Coğrafya kaderdir, der İbn-i Haldun. Balkanların kaderine vurulu yüzyıllık savaş mührü, insanının onulmaz kederi olmuş. Nereye gidersen git, memleketin yazgısı peşinden gelecektir. Kosovalı genç sanatçı Alketa Xhafa Mripa, on sekizinde bir daha dönmemek üzere ülkesinden ayrılmış olsa da acıyla örülü coğrafyasını ipek bir şal gibi boynuna dolamış, acıyı ilham belleyerek.
Oysa yalnızca gerçek acının ustasıdır. Sanat ise acıya ancak çıraklık edebilir. Yine de hafife almamalı… Simge, sembol ve imgeler gerçekliği tersyüz ederek sorunsallaştırmakla kalmaz; kayıt altına alır aynı zamanda. Unutulan, unutulmak istenen yahut unutturulmaya çalışılan her şey sanata katıldığı müddetçe mutlaka bir yerlerde, birilerinin hafızasına kazınır.
Bugün, Sırp Slobodan Miloseviç’in yönettiği Yugoslav rejimine karşı, bombalar altında amansız bir mücadele veren Kosova kentine Nato güçlerinin girişinin 16. yıldönümü.
Bugün, Alketa Xhafa Mripa Kosova’nın en büyük stadyumunda dev bir sergi açıyor, örtük bir acıyı hafızalarda diriltmek için. 5000 bin parça kadın giysisini yeşil saha boyunca çamaşır iplerine asan sanatçı, ’99 Kosova Savaşı’nda Sırp militer ve paramiliter güçlerin erkeklerinin tecavüz ettiği ve savaştan bir şekilde sağ kurtulan 20 bin Arnavut kadınına selam duruyor.
“Sessizliği, savaş süresince ve sonrasında onların sesini nasıl duyamadığımızı sorgulamaya başladım ve çağdaş sanatta bu kadınları nasıl tasvir edebileceğim üzerine düşündüm” diyen sanatçı “Seni Düşünmek” başlığını taşıyan sergisi ile Prizren kent stadını muazzam bir sanat yerleşkesine dönüştürmüş durumda. Savaş mağduru kadınların bağışladığı her bir giysinin kişisel bir anlamı var ki bu, sergide kolektif bir mahiyet kazanıyor. Örneğin bir kadın sergiye gelinliğini, bir başkası ise Sırp askerlerden kaçarken giydiği pantolonu bağışlıyor. Mripa’ya göre ise özellikle etek ve elbiseler kadının kırılganlığına işaret ediyor. Cinsel şiddeti anlatmak için erillik ve maçoluğun sembolik mekanı; bir futbol sahasının seçilmiş olması erkek egemenliğin huzurunu bozacak cinsten. Ancak aynı zamanda ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı olan Atifete Jahjaga da sergiye sadece elbisesini bağışlayarak değil; aynı zamanda sponsor olarak da büyük destek veriyor.