Super Bowl’un adı kondu, bu sezonun nasıl nihayete ereceğinin ayrıntılı analizini gelecek hafta ortasında kaleme alacağım fakat geride bıraktığımız haftanın –en azından benim adıma- en şaşırtıcı gelişmesi, daha çok kısa zaman önce komedi malzemesi olan iki oyun kurucunun (QB) küllerinden doğup bambaşka bir hikâyeye doğru yelken açmaları oldu. Eagles QB’si Nick Foles’un macerası henüz bitmedi gerçi ve onu Super Bowl yazısında detaylı inceleyeceğim, fakat yazıya başlamadan Blake Bortles’ın Pazar günü yaptıklarından bahsetmezsem kendisine haksızlık etmiş olurum.
Maçtan önce “bugün bir tane QB 3. çeyrekte bir ara 15/17 pas isabetiyle ve 184 yardayla oynuyor olacak, hangisi?” diye sorsalar dünya üzerinde bir kişi bile Bortles cevabını vermezdi, hadi Tom Brady’den nefret eden birkaç insan istisna olsun. Maçın yorumcusu eski QB Tony Romo’nun başarılı bir kandırmacalı hücum setinden sonra dayanamayıp gülerek “bu normal değil” demesi zaten özet niteliğindeydi aslında. Kariyeri boyunca attığı pasların %2.9’unu kaptırmış, 2015 ve 2016 yıllarında en çok fumble yapan 3 QB arasına girmeyi başarmış Bortles, Play-off’ları 0 (yazıyla sıfır) top kaybıyla geçerken, Super Bowl’un eşiğinden döndü. Gilmore bir anlığına Süpermen’e dönüşmese, Tom Brady’nin –başkası sergilese efsane, Brady için sıradan bir Play-off 4. çeyrek hikâyesi olan- performansına rağmen belki de maçın sonunda verdiği soğukkanlı pasla takımını finale taşımış yıldız QB’liğe terfi edecekti. Olmadı. Öte yandan rakibi Brady Play-off’larda sadece 9 defa maç kaybetti 18 yılda, bunların 6’sında rakip takımın QB’sinin soyadı Manning’di. O yüzden pek fazla üzülmesine gerek yok, bu 4. çeyrek çöküşünü ne Russell Wilson’lar, ne Matt Ryan’lar yaşadı. Bortles’ın kontratında 19 milyon dolar yazıyor seneye –NFL kontratları sıklıkla yeniden yapılandırılıyor tabii-, ve Jaguars kendisiyle tam gaz devam edip etmeyeceği konusunda uzunca düşünmek zorunda yeni sezona kadar. Gene de mecazen değil gerçekten komedi malzemesi olan (NBC dizisi The Good Place’te epey dalga geçilmekte kendileriyle) bir takımın ve de QB’nin böylesine saygı kazanması sık rastlanan bir durum değil. Bravo.
NFL HONORS
Hafta sonunda oynanacak olan tek maçın hakkında şöyle yazılar yazılan bednam Pro Bowl olması vesilesiyle bu haftaki yazıda 3 Şubat Cumartesi günü açıklanacak olan NFL Ödülleri’ne dair tahmin/analiz yapmayı (biraz da onları bilemeyeyim yahu!) ve de Oscar’ların zıttı olan Altın Ahududu Ödülleri tarzında “en kötü”leri seçmeyi münasip gördüm.
En Değerli Oyuncu (MVP)
Öne çıkan isimler: Tom Brady (Patriots), Todd Gurley (Rams).
