Kolej basketbolunda sezonun en renkli zamanı geldi çattı. Pazar gecesi Selection Sunday’de turnuva ağacının belli olmasıyla birlikte basketbol severler, harıl harıl bracket doldurmaya başladılar. Ben de turnuvayla ilgili eşleşmeler üzerinden medyumluk yeteneklerimi de katarak bir ön değerlendirme hazırladım.
Güney Bölgesi
Ağır Toplar
Bana göre en çok ihtimalli ve sürprizlere açık bölge burası. Doğru zamanda form tutan Kentucky ve Arizona, sahip oldukları yetenek tavanı sebebiyle hiçbir bir numaralı seribaşının yolunun üzerinde görmek istemeyeceği takımlar. Fakat sezon boyunca çizdikleri istikrarlı grafikle Cincinnati ve Virginia bu bölgede diğer takımlardan biraz öndeler.
Bu bölgeye 1 numaralı seribaşı olarak gelen Virginia, sezonun en güzel sürprizlerinden birini yaptı. Sezon başında en iyi 25 takımın dışında bırakılan Virginia ACC’yi silip süpürerek hem normal sezonda hem de konferans turnuvasında şampiyon oldu. Ligin açık ara en iyi savunma takımı görüntüsüyle rakiplerini yarı sahaya hapseden Virginia birden fazla pozisyon savunabilen kanat oyuncuları ve tutkal pota altı oyuncularından oluşuyor. Aynı zamanda iyi bir hücum takımı olan Virginia topu yönlendiren Devon Hall ve Ty Jerome gibi kanat oyuncularına ve Kyle Guy gibi iyi bir şutöre sahip.
İki numaralı seribaşı Cincinnati de benzer bir oyun felsefesiyle parkede. Savunma verimliliğinde Virginia’nın arkasından ikinci olan Cincinnati’nin en önemli silahı ise Gary Clark. AAC’de hem yılın oyuncusu hem de yılın savunma oyuncusu seçilen Clark, konferans turnuvasında da takımı ne zaman ihtiyaç duysa öne çıkarak takımını şampiyonluğa taşıdı. Cincinnati aynı zamanda Jacob Evans gibi üst düzey bir 3&D oyuncusuna(hücumda üçlük tehdidi olan iyi savunmacı) sahip. Cincinnati’nin tavanını Virginia’dan düşük yapan şey ise kanat oyuncuları Jacob Evans ve Jarron Cumberland’in top yönlendirme işini Devon Hall-Ty Jerome ikilisinden kötü yapıyor olması. Bu, Cincinnati’nin iyi şut sokamadığı günlerde hücumda tıkanmasına sebep oluyor. Bu tıkanmalara Jacob Evans’ın kötü oynadığı AAC turnuvasında sık sık şahit olduk.
Plaseler
Üç numaralı Tennessee de sezon öncesi tahminleri alt üst ederek SEC’yi ikinci tamamladı. Bu bölgedeki ilk iki seribaşı Tennessee de savunma kimliğiyle öne çıkıyor. Kadrolarında benchten gelen James Daniel hariç senior(dördüncü sınıf öğrencisi) yok. Ayrıca draft’ta seçilmesi beklenen bir oyuncuya da sahip değiller. Hücumda undersized olmasına rağmen buldozer gibi fiziği olan iki forvete sahipler: Admiral Schofield ve Grant Williams. Bu oyuncuların izolasyon üzerinden üreteceği sayılara bakıyorlar ancak March Madness’ta ilerlemek için tecrübe ve güvenilir top yönlendiricilere sahip olmak çok önemli. Bu iki şeye sahip olmayan Tennessee’nin bu bölgede şampiyon olma olasılığı çok düşük bana göre.
Sezona üst düzey potansiyellere sahip olmanın verdiği coşkuyla başlayan Kentucky ise sezon içinde çok inişli çıkışlı bir grafik sergiledi. Özellikle Hamidou Diallo ve Nick Richards’ın hayal kırıklığı yaratan performansları beklentilerin altında kalmalarının en önemli sebebiydi. Calipari bu sorunu Shai Gilgeous-Alexander’ı takımın merkezine yerleştirip Diallo’nun rolünü kısarak çözmeye çalıştı. Keza bu plan işe yaradı ve Kentucky SEC turnuvasını kazandı. Çok doğru zamanda ritim bulan Kentucky geçen sezon yarım kalan işi tamamlayıp Final Four’a kalmaya çalışacak.
