı. Maça Arjantin iyi başladı ve Sorin’in golüyle öne geçti. Brezilya, Rivaldo’nun frikik golüyle beraberliği yakaladı. İkinci yarının başında Ronaldo, ceza sahasının dışından attığı golle Brezilya’yı öne geçirdi. Yine de Arjantin için bir şans daha vardı. Fakat son dönemdeki penaltı laneti burada da yakasını bırakmadı. Arjantin maçın son bölümünde bir penaltı kazandı. Topun başına kaptan Ayala geçti. Maç boyunca başarılı bir görüntü çizen tecrübeli savunmacı, penaltıda başarılı olamadı! Arjantin üst üste 3. defa çeyrek finalde elendi.
2001 – Kolombiya
Arjantin bu turnuvaya katılmadı.
2004 – Peru
Arjantin, Marcelo Bielsa yönetiminde bir kez daha Copa America’ya katıldı. Bu sefer nesil değişikliği göze çarpıyordu. Tevez, Mascherano, Saviola, D’Alessandro, Mariana Gonzales, Lucho Gonzales gibi 23 yaş altı isimler kadrodaydı. Zaten ilk oynanan Ekvador maçı 6-1 sona ermiş ve altı gol de 23 yaş altı oyunculardan gelmişti. İkinci maçta yaşanan Meksika yenilgisi moralleri bozduğu gibi gruptan çıkma şansını da son karşılaşmaya bıraktı, Uruguay maçı oldukça çekişmeli geçti. Son 10 dakikaya 2-2’lik beraberlikle girildi. İkinci yarı boyunca sayısız fırsatı değerlendiremeyen Arjantin, bu bölümde iki gol bularak bir üst tura ikinci sıradan çıkmaya hak kazandı.
Çeyrek finalde ev sahibi Peru’yu Tevez’in tek golüyle geçen Bielsa’nın öğrencileri. yarı finalde Kolombiya karşısında hiç zorlanmadı. 3-0’lık galibiyetin altında yine genç isimlerin imzası vardı.
Ve final. Sonunda final…Arjantin 11 yıl aradan sonra Copa America’da finale yükseldiğinde karşısında eski dostu Brezilya’yı buldu.
Unutulmaz finalin normal süresi 2-2 sona erdi. Brezilya hem ilk yarının son dakikasında hem de maçın son anında attığı gollerle beraberliği sağladı. İki kez öne geçen Arjantin, kupayı kaldırmak için penaltı atmak zorunda kaldı. Ama atamadı! İlk ilk iki penaltıyı kaçıran Arjantinliler, daha sonra toparlayamadı. Hata yapmayan Brezilya, kupayı 7. kez müzesine götürdü.
2007 – Venezuela
Arjantin’de bir kez daha yeni bir dönem başladı. 2006 Almanya hüsranı, Alfio Basile’nin, 12 sene aradan sonra bir kez daha göreve gelmesine neden oldu. Yıldızlar topluluğu gibi olan kadroda; Messi, Tevez, Mascherano, Gago gibi gençler de, Veron, Zanetti, Ayala gibi tecrübeli isimler de vardı. Bu harman, turnuva boyunca işe yaradı. Gruptan puan kaybetmeden çıktılar. Çeyrek finalde Peru’ya 4 gol attılar. Yarı finalde Meksika karşısında 3’te kaldılar! 5 maç 5 galibiyet ve 16 gol. Son yılların en iyi turnuvasını geçiren Arjantin, finalde bir kez daha Brezilya’yla karşılaştı. Brezilya ise turnuvaya yenilgiyle başlamış, gruptan çıkmayı Robinho’nun penaltısı ile başarmış, yarı finalde Uruguay’ı penaltılarla güç bela yenmişti. Bu tablo Arjantin’in favori olarak gösterilmesine yetiyordu. Fakat finalde işler değişti.
Dunga’nın takımı rakibine fırsat dahi vermedi. 3-0’lık skoru yakalayan Brezilya bir kez daha şampiyon olurken, Arjantin’in umutları dört sene sonrasına ertelendi.
2011 – Arjantin
Dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Messi, Arjantin’de oynuyor, Copa America da Arjantin’de düzenleniyor. Bu verilere göre Arjantin’in şampiyon olmasına kesin gibiydi. Sergio Batista yönetimindeki Arjantin, futbol olarak bekleneni sahaya koyamasa da gruptan çıkmayı başardı. Mavi-beyazlılar ilk iki maçta Bolivya ve Kolombiya ile berabere kaldılar. Grubun son maçında Kosta Rika’yı 3-0 yenerek grup ikincisi oldular. Çeyrek finalde, 2010’un sürprizi Uruguay karşılarına çıktı. Arjantin maç boyunca sayısız fırsat yakaladı. Fakat maçın yıldızı Fernando Muslera’ydı. Karşılaşma 0-0 sona erdi. Penaltı atışlarına geçildi. 10 penaltı atışının 9’u gol oldu. Sadece Tevez kaçırdı, Muslera kurtardı. Bu da Uruguay’ın tur atladığı anlamına geliyordu. Arjantin bir kez daha şampiyon olamadığı gibi, elendiği Uruguay finalde Paraguay’ı 3-0 mağlup etti. Böylece 15. kupasını Arjantin’de kazanan Uruguay, turnuva tarihinin en çok şampiyon olan takım unvanını da Arjantin’in elinden almış oldu.