Sürprizler: Carson Wentz (Eagles – sakatlanmasa çok ciddi bir adaydı), Antonio Brown (Steelers – dış açık (WR) pozisyonundan birinin bu ödülü almışlığı yok 59 yıldır)
Hangi spor dalı mevzubahis olursa olsun “değer” sözcüğünün anlamının muğlaklığı yüzünden ödül için göz önüne alınması kriterin ne olduğu konusunda bir kafa karışıklığı yaşanmakta. Bu ödülü ligin en iyi oyuncusu mu almalı, yoksa takımı için en çok öneme sahip olan oyuncu mu? Sadece istatistiklere mi bakmalıyız yoksa saha dışı etkenler de göz önüne alınmalı mı? QB pozisyonunun diğer mevkilere göre içkin avantajını nasıl göz ardı edebiliriz ya da etmeli miyiz? Bu açılardan bakınca Rams’in hücum setlerinin aşırı önemli bir parçası hâline gelmiş olan (geçen sene 0 pas touchdown’u varken bu sene 6!), geçen seneye kıyasla istatistiklerini en az iki katına çıkarmış Gurley’nin “değer”i tartışılmaz gibi. Ama işte 40 yaşında olmasına rağmen tüm zamanların en iyi QB’si titrine vernik üstüne vernik atmaya devam Brady gerçekliği var bir de karşımızda. 18 yıllık kariyerinin en iyi 3. pas yüzdesine ulaşması bir yana, sezon başında “ligin en kötü savunması” olarak nitelenen bir takımı 16 maçta 13 galibiyete taşıdı. Geçen sene “bakın Jimmy Garoppolo ve Jacoby Brissett de yerine oynayınca takım kazanıyor demek ki sistem Brady’den daha mühim” denebilirdi belki ama derinlikli hücum hattı sezon boyu önemli sakatlıklarla boğuşmuşken kariyerinin en iyi hücum istatistiklerine ulaşmak kolay iş değil. Peyton Manning 5 defa MVP seçilmişken Brady’nin ikide kalması pek makbul olmaz, bu sene ciddi QB sakatlıkları yaşandığı için hazır rakibi de azalmışken ödülü kucaklayacaktır.
En Değersiz Oyuncu
Adaylar: DeShone Kizer (Browns), Jay Cutler (Dolphins), Tavon Austin (Rams), Eddie Lacy (Seahawks)
Bunu seçmek sanırım daha zor. “Temel Reis” Kizer’ın oyuncularının 10 metre ötesine attığı pasların, tehlikeli bölgede (Red Zone) kaptırdıklarının haddi hesabı yok ama Cleveland o kadar bozuk bir organizasyon ki, Kizer’ın orada eksi değer yarattığını savlamak zor. Jay Cutler’a gelince, futbolu bırakmış ve şu mantalitede olan birine sanki Play-off’lara gideceklermişçesine 10 milyon dolar veren kuruma kızmak lâzım daha çok. Hatta Cutler’ın geçen seneye kıyasla daha iyi bir sezon geçirdiğini dahi söyleyebiliriz zira en azından kaptırdığı pastan çok touchdown yaptı,Falcons galibiyeti gibi efsane bir geri dönüş maçına da imza atmışlığı var. Austin’a gelirsek: Senede ortalama 10.5 milyon dolar maaş alırken sadece 9 maça ilk 11 çıkmak, 22 defa pas hedefi olmak, 0 pas touchdown’ı yapmak ve bütün bunlar yetmezmiş gibi 3 defa da fumble yapmak kolay iş değil. Böyle çok yönlü bir değersizlik mükafatsız kalmamalı. Evet, Eddie Lacy de Seahawks için hayal kırıklığı oldu ve koşu hücumunda sıfırı görmelerinde büyük bir etkendi bu sezon ama hem sakatlıkla boğuştuğu, hem de en azından fumble yapmadığı için bir adım önde (yahut geride).
Yılın En İyi Hücum Oyuncusu
Öne çıkan isimler: Tom Brady (Patriots), Todd Gurley (Rams), Antonio Brown (Steelers)
Bu kategoriyle MVP arasında ne fark var, ya da ne fark olmalı pek açık değil, bu yönüyle Oscarlardaki “en iyi film ile en iyi yönetmen” kategorilerinde yaşanan kafa karışıklığını anımsatmıyor değil. Yukarıda –hem iyi, hem kötü anlamda- yazdıklarımı tekrar etmeye gerek yok. Brady’nin bunu da kazanması sürpriz olmaz fakat Gurley’ye bir teselli ikramiyesi gelme ihtimali epey kuvvetli, benim de gönlüm oraya kayıyor.
Yılın En İyi Savunma Oyuncusu
Öne çıkan isimler: Aaron Donald (Rams), Harrison Smith (Vikings), Calais Campbell (Jaguars).