Arizona da inişli çıkışlı bir sezonu geride bırakarak turnuvaya geliyor. Allonzo Trier’ın doping problemi ve koçları Sean Miller’ın rüşvet skandalına karışması gibi sorunları beklenenden çok daha sancısız atlattılar ve PAC 12 turnuvasında şampiyon oldular. DeAndre Ayton-Dusan Ristic ikilisi kolej basketbolu için çok adaletsiz. Neredeyse her takıma eşleşme problemi yaratıyor bu uzun ikilisi. Ayrıca Allonzo Trier gibi bu seviyede durdurulması çok zor bir izolasyon skoreri var. Bu artılara rağmen çok zor bir fikstüre sahipler.
Kentucky ve Arizona normal şartlarda Final Four kovalayabilecek düşük seribaşları fakat bu iki takım bir sürprize kurban gitmezse son 32 turunda karşı karşıya gelecek. Bu bana göre ilk hafta sonunun en ilgi çekici karşılaşması olacaktır.
Tahminler
Bir numaralı seribaşı Virginia, bu bölgede tüm takımlardan önde gözüküyor. Fakat Arizona’yı yenebilirse Kentucky’nin ciddi miktarda sürpriz yapma ihtimali var Virginia’ya. Calipari takımı hızlı oynatmaya çalışıyor ve Kentucky turnuvanın en atletik takımlarından biri. Bu özellikler birleşince Virginia’ya belki de turnuvada en ters gelebilecek takım Kentucky. Bracket’larında sürpriz adayı arayanlar Kentucky’i Final Four’a çıkarabilir. Bunun yanı sıra Elite 8’deki olası bir Virginia-Cincinnati maçı düşük tempo ve savunma basketbolunu seviyorsanız kesinlikle kaçırmamanız gereken bir maç. Bu iki takımın maçında toplam 100 sayı bile çıkmazsa kimse şaşırmaz sanıyorum.
Batı Bölgesi
Ağır Toplar
Burası favorinin en az belli olduğu bölge kanımca. Xavier bana en az güven veren takım ve bir numaralı seribaşı bu bölgede. Bunun yanında son şampiyon North Carolina ve belki de güncel form olarak NCAA’in en iyi takımı olan Michigan da burada.
Biz anlatmaya Xavier’dan başlayalım. Yüksek tempoda oynamaya çalışan Xavier hücumda senior liderleri JP Macura ve Trevon Bluiett’in eline bakıyor. JP Macura kolej basketbolu için yaratılmış çok yönlü bir oyuncu. Ron Baker’ı andırıyor tarzı. Bluiett ise çok efektif ve yüzdeli oynayan bir kanat skoreri. Xavier’ı en güvenilmez bir numaralı seribaşı bulma sebebim de bu iki oyuncunun dışında güvenilir bir hücum opsiyonuna sahip olmamaları.
North Carolina ise geçen sezonki şampiyonluk getiren iki uzunlu sistemin tam tersine bu sezon daha çok dış şut deneyen ve çok yüksek tempoda oynamaya çalışan bir takım. İlk beşindeki oyuncuların hepsi dış oyuncu gibi topu yere vurabiliyor ve şut atabiliyor. ACC turnuvasının yarı finalinde Duke’ü yenerek ikinci oldular, turnuvaya oldukça iyi durumda geliyorlar. İlk beşlerinde üç senior, iki junior var. Belki de kolej basketbolundaki en tecrübeli takıma sahipler. Takımda dört numara görevi üstlenen ve takımın saha içi lideri Theo Pinson, kariyerinin iyi basketbolunu oynuyor. Geçen sezonun MOP’si Joel Berry kolej basketbolundaki en iyi skorer guard’lardan biri ve Cameron Johnson-Kenny Williams ikilisi gibi iyi şutör rol oyuncularına sahipler. Bana göre bu takımın buradan Final Four’a yürümesi hiç şaşırtıcı olmaz.
Michigan ise geçen sezon olduğu gibi bu sezon da doğru zamanda form tuttu ve Big 10 şampiyonu olarak March Madness’a geliyor. John Beilein takımlarının karakteristik özelliği olarak güvenilir ve birden fazla top yönlendiriciye sahip bir takım Michigan. Bunun yanında bu sezon kolej basketbolundaki en iyi savunma takımlarından biri olan Michigan kesinlikle bir F4 adayı. Hücumda komple bir hücum silahı olan Moritz Wagner takımın en önemli oyuncusu. Bunun yanında senior Muhammad Ali Abdur-Rakhman normal sezonun son bölümlerinde takımla birlikte yükselişe geçti ve güvenilir bir top yönlendirici olarak öne çıktı. Asist/top kaybı oranında NCAA’in en iyi oyuncularından biri Abdur-Rakhman. Zavier Simpson ise harika bir savunmacı ve yine o da az top kaybıyla oynayan bir guard. Ayrıca Kentucky’den transfer olan kanat oyuncusu Charles Matthews de atletizmi ve uzunluğuyla savunmada fark yaratacak bir isim.
