Steve Nash, hayatının büyük kısmı basketbol tarafından işgal edilenlerden. Durum, Kanada’daki çocukluğunda da böyleydi, Phoenix Suns’ın kendisini draft etmesiyle başlayan 19 senelik NBA sürecinde de… Sadece Lakers ile geçen 2014-15 sezonu biraz farklıydı. Zaten süreç emeklilik ile sonlandı. Nash, yeni hayatını GQ’ya anlattı.
Bir sabah uyandığında, her gününü şekillendiren şeyin ortada olmaması ne demek?
Yalnızca her günümü değil, kim olduğumu da şekillendiren şey… Basketbol sadece amacım değil aynı zamanda kimliğim. Elbette bırakma süreci, zor ve farklıydı. Ancak ben süreçten zevk almaya, notlar çıkarmaya çalışıyorum. Umarım mutlu olurum ve basketboldan sonra da tatmin edici bir hayat yaşarım.
Gün gün bakacak olursak, basketbol sonrasında hayatında neler değişti?
Genellikle uyanıp antrenmana gittiğim zamanlar, büyük bir boşluğa dönüştü. Hayatımda artık olmayan iki şey var. Performansım konusunda duyduğum endişe ve plan-programlar. Her günü saat 9’dan 1’e yaşamak durumunda kalmıyorsunuz, her hafta yolda olmak zorunda değilsiniz. Çocuklarımı okuldan alıyorum, spor salonuna gidiyorum ve ardından sıra telefon görüşmeleri ve toplantılara geliyor. (Nash’in kardeşiyle birlikte yönettiği yapım şirketi ve vakfı var) Ayrıca Kanada Milli Takımı’nın genel menajerliğini yapıyorum. Tüm bu işler arasında kendime çok az zaman kalıyor.
Bu zamanları nasıl değerlendiriyorsun?
Öncelikle çocuklarımla zaman geçiriyorum. Koçluk yapmak istemememin nedenlerinden biri bu. Yeniden yollara düşmek istemiyorum. Programımı iyi bir şekilde ayarlamayı, çocuklarımı antrenmanlarına bırakmayı, onları almayı seviyorum. Her zaman yaptığım şeyleri daha iyi kontrol etme fırsatı yakalıyorum.
Hiç kendine, “Futbol oynasaydım ne olurdu?” diye sordun mu?
Pek değil. Sadece rekabetçi bir atlet olduğum için bile futboldan bir kariyer yapabileceğimi düşünüyorum. Ayrıca futbol ilk sporumdu. Ona da basketbol kadar zaman harcasam neden bir kariyerim yaratamayayım ki? Biraz kibirli gözüksem de durum böyle.
Hâlâ çokça futbol oynuyor musun?
Haftada bir gün oynuyorum. Kendimi ve diğer her şeyi unuttuğum yer futbol sahası, o yüzden benim için önemli.
Kobe ile hiç oynadın mı?
Hayır, onu oynarken hiç görmedim. Nasıl oynadığını bilemiyorum.