Sürprizler: Fletcher Cox (Eagles), Kevin Byard (Titans – ligin pas kapma lideri fakat genel olarak savunma deyince akla gelen bir takım değiller), Marcus Peters (Chiefs – disiplinsizliği takımına zarar veriyor)
İşte tahmin etmesi en güç kategorilerden birisi bu. İki sezon önce Broncos savunması tek başına takımı şampiyonluğa taşırken, hatta Super Bowl MVP’si olarak da hat destekçisi (linebacker) Von Miller seçilmişken bu ödülü Denver oyuncularından biri değil, Texans’dan J. J. Watt kazanmıştı. Genel inanış şu: Eğer savunmanızın şöhreti bütünüyle iyiyse ve birkaç isim ön plana çıkıyorsa, ödülü kazanmanız zorlaşıyor. O yüzden daha “yıldız” özellikleri sergilemeniz lâzım (mesela Watt bu yüzden bu ödülü 3 defa aldı). Smith’in çok yönlülüğü Vikings’in en iyi savunma olmasında epey önemli bir faktör ama tam da bu yüzden şansı azalıyor. Ne en iyi, ne en kötü olmanız lâzım ekip olarak. Bu yüzden ben Donald’ın şansını daha fazla görüyorum. 11 çelme ve 32 yere çalmalık istatistikleri epey etkileyici ve de göze de hoş gelen bir performans sergiliyor. Campbell’ın rakamları her iki alanda da daha iyi (47 ve 14.5), fakat takım arkadaşları Jalen Ramsey, Telvin Smith, A. J. Bouye de övgüyle anılan savunma oyuncuları olduğu için 2015 Broncos’u gibi bu durumun kurbanı olabilir.
Yılın En Kötü Savunma Oyuncusu
Adaylar: T. J. Green (Colts), William Gholston (Buccaneers), Dominique-Rodgers Cromartie (Giants)
2016 Draft’inde 2. turda seçilmiş bir oyuncu için Green’in gelişimi hızlı oldu diyemeyiz, ama en azından “hâlâ genç” gibi bir savunma yapılabilir kendisi için. Cromartie’nin yarattığı hayal kırıklığı daha çok yüklü kontratı ve de üstlenmesi gereken “tecrübeli oyuncu” rolünün gereklerini yerine getiremeyip Giants çalkantılı günler geçirirken kendi tabiriyle hak ettiği şekilde 1 haftalığına kadro dışı kalması sebebiyle. Tabii kariyeri boyunca 5 maçta bir pas kapmış bir oyuncunun sezonu 0 pas çalma ve sadece 1 savunulmuş pasla geçirmesi de garip. Ama hayal kırıklığı demişken kimse Gholston’un yerini tutamaz. Mevkii için epey yüklü olan sözleşmeleri imzalayan futbolcuların performansında gerileme olabiliyor, ama 5 senelik ortalama 5.5 milyon doları garantiledikten sonra sezonu 0 yere çalma ve bir önceki sezonun yarısı kadar çelmeyle tamamlamak ve Buccaneers’ın ligin en kötü savunması olmasına üstün katkıda bulunmak takdire şayan.
Yılın En İyi Çaylağı (Hücum)
Öne çıkan isimler: Leonard Fournette (Jaguars), Kareem Hunt (Chiefs), Alvin Kamara (Saints)
Sezona şimşek gibi giren, ilk 7 maçın tamamında 100+ hücum yardası alan Hunt’ın sonra Chiefs’le birlikte ciddi bir duraklama dönemi yaşaması, Fournette’in ise Jaguars’ı taşıyan performansına karşın sakatlıklarla boğuşmuş olması ödül için Kamara’yı bir değil, çok adım öne çıkartmakta. Eğer yazılarımı takip ettiyseniz kendisini övgülerimden sıkılmışsınızdır zaten, tekrar girmeyeyim o yüzden. Sadece şu istatistikleri şuraya bırakacağım: 13 touchdown, koşu başına ortalama 6.1 yarda, %81 isabetli pas tutma. Yok böyle bir şey. Sezon boyu en az 100 defa koşup ortalama 6 yardanın üzerine çıkmış sadece 9 oyuncu var NFL tarihinde.
Yılın En Kötü Çaylağı (Hücum)
Önündeki güçlü rotasyonun kurbanı olan RB Corey Clement (Eagles), 5. sıradan seçilmesine karşın Titans hücumuna pek katkı veremeyen ve 11 maçta 0 touchdown yapabilen WR Corey Davis, benzer bir senaryo yaşayan Mike Williams (Chargers), Buffalo hücumunun önemli bir parçası olması beklenirken kendisine atılan pasların sadece %36.5’ini tutabilmiş olan ve 2. turdan seçilmiş olmaktan fersah fersah uzak bir performans sergilemiş olan WR Zay Jones vs. olabilir bu kategorinin potansiyel adayları arasında. Ama öte yandan bir de DeShone Kizer var bütün sözleri gereksiz kılan.