Plaseler
Açıkçası bu bölgede son finalist Gonzaga hariç bu kategoriye girecek takım yok. Gonzaga da North Carolina gibi modern basketbola yakın bir oyun oynuyor. Fransız Killian Tillie ve geçen sezonki final takımının da ilk beşinde yer alan Jonathan Williams tepede üçlü tehdit yaratan uzunlar. Ayrıca Josh Perkins gibi eli ısındığında durdurulması zor bir kısa skorerine sahipler. Benchten gelip çift haneli sayı üreten Japon forvet Rui Hachimura da geçen sezon Zach Collins’in yaptığına benzer bir çıkış yapabilir. Fakat Gonzaga’nın bu sezonki en önemli sorunu ortayı kapatacak bir çember koruyucuya sahip olmamaları. Bu sorunu evlerinde kaybettikleri Saint Mary’s maçında görmüştük. Saint Mary’s pivotu Jock Landale 26 sayı atarak Gonzaga pota altını domine etmişti. Bu sorun olası bir son 32 turu Ohio State eşleşmesinde başlarını çok ağrıtabilir. Zira Ohio State kadrosunda Kaleb Wesson ve Keita Bates-Diop gibi fizikli oyuncular var.
Tahminler
Bence Batı’da Doğu’daki gibi çok ihtimalli ve sürprizler içeren bir bölgedense üç buçuk tane şampiyonluk adayının olduğu bir bölge var. Gonzaga her ne kadar Mark Few gibi kaliteli bir koça ve önemli bir turnuva geleneğine sahip olsa da onların bu sezon Final Four yapmalarını çok düşük bir ihtimal olarak görüyorum.
Bölgedeki en iyi savunma takımı olan Michigan, North Carolina ve Xavier’ı geçerek Final Four yaparsa hiç şaşırmam. North Carolina, Mo Wagner’ın fiziğine kolay kolay karşılık veremeyecektir. Bunun yanında Zavier Simpson gibi Joel Berry’e birebirde geçilmeyecek bir kısa savunmacıları var. Olası Xavier eşleşmesinde de Bluiett’i durdurabilecek Charles Matthews’a sahipler. Üçüncü seribaşları arasında Final Four’a gitmeye en yakın takım kesinlikle Michigan.
Doğu Bölgesi
Ağır Toplar
Bu bölgeye baktığımızda Villanova ve Purdue’nün ağır bastığını görüyoruz. Bu 2 takım aynı zamanda NCAA’in en iyi hücum eden 2 takımı. Keenan Evans’ın sakatlığı atlatmasıyla Big 12 turnuvasında iyi sinyaller veren Texas Tech de bu takımların bir alt basamağında bulunuyor.
Jay Wright’ın takımı Villanova NCAA’in hücum verimliliğinde açık ara lideri. Makine gibi, tıkır tıkır hücum ediyorlar. İlk beşlerindeki 4 oyuncunun üçlük yüzdesi %38’in üzerinde. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bana göre kolej basketbolundaki en iyi oyun kurucu olan Jalen Brunson’a sahipler. 2.8 asist/top kaybı oranı ve 53-41-80 şut yüzdeleriyle Brunson inanılmaz bir sezon geçiriyor. Güvenilir bir top yönlendiriciye sahip olmanın önemini yeterince vurguladık diye düşünüyorum. Bunun haricinde haziranda lotaryadan seçilmesi beklenen Mikal Bridges’e sahipler ki kendisi NCAA’deki en iyi dış savunmacılardan biri. Donte DiVincenzo ve Phil Booth gibi iyi şutör kısalara sahipler. Ayrıca uzunları Omari Spellman ve Eric Paschall atletizm ve şut yetenekleriyle ters eşleşme yaratan oyuncular. Bu makine düzeninde işleyen müthiş takımın aşil topuğu ise net bir çember savunucuya sahip olmamaları. Özellikle savunmada kendilerini pasla veya topla delebilen takımlara karşı zorlanabiliyorlar.
Purdue de yine Villanova gibi sahada 4 tane elit şutör barındıran bir takım. Carsen Edwards gibi kısa olmasına rağmen çok kuvvetli ve agresif oynayan bir guarda sahipler. Gerçekten tüm kolej basketbolunda izlemesi en keyifli oyunculardan biri Edwards. 2.18’lik pivotları Isaac Haas eşleşmesi imkânsız bir pivot. Eğer kendisine fiziksel olarak cevap verecek bir pivotunuz yoksa Haas sırtı dönük hücumu üzerinden tek başına maç bile kazandırabilir. Vince Edwards %39’luk üçlük yüzdesiyle alan açan ve topu yere vurabilen bir ‘stretch 4′. Dakota Mathias da Virginia bölümünde bahsettiğimiz Devon Hall’a benzer özellikler taşıyan bir şutör/top yönlendirici. Purdue’nün bir diğer avantajı da Carsen Edwards hariç tüm ilk beşin senior olması.
Plaseler
Bu kategoride en öne çıkan takım Keenan Evans’ın önderliğindeki Texas Tech. Sezonun başındaki ivmeleri Evans’ın sakatlanmasıyla biraz düştü ve Big 12 şampiyonluğunu Kansas’a kaptırdılar fakat Evans geri döndüğünü Big 12 turnuvasında iyi oynayarak seçim komitesine gösterdi. Bunun neticesinde de Texas Tech 3 numaralı seribaşı olmayı başardı. Texas Tech bana biraz geçen sezonki South Carolina’yı hatırlatıyor. Bir senior’ın hücumun çok önemli bir parçası olması ve onun etrafındaki rol oyuncularının sağladığı iyi bir takım kurgusu… Justin Gray, Niem Stevenson ve Norense Odiase gibi rolünün dışına çıkmayan iyi savunmacı rol oyuncuları Evans’a destek sağlıyor. Bunun yanı sıra sezonun en sürpriz oyuncularından freshman(birinci sınıf öğrencisi) Zhaire Smith’i de atlamamak lazım. Müthiş atletik yetenekleri sayesinde NBA scout’larının dikkatini çeken Smith geçireceği iyi bir turnuvayla adını NBA Draft’ının üst sıralarına yazdırabilir.
March Madness’ların olmazsa olmaz takımı Wichita State de son yıllardaki en iddialı kadrosuyla geliyor turnuvaya. Ülkedeki en tecrübeli ve derin kadrolardan birine sahipler. Hücum verimliliğinde ligi dördüncü sırada bitiren Wichita State’in en göze çarpan oyuncusu Landry Shamet. 50-45-80 gibi akıl almaz yüzdelere sahip Shamet’in eline bakan Wichita State’in tavanını da Shamet’a eşlik edecek bir skorer bulup bulamayacakları belirleyecek. Rotasyonunda altı senior bulunan Wichita State bu oyuncuları Shaq Morris hariç belirli rol kalıpları içinde kullanıyor. Shaq Morris’i istisna olarak sayabiliriz ama onun da inanılmaz istikrarsız yapısı düşünüldüğünde mart ayı için ideal bir oyuncu olmadığını söyleyebiliriz. Bu ikincil skorer rolüne en uygun aday Markis McDuffie olsa gerek. Geçirdiği sakatlık sonrası geçen sezonki formuna 26 sayı attığı SMU maçı hariç hiç kavuşamayan McDuffie, o 26 sayılık performansına yakın bir şeyler ortaya koymak zorunda.
Tahminler
Bir Wichita State sempatizanı olsam da bu takımın şu haliyle Villanova karşısında çok şansının olduğunu düşünmüyorum ve Nova’nın rahatlıkla Elite 8 yapacağına inanıyorum. Carsen Edwards ve PJ Thompson gibi iyi kısa savunmacılara sahip olan Purdue’nün de Texas Tech’e elenmesi düşük olasılıklı benim gözümde. Villanova-Purdue eşleşmesi çok ortada gözükse de Isaac Haas’ın varlığı bu bölgede Purdue’yü yarım adım öne çıkarıyor bence.
Orta Batı Bölgesi
Ağır Toplar
Kansas, Michigan State ve Duke’ü içeren bu bölge belki de en zorlu kısım. Bu üç takımın bulundurduğu NBA adaylarından ötürü muhtemelen NBA scout’larının en yakından takip edecekleri bölge de bu olacak.