Yılın En İyi Çaylağı (Savunma)
Öne çıkan isimler: Tre’Davious White (Bills), Marshon Lattimore (Saints)
White harika bir sezon geçirdi: 4 pas kapma, 1 savunma touchdown’ı, 53 çelme. Bir çaylaktan savunmaya vermesi beklenen katkının epey üstünde bu. Öte yandan senelerdir ligin en kötü pas savunmalarından biri olan Saints’in (DVOA sıralamasında 2016’da 30., 2015’de 32., 2014’te 27.) bu sene birden en iyi 5. pas savunması olmasında Lattimore’un katkısı yadsınamaz öneme haiz. White 16 maçın tamamında oynarken Lattimore 3 maç kaçırdı, fakat nihai katkısı (5 pas kapma, 1 fumble’a sebep olma, 1 savunma touchdown’ı, 43 çelme) o eksikliği kapatacak büyüklükte. Yani neticede kıçıyla pas kaptı bu genç, daha ne yapsın?
Yılın En Kötü Çaylağı (Savunma)
Adaylar: Charles Harris (Dolphins), Jabrill Peppers (Browns), Reuben Foster (49ers)
Koçlarınızdan biri sizin için “sayılara bakmayın, iyi bir sezon geçirdi, biz büyük resme bakıyoruz” mealinde açıklama yapıyorsa iyi bir sezon geçirdiğinizi söylemek zor. İlk turda draft edilen Harris, takımının ligin en kötü 5. savunması olmasının önüne geçme yolunda pek kaydadeğer işler yapmadı açıkçası. Öte yandan çok yönlü bir savunma oyuncusu olarak lanse edilmesine rağmen uzun bir süre pek bir varlık gösteremeyen Peppers’ı da unutmamalı. Fakat kendisinin bir bahanesi, uzun süre ideal pozisyonunda oynamaması olabilir. Zaten Browns gibi bir organizasyonda forma giyen herkesin doğal bir bahanesi de oluyor. Bir diğer ilk tur draft’i Foster aslında iyi bir sezon geçirmişti fakat sezonun bitmesiyle beraber üzerinde esrarla yakalanarak kısa süreliğine tutuklanması geleceğine dair çok olumlu sinyaller vermiyor. Bu kategorinin kazananı sanırım Harris.
Yılın En İyi Geri Dönen Oyuncusu
Öne çıkan isimler: Rob Gronkowski (Patriots), Keenan Allen (Chargers), Desmond Trufant (Falcons)
Gronkowski’nin istisnai fizyolojisi, maçlarda ona yapılan ve çalınmayan faullerde olduğu gibi bu kategoride de bir beklenti sorunu yaratıyor. Evet, Gronk geçen sene sezonun yarısında forma giyememesine ve de birikmiş şekilde boğuştuğu bütün sakatlık sorunlarına rağmen bu sene istatistikleri alt üst ettiği 2011 sezonundan beri en iyi performansını gerçekleştirdi esasen. Fakat çıtanın yüksekliği sorun onun için. Öte yandan Keenan Allen, geçen seneyi diz bağlarının kopması sebebiyle tek maçla tamamladıktan sonra aldığı yardalara bakınca kariyerinin en iyi sezonunu geçirerek geri döndü sahalara. Trufant’ın Falcons savunmasının git gide iyileşmesindeki etkisi de büyük ama Allen’ın bu performansı göz ardı edilmeyecektir.
Yılın En Kötü Geri Dönen Oyuncusu
Adaylar: Derek Carr (Raiders), Jay Cutler (Dolphins), Jamaal Charles (Broncos), Eddie Lacy (Seahawks)
Zor seçim. Cutler ve Lacy’yi En Değersiz Oyuncu kısmında zaten değerlendirmiştim. Charles gibi bir zamanlar ligi kasıp kavuran bir RB’nin sadece 296 koşu yardası alması üzücü, ama öte yandan top onun eline de verilmedi hücumlarda ve hatta kendisine atılan pasları (ki bu pasları atan ya Trevor Siemian, ya Brock Osweiler) epey yüzdeli bir şekilde tuttu. Carr’ın takımı Raiders’ın bu sene hücum anlamında taraftarlarına yaşattığı hayal kırıklığı da epey büyük, fakat kötüleşen istatistiklerine rağmen birkaç iyi maçı oldu Carr’ın. Cutler’ın zaten sahalara efsane bir şekilde dönmek gibi bir iddiası olmadığı için bu kategoride ödül verilse almaya tenezzül etmez. Geriye Lacy kalıyor. Kariyeri boyunca koşu başına 4.1 ila 5.1 yarda almış biri olarak bu sene sadece 2.6 yarda alabilmiş olması, geleceğe dair de kötü bir işaret.