Kansas sezona biraz yavaş başladıktan sonra ocak ayında iyi bir ivme yakaladı ve Big 12 konferansını şampiyon bitirmeyi başardı. Senior guard Devonte’ Graham’in önderliğinde harika bir hücum takımı olan Kansas, bu alanda ligin en iyilerinden. Ligin en çok üçlük kullanan takımı ve sıklıkla dört kısayla sahada kalan Kansas’ta Ukraynalı Svi Mykhailiuk ve Malik Newman, %40’ın üzerinde üçlük yüzdesine sahip. Devonte’ Graham de üçlük çizgisinin gerisinde yaşayan bir guard ve kendi şutunu yaratma konusunda ligin en iyilerinden. Pivot Udoka Azubuike de NCAA dinamikleri içerisinde çok önemli bir rol oyuncusu. Müthiş fiziği sayesinde %77 gibi acayip bir saha içi yüzdesiyle mücadele ediyor. Udoka Azubuike’nin sakatlığı sebebiyle kaçırdığı Big 12 turnuvasında onun yerine ilk beş başlayan Angolalı Silvio De Sousa, turnuvada oynadığı üç maçta, sezon boyunca aldığından fazla ribaund aldı. Bu olay da Kansas koçu Bill Self’in elini turnuva öncesi güçlendirmiştir diye tahmin ediyorum.
Sezona 1 numaralı favori olarak başlayan Duke ise çok inişli çıkışlı bir sezon geçirdi. Özellikle son sezonu için okula dönen Grayson Allen ve sezon öncesi bu sınıfın en iyi guard’ı olarak gösterilen Trevon Duval’ın hayal kırıklığı yarattığı sezonda Duke’ü ayakta tutan Marvin Bagley-Wendell Carter ikilisinin üstün performansı oldu. Turnuvadaki en yetenekli takım olsalar da şampiyon olmak hatta Final Four’a gitmek için fazla problemli bir takım Duke. En önemli problemleri Trevon Duval’ın performansı. Oyun kurucusu bu kadar verimsiz olan bir takımın şampiyon olması pek kolay bir şey değil NCAA’de. Bunun yanı sıra bench’ten neredeyse hiç katkı alamıyorlar. Javin DeLaurier’in 10-15 dakikada getireceği savunma/enerji katkısı hariç hiçbir şey alamıyor bench’ten Duke. Ayrıca iyi şut atan takımlar Duke’ün savunmasını çok yıpratıyor. Bunu North Carolina, Duke’ü yendiği iki maçta da gösterdi bu sezon. Bu takımın Final Four yapmak için Kansas gibi şutör bir takımı yenmesi gerektiğini unutmayalım.
Michigan State ise bence Duke’den daha az problemli bir takım. Cassius Winston gibi güvenilir bir guard’ları var. Miles Bridges durdurulması çok zor bir skorer. Nick Ward ribaundları domine ediyor. Matt McQuaid ve Josh Langford gibi şutörlere ve hepsinden önemlisi, kolej basketbolunun en iyi savunmacısı Jaren Jackson Jr.’a sahipler. Bana göre bu takımın tavanını belirleyecek iki faktör var. Bunların en önemlisi Jaren Jackson Jr.’ın faul probleminden uzak durması zira onun yokluğu savunmayı inanılmaz bir tahribata uğratıyor. İkincisi ise son bir aydır korkunç formsuz olan takımın en güvenilir atıcısı Josh Langford’ın performansı. Langford şut sokamadığı zaman hücumda işler Bridges’in üzerine yığılıyor ve bu rakiplerin isteyebileceği bir şey. Bridges pek iyi bir dripling üzeri şutörü değil ve işler ona kaldığı zaman bu atışlara yönelmek zorunda kalıyor. Bunu Michigan’a kaybettikleri iki maçta da gördük.
Plaseler
Açıkçası bu bölgede belirgin bir plase yok. Dört numaralı seribaşı Auburn özellikle savunmada hiç güven vermiyor. Beşinci ve altıncı seribaşları Clemson ve TCU ilk beşlerinden önemli parçaları sakatlığa kurban vermiş iki takım. Bu yüzden çılgın bir tahmin yaparak bu bölüme Oklahoma’yı yazacağım. Son bir buçuk aydır felaket düşüşte olsalar da hala Trae Young’a sahipler. Onun yanında aşırı istikrarsız olsalar da gününde olduğunda çok can yakan Brady Manek ve Christian James gibi şutörlere sahipler. Neticede bu bir tek maçlık eliminasyon turnuvası ve Trae Young’ın bir maç çıkıp 40 sayı 10 asist yapmayacağının garantisini kimse veremez. Ayrıca ilk turda oynayacakları Rhode Island da çok iyi durumda değil, A10 gibi bu sezon özelinde zayıf bir konferansın turnuvasını kazanamadılar. Eğer bracket’larınızda bu tip sindirella hikayelerine yer vermeyi seviyorsanız onuncu seribaşı Oklahoma’yı en azından Elite 8’e kadar ilerletebilirsiniz.