Yılın En İyi Oyunu
Öne çıkanlar: Tyreke Hill’in (Chiefs) devre biterken aldığı touchdown, Duron Harmon’ın (Patriots) Steelers’dan kaptığı pas, Mohamed Sanu’nun Julio Jones’a verdiği touchdown pası, DeAndre Hopkins’in (Texans) tuttuğu bu pas, Antonio Brown’ın NFL tarihinin ikinci “kask yakalayışı”na imza atışı, Marvin Jones’un (Lions) uçarak tuttuğu pas.
Epey zorlanarak altıya indirdim seçenekleri ama on binlerce oyunun gerçekleştiği, her hafta 20-25 izlenesi hareketin yaşandığı bir ligde bu ödülü vermek epey zor. Komite nasıl seçim yapar bilmiyorum ama benim aklıma gelenler bunlar. Harmon’ın kaptığı pasın Patriots’ın Play-off eşleşmeleri için önemi çok büyük, hem de Super Bowl XIX’u hatırlatıyor o yüzden unutulmaz bir savunma. Sanu’nun bir WR olarak ligdeki çoğu QB’den daha iyi pas vermesi onu değerli kılan. Hopkins, Brown ve Jones’un hareketleri akrobasinin zirvesine çıkıyor. Ama daha akrobatik oyuncular çıkabilir, daha nice ilginç savunma senaryoları gerçekleşir ama Hill’in, daha doğru perdeleme yapan oyuncuları da düşünürsek Chiefs takımının aldığı o touchdown’ın bir benzerini bir daha görme ihtimalimiz epey düşük.
Yılın En Kötü Oyunu
Adaylar: Travis Benjamin’in rakip takıma 2 puan olarak yazdırdığı degaj kontrası (punt return), Panthers’ın durup dururken yaptığı fumble ve de rakibe hediye ettiği touchdown, Corey Coleman’ın ellerinin arasından kaçırıp Browns’un sezonu galibiyetsiz kapatmasına sebep olduğu pas, Ravens’ın 4.&12’den touchdown yiyerek Play-offlara veda edişi, Marcus Cooper’ın anlaşılmaz bir sebepten yavaşlayıp takımını touchdown’dan etmesi, Giants’ın 3.&33’ten yemeyi başardığı touchdown.
Bütün sene boyunca o kadar çok Sabri Bey ödülü verdim ki bu geniş finalist listesinde bile kesin unuttuklarım olmuştur. Bu oyunların hemen hepsinde rakip takım da disiplinden kopmayıp/beklentileri aşıp başarılı hamleler yaptığı için takdir edilmeli. Biri hariç: Benjamin’in topu önce elinden düşürüp, sonra alıp da kendi gol bölgesine doğru koşmasının gerçekten hiçbir açıklaması yok. Orada Patriots oyuncuları çelmeyi takamasa esas kötü oyunu onlar gerçekleştirmiş olurdu. Gerçekten hiçbir açıklaması, iler tutar yanı yok Benjamin’in karar mekanizmasının.
Yılın Koçu
Öne çıkan isimler: Sean McVay (Rams), Doug Pederson (Eagles).
Sürpriz: Doug Marrone (Jaguars)
Pederson’ın 7-9’luk bir sezondan sonra Eagles’ı NFC’nin en iyi takımı yapması hafife alınamaz bir başarı, fakat bunun kurumsal bir boyutu da var zira çok başarılı bir kadro kurulması da bunda etken oldu. Marrone, daha önce de dediğim gibi komedi malzemesi olan bir kulübü yakın dönemdeki en büyük başarısına ulaştırdı fakat bunda da oluşturulan defans hattının rolü büyük, ve de hücum anlamında hâlâ daha yapabileceklerinin en iyisini yapabilmiş değiller. Sean McVay ise adeta sihirli değnekle dokundu geçen sene sadece 3 maç kazanabilmiş bir takıma. Rams’in bir önceki koçu Fisher’in beğenmediği iki QB bu sene NFC Finali’nde karşı karşıya geldi. Yani öyle felaket bir koçluk tecrübesi üzerine gelip Jared Goff’tan ve Gurley’den böylesine katkı alan bir hücum gücü yaratmak, savunma anlamında da aynı seviyeyi korumak kolay iş değil. Hem de daha 31 yaşında! Tartışmasız kazanan o.