Tahminler
Bir onuncu seribaşının Final Four yapması bu turnuvanın ruhuna uygun bir olay olsa da gerçekleşme ihtimali çok az. O yüzden Sweet 16’de Duke-Michigan State eşleşmesini oldukça olası görüyorum. Bu eşleşmede Marvin Bagley ile eşleşebilecek az sayıdaki NCAA oyuncusundan biri olan Jaren Jackson Jr.’a sahip Michigan State bence biraz daha önde. Tabi Grayson Allen gibi bipolar bir karakterin vasat geçen sezondan sonra çıkıp 30 sayı atarak maçı kazandırması da mümkün ama ben Michigan State’i bir adım önde görüyorum diyebilirim. Fakat Kansas’ın karşısına kim gelirse gelsin, Final Four’daki yerinin garanti olduğunu düşünüyorum. Devonte’ Graham geçen sezon Elite 8’deki Oregon maçında berbat bir performans sergilemiş, saha içi isabeti bulamamıştı. Elinde geçmişin kötü anılarını silmek için bir fırsat var ve bunu kullanacaktır.
Sürpriz Tahminleri
#11 San Diego State-#6 Houston
Houston sezonun en saygı duyulası ekiplerinden biri. Beklentileri çok aşarak AAC konferansını Wichita State ve Cincinnati’nin ardından üçüncü bitirdiler. NCAA’in elit savunma takımlarından birine sahipler fakat hücumda özellikle karar anlarında tamamen Rob Gray’in eline bakıyorlar. San Diego State ise çok kötü bir normal sezonun ardından harika bir turnuva oynayarak Mountain West konferansında şampiyon oldu. Bu turnuvanın yarı finalinde de Nevada gibi bir takımı sürklase ettiler. Senior’lar Malik Pope ve Trey Kell çok formda. Trey Kell, Mountain West turnuvasının finalinde tam 28 sayı atarak takımını March Madness’a taşıdı. Malik Pope ve Trey Kell bu iyi oyunlarını sürdürebilirlerse maçı bir şekilde son beş dakikaya taşıyacaktır San Diego State.
#12 Murray State – #5 West Virginia
Rakiplerini Bob Huggins’in imzası olan tam saha baskıyla bozan West Virginia için ilk turda elenmek çok da yabancı bir şey değil. İki sezon önce Thomas Walkup önderliğindeki Stephen F. Austin bir 3-14 eşleşmesinde West Virginia’yı bozguna uğratmıştı. Lamont West’in sezon içinde yaşadığı düşüşten sonra maç sonlarında güvenilir bir şutör bulmakta zorlanan West Virginia, Daxter Miles ve Jevon Carter’ın birebir zorlamalarına kalıyor maç sonlarında. Murray State ise Ja Morant ve Jonathan Stark gibi baskıdan çıkabilecek iki iyi guard’a sahip. Eğer Jonathan Stark’ı henüz izlemediyseniz bu maçta izlemenizi öneririm. Kendisi maç başı üç üçlük sokan elit bir skorer. Stark’ın önderliğindeki Murray State benim en büyük sürpriz adayım.
#13 Charleston – #4 Auburn
Auburn harika bir normal sezon oynayarak Austin Wiley’in FBI soruşturması sebebiyle forma giyemediği sezonda SEC normal sezon şampiyonu oldu fakat Anfernee McLemore’un sakatlanmasıyla iyice daralan rotasyon sebebiyle bir aydır felaket savunma yapıyorlar. Charleston sacayağı gibi görünen üç skorerine güvenen ve az top kaybı yapan bir takım. Auburn gibi tecrübesiz ve yüksek tempo seven bir takıma ters geleceğini düşünüyorum Charleston’ın. Eğer Charleston istediği düşük tempoyu dikte edebilir ve takımın taşıyıcıları Brantley-Riller-Chealey üçlüsünden beklediği katkıyı alırsa Charleston’ın sürpriz yapma ihtimali epey yüksek.
Yazı: Uğur Şen