Yılın En Kötü Koçu
Adaylar: Hue Jackson (Browns), Jason Garrett (Cowboys), Ben McAdoo (Giants).
Sezonu galibiyetsiz kapatmayı başarabilmiş bir koç varken diğerlerinin bu ödülü kazanma şansı çok yüksek olamıyor tabii. Garrett, takımı ideal kadrosuna sahip değilken gerekli ayarlamaları kesinlikle yapamayarak koçluk kabiliyetine dair soru işaretleri yarattı fakat ideal kadrosuna gene de maç kazandırabiliyor. Bir de geçen sene en iyi koç seçilmiş olması, bu ödülü hemen bir sene sonra kazanmasına psikolojik bir engel teşkil ediyor. McAdoo “hücum gurusu” sıfatını 2 senede tepetaklak etmeyi başarmakla kalmayıp kovulmasından iki hafta önce yok yere Eli Manning’in “maça ilk 11 başlama rekoru”nu da mahvetti ama en azından sakatlıkları bahane edebilecek bir sonraki iş mülakatında. Jackson bütün sene “maç kazanmak istiyorum” anlamında konuştu, bu yolda QB’lerinin birini kulübeye oturtup diğerini maça çıkarttı ve hepsinin özgüvenini yerle bir etti ve nihayet maç kazanamadı! Son 34 maçında sadece iki galibiyeti var. Yok böyle bir istatistik.
Yılın En iyi Yardımcı Koçu
Öne çıkan isimler: Pat Shurmur (Vikings hücum koordinatörü), Matt Nagy (Chiefs hücum koordinatörü), Wade Phillips (Rams savunma koordinatörü), Jim Schwartz (Eagles savunma koordinatörü)
Phillips’in gittiği her takıma bambaşka bir savunma hüviyeti kazandırma geleneği bu sene de sürdü: Bıraktığı Broncos’un savunması düşerken, Rams ligin en iyi savunmalarından birine sahip oldu. Fakat ustanın kendisiyle ödül arasındaki en büyük engel gene kendisi, zira bu ödülü daha önce iki defa kazanmış olması komiteyi başka isimlere yöneltebilir. Eagles’ın vasat bir savunmadan iki senedir ilk 5’te yer alan bir savunmaya dönüşmesinde şüphesiz Schwartz’ın rolü büyük, fakat onun da önünde geçen seneye kıyasla bir sıçrama yapmamış olması engeli mevcut. Pat Shurmur, geçen sene sezon ortasında Vikings hücum koordinatörlüğü görevini devraldığında QB’sini sakatlığa kurban vermiş ve seneyi DVOA sıralamasında 26.lıkla tamamlayacak bir takım vardı elinde. Bu sene de esas QB’leri Sam Bradford’ın sezonu kapatması yetmezmiş gibi sezona çok iyi başlamış RB’leri Dalvin Cook’un da diz bağları koptu. Fakat bütün bu gelişmelere rağmen Vikings yedeğin yedeği QB Case Keenum’un önderliğinde ligin en iyi 5 hücumundan biri olmayı başardı. Shurmur’ı zorlayacak tek isim bence Nagy: Zira sezon ortasında tepetaklak gitmeye başlayan Chiefs hücumunun sihirli değnek dokunmuşçasına düzelmesi, başantrenör Andy Reid’in maçlarda hücum setlerini seçme işini Nagy’ye bırakmasıyla örtüştü. Bundan daha net bir olumlu katkı gözlemlemek güç.
Yılın En Kötü Yardımcı Koçu
Uzun uzun aday listelemeye gerek yok: Steve Sarkissian, Kyle Shanahan’in geçen sene alev aldırdığı Atlanta hücumunu bambaşka bir şeye dönüştürdü. Evet, bu ödüller normal sezon için veriliyor ama Playofflarda çizdiği saçma sapan hücum setleriyle Falcons’ın Eagles’a elenmesinin müsebbibi olarak da buradaki yerini sağlamladı.